• 4
    https://twitter.com/...s/903749419325161472
    gelirse selçuk'un şu hareketini daha çok izleriz.

    şu tip videolardan da çok var. geçen sene de çok izledik selçuk'un adamını takibi bırakmasını falan. sadece selçuk'ta değil.
    sınır gelirse 1 sezon yarım yamalak top oynayan adam gelecek tarık gibi. sonra gitmek de bilmeyecek göndermek istersen. cavanda'yı gönderebiliyorsun. carole'ü gönderebiliyorsun. yaşı çok geçkin değilse avrupa'da avrupalı adamın pazarı oluyor. ama tarık'ı kim alır ya? florya'da sarı adam olsa orada bile boydan kaybeder.

    yabancı sınırı gelsin diyen adam televizyondaysa kanal değiştiririm. sözlükteyse yazılarına göz atmam, o kişiden futbol konusunda olumlu bir şey alamam çünkü. imkanı yok.
    altyapıdan oyuncu oynatma zorunluluğu de, anlarım. kadroya altyapıdan 3 oyuncu sokmak zorundasın de anlarım. altyapıdan oynattığın adam başına para vereceğim dersin, anlarım. üretim önemli.

    ama kimse kimsenin ölmüş eşşeğini sadece türkiye cumhuriyeti pasaportu taşıyor diye sahaya sürmek zorunda değil.
  • 8
    yukarıda kapitalizmden girilmiş. ben de aldığım eğitim nedeniyle kapitalizmden devam edeceğim. bu konuya farklı bir açıdan değineceğim.

    şimdi vahşi kapitalizmin en vahşisinin görüldüğü güzel ülkemizde futbolu da vahşileştirdiler. yahu tatlı kapitalizm var. mesela x ülkesinde alım gücü çok yüksek. insanlar günlük 6-8 saat çalışıyor. aldıkları asgari ücretle günlük harcamalarının (yeme, içme, yakıt, yol, kira) büyük bölümünü rahatça karşılıyorlar. 8-10 ay çalışarak orta segment bir araç alabiliyorlar. birikim yapabiliyorlar. kimi ülkeler de var ki günde 15 saat çalışıp ancak bir su bir ekmek alabiliyorsun. bu ikisi de kapitalist ülke. tıpkı türk'e de yabancıya da futbolcu dendiği gibi.

    http://im.businessht.com/...61bad25eaa1f_orj.jpg

    ee böyle vahşi kapitalist düzenlerde de güçlü olanlar zayıf olanları yer. valla kardeşim eşşek gibi çalışın. parayı da formayı da siz alın. bir çoğunuz işletme sahibi yada ortağı. sizden daha zenginler 500 liraya çalışıyor diye türkleri kovup suriyeli çalıştırıyor. işine geldiği zaman da serbest piyasa ekonomisi demeyi biliyor. ülkede yandaşın zengin, yandaş olmayanın açlıktan süründüğü bir düzen var ve bu düzeni sizler getirdiniz. ben 'evet diyorum sen ne diyorsun kaaarşiiim' diyip sırıtanlar sizlersiniz. gelir dağılımında adaletin içine sıçılmışken çok çalışın çok kazanın serbest piyasa ekonomisi :)) diyen de sizsiniz.

    uzun lafın kısası çalışın siz giyin formayı. eşşek gibi koşacaksınız. ağlaya ağlaya kas yapacaksınız. ülkedeki gençlerin %80'i gibi siz de gençken karın tokluğuna çalışacaksınız. öyle bedava ekmek yok. it gibi çalışıp alacaksınız formayı. 15 km koşacaksınız. ayağınıza gelen topu gol yapacaksınız. kalede defansta top yumurtlamayacaksınız. kendinize bakıp sakatlanmayacaksınız. takım oyununa uyacaksınız. menajerlerinize sahip çıkacaksınız. yoksa siktir olup gideceksiniz takımlardan. o yağlı götlerinizi göbeklerinizi alıp gideceksiniz. sizin yarı fiyatınıza oynayacak afrikalılar kapı önünde bekliyor. ulan turizimcisi bedava kazanmak için yurtdışına çıkış yasaklansın ister. beyaz eşyacısı rahat kazanmak için ekstra ekstra ithalat vergisi ister. futbolcusu daha çok kazanmak için yabancı futbolcu yasaklansın der. bıktık arkadaş sizin devlet eliyle rakipsiz olmak istemenizden. adam gibi çalışın, yabancılardan daha iyi olun siz tercih edilin. ben bir mal alırken yerlisinden yabancısından önce kalitesine bakarım. kusura bakmayın da amerikan telefonunun kalitesini hiçbir türk telefon markası vermiyor. japon ya da alman arabasının verdiği kaliteyi hiçbir türk otomobili (zaten yok aq) vermiyor. alman ya da uzak doğulu spor malzemesinin verdiği kaliteyi hiçbir türk spor markası vermiyor. bu milli goygoy yapanların kullandığı 100 malın en az 85'i yabancıdır. siz sahaya tepeden tırnağa alman markası giyinip çıkacaksınız. arabanız italyan, alman, ingiliz malı olacak. kullandığınız benzin amerikan, ingiliz, hollandalı olacak. kullandığınız telefon amerikan malı olacak. girdiğiniz internet siteleri amerikan malı olacak. kullandığınız traş bıçağı fransız olacak. dişinizi fırçaladığınız fırça isviçre malı olacak. allah bilir yediğiniz yiyecek de yabancı maldır. kalkıp yerli milli diye konuşacaksınız. sen neden amerikan malı telefonu türk malı telefona tercih ediyorsan biz de brezilya malı futbolcuyu sana tercih ediyoruz. dışa kapalı bir ekonomiye yani komünizme geçmediğimiz sürece hayatınızda yabancılar olacak. siz de onlarla mücadeleyi öğreneceksiniz. eşşek gibi çalışacaksınız. türkiye gibi vasat bir ligde tercih edilmeyen adam avrupa'da hiç tercih edilmez. burada krallar gibi yaşayıp orada sıradan insan olmaktan korkuyor hepsi. hiçbiri dil öğrenmek, alman disiplini görmek, yolda yürürken sıradan insan muamelesi görmek istemiyor. onların amacı üç büyük takıma kapak atıp buradan emekli olmak. ingiltere ligi, ispanya ligi, almanya ligi gibi idealist değil büyük çoğunluğu. zora gelemez, çalışamaz, dil öğrenemez, yurtdışına alışamaz, buradaki abi-ağa-paşa muamelesini orada göremez. ve bundan da çok korkar.

    ula şurada 150-200 başsız. priminizi biz veriyez. menejerinize parasını biz veriyez. vallah feshederem sözleşmeyi ha! bakalım yabancı sınırı olmayınca ne pok yiyeceksiniz?
  • 12
    hiçbir şey yapamadan öylece mal gibi uzaktan izlemekle yetindiğimiz, yetinmek zorunda bırakıldığımız şey.

    bir memleket düşünün halkın ne istediği kimsenin umurunda değil.

    iki tane ciddiye alınabilecek anket var, ikisinde de yüzde 90'ın üzerinde sınırın böyle devam etmesi gerektiği istenmiş.

    https://twitter.com/...s/904700061485076480
    https://twitter.com/...s/904807838933028864

    ne kadar aciz durumdayız. adamlar kendi aralarında bir karar alıyor, bize de sadece izlemek düşüyor.
  • 14
    basın sözcüsü olarak zımbarator ve mircea lucescu olan propaganda. yabancı sınırının kaldırılmasının ne kadar basiretli bir karar olacağı buradan belli olacaktır zaten.

    işin gerçeği; benim geçen senenin başından beri öngörüm 2019/2020 sezonundan başlayarak yabancı sınırının giderek düşeceğiydi. önce 9+bi şeyler, 7+bi şeyler derken en son 5+0+3 gibi muhteşem bir yıldırım demirören projesinde buluşurlar gene. ülkenin az çok siyasi gündemini ve işlerin nasıl yürüdüğünü bilen birinin bunu öngörmesi çok da zor değil zaten.
    https://pbs.twimg.com/media/DI4WtL1XkAA6sVQ.jpg
    https://iasbh.tmgrup.com.tr/...si-1505506275687.jpg
    http://icdn.ensonhaber.com/...diger/123_9599_1.jpg

    neyse ki bu sezon bitmeden emre akbaba'yı ve gayet ucuza ömer bayram'ı alarak bir nebze önlemimizi aldık. 2 sene şampiyon olup kendisini türkiye liginin ağası zanneden çakalların sesi çıksa da, bu sezon harun, berke, barış alıcı'yı alanlar sinsice sessiz sessiz kenarda olan biteni izlese de bu kurala karşı sesi çıkan yine galatasaray ve imparator fatih terim. bu takımla gurur duymayacağım da kimle duyacağım kaldı ki galatasaray kendi yararı için de sesini çıkarmıyor bu kurala, elinde emre, ömer, yunus, serdar, sinan gibi yerlileri de var, istedikleri kuralı getirsinler yine galatasaray şampiyonlukları izleyecekler. cimbom başı dik yürür, dün beşiktaş 2 sezon üst üste şampiyonluk yaşarken neyi savunduysak aynı noktadayız, kaypaklar düşünsün.
  • 21
    duygularla değil mantıklı argümanlarla konuşulması gerekirken, salt milli duygularla ortaya atılan propaganda.

    bugün twitter üzerinde şöyle bir tabloyla karşılaştım:
    https://gss.gs/bbV.jpg

    --- alıntı ---

    transfer sezonu bittiği için tekrar yazalım. yeni yabancı kuralının uygulandığı 5 sezonun 4'ünde süper lig kulüpleri transferde kar etti.

    yerli oyuncu sayısının daha fazla olduğu yeni kuraldan önceki 13 sezonda ise kulüplerimiz zarar etti.

    twitter.com/ustadogus
    --- alıntı ---

    işin saha içerisindeki teknik boyutuna girmeye dahi gerek yok. bu sene türkiye ligi'ndeki takımların toplam harcamasıyla, toplam gelirleri kıyaslandığında ortaya bu çıkıyor.

    14 yerli kuralı getirildikten sonra değişen ne peki? bu aradaki fark neyden kaynaklanıyor? volkan şen, olcan adın, volkan babacan gibi adamlar neden forma bulamıyor? çünkü artık menajerler eskisi gibi kulüpleri soyup soğana çeviremiyor. elbette ffp disiplininin de etkisi yadsınamaz. fakat artık transfer sezonu başladığında eskişehirspor'da oynayan alper potuk'un, tarık çamdal'ın menajeri ellerini ovuşturup "eveet gelin bakalım" diye kulüp başkanlarını parmaklarında oynatamıyor. aynı şekilde mehmet topuz'ların, gökhan ünal'ların, yiğit gökoğlan'ların menajerlerine muhtaç değil büyük takımlar. artık potansiyeli olan yurt dışına gidip ülkemizi büyük arenalarda temsil ediyorlar. milli takıma direkt yazacağımız adamların çoğu kalbur üstü takımlarda oynayan genç futbolcularımız. aksi halde 3 büyük takımda taraftara şaklabanlık yaptığı için kadroda kalan adamları mecburen kadroya yazan milli takım teknik direktörleri gitti, şenol güneş gibi vasfı rol yapma becerisinden düşük vizyonsuz teknik direktörler geldi. ellerinde çok daha zengin bir malzeme var. lucescu gibi o da ağzından düşürmüyor yabancı sınırlamasını. ama ortaya mantıklı bir argüman atabiliyor mu? hayır. bu tezgahtan tekrar nemalanmak isteyen adamlar yabancı sınırını geri istiyor. menajer üzerinden istediği gibi kontrol edebildikleri yerlilerle oynamak istiyorlar. buna bilerek alet olanlar o pastadan pay almak isteyenler, bilmeden alet olanlar da var ise en saf olanlar. her halükarda televizyona veya sosyal medyaya baktığınızda her kim yabancı sınırlaması gelsin diyorsa şundan emin olabilirsiniz: ya dolandırıcı bir şarlatandır ya da futboldan anlamayan milli duyguları otta böcekte arayan çiğ bir adamdır. her iki ihtimalde de kendisine zerre saygı göstermeye gerek yoktur, geçiniz.
  • 22
    bu transfer döneminde (2019 yazı) türk kulüpleri 25 milyon euroluk oyuncu alışı yaparken dışarıya 70 milyon euro satış yaptı. daha önce hiç böyle olumlu bir tablo olmadı. demek ki mevcut kural ve ffp kriterleri bizim kulüplere esasında maddi manada çok büyük katkı yapıyormuş. bu haberi her yerde duyurup paylaşmamız ve kamuoyu yaratmamız gerekli.

    http://www.hurriyet.com.tr/...milyon-euro-40941901
  • 24
    ara ara tekrar gündeme gelen propaganda. gelin biraz söylenenleri ve yapılanları birlikte inceleyelim.

    ahmet ağaoğlu - trabzonspor başkanı:
    "yabancı oyuncu kuralının kademeli olarak düşürülmesi, 8'e çekilmesinin mantıklı olduğunu düşünüyoruz. ekonomik olarak sınırlamanın kaldırılmasının ekonomiyi rahatlattığı, fiyatların yükselmesinin önüne geçtiği söyleniyor ama anlaşılmaz bir şekilde kulüplerin borçlarının son 3-4 yılda 3-4 kat arttığını görüyoruz. transfer ettiğimiz yabancı oyuncuların maliyetlerini toplayalım, kaça sattığımıza bakalım. aradaki fark bugün kulüplerin içinde bulunduğu borç batağıdır."

    "takımımda altyapıdan en az 4-5 oyuncu oynatmadıktan sonra kendimi inkar etmiş olurum. eğer bunu yapmazsam, trabzonspor forması giymek isteyen çocukların düşlerini inkar ederim. uğurcan'ı kaleye koymak, arda'yı sahaya çıkarmak, hüseyin'i sahaya sürmek cesaret değil. olmayan değil var olan yeteneği sahaya sürdük. önlerini açtık. yönetim politikamız bu."

    trabzonspor'un yabancı sayısı: 14
    trabzonspor'un 2019-2020 kış transfer dönemi'nde aldığı yabancı oyuncu sayısı: 4

    -

    ankaragücü kulübü transfer yasağı getirildiğinde:
    "türkiye’de iktidarı zorla değiştirmek isteyen hainler 15 temmuz gecesi darbe girişiminde bulunmuşlar, yüce türk milleti muhteşem bir direnişle bu hain darbe girişiminin gerçekleşmesine izin vermemiştir.
    hain darbe girişimi ve alçakça kalkışma ile başarıya ulaşamayanlar türkiye’ye ekonomik saldırı başlatmışlardır. sayın cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğan,'ekonomik tetikçilere vereceğimiz en güzel cevap, işimize dört elle sarılmak olacaktır. daha çok üreteceğiz. daha çok ihraç edeceğiz. daha çok istihdam oluşturacağız' diyerek milli bir refleks göstermiştir.
    mke ankaragücü spor kulübü olarak sayın cumhurbaşkanımızın gösterdiği ‘milli refleksi’ destekliyor, kulüp olarak üretimden yana sportif çalışmaları hızlandırıp, altyapısı ve yetiştireceğimiz yerli futbolcularla milli ekonomiye katkı sağlayacak bir yapıya kavuşmayı hedefliyoruz.
    bunun sağlanabilmesi için yabancı futbolcu sayısına kısıtlama getirilmesini diliyoruz. yabancı futbolcu almak için milyonlarca döviz ve paramız dışarıya gidiyor. oysaki yabancı oyuncu sayısına kısıtlama getirilse, enerjimizi ve ekonomimizi altyapılarımıza harcayabilsek bu uygulama hem türk futbolunun uluslararası arenada yükselişine, hem de ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacaktır.
    mke ankaragücü spor kulübümüzün amblemi ‘asaleti ve vatanı müdafaayı’ simgelemektedir.
    gün ülkemiz ekonomik saldırı altındayken birlik olma günüdür, gün ülkemiz ekonomik saldırı altındayken vatanı müdafaa etme günüdür.
    mke ankaragücü spor kulübü, kurulduğu günden bugüne her zaman övünerek belirttiğimiz gibi kuruluş felsefesine uygun hareket etmiştir ve etmeye de devam edecektir. türk sporuna kazandırdığımız birbirinden yetenekli ve başarılı sporcuları yetiştirmek ve üretime katkı yapmak için yabancı sayısına kısıtlama getirilmesi dileğimizi yineliyor, tüm kulüpleri spor bakanlığımız öncülüğünde altyapı hamlesi gerçekleştirmeye davet ediyoruz."

    ankaragücü kulübü, transfer yasağı kaldırıldığında:
    https://gss.gs/bTx.jpg

    ankaragücü kulübü toplam yabancı oyuncu sayısı: 14

    transfer yasağı varken 15 temmuz, şehitler, vatan millet sakarya, cumhurbaşkanımız, yerli, milli, dış güçler.
    transfer yasağı kalktığında kamyonla yabancı toplamaca.

    şenol güneş:
    "borçlarin büyük sebebi yabanci futbolcular"
    "türk futbolunun uluslararası normlara uygun olarak yapılması gereken işler varsa ben de katkı yapmak isterim. bıraktığım zaman kitap çıkarmayı düşünüyorum ama çıkmasa bile bu konuda öncü olmak hedefindeyim. bugün 14 milyon borcu olan kulüplere 15 milyon versek yarın o borç 30 milyon olur. kulüplerde 14 yabancı var. yabancıya karşı değilim ama bu şekilde karşıyım, hiçbir kriteri yok. bu borçların büyük sebebi yabancı futbolcular. aslında futbol ekonomisi kötü değil. o kadar çok büyüdü ki kulüpler şirket halini almadığı müddetçe düzelmesi zor."

    şenol güneş'in başında olduğu beşiktaş'ın 2018-2019 sezonu kadrosundaki yabancı sayısı: 14

    bu yazıyı sonsuza kadar uzatabilirim, verilebilecek örneklerin ucu bucağı yok. yalnızca şenol güneş'in riyakarlığı beni oldukça rahatsız ediyor. şu an başarılı olduğu milli takımın kadrosundaki gençlerin yarısından çoğu bu sayede yurt dışında, avrupa'nın önemli liglerinde, önemli takımlarında forma giyiyor. bu sayede ülkene, milli takıma, türk futboluna katkı veriyorlar.

    eğer kulüpler borç batağındaysa getirilen harcama limitlerine uydukları sürece isteseler de yüksek maaşlı yabancı alamayacaklar zaten. ee sorun ne? sorun artık eskisi gibi cukkalayamayanlar. menajerler, yetenekleri kısıtlı ama bu ülkede doğmuş vasat türk topçular, onların üzerinden dönen kirli oyunlar. yabancılarla bu iş daha zor, parayı başkaları yiyor. sanki yabancı sınırı olsa türk futbolcuların bonservisleri ucuzlayacak, sanki başka takımın elinden kaptığın yerli topçuya 3 milyon euro'lar vermeyeceksin. boş işler. kimin çarkı bozulursa yabancı sınırı gelsin diyor, sonra çarkını düzeltmek için yine yabancılara sığınıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın