türkiye a milli futbol takımı

• 2823

  bu ülkeye avrupa şampiyonasına gitmek bile fazla. dünden beri galatasaraylı topçulara yapılan ithamlara bakıyorum da mazallah ilk golde samet ve ferdinin, ikinci golde sametin, üçüncü golde zeki’nin yaptıklarını kaan abdülkerim falan yapmış olsa… şu hataları gsli bir topçu yapsa ya da son dkda ardanın şutunu gsli topçu çekse kırk tane edit dönüyordu sosyal medyada.
  
  tek maçlık bakmaya devam etsin bu millet trollüyle, kendine gazeteci diyeniyle. hiç düşünmesin maçına göre kadro, hedef maç için oyuncu dinlendirme falan.
  
  neyse. kırk yılda bir bütün olalım dedik içine ettiniz. bundan sonra maçları izlerken ya galatasaraylı topçular g.t etsin ya da semih oyuna girip batırsın diye izleyeceğim. 18 yaşında bi halt başarmamış velet oynamıyor diye trollüyle insanları bölen, tff yetkilisine üzülüyor dedirtenlere inat. milli takım rehabilitasyon kampı değildir, gönül eğleme yeri hiç değildir. s.ktirsin evinde üzülsün.
  
  yine, yeniden etrafında birleşemediğimiz takım.
  
  edit: bu arada futbolcu hata yapar. olabilir. sırf başka takımlı diye suçlayacak biri değilim.
• 2824

  galatasaray olarak keşke oyuncu göndermeme lüksümüz olsaydı. bu arada kerem, yunus ve bariş üçlüsünu okan hoca hayatta beraber oynatmaz. bu açıdan lobi vs lafları da safsatadan öteye geçmiyor. gidip milli hocaya çemkiremeyenler gelmis galatasaray'a laf atiyor.
• 2825

  milli takım olayı 26 haziran 2002 sonrası bitti. meşhur 2008'de bugünkü olayların yaşanmamasının sebebi de sadece fatih terim'dir. fatih hoca olmasaydı bugün neler oluyorsa 2008'de de aynısı olurdu. götü yiyemediği için o sakat bu sakat diye konuşamayan beyaz gömlekliler boş yapamıyordu. ayrıca olay sadece milli takım da değil. bu ülkede herhangi bir alanda birlik beraberlik falan kalmadı.
  
  22 haziran 2024 türkiye portekiz maçı sonrası şahsen tek bir milli maç bile izlemem. ülke tamemen fanatizmin bataklığına sürüklenmiş zekası olmayan insanlarla dolu. yok yere yaşlanıyoruz yok stres olup hastalık sahibi oluyoruz. hiç gereği yok.
• 2826

  atanmış başkanın (bkz: ali koç) en büyük projesi olan tff-servet yardımcı projesini hayata geçirebilmesi için sistematik şekilde hem söylemleri hem de camiasını yönlendirme şekliyle euro 2024'de sabote ettiği milli takım. üzgünüm.
  
  umarım hayal ürünümdür; lakin bu şahsın galatasaray düşmanlığının altında bambaşka bir düşmanlık yattığını da gün gibi görüyoruz. belki ondandır ferdi'nin isteksizliği, ismail'in irfan'ın her şeye rağmen diyerek oynamak istememesi, takım onbiri açıklandığında paralı hesaplarından ‘gs lobisi’ diye algı yapması, yine paralı yorumcusunun kaan ayhan'a laf atması; belki ondandır maç günü okan buruk'a nefret söyleminde bulunması..
  hoca tercihinden tut hamit beyin söylemlerine, tff başkanının seçilmiş değil de atanmış olmasına, altyapıların birilerinin peşkeş yeri olmasına, türk insanının üçüncü dünya insanı şeklinde beslenmesine ve toplum yapısının bozulmasına vs. birçok şeyi etken olarak sayabiliriz. lakin gerçek şu ki futbol artık ülkemizde birleştirici yönünü kaybetmiştir. belki böyle olması isteniliyor, bilemiyorum, ama neden olanları da bellidir..
• 2827

  son derece kötü çalışılmış bir kadro mühendisliği ile euro 2024'e katilmis, kanımca en zayif ekip. evet bireysel olarak süper yetenekler var ama ekip olarak bence gürcistan bile bizden daha entegre durabiliyor.
  ne yapilabilirdi?
  
  -fb'deki serdar midir nedir o santrfor cenk yerine alinabilirdi. en azindan net bir santrfor ile oynuyor olurduk. ıyidir kötüdür orasi ayri. ardavda onun arkasında konumlanirdi. eminim çok daha sert bur takim olurduk.
  -yunus hiç cagırilmayabilirdi. onun yerine berkan merkez def orta saha olurdu. barış sağda kerem ya da kenan dönüşümlü solda döndür dolaştır oynanirdi.
  -koskoca ligimizde ve avrupa'da kendi kalesine gol atan bu stoperi mi bulduk yani? bir tane bile stoper yok muydu? bırakın arkadaş bana bunu kimse anlatamaz. gayet iyi isimler oldugunu ben biliyorum. tüm sezon maç izledik yerli yabanci liglerde. geçiniz.
  
  ez cümle; bence hakederek değil ama son derece etikete göre seçilmiş oyunculardan kurulu bir takım maalesef. o kadar çalışılmamış ki santrfor ve stoperin yok doğru dürüst. bir de utanmadan portekiz'i yenmekten falan bahsedenler vardi.
  bu kafa, bu medya ve bu kutuplaşmış taraftarın hakkı, son maç çekler'e yenilip bavul toplamak olur. madem galatasaray'i hedef seçiyor bu memleket, o zaman daha fazla izlenmesin bu takim da herkes evine dönsün.
• 2828

  desteklemeyi, dertlenmeyi yaklaşık 15 yıl önce bıraktığım takım.
  
  milli takımla alakalı aklım yetti yeteli bir dolu kriz ve kaos hatırlıyorum. yaşı yetenler de hatırlayacaktır. milli takım hiçbir zaman türkiye'nin birleştirici gücü falan olmadı.
  
  90'ların ilk yarısından itibaren fethullahçılar'ın milli takımlara hakim olma çabaları, içimizdeki irlandalılar mevzusu, cip krizi*, isviçre maçı olayları, euro 2008 öncesi ve turnuva sonrasında yapılan spekülasyonlar, 2016 prim krizi, arda turan'ın bilal meşe'yi dövmesi ve en sonuncusu bugünlerde yaşadıklarımız. unuttuklarım da illa ki vardır.
  
  kulüpler bazında ortaya çıkan kaoslar ve krizler maksimum 2-3 kulübü ilgilendirirken milli takımdakiler öyle değil. herkes camia farketmeksizin havadan nem kapma derdinde. twitter'a her girdiğimde gördüğüm paranoyaya katlanacak gücüm kalmadı. artık istesem de iyi sonuçlar gelse bile sevinemiyorum. acayip şekilde rahatlamış hissediyorum. yazdıklarımı okuma zahmetine katlanmış olan herkese de tavsiyemdir: salın abi. böylesi daha güzel.
• 2829

  şu gündemden çıkıp taktik konuşulması gerekiyor. büyük ihtimalle gruptan çıkacağız. ne yapabileceğimizi düşünelim. bence montella'nın 3-5-2 ye dönmesi gerekiyor. aslında ınter bu sezon ne oynadıysa onu kopyalamamiz lazım.
  uğurcan
  kaan-abdülkerim-ahmetcan
  mert-salih-hakan-ismail-ferdi
  barış-kenan
  beklerimizin savunma problemine ve stoperlerin ağırlığına ancak böyle çözüm buluruz. orta sahada da hakan'ın yanına salih ve ismail' i koyarak ona rahat oynama imkanı verebiliriz. hücum hattında değişik tercihler de olabilir arda da kenan ve barış yerine geçebilir.
  samet,merih, yunus gibi maceralara girmemek lazım artık.
• 2830

  toksik bir kulüpçü sosyal medya sirkiyle turnuva geçirmeye çalışan takım. rezalet bölünmüş bu millet. gürcistan'ı yenmesi bile büyük başarı.
• 2831

  iğrenç bir futbol iklimi içerisindeyiz gerçekten. akılalmaz şeyler oluyor. a milli takım turnuvada avantajlı konumda bulunuyorken sosyal medya trollerinin yanısıra futbola sadece taraf gözüyle bakan şarkıcısından siyasisine herkes bir saldırı içerisinde..
  yaptıkları sadece takımı baskı altına almak ve başarısızlığa sürüklemek. şu yaşananlar tamamiyle rezillik ve kepazelik. zaten zar zor bulunduğumuz bu tür turnuvalarda, futbol zevkini yaşatmıyorlar.
• 2832

  abdülkerim, kaan, barış, kerem ve yunus'un yerinde olsam bugün teşekkür eder kamptan ayrılır. bir daha da milli takıma katılmayacağımı bildirir, herkes müsterih olsun der tatilde havuzdan maçları takip ederim.
  
  ortada milli takım diye bir şey yok, kalmamış. başkası oynasın abi ne gerek var bu kadar küfür yeyip, dünya kadar iftiraya uğramaya. bu ortamdan zaten kötü etkilenmeyen futbolcu varsa çıksın peygamberliğini ilan etsin. bunun profesyonellikle de alakası yok burası milli takım. kaan ameliyat olacak erteliyor yemediği laf kalmadı, çağlar balayında baş tacı. ben samet'e, altay'a bile kızmıyorum ama tüm medya oturdu faturayı bizimkilere kesti. abi çıkın gelin lütfen bu saçmalığa değmez hiçbir şey.
• 2833

  psikolojileri tamamen bozulmuş ve özellikle başkanlarının yönlendirmesi ile hayatta duydukları en güçlü his galatasaray nefreti olan fenerbahçe ve beşiktaş taraftarı tarafından rahat ve huzur bırakılmayan milli takımımız. bu genç takımın an itibari ile başarılı olma şansı imkansız hale gelmiştir. ve eminim ki bir çoğu en kısa zamanda ve yakaladığı ilk fırsatta yurtdışına kaçmayı seçecektir. çünkü bahsettiğim sebeplerden kaynaklı, otokontrol mekanizması az gelişmiş, yönlendirilmeye açık z kuşağı ne milli takımda, ne ligde, ne de sosyal hayatta huzur bırakmamıştır. x denen platform deliler alanına dönüşmüş, normal, sağduyulu insana rastlamak imkansıza yakın hale gelmiştir.
  
  gündemi bir kenara bırakacak olursak, rakip takımları iki farklı kategoride benimseyip, kadro seçimlerini ona göre yapmalıdır. kendinden çok kaliteli takımlara, hücum dahil olmak üzere mücadele gücü yüksek oyuncularla, daha zayıf ve kendi kapasitesindeki takımlara daha hücumcu bir takımla çıkmalıdır. bu şampiyonada yunanistan şampiyonluğu gördü bu gözler. senin portekiz, almanya, fransa, ispanya gibi takımları kalitenle yenme şansın yok. taşın kuşa çarpması lazım. o nedendir ki böyle a klas takımlara mücadele gücünle sıkıntı çıkarabilirsin.
  
  o kalitede son milli takım 2002 dünya kupasındaki türk milli takımıdır. onların da mücadele gücünü söylemeye gerek yok zaten. o takım a klas kalite ve yüksek mücadele gücüne sahipti.
  
  hocamın da zamanında dediği gibi, makas çok açıldı.
• 2834

  türkiye futbol federasyonunun başına fenerbahçeli servet yardımcıyı getirebilmek adına kurban edilen ve başarısız olması için sistematik şekilde karıştırılmaya uğraşılan takım. hem medya hem taraftar olarak çok organize şekilde saldırılar dönüyor. galatasaray nefreti bunun sadece bahanesi. montella'ya ve takımdaki bazı oyunculara saldırabilmek için bahanelerinin olması gerekiyor. milli takımın başarılı olmasını istemeyen bir oluşum var. ve türk milli takımının başarısız olması için uğraş vermek düpedüz vatan hainliğidir, bunu da eklemek gerekiyor.
• 2835

  rekabetçi liglerde düzenli forma giyen oyuncu sayısı oldukça az olan takımdır. takımın çoğu süper lig’de oynayan oyunculardan kurulu. maalesef yerli zorunluluğu futbolculara yüksek ücret ödeyip takımda tutmayı zorunlu kılıyor. rekabet edip, modern futbolda mücadele etmeyi seçen çok az oyuncumuz var maalesef. kalede 2 türkiye’den kaleci, 1 tanesi oynamadı bile. savunma neredeyse tamamı türkiye, arabistan, yunanistan ligi gibi liglerden, orta saha hakan dışında orkun var kötü sezon geçirdi az süre aldı. yurtdışındaki diğer yerliler de sürekli oynamadı. ileri hatta bizim çocuklar nispeten daha çok süre aldı ligde ama diğer gençler daha az süre aldı ve kalite eksikliği yaşıyoruz. böyle olunca bir isviçre efekti yaşanmıyor.