uefa şampiyonlar ligi

• 1776

  transfer sezonunun son 48 saatinde dursun özbek yönetimi çaplarının 8-10 katı iş yapmadığı takdirde ilk 24 takım arasına gireceğimizi düşünmediğim organizasyon. rez alın, gelecek yaz allah ömür verirse değerlendirelim.
  
  şampiyonlar ligi seviyesinde kalecin yok.
  
  stoperinde çaykur rizesporlu ali sowe’ye kayserisporlu ramazan civelek’e üstünlük sağlayamayan, her sezon tonla hata yapan abdülkerim var.
  
  orta saha rotasyonun yok. orta sahadaki futbolcularının sakatlanmayı geçtim, kart cezalısı olma veya formsuz olma lüksleri dahi yok.
  
  okan buruk mauro’yu oynatmak için ya 3-5-2 deneyecek ya sonradan oyuna sokup 4-4-2 oynayacak. mauro’nun koşmaya mecali yok. ilk geldiği gün ile bugünü arasında 10-15 kilo farkı var. ama okan buruk’ta mauro’yu disipline edecek yahut kesecek otorite yok. hocanın yumuşak yüzünü oyuncular suistimal ediyor.
  
  barış alper’in durumu belirsiz. belli ki ayrılmakta kararlı. gönderildiği takdirde yeri doldurulmayacak. kalırsa da eskisi gibi olmayacak.
  
  bu takım mühendisliği ile garanti 3 puan yazdığınız bodo glimt karşılaşmasına falan o kadar emin olmayın diyorum.
• 1777

  zaman azaldıkça "iddaalı hedefler" yerine "önemli olan katılmaktı" noktasına doğru gidiyoruz, ama asıl korkum takımın bu derinliği olmayan kadro ile oradan lige dönüşlerde ciddi puan kayıpları yaşaması, ki bunlar da kuvvetle muhtemel...
  ah yönetim ah!
• 1778

  yiğidin harman olduğu yer.
• 1779

  gerekli transferler yapılmazsa teknik ekip tarafından önemsenmemesi gereken lig.
  sıfır mı çekeriz, 60 gol mü yeriz gram umrumda değil. sezon sonu ligi kazanıp bu basiretsiz yönetimi gönderip önümüzdeki sezona bakmak şart.
  bu kadroyla en fazla ilk 24'ü görürüz. geri hayal gerisi rüya. burası için ligi tehlikeye atarsak en az 3 sezonu çöpe atmış oluruz.
  fener şampiyon olursa bizimkiler gibi telefon melefon dinlemez istedikleri her transferi yaparlar.
• 1780

  dar rotasyonlu bir takımın ilk 24'e girmesinin dahi zor olduğu turnuva.
  
  bizim için de bu sene aynısı geçerli olacak gibi. lemina sakatlansa yerine oynayacak isim berkan, abdulkerim sakatlansa yerine oynayacak oyuncu arda, davinson sakatlansa yerine oynayacak oyuncu metehan. çok zor.
• 1781

  tek handikabı sakatlık olmayan şampiyona.
  
  sarı kartlar da tehlikeli. 2 sarı kart bir maç ceza demek.
• 1782

  uefa'nin fantazi futbol oyununa "solo il gala" takım ismiyle giriş yaptım. hayırlısı bakalım.
• 1783

  https://www.youtube.com/watch?v=AjeRTaWOQvY
• 1784

  sol stoperimizde abdulkerim bardakci, sol bekimizde eren elmalı, kalemizde uğurcan çakır ile arz-ı endam edeceğimiz turnuva.
• 1785

  https://x.com/...iDbclq_TDn_2bdtLUO0A
  
  en ciddi, en üst düzey spor organizasyonu. antrenmanda topunu görmek bile havaya sokuyor.
• 1786

  mevcut formatını sevmiyorum. bir öncekini de sevemedim. ben yaşlı bir adamım. dörder takımlı 8 gruptan 32 takımın çarpıştığı, her grubun ilk ikisinden yeniden dörder takımlı 4 grubun oluşturulduğu, oradaki çarpışmadan çıkan ilk ikilerin çeyrek final oynadığı format gibisi gelmedi bana göre.
  
  neydi o galatasaray, deportivo, psg, milan son 16 grubumuz...
• 1787

  "galatasaray, şampiyon kulüpler kupası ve şampiyonlar ligine en çok katılan 11., en çok maça çıkan 19., en çok puan toplayan 25. takım konumundadır. 5 kez çeyrek finale ve 1 kez de yarı finale çıkmıştır." (vikipedi)
  
  galatasaray, 18 defa ile şampiyonlar ligine en çok katılmış on beş takımdan biri durumunda. fbjk'nin toplamından çok (6+8=14). herkes yerini bilmelidir
  
  (herhangi bir fenerli: 'bizim tarihimiz boyunca kazandığımız 138 şampiyonluğumuz var, o zamanlar şl vardı da biz mi katılmadık, olsa katılırdık. yani o yıldızların biri değil tamamı bizi gösteriyor')
• 1788

  mevcut formatın geliş amacını gerçekleştirmediğini düşünüyorum. normalde daha çok gol, galibiyet hareketli oyun istiyorlardı ama şimdi 4 deplasman maçında herkes neredeyse aman ağzımızın tadı kaçmasın berabere kalayım içeridekileri kazanayım da yürürüm oradan kafasında. pot 1 takımları için geçerli değil bu ama geri kalanı neredeyse böyle. frankfurt atleti maçında atleti zaten defans takımı frankfurt da zor deplasman kapanıp kontra yapacaklar diye çok gitmeyecek maks gollü beraberlik. bu takımlar eski sistemde olsa zaten az maçım var telafisi yok diye bir şekilde saldıracaktı. uel ve uecl'ye düşme de olmadığı için bir çok takım sezonu erkenden kapatıyor.
• 1789

  4 takımlı grupların yer aldığı eski sistemde 3 maçı kaybeden, ilk 2 şansım kalmadı diye boş veriyor, ilk 2 yi garantileyen takımlarda kalan maçlarına yedek kadrolarla çıkıyorlardı.
  mevcut sistemde son maça kadar sıralaman ve rakibin belli olmadığı için heyecan sonuna kadar sürüyor. kim düşünüp uyguladıysa şampiyonlar ligine çağ atlatmış.
• 1790

  2025/2026 sezonu bugün oynanan maçlar ile başlayan turnuva.
  
  maalesef takımımızın bu ligde başarılı olacak bir yapıda futbol oynadığını düşünmüyorum. ligin orta-alt kısmında bulunan takımların mücadelesi 16 eylül 2025 psv union saint-gilloise maçı bile gösteriyor ki bu ligde en azından ezilmemen için çok çabuk bir oyun ortaya koyman gerekiyor. tüm takımlar zıpkın gibi hücum ediyorlar ve sanki basketboldaki gibi bir hücum süresi varmiscasina herkes çok seri. bizim doğaçlama oyunumuz maalesef başarılı olmamız önündeki en büyük engel.
• 1791

  maç sayısı ve takım sayısını arttırarak, deplasman golü kuralını kaldırarak her maçın kıymetini ve dolayısı ile seyir zevkini azalttılar. eskiden her grup maçı çok değerliyken şimdi öyle değil. matematiksel boyutu da böyle söylüyor ama hissi olarak çok daha fazla. yemişim 8 maçın ilkinde ilk 24’e kalmak için oynanan arsenal - bilbao maçını mesela.
• 1792

  tanıtım videosunda göğe yükselen 8 yıldızın birinin temsilcisi galatasaray istanbul olan organizasyon.
  
  https://x.com/...cDEaXZJ-kIQ&s=19
• 1793

  yeni formatıyla birlikte oynanan her maçın, alınan her puanın her takımı ilgilendirdiği organizasyon. bunu anlamak lazım. eskisi gibi grup usulü yok, artık her maç herkes için önemli. yani galatasaray olarak madrid-marsilya maçı da bizi ilgilendiriyor.
  
  ilk 24'e gireceği garanti olan 13-14 tane takım var. işte bu takımların, birbirleriyle olan maçlar dışında bütün maçlarını kazanması bizim için en iyi senaryo. tabii bizim city, liverpool ve atletico maçlarını dışarda tutuyorum.*
  
  biraz böyle bakıyorum yani. o sebeple dün madrid'in marsilya'ya puan vermemesi, arsenal'in bilbao'ya puan vermemesi ve hatta psv'nin* evinde usg'ye yenilmesi dahi aslında bizim için olumlu. yani muhtemelen 15-24 arasında rekabet edeceğimiz takımların puan almaması lazım. yeni sistemde averajlar bile kıymetliyken puanların değerini siz biçin.
  
  bu akşam da inter'in ajax'a, psg'nin atalanta'ya puan vermemesini umuyorum.
• 1794

  güzel bir rüyaydı.
  
  2025-2026 sezonu itibariyle 18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçının ilk yarısıyla birlikte benim için burası da, lig de bitmiştir. gariban anadolu takımlarını sıkıştırırız artık. skora bakar geçerim. bahsi geçen maçta 3-4 ile dönmek de gram umurumda değil. ahmaklığa tahammül göstermek zorunda değiliz.
• 1795

  en önemli kuralı basit gol yemeyeceksin olan organizasyon. 18 kere katılmışız, en iyi olduğumuz senelerin lucescu dönemleri olması tesadüf değil.
• 1796

  düşük xg'den çok gol çıkarabilenlerin başarılı olduğu organizasyon. bizim gibi 16 tane pozisyon bulup 1 gol atabilen takımlar başarısız olmaya mahkumdur.
• 1797

  öncelikle “ait olduğumu yer” böbürlenmesinden uzaklaşmamız gerekiyor.
  bizim buraya ait olmadığımız her katılımda her ilk maçta spikerler aman aman, bir hata, inanılmaz bir hata… gibi söylemlerinde yankı buluyor.
  çapımızı bilip bizim şova dönük transferler yerine bu lige katılan orta sıra takımların oyun tarzını, futbolcu mantalitesini, yönetim tarzını almamız gerekiyor.
  kimsenin kendini kandırmadan bizim ait olduğumuz yer değil bizim şamaroğlana döneceğimiz yer gerçeğini hafızasına kazıması gereken futbol organizasyonudur.
• 1798

  mücadele etmeden kimseyi yenemeyeceğin lig.
  
  iki temposuz bir ara aynı anda sahada olursa* mesela maç döndürmeyi hayal etmemen gereken bir lig bu lig mesela. temposuz bir oyuncu bile taşımak mümkün değil bu ligde. anca kendini kandırırsın şansız goller yedim diye. aslında önde adam kovalamamaktan olur bence, şans değil kaçınılmaz sonuçtur o.
  
  mesela bir adam topu kaybedip, rakibi kovalamak yerine pas atan takım arkadaşına* dönüp el kol yapıyorsa olmaz mesela, bu lig kaldırmaz onu.
  
  yine mesela diyelim, aynı adam defansta aşıttırma adamın üstünden idmanda denesen şınav çektirmelik pas deniyorsa olmaz, gol yersin, dağıtırlar seni.
  
  yine örneğin aynı adam maç 1-3 iken tacı alıp ağır adımlarla tacı kullanmaya gidip vazgeçip koşmuyor, yürüyerek sahaya gidiyorsa olmaz arkadaşım olmaz maçı çeviremezsin, hayal bile edemezsin, yapma.
  
  yetmezmiş gibi bu adam da 60-70 dk oyunda kalıyorsa hele, hele hele bir de kaptansa falan, olmaz, boşver hiç gitme o lige bence.
  
  mücadele etmek şöyle dursun buna benzer bir ton sekans varsa bir maçta mesela, garibim savunma önündeki arkadaşlara* olan olur, topun peşinde koşup dururlar, hatta sakatlanıp, sonraki maçlarda da performans vermezler, ligi de kaybedebilirsin momentumla mesela.
  
  olmaz bu ligde. mıh gibi yazın aklınıza. mücadele etmeden olmaz!
  
  (bkz: 18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı)
• 1799

  galatasaray için 3 gömlek değil en az 5 gömlek fazla olan lig.
  kendi adıma bir daha ne zaman bu organizasyonda heyecanla maç izleyeceğimi bilemiyorum.
  sadece giriş parasını alıp maçlara çıkmamaya ben razıyım.
  galatasaray böyle olmamalı.
  (bkz: 18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı)
• 1800

  sürekli transfer yaparak başarılı olamayacağımız lig. biz her sene yüksek maliyetli yıldız isimler peşinde koşup aynı sonuçları almaktan bıkmadık. takımın başında dördüncü sezonuna giren teknik direktörümüz avrupa'da başarılı olmayı geçtim, fark yememizi önleyecek bir sistem oturtamadığı sürece daha çok sparta praglar, young boyslar, alkmaarlar ve frankfurtlar çıkar yolumuza.