türk futbolcu hayranlığı

• 1

  (bkz: yabancı futbolcu hayranlığı)ndan çok da farklı değildir. avrupa kupalarında başarılı olmak isteyen takımların eksik yerlerini doldurması gerekir. bu kalitedeki oyuncu türk de olabilir yabancı da. hangisi işine geliyorsa, hangisi hesabına uyarsa onu alırsın. ille de türk oyuncu diye tutturmanın mantığı yoktur. gelişmiş dünyada bilinen atletico bilbao dışında ille de kendi memleketimin futbolcusu diye ısrar eden yok zaten. atletico'nun hali de ortada, sıradan bir takım. bir çoğumuz atletico'lardan madrid yerine bilbao çıksın isterdi sanırım. transfer konusunda saçmalıklar yapılmadıkça, türk oyuncuların önü kesiliyor, yabancı transferi yapılmasın demek mantıksızdır.
  
  türk oyuncuların yurt dışına transferi bir yetenek sorunu değil, pazarlama sorunudur.
  
  avrupaya transfer olanlardan tugay kerimoğlu, nihat kahveci, hakan şükür, arif erdem, fatih akyel, emre belözoğlu, okan buruk, tuncay şanlı, gökdeniz karadeniz, fatih tekke gibi, tanınan oyuncular içinde başarılı olanlar da oldu, başarısız olanlar da. ama sadece türkiye'de tanınan caner erkin, sinan kaloğlu, çağdaş atan gibi oyuncular da gittiler yurt dışına. ille de liglerinde şampiyonluğa oynayan takımda mı olmak gerekir. profesyonel futbolcu, geleceğini de düşünerek işine gelen takımda oynayabilir.
  futbol ırkla, pasaportla oynanan bir şey olmadığına göre türk olsun, yabancı olsun demenin izahı yok. tıpkı milli takım hocası seçiminde olduğu gibi. önemli olan beceridir.
• 2

  (bkz: kendi evladımız)
• 3

  (bkz: boş mukaveleye imza atmak)
  (bkz: boş mukaveleye imza atacak futbolcular)
• 4

  (bkz: bizim çocuk) *
• 5

  kim kastediliyor burada anlamadım.
  
  bensem uymaz örneğin.
  harry kewell başlığı altına yazdığım entryler.
  (bkz: harry kewell/@zizonkovac)
  
  birini örnek diye yazayım buraya;
  "tapılacak adamdır. bundan sonra gözümüzün bebeğidir. böyle bir görev aşkı. böyle bir profesyonellik. helal olsun. en derin sevgi ve saygılarımla."
  
  oku bakalım harry kewell başlığının altını bir tane eleştri veya kötüleme entryisi görebilirmisin.
  
  bir de arda turan başlığına yazdığıma bakalım; (bkz: #146963)
  hadi alıntı da yapalım;
  "sözlük yazarlarının abarttığı kadar büyük bir futbolcu değildir. sahada sadece 70(yetmiş) dakika futbol oynayabilmekte sonra şişmektedir. hiç bir maçı 90(doksan) dakika tam kapasite çıkaramamıştır. aslında futbolcu olarak galatasaray'da değil ikinci lig te bile top oynayamaz. teknik kapasitesi yüksekmidir? eh.! işte.!..
  tek özelliği çok iyi bir galatasaraylı olmaya çalışmasıdır.. kanımca galatasaray gibi bir kulüpte top oynayabilmesinin tek nedeninin taraftarlığı olabileceğini o da bilmekte ve bu role oynamaktadır. sözlükte bu kadar şişirilmesinin tek nedeni sözlük yazarlarının hemen hemen hepsinin bir tane bile galatasaray maçını tribünden seyretmemiş olmaları ve genel çoğunluğun futbol denen meretten hiç anlamamasıdır.. "
  
  eeee.. nerede şimdi bu tespit.
  
  bak kardeşim;
  
  öyle yerli futbolcu hayranlığımız, yabancı futbolcu düşmanlığımız filan yok. futbol ve futbolcu eleştrilerini maç entrylerinde yapıyorum. çıplak gözle seyretmediğim hiç bir maçın yorumunu yapmadım bu sözlükte. bak maç başlıklarının altına, galatasaray'ın deplasmanda oynadığı hiç bir maçta zizonkovac yorumu göremezsin. sadece bir kaç maçta önemli bir detay yakalamışsam girmişimdir. zizonkovac sadece ali sami yen stadyumu'nda ve sadece çıplak gözle seyrettiği maçları yorumlar. bunu kendime duyduğum saygı gereği yaparım. bu güne kadar da sözünü bile etmedim. bu yorumlarda da sahada ne gördüysem onu yazarım. ne yerlisi ne yabancısı umrumda olmaz.
  
  bazı türk oyuncuların örneğin; (bkz: sabri sarıoğlu) başlığı altında biraz fazla zizonkovac entryisi görülüyorsa, onun nedeni bazı yazarların, bilgisayar oyunlarından öğrendiği futbol bilgisi ve o bilgisayar oyunlarının onda oluşturduğu beyin örümceklenmesinden kaynaklanan yabancı hayranlığı nedeni ile o futbolcuya yapılan haksızlığı teşhir etme çabamızdandır.
  
  hadi beni geçtim, mahalle takımı serveti, mustafa sarp'ı eline geçirse bir kaşık suda boğar. captano dersen bu sözlükte futbolu en iyi bilen adamdır. ne yerli ne yabancı ayırmaz futbol yazar. sadece arda'nın üzerine son zamanlarda fazla gidildiği için dilinin döndüğünce düşüncesini anlatmaya çalışıyor.
  
  hangi "abi"de var bu hayranlık. nerde kaldı şimdi bu tespit.
  
  haa!
  türk futbolundaki bilgisayar oyunlarından kaynaklanan yabancı hayranlığı ve ikinci sınıf yabancıların götünün yalanması ile ligin bu adamlarla doldurulup türk futbolunun geleceğinin öldürülmesi var ki, bu sadece benim meselem değil. senin de meselen olmalı.
  biraz sağlıklı düşünebilsen türk futbolunun bilgisayar oyunlarından kaynaklanan yabancı hayranlığı ve böyle ikinci el yabancılarla doldurulmasının nelere mal olduğunu göreceksin.
  bu güne kadar bu konuda yazmadıysak adımız yabancı düşmanına çıkmasın diye yazmadık.
  
  biz bu kadar özen gösterirken böyle götten uydurma tespitler olmuyor ama.
  
  edit: herkese öğrettik kim olduğumuzu, sana da öğretiriz. sıranı bekle.
• 6

  serbest çağrışım;
  
  (bkz: yabancı hoca hayranlığı)
• 7

  (bkz: iyi oynayan herkese hayran olmak)