bursaspor zamanında hamza hamzaoğlu'nu, konyaspor rıza çalımbay'ı, kasımpaşa kemal özdeş'i, antalyaspor bülent korkmaz'ı kovarken yöneticiler nasıl ego zehirlenmesi yaşadıysa trabzonspor yöneticileri de ünal karaman ile yollarını ayırırken benzer ego zehirlenmesini yaşamış çok belli. türk yöneticiler türk futbolunun kanayan yarasıdır. hem futbol namına hiçbir boktan anlamazlar hem de biraz başarı gelince sahiplenirler. bu ego zehirlenmesini yaşamayan yönetici sayısı bir elin parmağını geçmiyor. zamanında ünal aysal da yaşadı bu zehirlenmeyi, fikret orman da yaşadı, aziz yıldırım zaten tillahı oldu bu işin. ulan köy takımı akhisar, bir daha tarihi boyunca göremeyeceği kupayı aldı ve uefa'ya gitti yine en ön plana okan buruk'tan önce hüseyin eryüksel çıktı, kameralara poz verdi egosuna yenik düşüp gitti hocayı kovdu amk şimdiki halleri de ortada hepsinin.
ülkedeki rezalet futbol ortamının 1 numaralı müessibi türk yöneticilerdir. hakemlerden, oyunculardan, teknik direktörlerden önce tartışılması lazım. türk futbolu bugün bataktaysa ego zehirlenmesi yaşayan her bir yöneticisi sayesindedir. kötü yönettiği dönemler olabilir ama sanırım bu kulvardan ayıracağım tek bir
göksel gümüşdağ var bir de müteveffa
ibrahim yazıcı. biri yaklaşık 10 senelik ibb-başakşehir serüveni boyunca diğeri de rahmetlik olana kadar bir kere bile çıkıp kazandıkları başarıyı kendi başına sahiplendiklerini hatırlamıyorum.
not: ben bu entry'nin benzerini ekşide de yazdığım zaman haber kesin gibiydi şimdi siyasiler işin içine girmiş, olay baya karışmış yani güntekin... eğer ünal karaman giderse camianın selasını okumuş olurlar. hani zaten şampiyonluk yolundaki bir rakibimiz eksilmiş oldu da bence önümüzdeki birkaç sene ilk 5-6 da göremezler, keşke küme düşseler. ayıp bu yaptıkları hakikaten ayıp, günah.