branş ve pozisyon farketmeksizin bir takımın lisanslı oyuncusunun, başka bir takıma geçmesidir.
futbolda ise işin en keyifli ve heyecan verici tarafıdır.
hatta yapılan eski süperstar
* transferler ile hem güncel transferler hem de rakip takımın yaptığı transferler kıyaslanır ki futbolda bu olmazsa olmazdır.
transfer dönemi başladığında taraftarlar gecelere kadar nöbet tutar, scout ekibi gibi oyuncuları araştırır, havalimanında yüzlerce kişi karşılamaya gider, oyuncuların menajerlerini ve eşlerini sosyal medyadan takip ederler.
(bkz:
radamel falcao garcia)
tüm bunların sebebi transfere duyulan ihtiyaçtan ziyade gösterişli ve iştah açıcı bir gelişme olmasıdır.
lakin mustafa cengiz yönetiminde futbol takımımız adına transfer süreci, heyecanın yerini baş ağrısı ve mide kramplarına bırakmıştır.
#galatasaraydatransferbitmez #transferbombalarısalıgünüpatlayacak gibi hashtaglerle bu süreç, dalga konusuna haline getirilmiştir .
uefa’ nın “sattığın kadar al” politikasına ayak uydurmak adına, oyuncu satamadığı için oyuncu almayarak ayak uydurulmuştur.
son birkaç transfer sezonunda ilgilendiğimiz ve sürecin uzadığı birçok oyuncudan fayda sağlayamadık zaten. buda ayrı bir mesele.
bizler bir gece ansızın gelen
haldun üstünel transferlerinin ve bir pazar sabahı giden
abdul kader keita transferlerinin hastasıyız...
