• 1227
    --- alıntı ---

    28 ekim 1923 akşamı gazi mustafa kemal, bütün kabineyi çankaya köşkü'nde toplanmak üzere çağırdı.

    bu toplantıda başvekil fethi okyar'ın istifası karara bağlandı. o akşam latife hanım da misafirleri ağırlamak üzere çalışıyordu. yemekler hazırlanıyordu. mustafa kemal arkadaşlarına, yemekten sonra anayasanın bazı maddeleri üzerinde çalışacağını bildirmiş, yeni başkan adayı olduğu söylenen ismet paşa'yı da bu çalışmaya davet etmişti.

    sofrada seçim heyecanı vardı, herkes birbirine bakıyor bir şeyler anlatıyordu. mustafa kemal tam o anda hafifçe tabağına vurdu: 'beyler!' dedi. o da heyecanlıydı, kaşları çatılmış, ama gözlerinde güleç bir ifade ile arkadaşlarına bakıyordu.

    yemek salonu bir an sessizleşti. 'efendiler, yarın cumhuriyet'i ilân edeceğiz!' gazi mustafa kemal herkesin yüzüne bakarak durumu kontrol ediyordu. sofradakiler hem o anın heyecanı hem de gazi'nin kararlığı neticesinde kalakalmıştı. daha sonra büyük bir sevinç yaşandı. mustafa kemal uygun bir süre bekledikten sonra açıklamasına devam etti: 'türkiye devleti'nin hükümet şekli cumhuriyet'tir. bunu anayasa'mıza yarınki meclis toplantısında koyduracağız. hazırlıklarımızı bir kez daha gözden geçirmemiz lazım.' ismet paşa ve mustafa kemal sabah ezanına kadar çalışmalarını sürdürdü. ismet paşa da çankaya köşkü'nde istirahat etti.

    --- alıntı ---
    kaynak: https://www.google.com.tr/...ozun-hikayesi-888256

    işte tamda bugün 28 ekim günü cumhuriyetimizin temeli atıldı ve ilanı yapıldı. 29 ekimlerimiz, yarınlarımız coşku ve ilk günkü heyecanla kutlanabilsin diye. !

    29 ekim’ de doğmuş olan türkiye cumhuriyeti’nin 28 ekim doğumlu bireyi olarak gurur duyuyorum…

    iyi ki varsın atatürk. iyi ki varsın türkiyem.
  • 1229
    bugün 98. yaşına giren cennet vatan.

    iktidara sahip olanlar gaflet, delalet, hatta hıyanet içinde olsa da, şahsi menfaatlerini siyasi emelleriyle tevhit etseler de, bu sebeple millet harap ve bitap düşmüş olsa da aydınlık günlere bizleri çıkartacak olan, muhtaç olduğu kudrete damarlarındaki asil kanda sahip olan yiğitler hala bu memlekette var.

    yaşasın cumhuriyet!
  • 1235
    hayatım boyunca şu 3-5 ayda olduğu kadar canımın sıkıldığını hatırlamadığım, bütün bu can sıkıntılarımın sebebi ülkem.

    bir gecede 3 merkez bankası yetkilisi görevden alındı, kur bir anda fırladı. şöyle bir baktım, dedim ki ben bir vatandaş olarak 70-80 yıllık yaşantımda bir ev bir araba sahibi olmak isterim. bu yıllarda 25-30 kere tatile gitsem yetinirim. ama bu kararla artık bunlar çok zor görünmeye başladı. içimde hala bir umut vardı...

    sonra ekonominin gerçeklerine göre faizin yükseltilmesi gerekiyordu. piyasa da hatta bunu fiyatlayıp dolar bir nebze geriye çekilmişti. sonra yine birileri sırf siyasi kaygılar nedeniyle faizin düşürülmesini istedi ve bağımsız olması gereken kurumumuz bu isteği yerine getirdi. bir dakika içerisinde doların 30-40 kuruş arttığını canlı izledim. sonra yine yukarıdakileri düşündüm. nasıl olacaktı, ne yapacaktım da bunlara ömrüm boyunca erişecek ve sonrasında hayattan keyif almaya çalışacaktım. ne kadar mümkündü ? biraz daha kararmıştı. hatta ufacık bir aydınlık kalmıştı.

