• 804
    saygı duyulası bir topluluk olduklarını düşünmüyorum. ben genelde yangını sezon sonunda çıkarırım. performansa bakarım, isme değil. yapılana bakarım, reklama değil.

    yangıncı taraftar denince aklıma ne geldi anlatayım; zamanında klose bize önerilmişti, kendisinin transferi ciddi ciddi konuşuluyordu. tabi öncesinde ibrahimovic transferi konuşulduğu için kendisi neredeyse çarmıha geriliyordu. çok yaşlı denildi, sanki ibra gençti aq. öyle ya, ibra varken klose kim köpek.

    neticesinde klose'nin transferi gerçekleşmedi. biz ibra'yı da alamadık tabi. sonrasında klose lazio'ya gitti ve uefa eşleşmemizde italya'da bize gol atarak tur umutlarımızı söndürdü. hayatta büyük konuşmamak gerek. o sezon biz umut bulut ile gol bulmaya çalışıyorduk, klose de baya bir başarılı performans sergiledi lazio'da. sonrasında da gitti efendi efendi gibi futbolu bıraktı.

    son yıllarda taraftarlık kimliği çok değişti. her şeye karışır oldu. saha içinden, oynanan oyundan zevk alamaz olduk. sözlüğe giriyorum, daha maç başlayalı 5 dakika olmamış, kerem kötü, tete aksıyor, dayı kerem çöp vs vs. hadi bizim kerem şamar oğlanı zaten de diğer futbolcuların daha doğru düzgün 3 maçı bile yok ama hemen damgalamışız. sora da gol atınca gooool beee diye çığlıklar atıyoruz. maçın adamları da iki kerem oluyor ): bizim yangıncı taraftar da hiçbir şey olmamış gibi bir sonraki maçı bekliyor çarmıha germek için birilerini. böyle taraftarlık mı olur?

    hani hep söyleniyor ya, 96-2000 arası sosyal medya olsaydı biz uefa'yı alamazdık diye, bırak uefa'yı, ilk sezonumuzda 7. hafta falan ortada ne imparator kalırdı, ne de hagi. hakan şükür'ü falan üç paraya gönderirdik gol atma özürlüsü diye.

    akıl sağlığınız için bu topluluktan uzak durun derim. maç günleri falan sözlükte yazmayın, hele kaybettiysek aman aman. gidin başka şeylerle uğraşın. hiç ilişmeyin sözlüğe.

    aynen kardeşim, kulüp senin yangınların sayende doğru adımları atıyor, sana kalsa dursun özbek hiç seçilmemeliydi gerçi. adam başkanlığa zorla aday edildiğinde en büyük yangını yapıyordun halbuki. gidip florya'da kombineni yaksaydın keşke ): gerçi doğru selçuk sports'tan maçını takip ediyordun unuttum.
  • 807
    bana hiçbir şekilde iyi niyetli gelmeyen topluluktur. vecino süreci göstermiştir ki bizlere; erden timur ve başarılı yönetimimiz yemeye çalışılıyor. vecino transferi olsa bu sefer de okan hocanın üzerine saldıracaklardı "sen bu adamı nasıl kabul ettin" diye. bunun da yolunu yapmışlardı.

    kimse kendisini kandırmasın yangının hiçbir şeye faydası yok. sadece insan kaybetme üzerine konsolide olan bir kalabalık sadece. haklı oldukları tek konu yok. sanıyorlar ki yönetim vecino'dan vazgeçip ndombele ve sanchez aldı. öyle sanmaya devam etsinler.
  • 811
    bi' takımdan bi' oyuncu alacaksanız ve o futbolcu zaten gözden çıkarılmış, transfer listesine koyulmuş bi' oyuncu değilse karşı takımla pazarlığa girişmeden önce oyuncusuna teklif gelmiş kulüp teknik ekibin fikrini sorar, belki istişare yapılır buradan elde edilecek gelirle daha başka transferlerin mümkün olup olmadığı tartışılır. yoksa her şey bitmişken en son teknik direktöre sorulmaz. o bakımdan vecino transferinin olmasını engelleyen sarri değildir kanımca. bu bakımdan takımın lehine iş çıkarmış tayfadır. en azından kağıt üzerinde.
  • 812
    dozunda olmadığı sürece zarar veren taraftarlardır. eleştri çok değerlidir ancak büyük resmi görmeyen anlık ve histerik eleştiriler, günü kurtarmaya yöneliktir.

    herkes biliyor ki “yangıncı taraftar” uzun vadeli başarıyı umursamaz, “an”ları vardır. maç maç düşünür, güncel transfer dönemi en önemli challange’larıdır.

    4 sene üstüste şampiyon olup, avrupa’da 2 kupa aldığımız dönemde sosyal medya olsa belki de o tarihi dönem yaşanmayacaktı. 96 yılında fener’den kendi evinizde 4 yediğimizde ya da hakan şükür 1 ay gol orucunda olduğunda, taraftar kelle almaya çalışacaktı.

    eleştri iyididir, biatçılık kötüdür ancak günlük yangıncılar zarar verir. eleştriyi gelişigüzel yapmayın, lütfen geçmişi, anı, geleceği düşünerek yapın.
  • 813
    sikici hayatlarinin, doyumsuzluklarinin ve tanimadigi insanlara satasip kendini tatmin etme hazzinin pesine dusen insanlarin olusturdugu topluluk.

    hayat size curuk limonlar veriyorsa limonata yapiverin. en azindan deneyin. basarili ve samimi bir insan size karsi samimi olup, kendisini sizden ustun gormeyip mutevazi oluyorsa, ilk sendelemesinde uzerine cullanmak yerine bir destek atin da ayaga kalksin. insani vazifelerdir bunlar.

    dunyanin en iyi 11ini olustursak, sizin mutsuzlugunuza derman olamayiz biz. neden mutsuzum? neden surekli yanginlardayim? neden biraz keyif almak yerine bu serserilikleri yapiyorum? diye sorular sorun kendinize sevgili yangincilar.

    bizim keyif alip, karsiliksiz sevgi duydugumuz su olguyu elimizden almaya calismayin. yok biz mutsuz insanlariz diyorsaniz da lutfen toplum adabina uygun sekilde bizi rahatsiz etmeden yorganinizin altinda aglayin.
  • 814
    erden timur’un bugün yaptığı konuşmayı izlemeyecek, izlese de anlamayacak taraftar grubu. ne “sabır” çağrısı, ne “futbolcularımıza sahip çıkın” ricası yerini bulacak her zamanki gibi.

    her şart ve durumda doğrunun kendileri sayesinde bulunduğuna ikna olmak konusunda müthiş bir becerileri olsa da, galatasaray’a zarar haricinde verdikleri bir şey yoktur.
  • 815
    her daim var olması gereken taraftarlardır. vecino transfer dedikodularını ele alalım.

    durum:1) yönetimin vecino ile alakası yoktur. bu durumda yangıncı taraftarın yaptığı yangını kafaya takmalarına gerek yok. sonuçta bu yöneticiler aklı başında insanlar. vecino ile alakaları yokken vecino yüzünden çıkan yangını kafalarına takmazlar.

    durum:2) yönetimin vecino ile alakası vardır. bu durumda yangıncı taraftar bu transferi istemediği için yangın çıkarabilir. yaşlı bir oyuncuydu vecino ve maliyetler ortadaydı. bu transferin akla sığar bir taraftarı yoktu. taraftar da gerekeni yaptı. bundan sonrası yönetimin bileceği işti. ya vecino'yu alıp taraftarı karşılarına alacaklardı ya da taraftara kulak vereceklerdi. erden timur'un açıklamalarını dinleyince görülüyor ki taraftarı karşılarına almayı seçmiş yönetim. neyse ki maurizio sarri, galatasaray'da kaos başlıklı haberleri gazetelerden okumak istememiş.

    hep destek tam destek kafası güzel tabi. ben de her zaman takımımı destekliyorum. vecino gelseydi destekten vazgeçmeyecektik. ancak biz taraftarlar olarak eleştirilerimizi saygı çerçevesi içerisinde yöneticilere yöneltemeyeceksek yöneticiler kendi çalıp kendi oynasın. taraftarı kulüpten çıkaralım o zaman. geriye şanlı bir tarih ve 3, 5 bin kişilik bir azınlık kalır. kendileri çalıp kendileri oynarlar.

    son olarak şunu söyleyim. ben yöneticilerin yangıncı taraftardan rahatsız olduğunu düşünmüyorum. sonuçta her insan hata yapabilir ama yöneticilerin arkasında 35 milyondan fazla insan sürekli onları kontrol ediyor ve hata yapma riskini azaltmaya çalışıyor. bu taraftarların hepsi birden birbirleriyle aynı ve yönetimle zıt fikirdeyse ben yönetici olsam oturur bir düşünürüm. bu da kötü bir şey değil, tam tersine iyi bir şeydir.
  • 817
    bu sene çok doğru zamanda çok doğru yangını çıkarmış taraftardır.
    neden suçlandıklarını, üzerlerine nefret kusulduğunu anlamıyorum.

    takım sezonu erken açacak, temmuz'un ortasından başlayıp 6 tane çok önemli eleme maçı oynayacak.
    geçen sezondan en çok 8 numaraya ihtiyacımız olduğu da belli, buraya çok sağlam 1-2 takviye yapılması şarttı.

    haziran'da yangın yapılmadı.
    temmuz'da yangın yapılmadı.
    ağustos'da yangın yapılmadı.

    molde maçlarını orta saha olmadan oynadık ve resmen şans yardımıyla turu geçtik. şampiyonlar ligi'nden elenme riski alınmasına rağmen, kimse bir yangın çıkarmadı. herkes erden timur'a güvendi. zaten kendisi de ''en iyisini almaya çalışıyoruz'' diye açıklama yaptı.

    peki aylarca sesi çıkmayan, yangın yapmayan bu taraftar ne zaman yangın yaptı?
    avrupa'da liste bildirilmesine 24 saat kala, lazio'nun 32 yaşındaki çöpünü alacakken.

    valla bana hiç sabırsız, doyumsuz, şımarık, kötü niyetli gibi gelmedi bu yangıncı taraftar.
    tam tersi, son ana kadar yönetime güvenen ve gerektiği yerde doğru reaksiyonu veren davranıştı.

    kimse erden timur'un istifa etmesini de istemiyor.
    ben sözlükte 1 tane bile erden timur istifa etsin yazan görmedim. varsa da koca sözlüğün %1 kısımlık kesimidir.
    matias vecino falero yangınını çıkaranları eleştirmek için onları referans alıp ''erden timur'u yemeye çalışıyorlar, ye-dir-me-yiz'' diye algı yapmak akla mantığa sığmıyor.
    kişileri sevmek, güvenmek ayrı, kişilere biat etmek ayrı.
    ne kadar sevsek de, ne kadar güvensek de, yanlışa yanlış demek lazım.
  • 818
    olup olmayacağı belirsiz bir transfer yüzünden bir gece boyunca yönetime istifa naraları atıp ana avrat küfür ederek galatasaray’ın iyiliğini düşünmüş taraftar.

    ben bu meselenin nankörlük olup olmadığını geçtim. bir günde kral ettiğiniz yönetim, eyvallah beyler bizim kalibremiz buymuş deyip istifa etseydi, alternatifiniz kimdi? hani galatasaray’ın iyiliğiydi ya mevzu, florya’da fatih hoca sonrası birliği ve huzuru sağlayan yönetime ve teknik kadroya sallarken hedeflenen neydi?

    ben bu işi anlamıyorum ve haksız buluyorum. bu yangın mevzusu avrupa maçlarından sonra yine başlayacak. niye onu transfer etmedik, niye bunu oynatmadın diye siktiriboktan yorumlar yapılırken kimse bu takımın en son dört sene önce clde oynadığını, orada da resmen rezil olduğumuzu kimse işin içine katmayacak.

    kimse kusura bakmasın, bu galatasaray’ın iyiliği falan değil, linç kültürü, cadı avı. ortaçağda idam izlerken infaz edilen kişinin çektiği acıdan kendisine eğlence çıkaran güruhun modern izdüşümü. onlar da en ufak bir sorun emaresinde sövüp saymayı marifet biliyorlar. buna ben saygı falan duymuyorum kimse kusura bakmasın.
  • 819
    kulübü yönettiğini sanan taraftar. adı üstünde aslında ''yangıncı''. konuştuğumuz zaman rasyonel olduklarını iddia ediyorlar. yapmayın arkadaşlar tribüne çıkıp camış gibi bağırmanın nesi rasyonel, ama hepimiz yapıyoruz bunu değil mi? taraftar, taraf olmak...

    etik bir problem görürsek kulüple ilgili o zaman topyekün rasyonel oluruz. ben eminim ki şike yapan başkanın arkasında durmaz mesela kimse bizde... genel kurulda asla aklamaz, infazını gerçekleştirir, başkanın arkasına teneke bağlayıp gönderir.

    galatasaray'da biat kültürü asla yok, tribünde yolunu bulanlar dışında. ve her şeyin bir zamanı var ota boka yangın çıkarmanın manası yok diye düşünüyorum.
  • 822
    (bkz: 16 eylül 2023 galatasaray samsunspor maçı)

    artık bıktırdı bu tayfa, gerçekten kime saracaklarını bilmiyorlar.

    maçtan önce dries mertens gömülüyordu, 2 asist yaptı utandırdı bunları.
    şimdi de tete'yi gözüne kestirdiler.

    yahu önümüzde sacha boey gibi bir örnek var, zamanında gömülüyordu, bugün avrupa'nın sayılı sağ bek oyuncularından desek abartmış olmayız.

    "şüphesiz ki bunda gören gözler ve düşünenler için alınacak nice ibretler vardır."

    yani insan en azından boey'e bakarak biraz ders alır, yeni transferleri gömmeye utanır yahu.
  • 823
    20 eylül 2023 galatasaray kopenhag maçınin ilk yarisinda kendini göstermis taraftar. yine takimdaki icardi dahil herkesin icinden geciyorlar. cok iyi oynadigimiz 3 tane cok net gol pozisyonu kacirdigimiz ve bala göte 0.18 xg’si olan takimdan gol yedik diye demedikleri kalmadi. biraz sakin ya.

    edit: mac bitti. nando sagolsun ilk golde topu uzaklastiramayip, ikinci golde sahile gezintiye cikmis ve 2 gol yememizde neden olmustur. kerem heyecanina yenik dusmus 3 tane %100’luk gol kacirmistir. olur futbol bu. yine de buradan maci kaybetmemek önemliydi. maci ceviren oyuncularimizi kutlarim. bu iskandinav civcivlerini kendi sahalarinda rahat yeneriz merak etmeyin. bunlar icerde-disarda puan alamazlar daha.
App Store'dan indirin Google Play'den alın