resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 5526
    2 sene üst üste cl'de gruplardan çıkmış, ülkede kazanmadığı kupa kalmamış, pislikler içinde tertemiz kalan dünya markası kulübe sponsor bulamaması inanılmaz derecede şaşırtıcı bir durum. insanlar zaman geçtikçe daha doğru kararlar alır, hamleler yapar ama bizim başkan tam tersi. zaman geçtikçe bocalamaya başladı, umarım en kısa zamanda toparlar. zira bu sezon * şampiyon olunamaması durumunda kendisi ertesi sezonu başkan olarak göremez.

    aklınızı başınıza toplayın sayın aysal. candan erçetin ve diğer işe yaramazları ya adam edin yada gönderin. her koldan taarruza uğrayan galatasarayımı sahipsiz sananlara karşı sadece konuşmayı bırakıp iş yapın, sizden beklentimiz budur.

    yapamıyorsanız, zaten daha fazla orada oturamazsınız.
  • 5527
    kurumsallaşma vaat etti bizlere. heyecanlandık. sonunda belli bir programa göre hareket eden bir yönetici güruhu, giden veya gelen fark etmeksizin bir düzen kuracağını düşündük. ama ortada kurumsallaşma namına bir şey yok gözüküyor. başarılı bir başkanlığı var ama söylediği şeylerle uyumlu bir program sürmüyor. bundan önceki başkanlar ne yapıyorsa onu yapıyor. şahsım açısından ünal aysal hala desteklenmesi gereken bir adam ama gözümde eskisi kadar sağlam, vizyonu olan bir yönetici değil.
  • 5530
    benim merak ettiğim bir konu var. başkan bu kulübe cebimden 5 kuruş bile para koymayacağım dedi yanlış hatırlamıyorsam bir konuşmasında.
    tamam kabul, para koyma. ama dünyanın sayılı zenginlerindensin. kulübün durumu ortada ve kendi ismini riske atıyorsun.
    forma sponsorunu kendi şirketin yap, böylelikle şirketinin reklamını yapmış ol. buna engel bir durum var mı acaba?

    zamanında demirören grubu milangaz olarak beşiktaşa sponsor oldu diye biliyorum.
  • 5532
    ergenlerin büyük başkan dediği süper kurumsal.

    yahu doğru düzgün mantıklı argümanlarla eleştirmek bile suç. hemen fan boyları "terimci" , "yabancı düşmanı" falan diyor. olm içmeyin şu bonzai'yi. valla zararlı bak. ünal aysal'ı sevmeyenlerin yabancı düşmanlığı ne alaka? veya fatih terim'i sevenler niye yabancıya düşman?

    çok değil geçen seneye kadar melo'yu istemediğini vurguluyordu da, zar zor fatih terim ısrarıyla aldı. hani şu taşağına ansiklopedi yazdığımız melo.

    vaad ettiği çoğu devrimi gerçekleştiremedi. kurumsal diyip diyip zerre kurumsal olmayan aziz yıldırımvari hareketlere girdi.

    hee size göre büyük başkan, benim için büyük başkan faruk süren'dir.

    faruk süren, kendisine vizyon nedir? nasıl vizyonlu olunur, dersleri verir kimse kusura bakmasın. şampiyonlar ligine çok iyi şekilde hazırlanması ereken takımın daha düzgün bir santraforu yok. nasılsa eylüle kadar süre var alırız bir tane, uyum süreci, takım felsefesi oturması falan hiç önemli değil.

    bütün kabahat kendisinde değil ama seçtiği o gerizekalı yönetimden doğrudan kendisi sorumludur. işleyen sisteme çomak sokup dağıtmıştır her yönden.

    not: prandellisporluyum.
  • 5533
    kendisine yönelen eleştirilerin büyük bir çoğunluğunun temelinde fatih terim'i göndermesi yatmaktadır.

    son dönemde yanlışları maalesef ki olmuştur, bunu da her aklı başında her galatasaray taraftarı açık yüreklilikle söyler lakin azalarak biten bir kesim vardır ki bu kesimin ünal aysal eleştirilerindeki samimiyetsizliği ortaokul seviyesinde ki insanlar bile rahatça algılayabilir.

    fatih terim gönderildikten sonra verimli ya da verimsiz sonuçlanan her icraatını kin kusarak eleştiren bu kesim neyse ki azalarak bitiyor. dördüncü şampiyonluğu aldığımızda da konuşacak fazla yüz bulamazlar.
  • 5534
    http://papazincayiri.blogspot.com.tr/...amclg-ve-seyhin.html

    (bkz: yeni türkiye düzeni/@paredros)

    kendisini eleştirmeden önce şu yazıları okumak lazım, türkiyenin yeni düzeni reisçilik, bizim reis de kurumsal üa. eleştirilemez çünkü o kabile reisi, eğer eleştirirseniz cahil+x sporlu+aptal olursunuz, küfür bile yersiniz. doğal düşmanımız da var fatih terim, tam bir fanatizm ve barbarlık bu ötesi değil.

    (bkz: fatih terim lobisi)

    bu laf bir yerden tanıdık geliyor dimi?
  • 5536
    eleştirilemeyen eleştirilmesi teklif dahi edilemeyen galatasaray spor klübü başkanı.

    çünkü eleştirilerin hiç bir haklılık payı yok. çünkü eleştirenler paralel galatasaray'ın başındaki fatih terim'in müridi. çünkü bunlar hep dış mihrakların oyunu. çünkü bunlar ce haaa pe zihniyeti. ha unutmadan birde " yol yaptık biz yol " var, he işte o da drogba sneijder.
  • 5537
    --- alıntı ---

    başka bir şekilde eleştiremiyorlar adamı. ha gerçi bu ikisini kullanarak da eleştirdiklerini sanıyorlar da ben gülüyorum sadece. başkanın 3 senede yaptıklarını kim yaptı kulübe? bu arada galatasaray'ı rezil bir şekilde devralması da göz önünde bulundurulsun. sadece futbol bakımından değil, tüm spor dallarına da bakılsın.

    öyle bir kuyruk acısı ki galatasaray 96-00 yılı sonrası ilk defa böylesine şaha kalkmış, final kaybetmez duruma gelmiş, avrupa'da adını çoluk çocuğa bile duyurmuş bizim çapsızlar hala galatasaray'ı düşmanına satan bir kişi üzerinden sayın ünal aysal'a saldırıyorlar.

    --- alıntı ---

    dincilerin bir zırvası vardır ya; çanakkale savaşında bulutların üzerinden gelen sakallı cüppeliler savaştı diye. onu aklıma getirdi.

    ünal babamız kulübü şaha kaldırmış, her şeyi kendi yapmış. bu süreçte yönetimindeki ali dürüst, albayrak, adnan öztürk ve imparatorun vs. hiç katkısı yokmuş herhalde. o camiayı şaha kaldıranın kim olduğunu tarih de yazar gerçekler de yazar. bir galatasaray efsanesi şaha kaldırmıştır kulübü ve tabi ki diğer yönetimdeki ve teknik ekipteki yardımcılarıyla beraber.

    ayrıca o efsane daha drogba, sneijder gelmeden o takımı burak amrabat ile 2002'den sonra ilk defa şampiyonlar liginde tur atlatmıştır.

    boşuna yorulmayın herkes kimin ne olduğunu biliyor. bir galatasaray efsanesi olan fatih terim'i düzenli entry girerek bitireceğinizi sanıyorsanız tatlı rüyalar. 4. yıldızı takınca da başkan yalamak yerine aşkımızı kutlarız. başkanları değil galatasaray'ı tutuyoruz çok şükür.

    tanımımızı da yapalım sıkıntı olmasın;

    2013-2014 fenerbahçe şampiyonluğunda ersun yanal ve aziz yıldırım'dan daha fazla katkısı olan galatasaray spor kulübü başkanı.
  • 5538
    mesele 4. yıldız değil. çünkü 4 yıldız zaten bir şampiyonluk uzakta. ki bu ülkede şampiyon olmak öyle çok zor bir şey değil. aziz yıldırım bile şampiyon takım kurabiliyor. ünal aysal'ın eleştirildiği nokta takımın şaha kalkmasındaki baş aktör fatih terim'i bin bir oyunla gönderdi. belki de son yılların en iyi en güçlü yönetim kurulunu ottan boktan sebeplerle tasfiye etti. futboldan anlamadığını defalarca kez söyleyen başkan buna rağmen futbolu tek başına yönetmeye kalktı. yani kısaca şampiyon takımın anasını sıktı.

    20m euro çöpe atılması, camia desteğini kaybeden aysal'ın basket ve futbol takımına sponsor bulamaması spor yönetim başarısızlığı gözler önüne seriyor.

    heryerde söylediğim gibi bi sezon şampiyon olacağız. o zaman kimse lütfen bu adama sarılmasın. büyük başkan çekmesin. karşı yakadakiler gibi bir şampiyonlukla hersey unutulmasın.
  • 5539
    iki doğru tespitin yanına en büyük doğru tespit diye yanlış bir tespit konulup anlatım güçlendirerek eleştirilen galatasaray başkanı. evet yönetimi dağıtması, transfer yapamaması en büyük eksileri ama fatih terim'i binbir oyunla göndermemiştir. bu neden hala anlaşılmıyor bilmiyorum, anlamakta güçlük çekiyorum. zira fatih terim ile aralarında olan çekişmenin suçlusu sadece ünal aysal'mış gibi bir şekilde saldırılmaya çalışılıyor hala.
    1- bunun böyle olmadığı defalarca ortaya çıktı.
    2- üzerinden bunca zaman ve sırf bu yüzden "yerine koyamam" psikolojisi yüzünden bir hoca eskitildi. çok basit bir şey: oldu ve bitti. üstesinden gelin, bu konu üzerinden vurmaya artık çalışmayın. komik oluyor çünkü. oldu ve bitti. düşündüğünüz gibi olmadı, inanmak istediğiniz gibi olmadı ama oldu ve bitti.
    ingilizce tabirle: get over it!

    duygusal yönden bakarak eleştiri yaptığınızı sanıyorsunuz ama eleştiri dediğiniz şeyin rasyonellik barındırması ve yapıcılık barındırması gerekliliği hakkında zerre fikriniz yok. işte bu yüzden bunlar eleştiri değil saldırı oluyor. neden sponsor bulunamadı hala, neden takviye yapılamadı hala ve neden göksel gümüşdağ gibi bir zat'a oy çıktı kulüpler birliğinde bunlar sorulmuyor, bunların sebepleri düşünülmüyor. varsa yoksa fatih terim'i neden gönderdi.
    gönderdiyse gönderdi. ben de olsam ben de gönderirdim.

    şimdi ben fatih terim'den nefret ettiğim için bunları yazıyorum ve ünal aysal'ı savunuyorum diye yukarıda yazdıklarımı okuyacaklar var. buna da eminim. duygusal yönden baktıkları için böyle bakmaya da devam edecekler. oysa sadece biraz diyalektik yeteneği lazım. empati falan değil. biraz rasyonel varolabilme.
  • 5540
    başkan olduğu sezonda uefa takım sıralamasında 60. sıradayken bugün henüz daha sezon başlamamasına rağmen 35.sıradayız. şampiyonlar ligi gruplarında en kötü 3. olsak bile 25. sıraya kadar çıkacağımızı tahmin ediyorum. eğer bir çeyrek final görürsek ilk 20 arasına gireriz ve bu da seneye 2. torbada yer alacağımız anlamına gelir.

    ligde ilk 2 sezon rahat rahat şampiyon olduk ve bir çok kaos ortamına rağmen de geçen sezonu ikinci bitirdik. bu sezon yine en kötü 2. olacağımızı düşünüyorum ancak kendisie destek olmazsak ve bir şekilde istifa etmek durumunda kalırsa işte o zaman ilk 5'e bile giremez ve son 2 yılda kazandığımız puanların hepsi çöpe gider ve bir sonraki avrupa maceramızda beşiktaş gibi arsenal'le falan eleme oynamak durumunda kalırız.

    unutmayın ki takımın kötü gitmesi 1 sezonu değil son 5 sezonun emeklerini çöpe atar.

    ve bana göre takımın yolunda gitmesinin anahtarı ünal aysal'dır.
  • 5542
    galatasaray'a geldiği anda galatasaray'ın bulunduğu nokta çabuk unutuldu sanırım.geldiğinde özhan canaydın ve adnan polat dönemlerini yaşamış ve "camiden yardım topluyorlar" noktasında bir galatasaray vardı. ünal aysal maddi olarak inanılmaz işler yaptı. bugün galatsaray'ın gelirleri neredeyse fenerbahçe ve beşiktaş'ın toplamına eşit.

    sportif başarı derseniz 3 senede; 2 şampiyonluk, 1 türkiye kupası, 2 süper kupa kazandı ünal aysal döneminde galatasaray*. sportif olarak başarısız diyeni allah çarpar. tabi bunlardan önemlisi psikolojik olarak rakiplerini ezen bir galatasaray var bu dönemde.

    peki neden ünal aysal başarısız olarak lanse ediliyor? bence bunun çok basit bir cevabı var: (bkz: türk spor basını) kimler tarafından yönlendirildiği çok açık olan değerli basınımızın algı operasyonlarına kurban gidiyor sürekli taraftarlarımız. inanmayan ismail kartalhakkındaki haberlere baksın. tanımıyan birisi kendisini çok rahat mourinho sanar.

    medyanın böyle bir etkisi var bunu kabul ediyorum. benim kabul edemediğim şey galatasaray taraftarının bu kadar kolay oltaya gelmesi. herkesi biraz izana davet ediyorum. bu kadar nankörlüğü aklım almıyor.

    bu klas adam galatasaray'ın kurtarıcısıdır!
  • 5543
    geçen sene * takımın kadro yapılanmasını beğenmeyenler bu sezon transfer yapılmasa da başkanın eleştirilemeyeceğini söylüyorlar. bir sezon boyunca mancini'yi savunabilmek dolayısıyla başkana zeval gelmesin diye bu tarz argümanlarla olaya yaklaşanlar kadronun bu sene için yeterli olduğu noktasına kadar gelecekler. her sene teknik direktör değişikliği, kadro yapılanmasındaki beceriksizlikler, takıma sponsor bulamayıp maddi dengenin zamanında sağlanamaması, basketbol final serisinin son maçında takımın eşit şartlarda sahaya çıkarılamaması, ki maça çıkmama kararı bir duruştur ama galatasaray spor kulübü bundan çok daha büyük kulüptür ve o noktaya gelmemesi gererirken o güç kullanılamamıştır, kendisini eleştirmeye yetmiyor zannımca. aslında bunların hepsini geçtim basında tetikçi olarak bilinen birine aziz yıldırımvari kendi kulübünün teknik direktörüyle olan özel mesajları servis etmesi yetmedikten sonra zaten konuşacak pek de birşey yok.

    not: sırf senin için fatih terim demedim. deseydim de fark etmezdi.
  • 5544
    galatasaray futbol takımında şu an lucas podolski aradığımız oyuncu değil diye burun kıvıran arkadaşlarımız * bundan 4 sene öncesini hatırlarlar. o zaman böyle bir muhabbet dönse eminim o arkadaşlar 'gelsin de nerde oynarsa oynasın' derlerdi. bu bir yönetim başarısıdır.
    melo, selçuk, muslera, sneijder, drogba, burak her ne olursa olsun hamit ve bruma gibi flaş transferlere bu yönetim sayesinde alıştık. her sene şampiyonlar ligi'nde boy gösteriyoruz. adımızı tekrardan avrupa'da duyurmaya başladık.

    galatasaray erkek basketbol takımında yıllar sonra gelen şampiyonluk, 3 sezon play-off finalinde yer almamız, euroleague'de adımızdan söz ettirmemiz, devleri bir bir dize getirmemiz yönetimin başarısıdır.

    ünal aysal doğru işler yapmış ki bu kadar başarı ve kupalar elde ediyoruz. yanlış yaptığı şeyler tabii ki var. en büyük yanlışı fatih terim'i kovmaktan beter etmesi yalnız bu başarılı olduğu gerçeğini değiştirmez.
  • 5545
    galatasaray'ın en kötü dönemini referans göstererek savunulması çok saçma. 4 sene önce böyleydik, şunlar vardı, bunlar vardı vs. arkadaş bu adam ne parolasıyla geldi başa? galatasaray kurumsallaşacak dedi. sonuç? sıfıra sıfır elde var sıfır. geçen sene elini kolunu sallayarak şampiyon olacak takımı kendi egosu yüzünden becerdi.

    burada fatih terim nasıl melek değilse, kendisi de değildir.
  • 5547
    14 seneki yönetime göre çok başarısızdır kendisi. hemen gitmeli. o zamanlar uefa'lar süper kupalar... şimdi bir lig bile alamaz olduk.

    (!)
    ..................................................................

    ciddi anlamda son iki senedir fiyasko hamleler yapmıştır. hala çıkıp daha vaktimiz var transferde aceleci değiliz diyebiliyor. bir hafta sonra lig başlayacak, 2 gün sonra süper kupa maçı var. hiç geç kalır mıyız biz ?

    38-39 tane sözleşmeli futbolcumuz var yanlış hatırlamıyorsam. bunların ücretleri galatasaray'a tam 246 milyon euro'ya mal olmakta.
    dany,amrabat'lara zaten girmiyorum.ne desek boş olan oldu.
    son senelerdir iyice azalan prestijimizi yükseltmiştir bu açıdan hakkını yiyemeyiz asla. sneijder,drogba transferlerinin magazin kısmını çok iyi yönetti. avrupa'ya adımızı tekrar hatırlattık. şampiyonlar ligindeki başarılarımız bunu iyice pekiştirdi
    ama ;
    finansal olarak çok sıkışık duruma girmemize neden olan da ünal aysal'dır. uefa'dan uyarı cezası aldık. hani bir gün kanalları gezerken son dakika galatasaray'a transfer yasağı türevi haberler görürsem şaşırmam.

    neyse fazla uzatmayayım. daha kapsamlı ve verilere dayalı bir ünal aysal yazısı yazacağım zaten.
  • 5548
    sürekli yanlış argümanlarla eleştirilen galatasaray kulübü başkanı. mesela terimi göndermesi olmazsa olmaz bir adımdı. bunun üzerinden vurulması bana saçma geliyor. asıl fenerin şikeyle, beşiktaşın feda ile boğuştuğu bir dönemde galatasarayı rakiplerinin ulaşamayacağı noktalara getirememesi büyük eksiklik. fenerin bir adım ileri gidemediği bir dönemde aziz yıldırım kadar güçlü olamayıp, yabancı kuralları, vergi cezaları gibi haksız uygulamalarla başedememesi, türkiyenin döviz kazanan tek takımını finansal fair play gibi bir olaya kurban etmesi, bu maddi çöküşte özellikle terimin har vurup harman savurduğu paralara mani olamayışı eleştirilmeli. bu kadronun yerli oyuncu kalitesizliği eleştirilmeli. bir transfer sezonunda da futbolcuları kampa yetiştirememesi. sabri gibi karakterlere kaptanlık verilmesine göz yumması eleştirilmeli.
  • 5549
    son iki yıldır ciddi hatalar yapan başkanımız...

    başkan ilk geldiği sene çok doğru hamleler yapmıştı. fatih terim'i takımın başına getirmişti. fatih hoca istediği gibi bir teknik heyet oluşturmuş (hasan şaş,ümit davala, taffarel, scott piri), avrupa kupalarına katılamamamıza rağmen hocanın istediği kaliteli transferleri yapmayı başarmıştı. (selçuk, melo, muslera, ujfalusi, eboue, elmander, engin, necati vs vs) futbol şubesine de fatih hoca ile uyumlu çalışabilecek ali dürüst, a.albayrak'ı atayarak ve diğer yöneticileri florya ya sokmayarak fatih hocaya çok başarılı olabileceği çalışma koşulları sunmuştu. zaten semeresinide kadıköyde şampiyonluk kupasını kaldırarak aldık.

    bir sonraki sene vites yükselterek belkide tarihimizin en iyi transfer dönemini yaşatmıştı. (hamit, umut, burak, amrabat, sneijder, drogba vs vs) zaten sonuç ta üst üste 2. şampiyonluk ve uzun süre sonra katıldığımız cl'de çeyrek final şeklinde umulandan da daha büyük başarılar olarak geri döndü.

    işte bu 2. şampiyonluktan sonra ne olduysa oldu ve malesef başkan hatalar yapmaya başladı. atalarımızın bir sözü var: dönen tekere çomak sokulmaz. önce çok başarılı olmuş ali dürüst ve a.albayrak gibi yöneticileri yönetimden uzaklaştırdı. sonrasında da fatih terim krizini iyi yönetemedi. elbette fatih terim'inde bu süreçte büyük hataları oldu ancak bu ünal başkanın hatasız olduğunu göstermez. ben her iki tarafı da hatalı görüyorum.

    fatih terim'in gidişi sonrasında o dönemde alınabilecek en iyi antrenör yani mancini takımın başına getirildi. bu tercihe kimse birşey diyemez çünkü tüm avrupa da ligler başlamıştı ve alınabilecek en iyi hoca alındı. ancak devre arası panikle yapılan transferler hem kulübü büyük bir maddi külfet içine soktu hem de saha içine çok ta olumlu yansımadı. sezon sonunda şampiyonluk kaçmasına rağmen alınan türkiye kupası, cl'de gruptan çıkılması ve 2. olarak cl'ye direk katılım hakkı terim'in gidişi sonrası büyük kaos yaşayan kulüp için fena sayılmazdı.
  • 5550
    camia tarafından başkan olması istenmiş ve ricayla seçime girmiş bir başkandır her şeyden önce. planlamamı 3 senelik yaptım, elbette gideceğim dedi. başkan olduğu dönemde, geçmiş yılları bi tarafa bırakalım, galatasaraya verdiği şeyler ve arzuladığı "başarının sürekliliği" vizyonunu önemlidir. tüm şubelerimizde, iyi hocalar iyi teknik kadrolar yer almaktadır.

    basketbol şubesiyle alakalı, eleştiriler yüksek sesliydi. basketbol federasyonunun galatasaray üzerindeki baskısı sonucunda, son finali oynamamış olmamız, sponsorları ve galatasarayın yatırım potansiyelini ciddi şekilde eritti. küçülme iddalarına rağmen, galatasaray kadroda büyük ölçüde revizyona gitti ve pocius,aradori,micov ve kerem gönlüm gibi 3 kaliteli yabancı ve 1 tecrübeli yerli takıma dahil oldu. kerem gönlüm'ün seneye büyük katkısı olacağını düşünüyorum. ayrıca "küçülmeye" rağmen arroyo,ender arslan ve furkan aldemir sözleşme yeniledi. ergin ataman zaman zaman eleştirileri olsa da, memnun görünüyor ve a milli takıma 4 galatasaraylı oyuncuyu aldı.

    futbolda 3 sezondur kaliteli hocalarla ve kaliteli bi teknik kadroyla çalışmalar sürüyor. olcan ve sinan bolat transferi nokta transferlerdir, prandelli adı geçen adaylar arasında en mantıklı isimdi. thomas tuchel'in skibbeden bir farkı olmayacaktı bana göre. lucescu, galatasaraya gelmeyerek pişman oldum dedi ama gelecekti, sonuçta galatasaray lucescuyla temasa geçti ama sonuç alınamadı, kendisinin gelmek istemediği belli oldu pişman olmasıyla. saçma sapan bi yabancı kuralı yüzünden kadronun yapısı bozuldu, mancini'nin alışık olmadığı bir ortamda başarı beklememiz hayaldi, saygı duyduğum bir insan ancak aranan kan mancini değildi. salih dursun,ontivero,hajroviç mancini'nin projesiydi, yönetim de uyguladı ancak olmadı. mancini'nin yıldızlarla dolu transfer listesi, forumlarda alay konusu olmuşken bırakalım da iki tane vasat oyuncu istesin. gelecek vaadeden oyuncudan anlamadığını kendisi de anlamış oldu.

    yabancı sınırı, bu federasyonun tamamen manipüle ettiği birşeydir. bruma'yı antebe kiralamak zorunda kaldığında eleştirilen yönetim oldu. galatasaray bruma için yabancı kontenjanı arttırılsın dedi, kimse kulak asmadı üstüne eleştirildi ve aysalda bu durumun sıkı takipçilerinden birisiydi. sonuçta ne mi oldu? diego transfer edildi, ertesi gün yabancı kuralı bir kişi arttırıldı. biz isteyince olmadı, ama kulisler aracılığıyla belli oluyor ki arttırılması istenmiş.

    vergi meselesine gelirsek, fenerbahçenin türlü manipülasyonlarla kazandığı paralar ve şirketler üzerinden kurumlar vergisini ödememiş olması medyada ve taraftarlarımız arasında bu kadar tartışma konusu olmuyorken galatasarayın mali durumunun fenerbahçeden daha fazla konuşulması saçmadır bana göre. galatasaray vergi ödemiyor diyenlerin, ne kadar "örgütlü" biçimde galatasaraya saldırdığını görüyoruz.

    bir diğer konu ise uefa'nın yayın gelirleri, daha önce sözlükten bir arkadaş galatasarayın yayın gelirlerinin az olmasıyla ilgili bir yazı paylaşmıştı. harika bir yazıydı o. aysal'da gs tv de defalarca dillendirdi bu konuyu. kısaca özet geçeyim, 2 senedir şampiyonlar liginde elde ettiğimiz yayın geliri, fenerbahçe beşiktaş trabzondan az. uefanın market-poolda tamamen galatasarayın aleyhine bir tavrı söz konusu.

    bu kadar olumsuzluğun içinde kişisel kanaatim, yönetimi desteklememiz ve kampanya oluşturmamızın gerekliliğidir. uefaya mail organizasyonu bile yapmadık, öyle düşünelim. "sen yönetimsin, senin elinde sihirli değnek var, yapıcak başka şansı yok" demek kolaya kaçmak. federasyondan,devletten destek görmeyen bi yönetim. zaman zaman taraftarında sıkça azarladığı bi yönetim. sonuçta ne olursa olsun galatasarayın yalnız bırakıldığını düşünüyorum.

    medya konusuna gelirsek, osman altunterim, kadir çetinçalı gibi isimler, sürekli olarak her dönem galatasarayı karalama kampanyası düzenliyorlar. spekülasyon çabaları ne yazık ki sonuç veriyor. sürekli olarak galatasaraya olumsuz bakan medya bloğunun yaptığı haberleri okuyarak burada yorumlarda bulunuyoruz ve bunun ne kadar sağlıklı bir durum olduğu tartışılır. galatasarayla ilgili yapılan haberlerin, diğer takımlarla ilgili yapılan haberlerdeki "başlık farklılığı" her şeyi gözler önüne serer. örneğin, güntekin onay galatasarayın avrupa maçında "tabi galatasaray iyi takım, kaliteli kadrosu var, dünyaca ünlü oyuncuları var" derken galatasarayı 3. çoğul şahıs olarak görüyor ancak fenerbahçe ve beşiktaş ile ilgili yorumlarında daha yumuşak tabirler kullanıyor, buna dikkat ederseniz ne demek istediğimi anlayacaksınız. örneğin, beşiktaş-arsenal maçında "bizim de etkili oyuncularımız var" diyor. "biz" kelimesini kullanıyor. fenerbahçe'de keza durum öyle. ufak ufak durumlar olsa da galatasaraya duyulan kompleksin kamuoyunda berrak olduğunu düşünüyorum.

    tek eleştirdiğim nokta ise, ali dürüst ve abdurrahim albayrak'ı yönetimden çıkarması olmuştur. albayrak, gecesi gündüzü galatasaray olan bi insan. ali dürüst, medyayı özellikle çok iyi idare eden bir yönetici. özkan olcay'a ne gerek var? bülent tulun, abdurrahim beyin yaptığının onda birini yapamaz. dürüst ve albayrak ise bu durumdan yeterince rahatsız olmamaları enteresan bi durumdu, ancak ne olursa olsun yönetimde bulunması gereken 2 isim yok. kendisinden sonraki yönetimlerde mutlaka bu iki isim yer almalı diye düşünüyorum.

    kısacası, mevcut ortamda aziz yıldırım olmadığınız sürece prim yapamazsınız. aysal camiadan destek aldı, ama mevcut ortam onun hareketini kısıtlıyor. eğer galatasaray için uygun bir ortam olsaydı, aysal ve yönetimi daha hareket edebilir olacaktı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın