totem yapmak

• 201

  2011-2012 şampiyonu olduğumuz sezon deli gibi yaptığımız başarılı olduğumuz bir durum, ama gel gör ki elimde olmayan nedenlerden dolayı artık yapamıyoruz. her maç öncesi bunun ikilemeni yaşıyorum ama şimdiye kadar iyi gittiğimize göre iş benden cıkmış.
• 202

  bu sene hangi maçı formamı giyerek izlediysem puan kaybettik. giymediklerimde ise henüz kayıp yok. bunu farkettiğimden beri forma giymeden maç izleyerek yaptığım eylem.
• 203

  farklı şekilkerde denediğim eylem. evdeysem televizyona 1,5 metre mesafede yere bağdaş kurarak oturup maç bitene kadar sessiz kalmak. arkadaşımla cafe'deysem paso hakeme sallamak ve rakibin geliştirdiği ataklarda kolumu arkadaşın omzuna atmak. stadyumdaysam kale arkası en üst koltukta izlemek. bunları farkında olmadan yapmazsam kesin puan kaybı.
  
  evet. sizce de çok saçma değil mi? ama işe yarıyor yapacak birşey yok.
  
  edit: ha unutmadan; çok önemli maçları müsaitsem fatih atpazarında izlerim. daha mağlubiyetimiz yok.
• 204

  salonun girişindeki sağ koltukta yastığı koltuğun ortasına koyup baş üstüne gelecek şekilde uzanarak maçı izlemek.
  
  yalnız büyüsü bozulmasın diye sadece maç zora girdiğinde uygulanır. *
  
  son 1 ayda manchester maçı dahil hiç yüz üstü bırakmadı çok şükür.*
  
  edit: lan totemin kralını unutmuşuz. kadıköyde oynanan son 3 derbiyi amcalarda izlemek. beraberlik serisi resmen orda başlamıştı. şampiyonluk maçında da devam etsin diye evde maç izleyebilecek olmama rağmen oraya gitmiştim totem için, tutmuştu. gerçi bu söz-nişan işleri yüzünden aramız baya açıldı daha da gitmem ama işin içine yine bir saraçoğlu-kupa ikilisi girerse bütün gururumu siktir eder gerekirse gidip dışarda pencereden izlerim amk.
• 205

  selçuk penaltı atarken bakmıyorum, o da atıyor sağ olsun.
  bir de rakip semih'in olduğu tarafa doğru geliyorsa direk bağırırım: "salaklar bi öğrenemediler semih lan o semih". semih'te sağ olsun henüz geçilmedi 1-2 pozisyon hariç. pozisyondan sonra tabi ki yavşak yavşak yanımdaki demirbaş arkadaşıma gönerim. her zaman ki gibi ona da: "la bu rakip takımın hocaları hiç mi bizim maçı izlemez? desin olum semih'in üstüne gitmeyin, eboue'nin hiç gitmeyin, kaleye de uzaktan vurmayın". bunları yaparlarsa yenerler belki bizi.
  başka da ufak ufak var ama yukardaki ikisi hiç sekmez. maç geneli için olursa sadece geçen sene sahasında kupa kaldırdığımın çocuklarının, sahasında kupa kaldırdığımız, karanlıklar içinden doğduğumuz maçı izlemedim. ama artık izlememe totemi yok. biz o ipneleri, o sahada skecektik. evet aynen o kelime her anlamda, dolu dolu.
• 206

  (bkz: fenerli kayınbiraderi ekerek maç izlemek)
  
  ne zaman beraber seyretsek ya beraberlik, ya yenilgi. yeter artık aq. 30 kasım 2012 galatasaray gaziantepspor maçını kazanırsak benim sayemdedir; haberiniz olsun...
• 207

  belirli bir totemim yoktur. sürekli değişir. aklıma ne gelirse denerim çünkü.
  
  örneğin; atkımı bağlarım ve hiç çözmeyeceğim maç bitene kadar derim. tutarsa (yani eğer yenersek), yenildiğimiz maça kadar devam ederim. bozulduktan sonra asla bir daha yapmam.
• 208

  çoğu maçı totem uğruna izletmeyen garip eylemlerimdir.
  
  1- metin oktay parçalı
  2- maçı kesinlikle izlememek
  3- maç saatine kadar 7-8 tekrarla bazen' i dinlemek.
• 209

  totem başkası tarafından öğrenildiğinde hiç olan eylem. inception da mı izlemeniz amk ? *
• 210

  bugün bir totemin daha sonuna geldik. bu cumalarda bir şey var!
  
  cuma günleri işe gittiğim için 2 hafta önceki maçta "forma götürmeyeyim atkı yeter" demiştim ve karabükspor bizi yenmişti. bu hafta inadına forma getirdim "cuma günü forma+atkı getirdim, bu sefer yeneceğiz cuma maçını" diye totem yaptım. yine olmadı. . .
  
  2 hafta sonraki fenerbahçe maçına ne atkı ne forma. . . takım elbiseyi çekip gideceğim. artık elimden başka bir şey gelmiyor arkadaşlar :(
  
  (bkz: sen totem yapma ulan ayı)
• 211

  takımınız futbol adına hiç bir şey sergilemiyor ise bir halta* yaramamaktadır.
• 212

  saçmalıktır. yıllarca totem yapmış bi insan olarak söylüyorum.
• 213

  totem böyle yapılır. ayrıca toteme inanmayan da taş olur.*
  
  (bkz: burak yılmaz/#1107868)
  
  (bkz: karanlıklar içinden gün doğar ya aniden tişörtü/#1108155)
• 214

  maçlardan önce yapılan kıyafet, hareketler bütünün maçı kazandıracağına inanılmasıdır. entryi 3. tekil şahıs gibi yazdım ancak benim de özellikle fener maçları için özel bir totemim var. yakın çevrem ve twitter camiası büyük ölçüde bilir bunu; beyaz forma. bu forma üzerimde olduğu zaman takımın kötü oynadığını hatırlamıyorum. geçen sene 7 aralıkta oynanan maçta kombinasyon olarak da denedim ve sonuç verdi. pazar akşamı yine aynı şekilde sahadayım.
  
  http://gss.gs/kWq
  
  soldaki fotoğraf 27.04.2008, sağdaki fotoğraf 7.12.2011'e ait.
  
  edit: hıncal uluç'un her derbi öncesi yaptığı açıklamaların da totem olduğunu düşünüyorum.
• 215

  her maçta totem yapılmaz. çünkü tutmaz, ama gerektiği yerde yapıldığında olumlu sonuçları görülür.
• 216

  her maçta totem yapılır. eğer tutmamışsa totemin etkisi geçmiştir. yenisini bulmak gerekir. son totemim maça girmeden önce stadın birkaç fotoğrafını çekmek.
• 217

  her zaman totem yapılır, eğer tutmamışsa yeterince yapamamış, konsantre olamamışsındır.
  
  toteme inanmayan taş olur.
• 218

  çok fena fanatik alt komşuyla beraber izlediğim derbilerin sadece bir tanesi kaybettik, o da play offta 2-1 yenildiğimiz maç. yalnız orada da bir ufak ayrıntı var, yanımızda bir adet fenerli de mevcuttu! yani normalde komşu, kardeş ve ben olarak izlediğimiz hiçbir derbiyi kaybetmedik. adamın uğuruna inanıyorum, bir de fenerliyle maç izlenmeyeceğinin uğursuzluğuna..
• 219

  galatasaray maçlarını babanne-dede-anne-baba ve kardeşten oluşan ekiple izlemek. garipler babam ve dedem hariç işkence çekiyorlar ama beni de kıramıyorlar :/
• 220

  (bkz: galatasaray sözlük totem ekibi)
• 221

  deplasman derbilerini izlememek en güzellerinden biridir. son 3 yıldır yenilmiyoruz
• 222

  (bkz: #1123666) bu entry'imde totem her zaman yapılmaz yazmıştım.
  
  nedenine gelecek olursak eğer, şöyle izah edeyim.
  
  hayatımdaki en büyük totemi 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçında yaptım. yıllardır galatasaray'ın hiçbir maçını stadda olsun televizyonda olsun kaçırmayan ben bu maçı izlemeyecektim. hem kalbimin dayanmayacağını düşündüğümden, hem de bu seferde izlemeyeyim bakalım ne olacak diye düşündüğümden. o zaman ki totemim dakika 70'e kadar sürdü. daha sonra maçı izlemedim fakat sözlükten takip ettim. bu anları (bkz: #980040) iş bu entry'de kız arkadaşımın kaleminden de okuyabilirsiniz.
  
  bir diğer büyük totemim 20 kasım 2012 galatasaray manchester united maçındaydı. melo'nun golden önceki pozisyonuna başlamadan önce kız arkadaşımın elini sıkıca sarıp montumun kapşonunuda fatih terim'in 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçındaki tarzıyla kafama geçirmiştim. http://www.sporx.com/...rbahce_c37a1_800.jpg aynen bu şekil. ve akabinde bunun bize uğurlu geldiğine inanıp korner pozisyonunda aynı hale büründük ve ardından burak yılmaz'ın golü geldi.
  
  sonra bunun etkisini 16 aralık 2012 galatasaray fenerbahçe maçında selçuk frikikten golü atınca gördük. yine aynı şekilde sevgilimin elini sımsıkı tutup montumun kapşonunu kafama geçirdim. o baraj anı, hakemin oyuncuları uyarması hepsinde pozisyonumuz sabit kaldı ve gol olacağını resmen hissettik. sonra ne mi oldu? toteeeeeeeemmmmmm diye bağırıp birbirimize sarıldık.
  
  büyük maçlarda büyük anlarda yapıldığında etkisini gösteriyor kesinlikle. inanmak başarmanın yarısıdır.
• 223

  önemli maclarda 07/08 sezonunun parcalısını giymemek. ulan hangi derbide giydiysem puan kaybettik yıllarca. gecen yıldan beri giymiyorum yardırıyoruz resmen derbilerde.(u: giyerken bi kere 8. yaptım takımı gerci ama napalım:()*
• 224

  borussia dortmund takımının forma reklamının "die continentale" olduğu zamanlarda, ki gençler pek bilmez, kelepir bir biçimde çok ucuza elime geçen, halı sahada falan giyerim olmazsa diye almış olduğum orjinal forması ile şahsımda başlayan bir toteme yer verelim bu sefer. öyle böyle kelepir değildi, komik bir paraya, tere karşı delikli yapısıyla falan böyle epeyce artistik bir formaydı zamanın şartlarına göre. nike forma olm diye aldık hemen. he ben o formayı alır almaz şampiyonlar ligi grubunda borussia dortmund'u çekmiştik. bülent korkmaz kaptanın bir geri pasını ıskaladığı için gol yediğimiz maçtan hatırlayacaktır yaşı müsait futbolseverler. içime dert olmuştu o gün. birincisi bu olay.
  
  ama burada bitmiyor. glasgow rangers takımının güçlü olduğu zamanlarda çakma bir rangers forması almıştım izmir kemeraltı'ndan. sırf geçici olarak mavi renkli sportif ürün ihtiyacından dolayı. tahmin edebileceğiniz gibi mario jardel'in 137 metreden gelişine voleyle şandelli gol attığı 3-2 kazandığımız maçtan anımsayacağınız üzere o sene rangers'ı da grubumuzda çektiren muhtemelen bendim.
  
  geçenlerde elime geçen barcelona formasını incelerken bir anda içimden gelen "incelemeee, çekmeee, raftan çekmeeee" sesiyle irkilip anında rafa geri bıraktım sırf bu yüzden. satın alsaydım barcelona'yı çekeceğimize emindim.
  
  doğum günü hediyesi olarak gelen oldukça şık, çubuklu, a.c.milan'ın prestij formasından bahsetmedim bile. o zaman da fener çektiydi milan'ı, ağır eziyet görmüşlerdi.
  
  velhasıl, bizim forma dışında kimin formasını alsam çatır çutur çekiyoruz arkadaş.
  
  edit: sürekli imla hatası, 10 dakikadır düzelt, sil bir hal oldum. uyusam mı ki?
• 225

  özellikle süper final'in son haftasında kadıköy'deki maçta zorunluluktan yaptığım şeydir. zor nefes aldığım ve başım döndüğü için kendimi binbir güçlükle odama atıp içeriden gelebilecek seslere göre kendimi ayarlama şeklinde yapmışımdır. sonrası zaten salondan gelen kükremeler, sevinç çığlıkları ve 'allah'ım sana şükürler olsun!'lara cevaben gözyaşlarım, sunduğum şükürler, marşlar falan..