• 120
    türk takımlarının özellikle son 10 senedir çoğunlukla başarısız oldukları hadise.
    geçen sene 33 yaşında babel'e 2.5 m euro'dan 3 sene sözleşme önerdik. şimdi elden nasıl çıkarırız diye düşünüyoruz.
    bunun yanında ezeli rakiplerden birinde forma giyen 35 yaşındaki sağ bek gökhan gönül için öteki ezeli rakip peşinde haberleri çıkıyor.
    transferler mevkilerinin yanında bir de profil olarak dallara ayrılıyor:
    yıldız oyuncu
    ilk 11 için verimli oyuncu
    rotasyon oyuncusu
    alıyım tutarsa oynatırız oyuncusu.

    son maddedeki örnek dahil hepsinde nasıl yapılmaz onu yaşıyoruz. şu madde için jimmy durmaz alınmaz mesela ama eskişehirsporlu mehmet özcan alınır. jimmy 30 yaşında ne bekliyorsun ne kadar tutabilir feghouliyi mi kesecek? kestiyse zaten yıldız transfer kısmında hata yaptın demektir. yerini 5-8 hafta doldurur mu? onun için rotasyon tipi oyuncu bakmalısın zaten. jimmy durmaz en verimli futbolunu oynasa bile hangi profilde olacağı takım için meçhul bir oyuncu olacaktır.

    yıldız oyuncu: kendi bütçene eş değer alınır. muslera feghouli belhanda gibi yüksek maliyetli oyuncular varken onlarında üstüne bir falcao alınmaz. alınırsa belhanda feghouli satılmalıdır. aksi takdirde kadrondaki dağılım şaşar hücum çok kaliteliyken stoperler aynı kalitede olmazlar

    ilk 11 verimli oyuncu: galatasaray'dan bahsedersek galatasaray kalibresinde oyuncu olması gerektiğini bilmeliyiz. orta saha alıyorsak illa felipe melo tugay kerimoğlu almamıza gerek yok. ancak başarılı olan yıllara bakıp minimum çizgimiz nedir onu taban almalıyız. bir galatasaray 11 oyuncusu fleurquin'den aşağı bir futbolcu olmamalıdır.

    rotasyon oyuncusu: kadrodaki zaman zaman oluşacak eksikleri giderecek mümkünse orta,uzun vadede ilk 11 adayı olacak oyuncu olmalıdır. yine başarılı yıllar esas alınıp taban belirlenmelidir. forvet mevkisinde bir galatasaray rotasyon oyuncusunun minimum kalitesi marcio'dan aşağı olmamalıdır.

    küçük örneklerle bahsettiğim transfer politikasının 10 kat daha kötüsünü fenerbahçe yapmaktadır.

    ayrıca 65 milyon euro maaş bütçeli takım kurup 10 milyon euro harcayan sivasspor 18 milyon euro harcayan trabzonsporu geçip şampiyon olsak bu galatasaray için başarılı bir sezon mu sayılacak?

    ayrıca bana hiç ffp de demeyin arkadaşlar. hele bir de yabancı serbest iken aşağıdaki kadroyu kuramayacak bir takım mıyız biz?
    https://gss.gs/8C8.jpg

    kadroda yalnızca 2 yabancı futbolcu bulunmaktadır. 2001-2002 sezonuna ait bu resimdeki futbolcular nou campbarcelonaya dar ettiler. romaya hırsından kavga çıkarttırdılar. maliyeti mevcut kadronun 1/10'u falandır. türkiye'de hasan şaş kalmadıysa peru'dan bile bulabilirsin öyle değil mi? ama mevcut yönetimler ne yapıyor ahmet bulut, haluk canatar ile transfer yapıyor. nedir bu sınırsızlık içinde sınırlı kalma çabanız diye soran da yok. artık taraftar olarak bu takımları arzulayalım. ligdeki şampiyonluk ne beni ne sizi ne de herhangi bir galatasaraylıyı tatmin eder. biz avrupa hedefli bir takımız 20 milyon maaş bütçesiyle bile gider şampiyonlar liginde çeyrek final oynarız. *
  • 264
    ihtiyaca yönelik olması tek gerçek kriterdir. takıma bakar eksiğini tespit eder o özellikteki topçuların olduğu listeyi hazırlar ve mali yönden en uygununu alırsın. bu iş bu kadardır.

    menajerlerin ellerinde uçuşan listelerle alınan yoldan bir şey çıkmaz. skriniar psg'nin göndermek istediği menajerin de kulüp aradığı bir topcuydu. bir şekilde gündeme gelmesinin bizim planlamamızla alakası yok ki. menajeri önerdi, ilgilenir misiniz dedi. sadece bize de demedi. en az 40 kulübe ilgi mektubu atmıştır. yarısı dönüp bakmamıştır bile. kalan yarısının %80'ini maliyeti görür görmez teşekkür edip önüne bakmıştır. gözünü karartan 3-4 kulüp yarışır sonunda da birinin elinde kalır.

    ben burada bir transfer aklı göremiyorum. o koltuk da ben de otursam önüme zate gelecek bu teklif. önemli olan planlama dediğimiz hadise de zaten kendi fırsatını kendin oluşturmak. galatasaray'ın elindeki listeye skriniar sonradan dahil olmuş olabilir. ama böyle bir listede daha önce de başkaları olmalı ve birkaçı ile iş son noktaya gelmeli idi.

    bakıyorum yine dımdızlak kalınmış ortada. ben yönetime skriniar'ı alamadı diye kızmam. ama skriniar olmadı diye far görmüş tavşan gibi kalmalarına kızarım. bunu da maalesef hep gördüm, anlaşılan o ki daha çooook göreceğiz. yaşım çok sayılmaz ama neler gördük biz, neler.

    cambiasso derken inamoto'lar, kily gonzales veya pires derken carrusca'lar. sabri'nin yerine sağ bek için her sene yeniden sabri ile anlaşmalar. solu düzelttik derken sağı yerle bir etmeler, hücumu tesla yapıp savunmayı el arabası gibi dizmeler. neler neler. gene aynı terane anlayacağınız. ahmed kutucu'yu da kaptırmaları sürpriz olur mu?

    ben, emre fenerbahçe'ye gittikten sonra elimizden kaçıp fenerbahçe'ye giden biri için üzülmeyi bıraktım. emre ki dönmek için başkanın kapısında yatmış, göz göre göre adamı almamışız o da fener'e gitmiş. onun için gelmeyen ya da alınamayan kimse için üzmeyin kendinizi. siz de siklemeyin. skriniar fenerbahçe'ye mi gitmiş, gitsin amk bize ne.. bize topçu mu yok?

    yeter ki planlama olsun, akıl olsun. 2 sene araştırdık -ismi tamamen atıyorum- paraguay'dan marcelo savio'yu getirdik desinler yeminle daha bir heyecanlanırım. bana planla programla gelsinler, futbol aklıyla gelsinler, canımı yesinler.
  • 199
    giresunspor devre arasında getirdiği chiquinho’dan müthiş katkı alıyor.

    kasımpaşa’ya devre arasında gelen jackson muleka leblebi gibi gol atıyor. 22 yaşında. rivayete göre 3 milyon euro satın alma opsiyonu var. (kasımpaşa senelerdir süper lig’i sallayan oyuncular bulmayı başarıyor, gerçekten onlara imreniyorum bu konuda). umut bozok, ben ouannes, gibi transferlerden de müthiş katkı alıyorlar.

    antalya’nın devre arası transferleri fernando ve luiz adriano takımın kaderini değiştirdi adeta.

    adanademirspor, espanyol’dan çok yetenekli matias vargas’ı bulup getiriyor. 24 yaşında. transfer döneminde türkiye’den talipleri olacağına eminim.

    alanyaspor ön liberoya kaliteli pasör novais’i bulabiliyor. ısviçre milli takım forveti gavranovic kayseri’de gayet iyi performans veriyor. hatay, fas’tan getirdiği el kaabi’den 15 gol katkısı alabiliyor.

    diyeceğim o ki, iyi transfer yapmak gerçekten de zor değil. ama açık fikirli olabilmek gerekiyor. futbolda faydanın kimden geleceği gerçekten belli olmuyor. hatta bir adım ileri gideyim, çok umut bağlanan, heves edilen futbolcular genelde hayal kırıklığı yaratıyor. o yüzden futbolcuları mümkün olduğunca ön yargısız, mevcut ve geçmiş etiketlerinden bağımsız değerlendirebilmek gerekiyor.
  • 201
    spor kulüplerinin para karşılığında kulüp bütçelerinde varlıklarını arttırmaları durumu. ekonomide çoğu varlığın riski olduğu gibi, futbol ekonomisinde de futbolcu varlıklarının kendine has bazı riskleri bulunuyor. bu risklerin en başında futbolcunun kötü performans göstermesi ve sene sonunda değerinin düşmesi gösterilebilir. bir diğer sık karşılaşılan risk ise sakatlık durumu olsa gerek. elinizdeki bir futbolcu uzun süren bir sakatlık dönemi geçirirse değeri düşer, hatta kronik sakatlığa dönüşürse bu durum, varlığınız zaman içinde değersiz bir hale gelebilir.

    bu durum, çoğu kişinin borsada yaptığı finansal yatırımlardan farksız aslında. bu noktada, nasıl ki borsada alım ve satım noktaları önemliyse, futbolcu konusunda da benzer hassasiyetten söz etmek mümkün. futbolda bu hassasiyeti göstermeye engel olan şeylerden biri, galatasaray gibi sportif başarının sürdürülebilir olması gereken kulüplerde değeri artan bir varlık, bir sonraki sezondaki sportif başarı riske edilmemek için satılmaması olarak gösterilebilir. ama sanırım bu konuda bir karar vermenin, ya da karar birliğinde olmanın zamanı geldi de geçiyor bile. çünkü sportif başarının sürdürülebilirliğinin ekonomik rahatlıktan bağımsız olmadığı ortada.

    sportif başarıdan beklediğimiz ne peki? ligde şampiyon olup, şampiyonlar ligi'nde çeyrek final ötesini hayal edememek bir sportif başarı mıdır galatasaray için? sizleri bilmiyorum ama benim için değil, çünkü kulübün kuruluş amacı zaten ortada. mevcut ekonomik şartlar altında şampiyonlar ligi'nde final oynama şansımız var mı peki? bence yok.

    bu çerçevede, ekonomiyi önceleyip, ömrümden bir 5 sene daha verip, 6., 7. seneden itibaren hem ligde hem avrupa'da başarı hedefleyecek bir kulübün ekonomik alt yapısının oluşturulmasını izlemeyi tercih ederim. bunun için yapılması gerekenler biraz can sıkıcı, çünkü;

    kerem, hayatının performansını verdiği sezonun hemen arkasından, bu yaz döneminde 20 milyon euro yakınlarında bir teklif gelirse satılmalı;

    marcao, satılmalı;

    cicaldau elde tutulmalı, morutan elde tutulmalı.

    çünkü ekonomide, değer kaybeden ama hala değerini yükseltme potansiyeli taşıyan (belli bir marj aralığında değer kaybeden) varlıkları elinde tutmazsan, sürekli her değer kaybında zarar edersin. zira, yeterince değer kazanan varlıklarını da elinden çıkartmazsan, onların da zaman içinde değer kaybetmesinden kaynaklı zarar edebilirsin.

    eğer ekonomiyi düzeltmezsek, biliyorum ki ömrüm boyunca bu kısır tartışmaların içinde süper lig şampiyonluğundan başka bir hedefi olmayan ve avrupa'da tanınırlığı git gide azalan bir kulüpten daha fazlası olamayacağız. bu ikilemi aşmaya çalışacak her yönetime, skorlardan bağımsız destek vereceğim. taraftarın genelinin fikri ne, bilmiyorum.
  • 114
    görüşmenin bokunu çıkardığında taraftarları geren hadise. sessiz sedasız görüşülse, olur veya olmaz önemli değil. ama cümle aleme davul zurnayla duyurup, "biz falan adamla görüşüyoruz, aldık alacağız." dersen insanlar geriliyor. ben 29 yaşındayım, bu saatten sonra messi de gelse çok tınlamam. belli bir yaşın üstündeki herkes için geçerli bir şey bu. ama işte ortalık tezcanlı gençlerden geçilmiyor. yangını koparıyorlar. gerçi yönetimin de hafif bir bitiricilik problemi yok değil.

    ama madem bitiriciliğin bu kadar rezalet o zaman duyurmayacaksın arkadaşım. sessiz sedasız hallettin hallettin. haledemezsen de kimse bilmediği için bir şey olmaz. ama bakıyorsun, 1.5 ay banega dediler, şimdi de 1 aydır falcao diyorlar. ikisi için de muhtemelen son transferler. elini attın madem bitir. bitiremiyorsan hiç bulaşma anasını satayım. hayır önümüzü göremiyoruz yahu. sadece alırken değil satmaya çalışırken de rezil kepaze oluyoruz. 30 gol atmış adama 1.5 aydır kulüp bulamadık, istesen beceremezsin şunu.
  • 123
    para işidir kardeşim. bu kadar net. paran kadar yeteneklisindir. 20 yaşın altındaki adamlara bile çift haneli bonservis istiyorlar artık. uyandı millet. ispanya'nın, italya'nın alt sıra takımları bile çift haneli bonservis veriyorlar.

    galatasaray'da para yok arkadaşlar. galatasaray'da değil aslında, türkiye'de para yok. buradaki herkes mi zengin aile çocuğu, anlamıyorum? hepinizin twitter, instagram hesabı var. herkes mi yemek paylaşımlarını takip ediyor? "onu nasıl alamazsın, bunu nasıl alamazsın?". ya yaşadığınız ülkenin durumundan bihabersiniz ya da bu ülkede yaşamıyorsunuz.

    bir öğretim üyesi olarak zaten yeni neslin bu tür konularla uzaktan yakından alakası olmadığının çok açık şekilde farkındayım. ama 30 yaş üstü adamların da "para yok oğlum" diyen babasından anıra anıra oyuncak ister gibi transfer çığırtkanlığı yapmasını anlayamıyorum. haydi o çocuk. siz koca adamlarsınız bir de.
  • 221
    mafya eline geçmiş olaydır. arkadaşlar kendimizi kandırmayalım artık. futbol, menejer mafyalarının elinde oyuncak olmuş artık. bir oyuncu kadar da bu adamları doyurmazsanız doğru düzgün transfer yapma ihtimaliniz düşük. bence boşuna kızıp sinirleniyoruz. zaten bütçemiz yok denecek kadar az, onu da menejere yedirmezseniz sonuç bu şekile oluyor.

    bu sene amaç şampiyonlar ligine kalmak ve ligde şampiyon olmak olmalı. gruplara kaldık 3. bitirip rezil olmadan cendereden çıkarsak ne ala. ligde ise işler karışık, masabaşında ve sanal alemde güçlü olmak gerekiyor.
  • 220
    2023 2024 transfer sezonunda şampiyon kadrosunu rashica dışında korumayı başaran galatasaray, en önemli, en çok aksayan orta saha bölgesi nedeniyle şampiyonlar ligi ön eleme maçlarında kalite olarak çok düşük seviyedeki takımlara karşı zorlanmıştır. futbol şansıyla atlanan turlar devam ederken elzem şekilde gereken hamle yapılmamıştır. sonrasında şampiyonlar ligi katılımı ve kura çekimi sonrası rakipler belli olduğunda yine hamleler yapılmamıştır.

    galatasaray'ın 2023 2024 sezonunda orta saha zaafı nedeniyle zorlanmasına rağmen aylarca hamle yapmayı tercih etmeyerek skandal bir süreçle kendini ateşe attığı ve hezeyanla sonuçlanan süreçtir. mantığı güçsüz olan yerleri güçlendirmek olan kötü olan yerleri daha kötü hale getirmek olmayan sürece verilen isimdir.
  • 79
    an itibariyle kulüp için en önemli olan şey. önümüzdeki 5-10 yıl boyunca ancak ve ancak doğru transferlerle düzlüğe çıkabiliriz. hem ekonomik olarak hem başarı olarak...

    altyapıyı öyle bir çürüttük ki doğru şeyler yapılsa bile 5-10 sene meyvesini alamayacağımızı düşünüyorum.

    ben yetkili olsaydım tamamen buna odaklanır ve çözüm için öncelikli olarak teknik direktörle uyumlu bir şekilde çalışacak transfer yetkilisi transfer eder, onların isteği doğrultusunda scout ekibini günceller ve araya menajer sokmadan transferi yetkililere bırakırdım.

    serdar aziz'e verilen 4.5 milyon euro + 3 futbolcu + yıllık 2 milyon eurodan 4 yıllık sözleşme maliyetiyle yukarda söylediklerimin hepsi çok rahat şekilde gerçekleştirilebilirdi. serdar aziz yerine de chedjou - denayer(tekrar kiraladığımız haberleri doğruysa) - koray - hakan dörtlüsü oynardı. riekerink verim alırım diyorsa semih ve donk da var... belki de kurulan sistem sayesinde çok uygun fiyata işe yarar stoper alınabilirdi.
  • 126
    yetiştirmeci kulüp olmak artık gereklilik değil zorunluluk haline dönüştü.
    yabancı serbestliği 28 olsun isterse. bu konu , sınırlarla ilgili bir konu değil. dışarıya euro ile satıp muadilini içeriden yetiştirmek zorundayız, yetiştiremezsek de türkiye içinden(genç ve potansiyelli)bulmalıyız. onu da bulamadık diyelim ,porto , benfica gibi kulüplere gitmek yerine; city, chelsea gibi büyük kulüplerin yatırım yapıp kadrosunda yer veremediği, yine de potansiyel vaadeden genç isimlere yönelmemiz ve oyuncu palazlandıkça satmamız, maaş skalamızı düşük seviyelerde tutmamız gerekiyor. aksi takdirde bu borç batağın içinde debelenir , futbolcu dilenciliği yapmaya devam ederiz.
  • 250
    kimse dillendirmiyor ama bana kalırsa öncelikle transfer yapmamız gereken yer kale. muslera ile sezon sonuna kadar gitmek zor. ligi bir şekilde götürür, ama hedef avrupa ise genç, dinamik bir kaleci şart.

    nelsson olası ayrılığı ya da metehan kiralanması durumunda en azından 1 stoper şart. (kaan ayhan da var)

    jelert'i bugün kazandık gibi, ancak yerli bir yedek fena olmaz, ayrıca jacob da çok sakat kalıyor, onun yerine de transfer şart gibi.

    dos zaten şart. burada benim isteğim 1-2 yıl kiralık lemina olur. (o yaşta 2 sene kiralamazlar gerçi, ama denemek lazım, sözleşmesini bilmiyorum)

    mertens sezon sonu bırakacak, ziyech'in de kızağa çekileceği düşünülürse 10 numaraya 2 transfer şart.

    osimhen'in gitmesi durumunda forvet zaten şart. ıcardi de sezonu kapattı. (gardi mode: on)

    takımdan o kadar ekstra katkı alıyoruz ki, şu eksiklere rağmen dolu dizgin ilerliyoruz.
  • 258
    türkiye özelinde ele alırsak; ülkede menajerlik yapma yetkisi bahşedilmiş bir azınlık, teknik direktör lisansı bahşedilmiş daha şanslı(!) bir azınlık, onların teşkilat olarak çalıştığı profesyonel spekülatörler ve konuya vakıf olmayan kulüp yöneticileri arasında cereyan eden hadise.

    ülkede öyle bir ahlaki çöküntü ve rant sevdası var ki, her konuda olduğu gibi burası da kapılmış. kur farkına, gelirlerin düşüklüğüne ve sportif seviyenin düşüklüğüne oranla korkunç bir ekonomi dönüyor bu ligde.

    bunun bir sebebi hovardalık iken diğeri de bu tarz ilişki ağları ve dönen ranttır.
  • 164
    artık ihtiyaca göre yapmamız gerekendir. gedson fernandes çok kaliteli bir oyuncu ve ihtiyacımız var. bence de alabilirsek alalım. sol bek ihtiyacımız var en ucuz maliyetle en kaliteli kimi alabiliyorsak alalım. ancak artık oyuncu profiline göre transfer yapmamız gerek. şöyle ki:

    orta sahamızda yıllardır servis yapan bir futbolcumuz yok. illa messi gibi 6 kişi arasından ince pas atmasına gerek yok bahsettiğim profilin. forvetin önüne, üzerine, kafasına serseri toplar atsa bile yeterli. ghezzal gibi, trezeguet gibi kanattan servis de yapabilir, bakesetas gibi hem duran toplarda etkili hem golcü de olabilir, hatta caner gibi asist katkısı bol bir bek de olabilir. ama artık asist katkısı bol oyuncular tercih etmemiz gerekiyor. babel, onyekuru, akbaba gibi sadece gol atan ya da nzonzi, lemina seri, gedson, taylan gibi iyi futbolcu ama kariyeri boyunca asist yapmaktan uzak futbolcularla hücum zenginliği olmayan bir takıma dönüşüyoruz. duran top atan bile orta sahamız yok yıllardır. frikik golüne, iyi kornere hasretiz. gomis 1 kafa golü attı bu takımda, falcao ve mostafa mohammed kafa golü atmadı henüz. diagne bile kasımpaşada ne kadar atıyordu bizde ne kadar kafa golü attı. beklerimiz bu konuda asıl sorumlu olsa da ghezzal gibi trezeguet gibi servisci bir oyuncumuz olmadığı için tüm santraforlarımızdan çok az katkı alıyoruz. artık asisti bol oyunculara ihtiyacımız var. hücum oyuncularına servis yapan veya forvete pozisyon hazırlayan futbolcuları katmamız gerekiyor artık takıma. mevkisi ne olursa olsun artık transfer edeceğimiz futbolcular kariyerinde asistçi özelliği ön plana çıkmış olmalı.
  • 101
    3 büyükler arasında eskiden yıldız getirme yarışı şeklinde cereyan eden süreç, yönetimlerin yüksek başarıları(!) sayesinde kulüplerin borç sarmalına, dolayısıyla uefa'nın ffp takibine girmesi ile şimdilerde "en güzel sen sattın, hayır ben sattım" yarışına büründü.
    güler misin ağlar mısın...
    gomis'in gidişine çoğunluk karşı değildi, rakibin olan kulüp, ortalama oyuncularını 10 m€ ve üzerine pazarlarken, sen gol kralı olmuş oyuncunu zor bela 6m€ a satabiliyorsun. başa dönersek, adamlar bizden daha güzel satıyor..
    umudumuz arap ve çin pazarlarıydı ancak şu an ikisi de kapandı, ve sanırım eylül ortasına kadar açık olan katar pazarı kaldı.
    avrupa'yı saymıyorum, zira onlar bizim verdiğimiz paraların 1/3'ünü bile vermezler.
    nihayetinde 31 ağustos 2018 gecesi saat 24.00'e kadar gelmeler de olur gitmeler de...
    her zamanki gibi...
  • 198
    yurtdışındaki takımlarda ülkemizinkinin aksine bir futbol aklı ile yapılan olaydır. bizim ülkemizde ise ömrü bir sezondan kısa teknik direktörlerin isteği ile gerçekleşiyor, sonra yeni gelen adam bu takımı ben kurmadım diyor ve yeni transferler istiyor.

