---
alıntı ---
"okan hoca bilmiyor muydu sezona fenerbahçe gibi başlamayı? 4 goller, 5 goller, maç başına yüksek koşu mesafeleri, birebirler, ikili mücadeleler...yapamaz mıydı bunu? çok rahat yapardı...
son 15 haftada yakaladığı ivmeyi ilk 15 haftada da yakalayamaz mıydı? çok rahat yakalardı ama okan hoca ne yaptı? ölçümledi, analiz etti, bu kadronun fiziksel kapasitesini 38. haftaya kadar taşıyabilecek plan ve programlanmayı ekibiyle yaptı.
bu program dahilinde ilk 10 haftaya o performanslarla çıktı ve kontrollü bir başlangıç yaptı. bu işi bir maraton koşusu gibi düşünün, hiçbir maratoncu, parkurun startına yüksek eforla girmez. rölantide başlarsın ve sonra adım adım vitesi yukarı çekersin.
bu koşucular bilmiyor mu yüksek tempoda başlamayı...fenerbahçe yüksek tempoda, galatasaray rölantide başladı ve sonrasında fenerbahçe'nin nefesi yetmedi.
ismail kartal, teknik olarak bunun açıklamasını yapmalı."
(a spor)
---
alıntı ---
yav bu adamların bilmiş bilmiş konuşmasına ayar oluyorum.
kafasından sallıyor, sanki anlattığı şeylerin gerçekliği varmış gibi konuşuyor.
neymiş okan hoca lig uzun maraton, sezon başında çok kasmayalım, dengeli oynayalım diye plan yapmış.
yav ne alakası var allasen!
sen yanında mıydın hoca bu konuşmaları yaparken, sana mı anlattı gelecek planlarını :)
sezon başında icardi başta olmak üzere oyuncuların bazıları sakattı, şampiyonlar ligi ön eleme maçları nedeniyle sezonu erken açmak zorunda kaldık, çok maç yaptık, oyuncular yorgundu, gayet normaldi.
sanki sezon başında her oyuncumuz 11-12 km koşacak kapasitede idi ama bir anda kapıdan
okan buruk belirdi ve dedi ki:
"durun çocuklar, napıyorsunuz siz yeaa.
bu iş bir maraton koşusu beyler, hiçbir maratoncu, parkurun startına yüksek eforla girmez bilmiyor musunuz!
rölantide başlayın canımsınız; sonra adım adım vitesi yukarı çekeceğiz inşallah.
öyle 4 goller, 5 goller, maç başına yüksek koşu mesafeleri, birebirler, ikili mücadeleler falan istemiyorum bak ona göre..."
yazarken gözümde canlandı anasını satayım,
taner karaman da kapının kenarında gizlice hocayı dinliyor ve a4 kağıdına not alıyor.
saçmalıklarla dolu
türk spor basını; okurken gülsem mi, ağlasam mı karar veremiyorum.