17 eylül 2016 galatasaray çaykur rizespor maçını kısa ama öz açıklayan spor yazarı. 50 'de orhan'a gösterilmeyen ikinci sarı kart zaten dünkü hakem tolga özkalfa'nın özeti gibi...
---
alıntı ---
defansif forvet: eren derdiyok
galatasaray'da ilk 3 haftaya göre değişen en önemli şey arzuydu dün gece. selçuk bile sezonun en fazla mücadele ettiği maçını oynadı arena'da.
belli ki riekerink’in onu oyundan alması aklını karıştırmış, tribündeki de jong ona bazı gerçekleri hatırlatmış.
dört ciğerli ciğerci
ama galatasaray bugüne lider girdiyse bunu temel olarak iki adama borçlu: birincisi, dört ciğerli tolga ciğerci. geçen yıl hertha maçlarında da sık sık övgüyle yorumlama şansı bulduğum genç adam, topun kaybedildiği her noktada nasıl birden bitebiliyor, bazı anlarda çözemedim dün gece!
ikincisi ve daha önemlisiyle eren derdiyok.
bu övgü attığı goller için değil, yaptığı savunma için. rakibin her çıkışına yetişiyor, maçtan hiç bir an kopmuyor. o ileride basınca arkasındakiler de koşmamaya utanıyorlar adeta.
inanın dün bruma, sneijder, yasin adam kovaladılarsa bunun bir sebebi de eren’in çabasını arkadan izlemeleriydi. amerikan hokey ligi’nde her yıl “defansif forvet” ödülü verilir. böyle bir ödül süper lig’de verilse, hak eden eren olurdu bu sene.
coşkuyla, doğru tepkiler
bu sezon ilk kez takımıyla buluşan tribünler coşkuluydu, oyunun içindeydi. gerek eren’e, gerekse tolga’ya verdikleri destek de akıllıca. taraftar sahada ne olup bittiğini okudu ve doğru tepkiler verdi arena’da.
spor-toto faul ligi
bu hafta sonu süper lig’deki 4 maçın tamamını izleme şansı buldum. dört maçtan aklımda kalan en önemli şeyse şu oldu: karabük’te 41, bursa’da 35, alanya’da 46, istanbul’da 36 faul! spor-toto faul ligi sağ olsun; 360 dakikada tam 158 faul izletti bize. 158 faule karşılık çıkan 25 kart var. yani premier lig’de bir kart için 4,5 faul gerekirken, bizde hâlâ 6,5 faul gerekiyor maalesef.
dün çıkmayan bir kartsa ibretlikti gerçekten: 50’de orhan, bruma’yı ceza alanına girerken arkadan çekerek durdurdu. özkalfa faulü vermese anlarım, “görmedi” derim, “öyle değerlendirdi” derim. ama faulü çalıp kart vermemesi inanılmaz. akıl almaz. o net kartı, orhan’ın sarısı var diye vermediyse yazık. çok yazık. hakem hata yapabilir. yüz kez de yapabilir, bin kez de. hata anlaşılabilir... ama o verilmeyen kart, hata değil. zihniyet arızası. üzüldüğüm konu da bu zaten.
hikmet karaman devreyi üçe ayirmişti
maç önü lig tv röportajında ilk yarıyı üçe ayırdıklarını söyledi hikmet hoca: 15 dakika rakibi durduracaklarmış. sonra oyuna ortak olacaklarmış. sonra şans arayacaklarmış...
maç başladı, 6’ncı dakikada gol oldu! karaman’ın üçe ayırdığı devre planı alt üst oldu sanırım. takımı da ilk yarıyı hiç bir şey yapamadan kapadı zaten. bu yıl galatasaray’a karşı karabük iyi başlamıştı, akhisar da öyle, kayseri de... onlar belli ki üçe ayırmamışlar devreyi!
maçin yildizi: eren derdiyok
hem yere, hem havaya hakim. hem de 90 dakika pres yapıyor. sezonun en iyi transferi.
teknik direktör karnesi
jan olde riekerink: ligi kaçıncı bitirirse bitirsin, galatasaray taraftarının şimdiden kalbini kazandı kesinlikle. belki dünyanın en iyi antrenörü değil, ama takımın kangren olmuş yaralarını kesip atması takdire şayan.
hikmet karaman: 4-2-3-1 başladı, hem emrah’ın etkisizliği, hem petrucci’nin çok fazla top kaybı yapması orta sahada takımını çaresizleştirdi. devrede 4-3-3’e döndü, daha dengelilerdi ama puana yetmesi imkansızdı.
---
alıntı ---