    bugün dolar 10 lirayı gördü. 10 lira. 1 dolara karşılık 10 liramız. bir avrupalı ile benim aramda tam 10 katı fark oldu bugün. ben o avrupalı ile aynı şartlardaki evi almak için 10x birim daha fazla para harcamam gerekecek. bunun için de bilmem kaç kat daha fazla emek sarf etmem gerekecek. ben bir avrupa ülkesine gidemeyeceğim bu nedenle ama avrupalı ve hiçbir iş sahibi olmayan kişi rahatlıkla benim ülkeme gelip benim görmediğim sahillerde uzanıp benim kalamayacağım otellerde kalıp, benim ulaşacağım lüks seviyesine ulaşacak. bütün bunları düşündükçe daha da umutsuzluğa kapılıyorum. nasıl olacak bilemiyorum. ben, bu gençler hayallerini bırak en doğal ve olması gereken isteklerine ulaşmak için kaç senelerini heba edecekler ? bir devlet yönetiminin başarısının en önemli kıstası vatandaşlarını çağdaşlığa, dünya vatandaşı olmaya ne kadar yaklaştırabildiği ile alakalıdır bence. bugün baktığımızda bizimle dünya vatandaşlığı arasında tam 10x fark var. ve bu açılmaya devam edecek gibi duruyor. allah sonumuzu hayır eylesin.
  • 1236
    yaşamış olduğum her günün sonunda içerisinde yaşamaktan dolayı doğan nefretimin, huzursuzluğumum arttığı, ne yazık ki, memleketimiz.

    allah için nereye kadar sürecek bu zulüm, bu ülkenin gençleri neden gençliğini yaşayamıyor.

    allah hepinizin belasını versin, sürüne sürüne geberirsiniz umarım, çoluğunuzun çocuğunuzun burnundan fitil fitil gelsin, kahpe insanlar.
  • 1237
    sadece kraliyet ailesi ve yandaşlarının yaşamaktan zevk aldığı ülke.

    kast sisteminin en altındaki insan sayısı her geçen gün artıyor. ülkenin sadece belli başlı insanları huzur içinde yaşar iken altta kalanın canı cikiyor. her market alışverişi bir korku filmi. hergun her şeye ekstra zam. lüks tüketim mallarını geçtim, hayatta kalmak için tüketilen temel tüketim malları bile her gün zamlanarak fiyatlaniyor. 30 sene önce evlerde belki buzdolabı yoktu, teknoloji yoktu ama insanlar mutluydu. en azından böylesi bir korkunç tablo ile karşı karşıya değillerdi. televizyon kanalları bağımsız bir şekilde ülke gündemine yön veriyordu. şimdi hangi kanalı açsam muhteşem ekonomimizden, büyüme rakamlarından dem vuruyor.

    dünya tarihinde hiçbir halkın aklı ile bu kadar bariz şekilde dalga geçilmemisti. umarım o tanrı vardır ve o bahsedilen bir başka dünyada hepinizin burnunuzdan fitil fitil getirir.
  • 1239
    iş-güç zaten hak getire, normal şartların üzerinde de çalışsan kazandığın paranın adam akıllı bir hayat sunma şansı yok. siyasetten uzak durayım desen, kitap okuyamazsın, sinemaya gidemezsin, iki oyun oynayayım desen 60€(€=12₺ şimdilik)bir oyun, kazara aldığın araçla alıp başımı gideyim desen akaryakıt fiyatından yaşadığın ilin sınırlarından çıkamıyorsun, dışarıya çıkıp üç beş muhabbet edeyim bir kahve içeyim desen o da zor, futbol izleyeyim desen yabancı sınırı var, mühendisim lan ben, beyaz yakalıyım 2016’da aldığım laptopu değiştiremiyorum 3.000$’lık laptop için kaç tane iş yapmam gerekiyor bilmiyorum, her yerde nepotizm almış başını gitmiş. bıktık yahu vallahi bıktık.

    20 yıldır dilimizde tüy bitti, bana, bize bir gençlik borçlusunuz. iş yerimi açtığım ilk senede bile iki kişi istihdam ediyor stajyerlerime maaş veriyordum. biz vatana, devlete hizmet etmek için hayaller kurarken, reva görülene bak. iktidarı, muhalefeti geçtim 80 öncesi doğan kimseye hakkımı helal etmiyorum alternatif olamadıkları için, dinozorları gitmeye zorlayamadıkları için, belki sonraki seçimi görmeyecek olmalarına rağmen rezil tercihleriyle bizim geleceğimizi bu tuhaf, çağdışı zihniyete emanet ettikleri için.

    ben gitmeyeceğim ama terk etmeyeceğim çünkü burası benim vatanım, siz gideceksiniz.
  • 1245
    yurttaşlarının 20 sene önce patates soğanı çuvalla, peyniri tenekeyle alabildiği krize rağmen hükümet devirdiği ülkedir.

    bugün ise insanlar bardakla sıvı yağ, taneyle domates alır hale gelmesine rağmen 'ekmeğa dolarlan mı alıyonuz'cu, kazanılması imkansız insan müsveddeleri yüzünden koşar adım fakirleştirilip tüm geçmişi ve geleceği çalınan, bunu da utanmadan dış güçlere bağlayanların yaşadığı ülkedir.

    kendi ailemden bile olsa bu yıkıma destek veren herkesle çoktan bağımı kopardım. böylesi bir talanın, yıkımın, yağmanın, ihanetin, işkencenin, gözyaşının olduğu ülkede alınan nefes bile siyasidir. işler iyi giderken çapulcu terörist ayyaş, işler kötü giderken aynı gemideyiz. evet biz o gemide boğuluyoruz, nutuk atıp gemiyi batıranlar filikalara binmiş kaçıyor. çok sevgili son padişahları da ingiliz zırhılısıyla kaçmıştı, severler böyle şeyleri.

    bu memlekete bu zulmü reva görenler ve alkışlayanlar, kuşaklar boyu utançla anılacak. sevgi pıtırcığı muhalefetin aksine de hiç kimseyle helalleşmiyorum, hepsine hakkım haram zıkkım olsun.
  • 1247
    2015 yılının yaz aylarında, hep birlikte kaybettiğimiz büyük bir fırsat vardı: ‘ülkemizin yeniden demokratikleştirilmesi’ fırsatı. 2015’in 7 haziran’ında bir seçim yapılmıştı. türkiye’de zaman içinde yerleşmiş olan demokratik kurallara ve kurumlara büyük darbeler vuran iktidar partisinin oyları, yüzde 40’a kadar gerilemişti. o gidişi durdurmak isteyen partiler ise, toplam olarak yüzde 60’a yaklaşan oylarıyla meclis’teki mutlak çoğunluk sayısını aşmışlardı. iktidarı değiştirip bir ‘ilk hedefler hükümeti’ kurarak, rejimin ‘yeniden demokratikleşme’si sürecini başlatabilirlerdi. ancak o fırsat kaçırıldı. 1 kasım 2015 günü, türkiye’nin siyasi tablosu, yeniden, 7 haziran 2015’ten önceki haline döndürüldü. tren de orada kaçtı zaten. sonrası hep yoksulluk, işsizlik, mutsuzluk oldu. sonrası işte içinde bulunduğumuz şu günler oldu.
  • 1249
    yaşadığı sıkıntı gerçekten başka bir seviyeye çıktı. işim gereği günde onlarca, yüzlerce kişiyi görüyorum, konuştuklarını dinliyorum. yaşça benden büyüklerim de var. bu insanların kimi kiracı, kimi evli, kimi çocuk okutuyor, kiminin bebeği var. çaycı abladan sekreter kızlara kadar insanlar eldeki birikimle ne yapabilirim derdiyle coin'lere sarmış durumda. insanları bu noktada suçlayamıyorum; çünkü dolar bazlı kayıp her geçen gün büyüdükçe o sertlikte kazanç arama hırsı da insanın içinde büyüyor.

    insanlar işine odaklanamıyor. insanlar mental olarak tükenmiş durumda. insanlar ne kendilerine, ne sevdiklerine salim bir kafayla vakit ayıramıyor. dolar alacaktık, altın alacaktık, ev alacaktık, arabayı iki yıl önce alacaktık, bilgisayarı geçen indirimde alacaktık, cep telefonunu bu yaz değiştirecektik diyip pişmanlık duymaktan yoruldu bu halk. sürekli olarak ekonomi sayfasını yenileyip yükseldi, düştü, faiz kararı açıklandı mı, erdoğan konuşma mı yapıyor, biri mi görevden alındı, gece yine noldu ya demekten yoruldular. böylesi bir süreç, iş hayatında da, eğitim hayatında da acı bir reçeteye yol açacaktır. insanlar ekonomik sıkıntılarla boğuşmaktan, döviz bazlı süreklilik kazanan fakirleşmeden başka bir şeye vakit ayıramaz hale geldi. kimisi araç alıp satayım derdinde, kimisi eşinin kına elbisesini letgo'dan satma derdinde.

    sosyolojik tespitler yapabilecek konumda biri değilim; ancak uçurumdan aşağı yuvarlanarak giden bu toplum, ekonomi düzelse bile bu travmayı atlatabilecek mi emin değilim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın