• 976
    atatürk'ün çizdiği rotadan uzaklaşmaya başladığı an da her açıdan gerilemeye başlayan ülke.

    ne diyordu atatürk?

    --- alıntı ---
    "benim sözlerimle bilim ters düşmeye başlarsa, bilimi tercih ediniz."
    --- alıntı ---
    şu an ne oluyor? ülkede bilime verilen değer ve önem bitmiş durumda. eğitim kurumları statükocu olmuş. üniversitelerde gelişmiş ülkelere kıyasla çok az makale yayımlanıyor. toplum dogmalar üzerinden yönetiliyor.

    --- alıntı ---
    "adalet mülkün temelidir."
    --- alıntı ---
    türkiye cumhuriyeti'nde adalete olan güveni lütfen herkes kendi vicdanına sorsun. kaçımız bağımsız yargıdan emin? ülkede evrensel hukukun üstünlüğü mü var, yoksa gücü elinde tutanların hukuku mu?

    --- alıntı ---
    "bunun gibi bağlı bulunmakla inanmış ve mutlu olduğumuz islam dinini, yüzyıllardan beri alışılmış olduğu üzere, bir politika aracı durumundan kurtarmak ve yükseltmek gerektiği gerçeğini görüyoruz. kutsal ve tanrısal olan inanç ve vicdanlarımızı karışık ve türlü renkte bulunan ve her türlü çıkarlar ve tutkuların alanı olan siyasetten ve siyasetin bütün ögelerinden bir an önce kesinlikle kurtarmak, milletin dünya ve ahiret mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur. ancak böylece islam dininin yüceliği gerçekleşir."
    --- alıntı ---
    peki şu an ne oluyor? din ve siyaset tamamen iç içe geçmiş durumda değil mi? insanların kutsal değerleri üzerinden oy vermeleri istenmiyor mu? her yapılan hata din üzerinden telafi edilmeye çalışılmıyor mu?

    osmanlı'nın duraklama, gerileme ve çöküş döneminde yapılan tüm hataların tekrar ettiği bir dönemden geçmiyor muyuz?
  • 978
    bir gün, tiyatronun perde arkasında yangın çıktı. palyaço gelip salondakileri uyardı. oysa izleyiciler bunun bir şaka olduğunu düşünüp alkış tuttu; palyaço söylediklerini tekrarlayınca alkışlar arttı. bana sorarsan dünya böyle sona erecek: her şeyin bir şakadan ibaret olduğunu sanan insanların tezahüratları eşliğinde…

    bundan tam yüz yetmiş iki yıl evvel, “dünya nasıl sona erecek dersin?” diye soran bir dostuna, kierkegaard, böyle yanıt vermişti. “her şeyin bir şakadan ibaret olduğunu sanan insanların tezahüratları eşliğinde…”

    sabah kalkıyoruz ve her skandala gülüp geçiyoruz artık bu ülkede. ülkecek bu olanlar karşısında ayaklanmıyor olmamız hem sosyolojik hem psikolojik bir izaha muhtaç bana kalırsa.

    sonumuz geliyor dostlar. twit atmaktan fazlasını yapmanın zamanı gelmedi mi?
  • 980
    15 kasım 2020 pazar günü formula 1 2020 türkiye grand prixinin yapıldığı ülke. bilindiği gibi kutlamalarda şampanya patlatmak bir adettir. hatta bazı müslüman ülkelerde alkolsüz şampanya patlatıldığı dahi olmuştur. bizim ülkemizde ise bugün şampanya yerine sprite gazoz ile kutlama yapılmış. izlerken de bir tuhaflık olduğunu hissetmiştim. * esasında keyif çayı da verilebilirdi.*

    https://twitter.com/...011038827089920?s=20

    --- alıntı ---

    toto wolff katıldığı programda podyumda şampanya verilmediğini ve gazoza benzeyen bir şey olduğunu açıkladı. #turkishgp

    hatta direkt olarak sprite benzeri bir gazozdu demiş. #turkishgp

    --- alıntı ---

    unutmadan ekleyelim;

    arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. - mustafa kemal atatürk

    (bkz: türkiye laiktir laik kalacak)
  • 982
    demografik yapısı da, ahlaki yapısı da, sosyal yapısı da, adalet mekanizması da, eğitimi de, ekonomisi de bozulmuş ülke. şu an hiçbir şey doğru gitmiyor. belki sadece askeri alanda fena işler yapılmıyor diyebilirim. en azından üretim anlamında ilerleme kaydedilmiş durumda. sözlük içinde spor alanında konuşacak olursak, o da kötü. kötü yani. zor ama umarım toparlanabilir.
  • 983
    https://twitter.com/...011038827089920?s=20

    alkolsüz şampanya diye bir içeceğin varlığından haberdar olmayacak kadar işinin ehli olmayan insanların mühim pozisyonlarda görev aldığı ülkemiz. halbuki inandıklarını iddia ettikleri dinin yasakladığı şey alkol, içkinin kendisi değil. varsa "alkolsüz de olsa şampanya haramdır" diye bir ayet veya hadis, amenna.

    hoş, kimseye zorla içirmedikten sonra şampanya alkollu olsa ne olur, olmasa ne olur. hamilton'ın, vettel'in günaha girip cennet biletini kaçırması neden bizim yetkililerimizi gerer ki?

    çünkü siyasi emelleri için dini kullanan bu güruh tarafından müslümanlık kulla allah arasındaki bir mesele değil, kulla diğer kullar arasında hiyerarşi kurmak için kullanılan bir araçtır. o yüzden üst üste yedinci şampiyonluğunu kutlayan lewis hamilton'a gazozla kutlama yaptırtır da "adamların şampanyayla eğlenmesinden bize ne" diye dönüp de kendine sormaz.
  • 984
    formula 1 2020 türkiye grand prixinde şampanya yerine gazoz patlatılmasına neden bu kadar şaşırıldığını anlamadığım ülkem.

    adamlar tüm spor branşları devam ederken "ramazan ayında yarış olmaz" diye f1 2021'de yer almayı reddediyor.

    https://tr.motorsport.com/...ni-reddetti/4909045/

    futbol, basketbol, hentbol, su topu hepsi devam ama yarış olmaz.

    sizce neden?
  • 986
    bu ülkede yükseliş her zaman herhangi bir şeyi yapmaya mecbur kalınca oluyor. önce kendimden daha sonra futbol için örnek vereceğim.

    kendim için baktığımda üniversiteden mezun olduğumda çalışmak için sektör olarak tek bir hedefim vardı. elektrik mühendisiyim, elektrik dağıtım sektöründe çalışmak istiyorum. 2018’de mezun oldum fakat uzun bir süre iş bulamadım. en sonunda 2020 şubat ayında telekomünikasyon sektöründe -hiç bilmediğim bir sektör- iş buldum. bu süreçte 21 dağıtım şirketinin hepsine başvurdum, 8’i ile birebir görüşmelerde bulundum, 3’ünde son mülakata kaldım fakat tecrübesizliğim veya dış etkenler benim için çok büyük engeller yarattı. işsizlikten bunalmışken ikinci bir dil öğrenip rusya’ya gitmeyi düşündüm. öss’ye girip rus dili ve edebiyatı kazandım. kayseri’deydi, evime yakındı, bedavaydı. örgün ve ikinci öğretimi vardı. ben okula sabah 8’de gidip dersleri çift dikiş yapıp akşam 9’da eve dönüyordum. 2020 ocağında telekomünikasyon sektöründe kurumsal ve vip müşteri şikayetleri ile alakalı bir ilan gördüm ve başvurdum. önce bakım çözüm ortağı sonra turkcell ile görüştüm. turkcell’in ukrayna’da bir operasyon merkezinin olduğunu, tecrübesizliğim olsa da rusçanın benim için tercih edilebilirliğimi artırdığını gördüm. kısa sürede mülakatlar olumlu sonuçlandı, işe başladım. tabi ki inanılmaz bir başarı hikayem yok fakat 10 aylık kurumsal çalışma bende çok büyük artılara sebep oldu ve geçtiğimiz hafta elektrik dağıtım sektöründeki iş mülakatım olumlu sonuçlandı. mecbur kaldığımız durumlar, sabırla devam edersek, bize hayalini kurduğumuz şeylerin kapısını açıyor.

    futbol özelinde bakacak olursak, yakın zamanlarda benim gördüğüm 2-3 örnek var.

    ünal karaman-trabzonspor,
    fatih terim-taylan antalyalı,
    bursaspor ve gençleri.

    ünal karaman ahım şahım bir teknik direktör değil, kulübün parası olsa gençleri belki hiç oynatmayacak ama mecbur kaldı ve oynattı. kendi kariyeri dış etkilerle düşse de kulübü yükseltti.

    fatih terim, geçen sene lemina seri n’zonzi orta sahasıyla oynarken bugün taylan’a mecbur kaldı ve oynatıyor. yanlış anlaşılmasın, taylan’ın yükselişinde etkisi çok büyük fakat mecbur kalmasa ben oynatacağına inanmıyorum.

    bugün bursaspor mecburiyetten oynattığı çocuklarla hem ayakta kalacak hem para kazanacak.

    üzüldüğüm şey hayatımızda birçok şeye mecbur bırakılmamız. 2018’de mezun olduğumda istediğim sektöre atılabilsem her şey daha farklı olabilirdi. tabi ki kendi hatalarımı biliyorum ancak başlangıç aşamasındaki hedeflerimizin bile sonuca ulaşma süresi gitgide uzuyor.

    taylan geçen sene gelmişti. neden geçen sene değil de bu sene yükseliyor? yazık günah 25 yaşında adam. günümüz futbolunda yaşına göre seviye olarak 6-7 sene geriden geliyor.

    bu ülkenin gençlerinden adam olur. sadece mecbur kalalım.
    istesek de istemesek de zaten mecbur kalıyoruz...

    not: bu konuda farklı düşüncelere, eleştirilere açığım. fikrimin yanlış olduğunu düşünenlerin de fikirlerini dinlemek isterim. dm kutumu yeşillendirirseniz sevinirim.
  • 989
    üniversite okuyup, bölüm birincisi bitirseniz bile tecrübe eksiğiniz varsa her gittiğiniz iş görüşmesinde alacağınız maaş teklifi 2825 tl olacaktır.

    ve bu ücret; ailesiyle yaşayan, fatura ve kira borcu ödemeyen, ev geçindirmek zorunda olmayan ve kısacası yaşamsal gideri olmayan genç nüfusa bile yetmezken dediğim faktörlerin çok daha ağrıları ile yüzleşen ve aile geçindirmek için çok ağır mesai şartlarında çalışan emekçiler de yine 2825 tl ye ev geçindirmek için yırtınacaklar.

    içinde yaşamasak aslında çok güzel bir ülke.
  • 990
    asgari ücret mevzusu çok karmaşık olan güzel ülkemizdir. esasen olay daima iki taraflı incelenmelidir. burada her zaman karlı çıkan üçüncü taraf olan devlet olmaktadır. çalışan açısından bakarsan zaten iki kişinin çalıştığı dört kişilik bir haneye ayda en az 6000 tl girebilmeli ki yaşayabilsinler. buna istinaden bu ortamda asgari ücretin 3000 tl olması gerekiyor.

    ancak bir işveren olarak bu ücrete çıkılması halinde çarşı çok fena karışacağı aşikardır. çoğu arkadaşımızın da vurguladığı gibi iyi eğitim almış insanlarla asgari ücretliler çok yakınlaşmış olacak, çünkü hiçbir işletme her elemanına %20 zam yapacak durumda değil ne yazık ki. ayrıca olay asgari ücretin artmasından ziyade ürünlere gelecek zamlar oldu, yani siz çalışanların eline %20 artış verirken cebinden %22 alırsanız bu sistem çökmeye devam eder.

