• 1802
    real madrid seviyesinde para harcadığı sezonda ligin en dağınık, mental olarak en zayıf, taktik disiplini olmayan; asla skora göre davranmayı bilmeyen tek takımı galatasaray.

    bu ligde ilk kez yer alan 10 milyon euro bütçesi olan takımların bile belli bir saha içi yayılımı, taktik disiplini var; galatasaray'ın yok.

    avrupa fatihi galatasaray dönemini yaşamış kuşak için, bu şımarıkları izlemenin eziyete dönüştüğü ligdir.
  • 1803
    ilk maç can sıkmıştır ama toparlanmalıyız. sürpriz bir galibiyet şart oldu. ben o kadar kötü oynadığımızı düşünmüyorum. umarım bütün aksilikler tek bir maçta gerçekleşmiştir de bir daha böyle saçmalıklar silsilesiyle karşılaşmayız. zar zor 2-1 bitecek maç 5-1 bitti. inanılmaz.

    osimhen geri dönerse, okan hoca fantastik işlere girişmezse ve sane-yunus ikilisini okan hoca aynı anda oynatmazsa ben iyi işlee yapacağımızı düşünüyorum niyeyse.

    ilk maç can sıktı ama taraftarın bu derece ümitsizliği yakışmıyor.

    (bkz: 18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı)
  • 1804
    mahalle maçında yenilecek gollerin hemen her maçta yenmemesi, 1 gol yiyince maçtan kopulmaması, disiplinin elden asla bırakılmaması, her an tilki gibi uyanık olunması ve iyi defans yapılması gereken ligdir.

    okan buruk, yukarıda saydığım şeyleri görüyordur ama çare bulamıyor. galatasaray başında çıktığı şampiyonlar ligi maç sayısı 7 oldu. ilki içeride kopenhag maçıydı. son 10 dakikaya sayılan sebeplerle 2 farklı geride girip 1 puan aldı. deplasmanda manchester maçında yine aynı sebeplerden 2 gol yedi. bayern maçlarında oyunu tutamayıp bir anda 3 ve 2 gol yedi. içerideki manu maçında 3 gol yedi, deplasmanda kopenhag'a 2-0 yenildi. toplamda 14 gol yemiş 6 maçta. 14 gol nedir aq? bu sene ilk maçta 5 gol yedik. avrupa ligi'ne gittik ve prag deplasmanında 4 yedik.

    arada 1 sezon avrupa ligi serüveni oldu. 8 grup maçı oldu. orada da paok ve alkmaar deplasmanı hariç makul bir maç oynamadık. buna kazandığımız maçlar dahil. farka gidiyoruz dediğimiz 2-3 farklı önde olduğumuz maçlar diken üstünde bitti. sonra son 16'da alkmaar maçında yine bir anda dağıldık.

    birisi incelesin şu maçlarda yenilen gollerin dakikalarını. çok ciddiyim goller arasında 20 dakika yoktur. böyle olmaz okan hoca...
  • 1805
    sivas'a, hatay'a oynadığın gibi bayern'e, frankfurt'a oynarsan rezil olup yine evimize döneceğimiz turnuva. city bile herkese aynı oyunu oynadığı için çöktü biz kimiz? ileride roket gibi adamların var yaslan arkana, 5'li çık gerekirse sonra cezalandır. ne zaman akıllanacağız çok merak ediyorum? fatih terim de aynıydı şimdi okan hoca da... 10-15 senede bir çeyrek final görmek için bu kadar kasmaya gerek yok. kaybederken gurur duyacağımız edebiyatından sıkıldım, ben 3 puanıma bakarım. kötü oynayalım, defans yapalım hiç umrumda değil. 3 puanı alıyor musun ya da en kötü bir beraberlik benden mutlusu yok. kimse nasıl oynayarak kazandığına bakmıyor neticede puan tablosuna bakılıyor. look at the tabela yani anlayacağınız...
  • 1809
    (bkz: 18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı)
    ilgili maçta verilen ışığa baktığımızda sonuncu sırada bitirmemizin beni hiç saşırtmayacağı turnuva.
    disiplin yok, taktik yok, kondisyon yok, fizik kalite yok, peki var olanlara gelelim laubalilik var, gevşeklik var, disiplinsizlik var.
    gerçekten yıldım artık. her katıldığımız avrupa serüveninde kepaze sonuçlar almaktan bıktım. her sezonda başka bahaneler ama aynı kepaze skorlar.
    bize birkaç beden büyük turnuvadır maalesef...
  • 1810
    (bkz: 18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı)

    her şey ligimizle alakalı. burda o kadar rahat oynuyoruz ki. iki üç tane kaliteli adamın ayağı yeterli oluyor. bize kolay kolay gol de atamıyorlar. böyle bir şeyi deneyimleyemiyoruz.

    avrupada golleri gördükten sonra reaksiyon gösteremiyoruz. bilmiyoruz çünkü.

    avrupada bütün takımlar akıllı ve fizikli. bizim gibi değiller. emek veriyorlar. çaba gösteriyorlar. biz elimizi kolumuzu sallayarak gelip donup kalıyoruz.
  • 1811
    rakibe göre oyun planı oluşturmadan, önceliği gol yememeye vermeden bir arpa boyu yol alamayacağımız lig.

    ligimizin kalitesizliği sonucunda burada başarısız olduğumuz tezine hiç katılmıyorum. allah aşkına söyleyin; karabağ, pafos, bodo glimt, saint gilloise, olympiakos, slavia prag ve daha aklıma gelmeyen takımların ligleri çok mu iyi? yanı başımızdaki olympiakos iki sezon önce konferans kupasını kazandı yahu. yunan ligi çok mu iyi sanki?

    avrupa kupalarında farklı bir oyun gerekiyor. bizim ve tabii okan buruk’un en büyük sorunu; biz her yerde kendi oyunumuzu oynarız düşüncesi. avrupa kupalarında real madrid bile rakibine göre oyun oynuyor artık. biz kim oluyoruz?

    teknik heyetin avrupa kupalarındaki oyunu tekrar gözden geçirmesi gerekir. buraya uygun oyunu bulamıyorsa malesef hoca ile yollar ayrılır. bu kaçıncı facia oldu yeter artık.
  • 1816
    asla düşmememiz gereken lig. hep burada olmalıyız. çünkü yeni formatıyla aslında avrupa süper ligi burası. sadece bu şekilde isimlendirmediler. bir altındaki uefa avrupa liginde ne doğru düzgün para veriyorlar ne de isimli takım var. büyük liglerden öne çıkan bir takım felaket bir sezon geçirmedikçe avrupa liginde olmuyor. avrupa liginde deplasmana gidilen takımların ülkeleri bile gelişmiş batı avrupa ülkelerinden çok avrupa'nın ikinci sınıf ülkeleri. o yüzden takımlar da hep 2., 3. sınıf. bunlara karşı maç kazandığında prestij katmıyor kulüp adına. reklam panolarında dönen reklamlar arasında bile sınıf farkı var şampiyonlar ligi ile avrupa ligi arasında.

    o yüzden, hem sürekli 1. sınıf takımlarla rakip olup prestijimizi korumak hem de para kazanmak için hep şampiyonlar liginde yer almalıyız.

    edit: ekleme.
  • 1818
    her zaman katılmamız gerektiğini ve yeni formatın da gayet zevkli olduğunu düşünen biri olarak bizim açımızdan büyük bir falsosunu hissettiğim lig: lan abicim biz böyle gidersek avrupada kupa filan alamayız?? tamam hayal kuralım imkansızı isteyelim 20-30 seneye herşey bambaşka olabilir de...e bu da şampiyonlar ligi yani nice babayiğitler milyar eurolar harcayıp kazanamıyo be abi...gercekci olalim uyanalim demeye gerek yok yani herkesin malumudur bu ligi kazanmak öyle sansla tesadüfle disiplinle cok calismakla olacak is degil. haliyle yakin gelecekte büyük ihtimal kazanamayacağiz bu kupayi. e alt lige düsmek de yok?? bitince bitiyo. alt lig olsa bu kadroyla bu felsefeyle her sene umutlu girersin ama o ihtimal kalkti. oraya gitmek icin de sampiyon olmamalisin... tamam her sene sampiyon olalim elbet ama böyle de fener biraz toparlar da önümüzdeki 10 sene icinde 2 kez uefayi kazanirsa peki??? al basina belayi ondan sonra.
    ıki cözüm önerim var:
    1. feneri de sampiyonlar liginde görmemiz lazim; böylelikle uefada, köyferansda puan kasip hava atmalari azalir. ayrica ebelerini görürler ş. liginde.
    --> asla istemeyecegim bi cözüm zira whatsappdan her sene ayni zamanlar fenerin katilamamasiyla ilgili dalga gecen resim paylasmak cok zevkli :)
    2. bir alt lige düsmeyi yeniden uygulamaya sokmali uefa. gardas onca yatirim yapiliyo orta direk takimlara da bisey kazanma sansi verin bi zahmet. mesela biz, frankfurt, ne biliyim iste ajax majax. yakin gelecekte imkansiz ş.ligini kazanmamiz. e uefayi 1 kere kazanmisligimiz var anlata anlata bitiremedik yani müthis zevkli bisey kücümsenecek bisey degil. her sene ş.liginde ceyrek final oynayacagima 5-10 senede 1 uefa kupasi kazanmayi tercih ederim. cok takim düsmesin mesela 9-24 arasi elenenlerden 8 veya 4 takim filan düssün. böyle ekonomik acidan tabi daha iyi, daha prestijli ama erkenden bitiyo avrupa serüveni.
  • 1819
    eski formatta derlerdi ki şampiyonlar ligi asıl son 8'de yani çeyrek finalde başlıyor. gerçekten de haklılık payı vardı ki birbirine denk güçlü takımlar ancak o zaman birbiriyle eşleşiyordu. yeni formatta birinci torba takımının birinci torba takımıyla eşleşmesi ve ilk 8'in aşırı önemli olması şampiyonlar liginin lig aşamasının laylaylom havasını ortadan kaldırdı. özellikle bu sezon iyice hissediyoruz ki tepe takımlar daha şimdiden işi sıkı tutuyor. tabi bu bizim için bu geçerli değil. biz şampiyonlar liginin başarı gediklisi takımlarından değiliz. yeni formatta da ilk defa oynuyoruz. bizim için her maç zaten önemli. dolayısıyla bizim için ilk 24 hedefi yeterli olmakla birlikte ilk 8'e girmek türk spor tarihinin en büyük başarılarından biri olacaktır.

    şampiyonlar liginde büyükleri sallıyoruz ama yıkamıyoruz dedik. liverpool'u yendik.
    kuzeyli takımları yenemiyoruz yahut çok zorlanıyoruz dedik. bodo'yu rahat geçtik.
    deplasman fobimiz var dedik. hollanda'da tarihimizde kazanamadık, gittik ajax'ı deplasmanda devirdik.
    üstelik tüm bunları frankfurt maçının travmasından çıkarak başardık.
    şimdi başka challenge durumları var açıkçası.
    ve yazının en başına dönelim. şampiyonlar ligi asıl eleme turlarında ikili eşleşmelerde başlıyor dedik. işte biz burada da çok zayıfız. 2000 uefa kupası zaferinden sonra yine başarımız var çok şükür. ama iki maçlı eleme turlarını geçmemiz bir elin parmağını geçmez. bizim için asıl sınav bu olacak. ve 25-26 sezonunda playoffta elensek bile kafa kafaya bir çarpışmadan sonra elenelim. bu sezon okan buruk makus talihini kırmanın peşinde ve şimdilik çok başarılı. ancak asıl başarı iki maçlı eşleşmelerden 1'ini yahut 2'sini geçmek olacaktır.
  • 1820
    her yıl düzenlenen futbol organizasyonlarında dünyanın en prestijlisi. boğulursak da büyük deniz de boğulalım hem daha erken lige dönüp aynı parayı kazanmayı hedefleyen ekipler için idealdir. dünya geneli izlenme oranı da yüksektir. perşembe günü türk takımı yoksa maç izlenmezken her salı çarşamba maç izletir. oyuncuların altın top adayları ile gol krallığı yarışı verir, haftanın karmasında dünyanın en iyi oyuncularının olduğu takımlara girer. burda test edilen oyuncular transfer yapar.
    gökhan zan'ın söylediği gibi boğulursak da büyük denizde boğulalım galatasaray şampiyonlar ligi takımıdır. biraz tökezlersek uefa da kupa almaya çalışırız.
  • 1822
    galatasaray er ya da geç bu kupayı alacaktır. bunu bu sezon esen rüzgara dayanarak söylemiyorum. son 20 yılda iyice baş takımların hegemonyasına dönüşse de bu döngüyü kırabilecek 3-5 takımdan biridir galatasaray. avrupada berbat sezonlar da geçirdiğimiz oldu ama galatasaray gerçekten bir marka ve korkulan bir klüptür her zaman.taraftarı, her daim avrupa hedefi ve büyük camiasıyla söz konusu takımlar içinde en güçlü aday galatasaray. belki 3 yıl sonra belki 11 yıl sonra ama bir gün bu kupanın yolculuğu galatasaray müzesinde son bulacak.
  • 1823
    futbol denen bu oyunun en ciddi ve üst düzey organizasyonu olmakla birlikte yapısı itibariyle dünya kupasından hiçbir zaman daha değerli olamayacaktır. her yıl düzenlenen ve belirli bir kıta takımlarının bulunabildiği turnuva; 4 yılda bir düzenlenen, bütün dünyanın katıldığı bir organizasyondan daha değerli olamaz. dünya kupası her zaman daha değerli ve daha anlamlı olacak. yine yapısı itibariyle dünya kupasından her zaman daha yüksek kalitede futbol oynanacaktır o ayrı. onun sebeplerini saymaya gerek yok zannediyorum.

    ayrıca yeni formatının da farklı bir tat kattığını söylemek lazım. 3 farklı takımla dönüp dönüp maç yapmaktansa 8 farklı takımla maç yapmak bence çok daha çeşitli ve güzel oluyor. ayrıca ''kolay grup-zor grup'' gibi şans faktörünün olduğu durumlar da yok. 8 maçın ortalamasını alınca hemen hemen çoğu takım benzer zorluk seviyesinde bir turnuva geçirmiş oluyor bence.
  • 1824
    yeni format bence çok daha güzel. her torbadan iki rakip ve rövanş yok. bu yüzden zorluk seviyesi dengeli ve iç saha ya da deplasman farketmeksizin tüm gücünle saldırabiliyorsun. bir çok maçın çok gollü geçmesinin sebebi temelde bu.

    üstelik ortalama bir takım da olsan ilk 24’e kalma olasılığın yüksek. bu sayede de toplam 10 maça çıkabiliyorsun. bu da daha fazla gelir demek. sonraki turlarda yine rövanşlı maçlar devam ediyor. burada zorluk seviyesinde bir değişiklik yok.

    bence tek eksisi yola uefa’da devam etmenin mümkün olmaması. bu da bizim gibi yatırımı çok yüksek takımların kupa alma olasılıklarını ortadan kaldırıyor. play-off sonrası kesinlikle uefaya bir geçiş olmalıydı.
  • 1825
    bir gün kazanırsak da benim görebileceğimi sanmadığım lig.

    96-2001 giderek güçlenen jenerasyon avrupa'da bir anda uefa kupasının üst turlarında buldu kendini. nasıl olduğunu anlamak zor ama çeyrek, yarı final derken elenmeden teker teker geçti. finale çıktı henry'li viera'lı arsenal ile eşleşti. yine elenmedi ve kupayı aldı. eledikleri takımlardan daha tecrübesizdi ama yine de kendinden tecrübeli tüm takımları teker teker kupa dışına itti.

    şimdi ise hedef şampiyonlar ligi ama işte bu artık çok zor. bu kadar turu hepsinde de canavarlarla eşleşip nasıl geçeriz bilmiyorum.

    yarı finalı hatırlamıyorum ama õnceki iki çeyrek finali net haırlıyorum. 2001'de de 2013'te de hakem hataları hep rakip lehineydi. hakemi de yenmen gerekiyor. hakem + fbjk değil ama. hakem + bayern'i eleyeceksin mesela. cidden çok zor bir hedef bu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın