(bkz:
6 ağustos 2015 trabzonspor rabotnicki maçı)
uefa avrupa ligi'nden elenmesine zerre üzülmediğim kulüp. kendi düşen ağlamaz! sen
şota arveladze gibi medyaya espri kasmaktan başka bir şey yapmayan birini teknik direktör yaparsan, ön elemede vasat bile denemeyecek bir takıma karşı elenmeyi göze alıyorsun demektir.
ayrıca
19 nisan 2015 trabzonspor galatasaray maçında yapılan pislikleri de unutmadık! aklıma geldikçe hala çok sinirleniyorum. özellikle de muslera'ya yapılanları unutamıyorum! yenilmemizden ziyade tribünlerin ve ersun yanal önderliğinde trabzonlu futbolcuların yaptığı çirkeflikleri de unutmadık!
fernando muslera gibi dünya iyisi birini bile çileden çıkardılar. muslera ve diğer futbolcularımıza küfürlü tezahüratlarda bulundular.
ki biz onlara öyle ya da böyle hep sahip çıktık. işin içinde fenerbahçe'de olduğu için daha hassas olduğumuzu kabul ederek, şike sürecinde kendilerine destek olduk. basketbol maçında alkışladık. futbol maçında alkışladık. kendilerinden bile daha özenli pankartlar hazırladık. ama karşılığında kötülük gördük! aynı trabzonlu futbolcuların ve tribünlerinin,
3 mayıs 2015 trabzonspor beşiktaş maçında gösterdiği ruhsuz performansını da unutmadık! tekrar söylüyorum, bu maçların skorlarından bahsetmiyorum. tabi adamlar bizi yenmek için sahaya çıkacak. ama böyle bizans oyunlarıyla değil!
velhasılıkelam,
alma kedi muslera'nın ahını, çıkar üsküp üsküp! ya da skopje skopje!
*