    bunun ülkemizde de kırılması gerekli artık çünkü takımlar futbol aklı (buna ister sportif direktör diyin ister danışman diyin adlandırma size kalmış) ile yürütülürse teknik direktör değişiminde bile mevcut kadroya uygun oyun oynatan teknik direktör bulmak ile görevlendirilir.

    sizin de malumunuz ülkemizde "sportif direktör kavramı türkiye'de işlemiyor" şeklinde saçma, kim tarafından ortaya atıldığı belirsiz bir söz var. benim de kafama bugün şöyle bir düşünce geldi sizler de düşüncenizi geri bildirirseniz mutlu olurum.

    madem yurt dışından getirilen sportif direktörler iş yapamıyor veya komisyon için galatasaray geleceğini riske atabilir, o zaman neden kendi öz kaynağımızı kullanmıyoruz? bugün 20'li yaşlarında futbol izlemeyi, yorumlamayı seven bir sürü genç var. kendimden de bildiğim üzere bir çoğumuz da kafamızda galatasaray'ın geleceğinin nasıl düzelebileceğini düşünüyoruz. galatasaray'ın elinde böyle bir öz kaynak varken bunu bir şekilde değerlendiremez mi? mesela önce o düşünenlerden hangilerinin gerçek bir futbol aklı var diye teste sokulabilir. o teste girenlerden belirli bir puanı geçenler kabul edilebilir. çok iyi olanlara burs bağlanabilir, sonrasında da uefa ile anlaşma sonucu o kişilere lisans eğitimi verilebilir. galatasaray akademisi sadece futbolcu geliştirmemeli bence bu alanlara da açılmalı. belki de dünyada böyle bir şey yapan ilk kulüp oluruz kim bilir?
  • 274
    nokta atışı bir iş olacaksa gurur yapılacak mesele değildir. yok itibar, yok gurur gibi söylemler galatasaray'a bir şey kazandırmaz.

    ne dünya devleri ne transferlerin peşinde koştu. gözümüzün önünde arsenal aylardır gyökeres için uğraşıyor. bunlar var transfer süreçlerinde. kaldı ki biz, galatasaray olduğumuz için uğraşmıyoruz bir şeyle. napoli başkanı arıza bir adam olduğu için uğraşıyoruz. dünya da tanıyor zaten adamı.

    onun için işin ucunda bütün dengeleri değiştirebilecek, tek başına şampiyonluk oranlarını radikal biçimde değiştirecek bir adam varken sürekli sürekli ''tamam artık, kalkın gelin, yeter!!'' gibi anlamsız çıkışlara gerek yok. üstelik bu adam ''galatasaray'a gideceğim.'' diye telsiz kapatmışken. osimhen için sonuna kadar uğraşacak galatasaray. herkesin biraz sabırlı olması lazım.
  • 157
    bizim için artık verem haline gelmiş olgu. eskiden her transfer dönemini iple çekerdik carrusca'yı alsak bile heyecanlandırdık.

    şimdi paramız olmadığı halde olur olmadık transferler zorluyoruz bunları da basına servis ediyoruz.

    marcao'da luyindama'da yaptığımız hamleleri senelerdir yapamıyoruz artık.

    muhammed dünyadaki tek santrafor mudur? irfan can'ı hangi parayla şampiyonlar liginde zirve yaptıktan sonra alabiliyoruz?

    gerçekten bıktık artık. hiçbir şey yapamıyorsanız hedef şaşırtın. beşiktaş 1 ay önce ortaya mandzukic tranferini saldı bizzat sergen yalçın ile. gidip eskişehir'in genç sağ bekini transfer etti kimsenin ruhu duymadı. şimdi de hulk'u verdiler medya ve taraftarın önüne gidip kimi alacaklar göreceğiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın