• 864
    sanırım uğur meleke'nin bir tespiti vardı. sen türk oyuncuları ligde yabancılarla forma savaşına sokamazsan uluslararası arenada milli takımla o futbolcular ligde rekabete girmediği yabancıları nasıl alt edecek şeklindeydi.

    yani şu tespiti herkesin duyması lazım. bundan daha iyi tespit olamaz. ahmet, mehmet, osman sırf yabancı sınırı var diye oynatılıyor ve bu adamlar milli takımda michaelleri, franklari, marcları yenecek öyle mi? hadi canım sende. izlanda bile tokatlıyor artık osmanı, ahmeti, vs..
  • 2930
    sacma bir sisteme ait sayi.

    oyuncu baska ülke kökenli olsa bile turk vatandasi oldugunda yerli oyuncu statusunde oynayamiyor. bunun da bahanesi kökenine ait ulkenin milli takimini secmesi. milli olmamissa sikinti yok?

    yahu bu kadar sacma bir sistem olabilir mi? turk vatandasi oldugunda bir turkun sahip oldugu tüm haklara sahip olursun. bu bir insanlik hakkidir ve neden bu statuden mahrum edilsin? asil bu hak sonuna kadar verilmeli ki zaten orijin ulkesinin milli havuzunda yer almasi turkiye adina guzel bir gelisim olur. ”bakin x futbolcu 8 sene oynadi, turk vatandasi oldu ve turkiye artik bu oyuncuyu kendi vatandasindan ayirmiyor” dedirtmek var. nerdeeee….
  • 1964
    19-20 sezonunda bu yıl ile aynı sayı olacaksa bizim için çok büyük bir fırsat olur. 19-20 sezonu için bir kaç ay içerisinde yerli kalitemizi arttırmamız zor olacaktı. ancak sonrası için hem altyapıdan yetişenlerden kullanabileceklerimiz hem de mali durumumuz daha da düzeleceği için kadroya katabileceğimiz kaliteli yerliler bulmakta zorlanmayız.

    keşke hiç düşmese ve gönül rahatlığıyla kadro yapabilsek.
  • 355
    üzerinde tekrar herhangi bir değişiklik yapılana kadar, yabancı sınırı ile ilgili kural şu şekilde:

    bu sezon, sınırsız sayıda yabancı ile sözleşme imzalanabiliyor, maç kadrosuna 8'i alınabiliyor, aynı anda sahaya en fazla 6'sı sürülebiliyor.
    gelecek yıl, kontrat sayısı sınırsızdan 10'a inerken, maç kadrosuna da en fazla 6'sı alınabilir hale geliyor. yani bir anlamda +2 olayı ortadan kalkıyor.
    2014-15 sezonunda ise, 10 olan sözleşme sayısı 8'e, maç kadrosuna yazılabilen yabancı sayısı da, 6'dan 5'e düşüyor.

    muhtemelen, 2014-15 sezonu için ön görülen şekil, hiç bir zaman hayata geçirilemeyecek, ya bir şekilde rötüşlanacak, ya da çok darlanan kulüplerden birisi eu vatandaşlarının yabancı sayılmaması falan gibi devrim niteliğinde bir kararı bir biçimde aldırtıp, uygulatacak.
  • 3118
    fikstür çekimi ertelenmesini bu uygulamanın değiştirileceğine bağlıyordum ve sanırım yanılmadım. fb'nin transferleri bekleniyordu ve galiba önümüzdeki hafta içi yine değiştirilecek bu garabet kural. bana kalsa komple serbest olsun ama koç kararıyla değil, adil bir federasyon tarafından alınsın karar. adil dedim ama ben bile inanmadım olacağına. neyse fb'ye hayırlı olsun yeni kural.
  • 1657
    öncelikle belirteyim, başımız da fatih terim olduğu sürece çokta umursamadığım eylem, döner dolaşır tüm iyi yerli futbolcular bir gün mutlaka hocanın altında çalışır.

    yok eğer dert türk futbolunu geliştirmekse futbolun içinden bir heyet oluştur yolla avrupa’ya, futbol alt yapısı iyi olan ülkeleri gezsin bir çalıştay yapılsın. ama yok dert hiç bir zaman türk futbolunu kurtarmak olmadı.