    bu işin kısa vadeli çözümü devletin brüt ücretlerden kısıntıya gitmesidir. eğer ki net artışın brüt ücrete yansıması sadece %10 olursa işletmeler de çalışanlar da rahatlayacaktır. bunun ardından devlet tarafından ürün zamlarına da müdahale edilmesiyle şimdilik geçici bir çözüm sağlanabilir.

    derseniz ki bu kadar detaylı düşünüyorlar mıdır, neyse ya cevabı da vermeyeyim anlayan anlasın*
  • 991
    2015 yılında asgari ücreti arttırma furyası başlamadan önce, asgari ücretin yaklaşık 3 katı maaş alıyordum, bugün ise 2 katı bile yapmıyor. asgari ücreti, üstünde ki vergi yükünü kaldırmadan ve de üretimi arttırmadan yükseltmek, hem asgari ücretli çalışanı hem de beyaz yakalı diye tabir edilen çalışanı bitirdi. ülkenin yanlış yönetimi de bunu körükledi. bugün küçük sehirlerde bile, ev sahipleri kira söylerken, hiç acımadan bin liradan basliyorlar. ev biraz iyiyse 1500 oluyor. maaşların yükselmesi, reel enflasyonun karşısında bir işe yaramadığı gibi, insanlar günden güne, içinden çıkılamaz bir borç sarmalına giriyor. devletin memuru olarak, yoksulluk sınırının çok altında maaş alıyoruz. asgari ücretli ise açlık sınırının biraz üstünde. önemli olan, maaş artması değil, aynı maaş ile daha fazla ürün alınmasını sağlamak. eskiden bakkala gidip 50 tl verdiğinde bozuk yokmu denen yerdir türkiye. şimdi ise, konuşmaya bile ihtiyaç duyulmadan para üstü verilen yer.
  • 992
    tüm orta sınıfı tok ederek asgari ücretli çalışanlara çevirme planının bir parçasıdır. nominal ücretler ekonomik refah, buyume zamanı artmalı, kriz zamanı değil. asgari ücrete yapılan artış oranı, enflasyona yansıyor. enflasyon düşük gösteriliyor, diğer çalışkanların aldığı zam bir ise yaramıyor. orta sınıf asgari ücrete yanaşıyor. üretim ve alim gücü artmadan yapılan bu zamların açıkçası kimseye faydası yok.
  • 993
    asgari ücret zammı ile bozuk olan ekonomisinin dibine 1 tane daha dinamit atılmış olan ülkedir. asgari ücrete yapılan bu zam ülkenin içinde bulunduğu ekonomik gerçeklerden çok uzak ve tamamen popülisttir. bu zam yarın bize daha yüksek enflasyon ve daha fazla işsizlik olarak geri dönecek. asgari ücret bu hızla artmaya devam ederse de ülkede orta sınıf diye bir kavram bırakmayacak. ekonomik kalkınmanın yolu asgari ücreti yükseltmekten değil, asgari ücret alan sayısını azaltıp orta sınıf sayısını yükseltmekten geçer. biz ise popülizm uğruna orta sınıfı yok ediyoruz. keşke ülkede 2 tane siyasetçi ya da ekonomist çıkıp halka gerçekleri anlatsa. ama bunu yapmak yerine ya siyaset yapmayı ya da popülizmi seçiyorlar. ciddi ciddi insanlar sorunun asgari ücret olduğunu, zam yapılınca bir nefes alabileceklerini düşünüyorlar. çok acı...
  • 1000
    her toplum gibi layık olduğu şekilde yönetilen, içinde layık olunulan şekilde yaşanılan ülkem. sizlerin ülkenin ve kendinizin bunları haketmediğini düşünmesi maalesef gerçeği değiştirmiyor.

    --- alıntı ---

    bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe allah onlarda bulunanı değiştirmez.

    --- alıntı ---

    kaynak: https://kuran.diyanet.gov.tr/...1718/11-ayet-tefsiri

    (bkz: adamın gol diyor)

    islamcı arkadaşlar bana atar yapmasın, muhattap yukarıda.
App Store'dan indirin Google Play'den alın