büyük bir
galatasaraylı olduğu her halinden belli olan
galatasaray spor kulübü başkanı.
tanımdan sonra bazı hususları belirtmek gerekecek;
yeni transfer yapmak sabır, emek ve zaman gerektiren, komplike bir iştir. bu anlamda aceleci davranmamak, doğru zamanda doğru yerde doğru işi yapabilmeyi gerektirir. idari bakımdan iflas etmiş bir kulübü de devralmışsanız, bazı şeylerin yerli yerine oturması zaman alacaktır. transfer konusundaki sabırsızlığımız ve aceleciliğimiz, kabus gibi bir sezonun ardından anlaşılır bir şeydir. fakat yine de, daha önemli bir sorun söz konusu.
şahsen aşağı yukarı 25 yıldır aşığı olduğum
galatasaray'da, ilk defa bu sezon beni ve muhtemelen birçoğumuzu geleceklerden çok gidecekler ilgilendiriyor. dolayısıyla, başta
servet çetin karaktersizl olmak üzere, halen - üzerlerinde herkesin fikir birliği içinde olduğu -
gökhan zan,
hakan balta,
mustafa sarp,
aydın yılmaz,
serkan kurtuluş ve - bana ve bazı başka renkdaşlara göre bu isimlere dahil edilmesi gereken -
bogdan stancu gibi isimlerin gönderildikleri haberini sabırsızlıkla bekliyoruz (ya da en azından büyük bir çoğunluk bunu sabırsızlıkla bekliyor).
yukarıda da belirtildiği gibi, kendisinin ne kadar iyi bir galatsaraylı olduğu açık olmakla birlikte, bu camia içerisinde karakter, ruh ve duruş erozyonu yaratan kanser hücrelerini bir an önce, vakit geçirmeden (gerekirse
fatih terim'e rağmen) kesip atması ve radikal bir temizlik yapması, belki de yıldız oyuncu transferinden çok daha elzemdir.
son olarak, gheorge hagi'nin bu sezon takımın başına henüz geldiği sıralarda bir maç sonu basın toplantısındaki sözlerinden bir alıntıyla bitirmek belki anlamlı olacak:
(bkz:
ben galatasaray futbolcusu istiyorum)