    alın size cahil kafam ile bir kaç öneri;
    1- 5 adet üzerinde ki her yabancı futbolcudan bir bedel kes, kesilen bu bütçe ile orta ve lise seviyesinde ki tüm okullara yada semtlere futbol sahaları yap.
    2- futbol kulüplerinin alt yapı antrenörleri için belli bir kriter koy, prolisans tarzı bir sertifika sistemi yap ve sadece o sertifika sahibi kişiler antrenör olarak çalışabilsin. aksi taktirde boşta kalanı alt yapı antrenörü yapıyorlar. ahbap çavuş ilişkisinin dışına çıkmalı artık bu antrenörlük sistemi.
    3- kulüplere sezon içinde alt yapıdan oyuncu oynatma mecburiyeti koy. atıyorum kadroda en az 5 alt yapı oyuncusu bulundurma zorunluluğu ve 3 futbolcu resmî maçlarda min. 700’er dk. oynamalı de mesela. ama oynatmadığında komik rakamlarda para cezası kesme, hem para hem de puan cezasına kadar gidecek bir süreç başlat.
    4- sahayı geçtim; otobüsü olmayan, forması, soyunma odası olmayan alt yapılar var, her kulüpten her sezon ama yayın gelirinden ama nakti ücretler al, alt yapılara bu para havuzundan belirli bir standart getir.
    5- turnuvalar düzenle, bölgesel, ulusal, uluslararası turnuvalar. ama öyle sadece parası mevkisi olanın katıldığı değil, tüm maddi imkanları federasyon tarafından karşılanan turnuvalar düzenle ve her klüpten bir gözlemci katılımını zorunlu kıl. dikkatleri üzerine çekmek için canlı tv yayınları düzenle, bu ülke futbola aşık bir ülke, halı saha maçı izlemekten hoşlanan kitleler var, güzel bir reklam ve tanıtımlar ile yayın geliri bile oluşur.

    bunlar ilk aklıma gelenler, bu liste uzar gider, yeter ki dert üzüm yemek olsun. yabacı sınırı koymak futbolu geliştirmek için 100 kriter yazsak belki 100. sırada kendine yer bulur.
  • 2081
    türkiye'de tartışılan pek çok şey gibi, bir karar verip o kararın sonuçlarına göre ders çıkartmaktansa, sürekli karar değiştirip, analize değer hiç bir sonuç elde edemediğimiz konulardan biridir bu. üst üste 5 sezon aynı kuralın devam ettiği bir dönem yok sanırım son 20 sezonda.

    futbolun temel dinamiği rekabettir. rekabet kavramı ise ekonomi biliminin bir konusudur. ekonomi, futboldaki yabancı sayısı sınırına benzer bir konu olan, uluslararası ticaret serbestliği konusunda yıllardır tartışmaktadır. günümüz dünyasında serbest ticaret teorilerinin ülkelere sağladığı faydalar pek çok iktisatçı tarafından ispatlanmıştır. bunun yanında, yine işin iktisat tarafında, küreselleşmenin getirdiği dezavantajlar da vardır ve 2008 yılından sonra bu dezavantajların çözümüne dair literatür oldukça genişlemiştir. burada, ekonomi teorilerinden uzun uzadıya bahsetmeye gerek yok elbette, ancak bir gerçek var ki:

    rekabet, ancak ve ancak fırsat eşitliğinin mümkün olduğu durumlarda rekabet halinde olan bütün taraflara fayda sağlar!

    şimdi, futbol rekabeti konusuna geri dönelim ve fırsat eşitliği var mı yok mu bakalım:

    1. ülkenin alt yapı tesisleri ve alt yapı antrenörlerinin kalitesi uluslararası standartta veya bu standarda yakın mı?
    2. ülkedeki çocukların herhangi bir spor dalında eğitim alabilmesi için gerekli imkanlar mevcut mu?
    3. ülkedeki futbol pazarı, maddi büyüklük olarak kendisine benzer ülkelerle rekabet edecek düzeyde mi?

    bu sorulara yeni sorular da eklenebilir ama benzer kalıplı soruların cevabı muhtemelen evet olacaktır. böyle bir noktada, yerli oyuncuları rekabetten uzak tutmak, en hafif tabirle iş bilmezliktir.

    alt yapılarımız düzgün işlediği sürece, zaten yerli futbolcular da takımlarımızda yer bulmaya devam edecektir. burada unutulmaması gereken tek şey şu:

    yerli oyuncularımız, yabancı oyuncular serbest bırakılsa tercih edilmez ve bu rekabetin altından kalkamaz diye düşünüldüğü sürece, bu oyuncular hiçbir zaman uluslararası maçlarda rakiplerini yenemezler, a takımlar rekabet yeridir, gelişim yeri değil.
  • 2560
    ülke futbolundaki futbola yabancı kişilerin sayısının futbol adamlarına oranı 9-1 civarlarındayken, gelecek nesiller ülkeye yabancı futbolcuların sayısıyla uğraşmamızı biz antik çağ döneminde vahşi hayvanlarla gladyatörlerin dövüştürülmesini nasıl karşılıyorsak öyle karşılayacaklardır.

    federasyon başkanının şirketi ligdeki bir futbol takımının en büyük hissedarı. tüm oyuncular yabancı da olsa yerli de olsa ortada sportif bir konu yok.
  • 2274
    https://twitter.com/...338421750013953?s=21

    tamamen olay bundan ibarettir. en baştakinden sokakta ki taraftara kadar hepsinin bilinç altında bu sözler yatıyor. ama sadece 1-2 kişi kendine bunu açıklayabiliyor.

    yabancı sınırı gelsin demenin tek bir mantığı yok. türk futbolunu düşünüyorsan, milli takım 2002’den bu yana en iyi jenerasyonunu yakaladı. son dünya şampiyonundan 4 puan aldı.

    biz kaliteli yabancı alamıyoruz, farkı açmış rakibimizde alamasının karşılığı yabancı sınırını konuşmaktır. pes artık gerçekten pes.
  • 328
    bu konuda bir şeyler yapmalıyız. türk futbolunun geleceğinden benim gibi endişe duyanlar varsa destek neyin versin, ne bileyim tff'de tanıdıkları olan varsa tartışma ortamı yaratılsın, tartışalım, yabancı sınırın daraltılmasının ne gibi negatif sonuçlar doğuracağını, ne gibi zararlara yol açacağını konuşalım. ne bileyim sempozyum düzenleyelim. bir şeyler yapalım cidden bu konu beni çok rahatsız ediyor.

    gelecek sezondan itibaren kademeli olarak daha da düşürülmeye çalışılan yabancı oyuncu sayısı türk futbolunun en büyük tümörüdür. artık bunun görülmesi lazım. yabancı oyuncular futbolumuzun düşmanı değil! aksine kurtarıcısıdır.

    basit örnekler yazıcam. her anadolu topçusunun hayali nedir? amiyane tabirle 3 büyüklere kapak atmak. 20'li yaşlarındayken oynadığın anadolu takımında bir sezonde 5 çok iyi maç çıkarırsan 3 büyüklerin dikkatini çekiyorsun, 10 çok iyi maç çıkarırsan* da transfer listelerine giriyorsun. hele 15 maç çok iyiysen sezon sonunda senin için kulüpler kavga etmeye başlıyor, bonservisin akıl almaz seviyelere yükseliyor, ilgi odağı oluyorsun ve sonunda bir istanbul takımına kapağı atıyorsun.

    hayatında kazanamayacağın kadar bol paranın sahibisin artık. menajerinin yeteneğine göre uzun süreli kendi lehine bir kontratla götünü de sağlama aldıysan gerisi o kadar kolay ki. yeni takımında 5 maç çok iyi oyna, geri kalanda da taraftara oyna en kral sensin. yabancı kontenjanı rahatlığıyla kendini gram geliştirmiyorsun, ne de olsa forman garanti. milli takım desen kimi alacaklar, anadolu topçusunu mu? tabii ki de ilk tercih sensin. gerçekten adaletli bir teknik direktör yoksa (ki zaten milli takımın başına ender geliyor bu isimler) orada da rahatsın.

    yabancı sınırı işte bu konuda devreye giriyor. sen bu sınırı arttırırsan, bu adamın oynadığından kat kat fazlasını daha ucuza sana verebilecek milyonlarca futbolcudan seçim yapabileceksin. yılda 1.5 milyon verdiğin adamdan aldığın katkıyı yılda 150bine anlaşacağın topçudan alacaksın ki abartmıyorum. anadolu kulüplerine gelen ve oradan yükselen yabancı oyuncular buna kanıtımdır. dany gaziantep'te yılda ne kadar alıyordu ki allah aşkına? tabii daha fazlasını vermek istiyorsan daha daha kalitelisini ve daha daha fazlasını alabileceksin 1.5 milyona. sırf 3 büyükler için değil her takıma yarayacak bu düzen. anadolu takımları genç ve hevesli isimsiz yabancılar arıyorlar genelde, böylelikle daha çok tercihi daha çok ucuza yapabilecekler. kontenjan yüzünden alamadıkları oyuncuları alabilecekler. parlayan yabancıları 3 büyükler tarafından daha çok tercih edilebilecek.

    bu şekilde o azıcık iyi oynayan yerli oyuncunun piyasası şişmeyecek. yokluktan çok iyi zannedilen serdar aziz'ler abartılmayacak. hasan ali kaldırım'lar yüksek ve saçma bonservislerle transfer olmayacak. düşünün, çok iyi sanılan yerli oyuncular 3 büyüklere gidiyor, yabancı sınırı arttırılsa bu çok iyi olduğu düşünülen yerliler kendi takımlarında kalacak. gökhan gönüllü gençlerbirliği, mehmet topuzlu kayserispor, hakan baltalı manisaspor olacak. eğer bunlar cidden çok çok iyiyse 3 büyüklere gidecekler. şimdiki performanslarıyla da anadolu kulüplerinde oynayacaklar. kulüplerin futbol kalitesi artacak. hem zaten yabancı sınırı arttırıldığında her takımın dibine kadar yabancıyla oynamayacak ki? yabancı futbolcu dediğin yerlinin yanında risktir. buraya alışması olaydır, ailesi başka bir olaydır, takıma adaptesi bir olaydır. yerlinin her zaman önceliği olacaktır ama bu sayede daha iyi yerliler tercih sebebi olacak ve daha iyi yerliler sivrilecektir. o takımları isteyen yerliler 15 değil sezonda 30 maç kasacaktır. ve bu şekilde milli takım için daha faydalı topçular olacaklardır.

    yabancı sayısının arttırılmasında negatif anlamda etkileneceği düşünülen şey ise altyapı. yine belirtmek gerek ki altyapının da düşmanı yabancı kuralı değil, tam tersine kendisi. altyapı oyuncuları için de kural olmalı ve bu yüzden yabancı sınırı tamamen kaldırılsın demiyorum, optimum çözümler illa ki var. mesela aklımdaki fikir şu şekilde: saha dışında sınırsız, sahada 7 yabancı olacak. sahada 4 yerli içinde de 2 oyuncuda 25 yaş altı olma zorunluluğu olacak. bunlardan biri altyapı oyuncusu olacak; ilk 18'inde 2, ilk 11'inde 1 oyuncu kesinlikle altyapı oyuncun olacak. bu kontenjanları zorlayacak yerli oyuncular en kaliteli oyuncuların olacak ve bunlar milli takım için yeterli olacak. eskisine göre daha az, ama kaliteli yerli oyuncu sayısı. birbirleri ve yabancılara karşı rekabeti arttırılmış yerli oyuncular. yazarken bile heyecanlandım amk. bu benim aklımdaki uygulamalardan biri. bunun gibi bir çok model düşünülebilir. ve bu konu üzerine bu entry'ye ek bir çok argüman daha eklenir, onları da sonra yazarız.

    tff, tüp kafa duyun beni. gelin şu işi avrupa takımlarıyla yarışabileceğimiz seviyeye çekelim artık. şampiyonlar ligi hayal olmaktan çıksın. götü başı salan yerli futbolcuları rekabetle kendilerine getirelim. iki maç iyi oynadı diye hasan ali kaldırımlardan medet umulmasın artık. nolur ulan nolur amk.
  • 785
    turkiye futbolunun katili, sikenin ve sikecinin dostu, kulubune uefa'ya sahtecilikten avrupa'dan bir yil men cezasi aldirmis, ustune baskanligi doneminde sikecilikten bir yil daha men cezasi ekletmis, vaktiyle yoneticiyken bir mafya liderine kulubu besiktas araciligiyla sahte pasaport ayarlayip yurtdisina kacirmis olan basbakanin sadik kulu, telefonda babasini aglattigi yıldırım demirören tarafindan 5'e dusurulecegi bir kere daha aciklanmistir. besiktas mali krizde oyuncu alamiyor, buyuk sikeci zaten avrupa'ya gidemediginden hicbir buyuk topçuyu getiremiyor diye yine bizim onumuzu kesecek bu irkçi-sikeci ittifak. allah belanizi versin lan! allah belanizi versin!
App Store'dan indirin Google Play'den alın