çok az tarihi geçmişi olan bir anadolu takımının, hasbelkader avrupa kupalarına katılıp, türkiye ligi için avrupa kupaları maçlarını önemsememesini anlamayamıyorum. sadece önemsememek değil, küçümsemek de var işin içinde. hatta uefa kupası maçlarını (lig yarışı içinde olduğumuz gerekçesiyle) önemsemeyen, elenmemizi olumlu karşılayan galatasaray taraftarları(!) bile oldu: (bkz:
uefa avrupa ligi 2018-2019 sezonu)
şu can alıcı soruyu sormamız gerek: türkiye süper ligi'nde akhisarspor'un, başakşehir'in ya da alanyaspor'un mücadele edip etmemesi (ülke futbolu açısından) ne kadar önemli, ne işimize yarıyor? yerlerini ikame edebileceğimiz, hatta daha köklü, birçok kulüp varken üstelik. ama böyle kulüplerin avrupa kupalarına katılma hakkı kazandıklarında, olabilecek en iyi mücadeleyi vermeleri çok önemli. çünkü, bir ülkenin puanı, o dönem avrupa kupalarına katılan takımlarının topladığı puanın, takım sayısına bölünmesi ile hesaplanıyor. özetle en zayıf halkamız kadar güçlüyüz.
tff, bazılarına düşmanlık, bazılarına ise yalakalık, yalayıcılık yapacağına, avrupa kupalarına katılan takımların niceliği ve niteliği nasıl artırılabilir, sabah akşam bunu düşünmeli. madem ki en über, süper, ultra milliyetçi onlar, avrupa kupalarına katılacak takımların sezon öncesi tff tarafından denetlenmesi, gerekli desteğin verilmesi ya da uyarılan yapılması elzem. söz gelimi, maç sonu açıklama yapmanın cezası 3 maçsa eğer, avrupa kupası maçlarına yedek ağırlıklı bir takımla çıkan abdullah avcı'nın lisansı 3 yıl dondurulmalı. (evet, ciddiyim) ya da yüzmilyonlarca lira harcayıp, avrupa kupaları maçlarında kötü performans gösteren 'büyük' takımlardan (galatasaray dahil) savunma istenmeli.
yabancı oyuncu sayısı problemini, 'istiklal marşı okuyan oyuncu yok' teziyle ele alan bir federasyondan bunları beklemek, düşler aleminde yaşamak, biliyorum. ancak başka çaremiz yok. ne zaman avrupa kupalarına katılan tüm takımlar belli bir standartta futbol oynarsa ve bizler bu meseleyi temel amacımız olarak görürsek, istenilen futbol iklimine daha fazla yaklaşırız. bir ülkenin gündemi, o toplumun aynasıdır beyler bayanlar. peki bizim futbol gündemimiz ne? güğümlerden formaya yıldız yapmaya çalışmak, taç atışından maç iptali istemek, manalı, belli bir amaca hizmet eden cezalar yağdırmak ve haftalarca bunları tartışmak vs. kimsenin gerçek manada ülke futbolunu ya da puanını umursadığı yok. gerçek sorunları konuşmuyor, bir saçmalık çemberinin içinde debelenip duruyoruz.
galatasaray özelinde ise, uzun zamandır türk futbolunun amiral gemisi ünvanına yakışmayan bir avrupa kupaları performansına sahibiz. futbol olarak da, puan olarak da. umalım da,
uefa şampiyonlar ligi 2019-2020 sezonunda, olmak için doğduğu şeye yakışır bir galatasaray görürüz.