• 155
    o değilde:

    - 2014-2015 yılı şampiyonu galatasaray olmuştur.

    - yetmedi bir de 4. yıldızı almıştır.

    - yetmedi bir de türkiye kupasını almıştır.

    yıllardır takip ederim bu ligi. bu kadar göt olan futbol izleyicisini bir arada görmedim daha. ne fenerlisi ne beşiktaşlısı ne galatasaraylısı pek beklemiyordu böyle bitmesini.

    - sene başında beşiktaş iyi top oynuyordu. beşiktş her yerde şampiyon ilan edildi.

    - sonra fener topladı. herkes fener olacak dedi.

    - o sıralar galatasaray gelenden geçenden 4 yiyordu.

    - 4. yıldız falan hikaye de. ben en çok şu beşiktaşlılara ayar oluyordum. şunlar ligi 3. bitirdi ya en çok o yüzden içimin yağları eridi.

    - bir de yine direk olarak şampiyonlar ligi' ne gidiyoruz ya. ona çok seviniyorum. o maçların havası bir başka be.

    - ve son olarak benim için çok önemli olan şu insanlara çok teşekkür ediyorum bizi bu kadar mutlu ettikleri için. ister sevin ister sevmeyin.

    1) hamza hamzaoğlu

    2) abdürrahim albayrak

    3) wesley sneijder

    4) fernando muslera

    5) yasin öztekin

    6) hakan balta

    7) selçuk inan

    bence şampiyonlukta aslan payı bu aslanlara aittir. kendinize göre eksik olan varsa siz eklersiniz. ve bence sezonun sözleri şunlar olmuştur.

    1) herkes rütbesini bilecek-------bence bu söz direk olarak beşiktaşı indirek olarak fenerbahçeyi ilgilendiriyor.

    2) olacak olacak--------------------hamza hoca inanmış. adamsın hamza hoca.

    sezonun oyuncusu: fernando muslera--şüphesiz--aldığı maçları ben sayamadım.

    sezonun en kritik performansı: hamit altıntop-- melo' yu hiç aratmadı sağolsun. onun döneminde çok güzel seri yakaladık.

    sezonun en iyi hücum oyuncusu: wesley sneijder ---yazmasak olmazdı. fb ve beşiktaş maçlarında kestiği cezalar biz yukarılarda tuttu.

    sezonun en sürpriz performansı--yasin öztekin--anadolu topçuluğundan birinci sınıf kanat oyuncusuna yükselmeyi başarmıştır. ayrıca buraya hakan balta da yazılabilir. yine ilk 11'

    kendine yer bulmuş, kaprissiz, profesyonel, delikanlı sigortamız. o son dakikalardaki korner golünü unutmayacağız.

    sezonun en istikrarlı ismi: fernando muslera ve selçuk inan. muslera hep iyi. selçuk sezonun yüzde 70' in de iyiydi.

    gelelim sezonun kötülerine:

    galatasaray adına sezonun hayal kırıklıkları--pandev, dzemaili, tarık, olcan ----tek kelimeyle fiyaskoydu. sıfır verim aldık bence.

    tüm takımlar içindeki sezonun hayal kırıklığı------emmanuel emenike

    sezonun en çok kafa .iken şeyi-- tüm yönetimi, camiası, futbolcusu taraftarıyla beşiktaş terazi lastik jimnastik kulübü.

    ayrıca------ hıncal uluç ve rasim ozan kütahlayı' ya da sezon boyunca yaptıkları tüm trollemeleri, diğer takım taraftarlarını çileden çıkarışları ve birçok konu da farkındalık meydana

    getirmelerinden ötürü çok teşekkür ederiz.
  • 156
    - 7 maç ile en uzun kazanma serisi beşiktaş ve fenerbahçe'nin.
    - 14 maç ile en uzun kaybetmeme serisi fenerbahçe'nin.
    - 4 maç ile en uzun berabere kalma serisi trabzonspor ile ibb'nin.
    - 13 maç ile en uzun kazanamama serisi akhisar ve karabükspor'un.
    - 6 maç ile en uzun kaybetme serisi kayseri erciyesspor ve rizespor'un.
    - 6 maç ile en uzun gol yememe serisi galatasaray'ın.
    - 4 maç ile en uzun gol atamama serisi gaziantepspor'un.
    - bursaspor 69 gol atarak en çok gol atan, konyaspor 30 gol atarak en az gol atan olmuştur.
    - kasımpaşa 73 gol yiyerek en çok gol yiyen, fenerbahçe 29 gol yiyerek en az gol yiyen olmuştur.
    - iç sahada 13 galibiyet ile fenerbahçe ve galatasaray ilk sıradadır. en az (3) rizespor.
    - iç sahada 10 mağlubiyet ile kayseri erciyesspor ilk sıradadır. en az (1) galatasaray ve fenerbahçe.
    - dış sahada 12 galibiyet ile beşiktaş ilk sıradadır. en az (1) kayseri erciyesspor ve karabükspor.
    - dış dahada 13 mağlubiyet ile karabükspor ilk sıradadır. en az (3) fenerbahçe.
    - iç sahada en çok golü (43) bursaspor atmıştır. en az (15) gaziantepspor.
    - iç sahada en çok golü (32) kasımpaşa yemiştir. en az (14) fenerbahçe.
    - dış sahada en çok golü (30) fenerbahçe atmıştır. en az (10) konyaspor.
    - dış sahada en çok golü (45) karabükspor yemiştir. en az (13) beşiktaş.
  • 157
    istatistik sevenler için bireysel performanslar şu şekilde olan sezon:

    gol krallığı:
    1- fernandao (bursaspor) - 22
    2- demba ba (beşiktaş) - 18
    3- oscar cardozo (trabzonspor) - 17

    asist krallığı:
    1- mehmet ekici (trabzonspor) - 11
    2- cicinho (sivasspor) - 9
    2- eren albayrak (rizespor) - 9

    pas yüzdesi:
    1- atiba (beşiktaş) - %90,4
    2- emre belözoğlu (fenerbahçe) - %88,9
    3- ludovic sylvestre (rizespor) - %88,7

    top kapma (tackles per game):
    1- eray ataseven (balıkesirspor) - 3,3
    2- gökhan gönül (fenerbahçe) - 3,3
    3- hamit altıntop (galatasaray) - 3,3

    gollük pas:
    1- cicinho (sivasspor) - 3,2
    2- mehmet ekici (trabzonspor) - 2,8
    3- josue (bursaspor) - 2,7

    top sürme (dribbles per game):
    1- gökhan töre (beşiktaş) - 2,2
    2- cenk ahmet alkılıç (erciyes) - 2
    3- prejuce nakoulma (mersin) - 1,8

    en çok faul yapılan:
    1- adem büyük (kasımpaşa) - 4,5
    2- bilal kısa (akhisar) - 3,9
    3- mehmet ekici (trabzonspor) - 3,4

    en çok ofsayta düşen:
    1- theofanis gekas (akhisar) - 1,5
    2- welliton (mersin) - 1,2
    3- burak yılmaz (galatasaray) - 1,2

    en çok isabetli pas:
    1- selçuk inan (galatasaray) - 57,9
    2- emre belözoğlu (fenerbahçe) - 57,4
    3- mehmet topal (fenerbahçe) - 53,2
  • 158
    gece gece açıp videolarını, kliplerini, gollerini izlediğim müthiş sezon.

    ulan tamam, belki avrupa'da ağır sıçtık, belki çok iyi de oynamadık ama çok zevkli sezondu be. kıyasıya bi yarış, heyecanlı ve gergin bekleyişler, kaybedilen puanlardan sonra "aq gitti işte şampiyonluk" deyip ertesi hafta rakipler kaybedip biz kazanınca tekrar "amua goyacaz bülent başgaaan" moduna girmemiz, 4'lerle başlayınca "bu sene nasıl geçecek acaba lan" deyip abdürrahim-hamza-ali üçlüsünün şapkadan tavşan çıkarması, duygun başkanın saçmalamaları, sneijder'in şakağında çıkan damarı, muslera'nın enfes kurtarışları, yasin'in asistleri ve çalımları, chedjou'nun kafa golleri, selçuk'un röveşatası, umut'un 3-4 maç kenardan girip götümüzü kurtarması, qralın golleri ve tripleri, telles'in gelişen defansı ve o kendine has olan ayak kaymaları...

    unutulmayacak sezondur. efsanedir.
  • 159
    pekte efsane olmayan bir sezon. 2011-12 sezonunun yanına yaklaşamaz , sonraki 2012-13 sezonunda ise hem avrupa başarısı hemde ligde net şampiyonluk ve sneijder, drogba şöleni ve doyurucu bir futbol vardı. bu sezonda ise kişisel olarak aklımda kalacak olan şeyler prandelli ve şampiyonlar ligi rezaleti , muslera , sneijder'in 2 roketi. mesela arada sırada diğer sezonların maçlarına açıp bakarım ama bu sezondan izlenecek maç sayısı 2 ya da 3'tür. genele bakarsak iyi bir futbol oynamadığımız sezonda son 10 haftada iyi konsantre olmamız sebebiyle zafere ulaştık. birde 4. yıldız mevzusu var ki bana çok yapay geliyordu. sonrası zaten malum 4 yıldızlı takım müthiş bir kadro planlaması yaparak yeni sezona başladı. * tabi her zaman şampiyon olmak iyidir.
  • 161
    iyi sabretmiş olmamızın nedeninin başkanımızın ünal aysal olmasıydı. aysal'ın en az 1-2 sezon kredisi vardı. sonuçta adamın 2014-2015 sezonuna kadar 2 lig, 1 türkiye kupası, 2 süper kupa, 1 şampiyonlar ligi çeyrek finali ve bir de şampiyonlar ligi 2. tur başarıları vardı. yine kadınlar baskette euroleague şampiyonluğu ve erkekler baskette 23 yıl sonra gelen lig şampiyonluğu vardı.

    dolayısıyla böyle bir adamın varlığı başarısızlığı gözümüzde fazla büyütmüyordu. bir yolunu bulur toparlar diyorduk.

    bugünkü yönetimin kredi adına ne başarısı var da sabırlı olabilelim ki. sadece futbolda da değil diğer branşlarda da bizi ayağa düşüren bir topluluk varken nasıl o günkü kadar sabırlı olalım ki...
  • 165
    ingilizce tabirle çok underrated bir sezondur. 12. haftadan 27. haftaya kadar galatasaray son yılların en coşkulu en efektif futbolunu oynayıp son haftalarda skora oynayarak şampiyon olmuştur. o son 6-7 hafta herkesin aklında öyle yer etmiş ki bütün sezon öyle geçti sanıyoruz. oraya kadar gelinen bir nokta da var ve o noktaya gelene kadar galatasaray iç saha deplasman demeden neredeyse bütün maçlarda rakiplerine oyununu kabul ettirdiği gibi skoru da almayı çoğunlukla başarmıştır.

    iç saha deplasman demeden galatasaray'ın önüne geleni yendiği, özlenen üst üste deplasman galibiyetlerinin geldiği son sezondur.
  • 166
    bu sezona dair yanlış söylemlerden bir kısmı şunlar;

    1- hiç iyi oynamadan, şansa şampiyon olduk:

    tamamen yalan. ilk 10 haftalık prandelli döneminde ve 1 maçlık taffarel döneminde hiç iyi oynamadık ama hamza hamzaoğlu ile şampiyonluğu garantileyene kadar çıktığımız 22 maçın en az 14'ünde rakiplerimizden bariz bir şekilde üstün oynadık. hatta bu maçların 10'unda oyun olarak rakiplerimizi ezip geçtik;

    - 6 aralık 2014 galatasaray akhisar belediyespor maçı
    - 13 aralık 2014 konyaspor galatasaray maçı
    - 4 ocak 2015 beşiktaş galatasaray maçı
    - 25 ocak 2015 galatasaray çaykur rizespor maçı
    - 16 şubat 2015 galatasaray balıkesirspor maçı
    - 27 şubat 2015 galatasaray kayseri erciyesspor maçı
    - 5 nisan 2015 galatasaray karabükspor maçı
    - 26 nisan 2015 galatasaray gaziantepspor maçı
    - 8 mayıs 2015 galatasaray konyaspor maçı
    - 16 mayıs 2015 galatasaray gençlerbirliği maçı

    rakiplerimizden çok daha üstün oynadığımız maçlardı.

    yenilecek kadar kötü oynadığımız sadece 2 maç vardı;

    - 1 şubat 2015 galatasaray bursaspor maçı
    - 8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçı

    bahsi geçmeyen 6 maçta oyun olarak hak etmeden kazandığımız 3 maç ise;

    - 9 şubat 2015 eskişehirspor galatasaray maçı
    - 12 mayıs 2015 mersin idmanyurdu galatasaray maçı
    - 24 mayıs 2015 galatasaray beşiktaş maçı

    maçlarıydı. bu maçlarda şans yanımızdaydı, hakkı beraberlik olan bu 3 maçı şansımızın, kararlılığımızın ve bireysel yeteneği yüksek oyuncularımızın yardımıyla kazanmayı başarmıştık.

    genel tabloya bakınca sezon genelinde iyi futbol oynamamışız, şampiyonluğu şansa kazanmışız gibi durmuyor pek açıkçası. ilk 11 maçlık dönemde de oyun olarak hak etmeden kazandığımız 2-3 maç olmuştu (mesela 18 ekim 2014 galatasaray fenerbahçe maçı) ama zaten rakiplerimiz de o sayıda maçı şansla kazanmıştı.

    2- muslera bizi tek başına şampiyon yaptı:

    evet muslera bizi şampiyon yaptı ama tek başına yapmadı. fernando muslera, wesley sneijder, burak yılmaz, yasin öztekin, selçuk inan 5'lisi başta olmak üzere tüm oyuncularımız çok iyi katkı verdi o sene. melo'dan hamit'e, telles'ten sabri'ye, chedjou'dan hakan'a, emre'den semih kaya'ya kadar ilk 11 ve rotasyon dahil neredeyse tüm oyuncularımızdan azami ölçüde katkı aldık.

    - ne 5 aylık sakatlıktan 50 günde dönen felipe melo,
    - ne melo sakatken merkez orta sahada eksiği kapatan hamit altıntop,
    - ne aylarca kadro dışı kalmışken formayı alıp kritik asistleriyle katkısını veren sabri sarıoğlu,
    - ne taraftar gözünde neredeyse tamamen bitmişken ligin 11. haftasından sonrasına damga vuran selçuk inan burak yılmaz ikilisi,
    - ne burak sakatken gollerini sıralayan, formayı hep ıslatan umut bulut,
    - ne ligin 2. devresini domine eden, belki de 2. devrenin mvp'si olan yasin öztekin,

    ne de diğer oyuncularımız... hiçbirinin emeği ve katkıları görmezden gelinemez, şampiyonluk da tek kişiyle veya 3-4 kişiyle kazanılmaz.

    3- son haftalar 1-0'a yattık:

    bahsi geçen haftalar şunlar;

    - 26 nisan 2015 galatasaray gaziantepspor maçı
    - 4 mayıs 2015 akhisar belediyespor galatasaray maçı
    - 8 mayıs 2015 galatasaray konyaspor maçı
    - 12 mayıs 2015 mersin idmanyurdu galatasaray maçı
    - 16 mayıs 2015 galatasaray gençlerbirliği maçı
    - 24 mayıs 2015 galatasaray beşiktaş maçı

    sırayla inceleyecek olursak;

    gaziantepspor maçında rakibimiz maçın 30 dakikasını yatarak geçirmesine rağmen 30 civarı şut atmış ve son dakikalarda hakan balta'nın golüyle kazanmıştık. rakibin dengesini o kadar bozmuştuk ki 70. dakika civarı girdiğimiz bir pozisyonda rakip ceza sahasında ve yayda toplam tam 7 kişiydik.

    https://gss.gs/Hl7.png

    akhisar belediyespor maçında ilk 30 dakikada 0-2'yi bulup çok rahat bir maç çıkarmıştık. az pozisyon verip çok pozisyona girmiştik. üstün oynayarak kazanmıştık.

    konyaspor maçında ilk yarıda 3 pozisyon vermiştik ama hem ilk yarıda hem de 2. yarıda çoğu net olmak üzere sürüyle gol pozisyonuna girmiş ve golü yine son dakikalarda bulmuştuk. bu maçta biri skor 0-0, öbürü de 1-0'ken yapılan 2 net penaltımız verilmemişti.

    mersin idmanyurdu maçında ise muslera'nın efsane kurtarışlarından kaynaklı, mersin'in bizden çok daha üstün oynadığı yönünde bir yanılgı var. halbuki işin gerçeği öyle değil. özette de görüleceği üzere 2 takımın girdiği pozisyonlara bakacak olursak maçın hakkı beraberlik. muslera farkının en çok ortaya çıktığı maç bu maç olmuş diyebiliriz.

    https://tr.beinsports.com/...alatasaray-mac-ozeti

    gençlerbirliği maçı ise şanslı olsak 4'e 5'e gidecek bir maçtı. son dakikada gençlerbirliği yüzde yüz kaçırdı ama biz girdiğimiz yüzde yüz pozisyonları değerlendirmiş olsak o pozisyonun zaten bir önemi kalmayacaktı. ayrıca bu maçın 50'li dakikalarında lehimize penaltı+kırmızı kartın verilmediğini de hatırlatmak gerek.

    beşiktaş maçı bu maçlar arasında skora yattık diyebileceğimiz tek maçtı. golü erken bulup 20-70 arası uyku moduna geçmiştik. bu sürede beşiktaş, 2'si hariç hiçbiri net olmasa da sürü pozisyona girmişti sonra tekrar uyanıp 2-0'la kazanmıştık.

    sonuç olarak bu 6 maçı incelediğimizde bir skora yatış stratejisi görünmüyor. 4'ünde bariz üstün oynamışız zaten. yani "son haftalar 1-0'a yattık" genellemesi de 1-2 maç hariç şehir efsanesinden ibaret.

    gelelim sonuç bölümüne. süper lig 2014-2015 sezonunun şampiyonu, hatalı teknik direktör ve transfer tercihleriyle sezona rezalet bir giriş yapmış, şampiyonlar liginde darmadağın olup moral olarak dibe vurmuş, başkanı sezonun 3. haftasından sonra koltuğunu terk etmiş, en kritik oyuncuları en kritik haftalarda sakatlıklarla boğuşmuş, hem başkan hem teknik direktör değişikliğine gitmek durumunda kalmış ve çok da geniş olmayan kadrosuyla türkiye kupası'nda da sonuna kadar devam etmiş olan galatasaray olmuştur. bu şampiyonlukta şansla değil; yaşanan şanssızlıklara ve kötü günlere rağmen, mücadele, pozitif futbol, yetenek ve inançla gelmiştir. şans faktörü de elbette etkili olmuştur ama spor tarihinde şans faktörünün etki etmediği bir tane şampiyonluk bulamayız;

    - uefa şampiyonlar ligi 2019-2020 sezonu'nda önüne geleni tır gibi ezen bayern münih, 23 ağustos 2020 paris saint germain bayern münih maçı'nda psg hücumcuları bu kadar kötü bitiricilik göstermeseler belki de, hatta yüksek ihtimalle şampiyon olamayacaktı.

    - bazılarına göre tarihin en iyi takımı olan 2008-09 barcelona'sı, 6 mayıs 2009 chelsea barcelona maçı'ndaki rezil hakem kararları olmasa şampiyonlar ligi'ni kazanamayacaktı.

    - premier league 2019-2020 sezonuna 19 galibiyet 1 beraberlik ile başlayan liverpool fc kazandığı 19 maçın en az 6'sını şansının yardımıyla kazandı. bu onların başarılarından bir şey eksiltti mi? tabii ki hayır.

    örnekler çoğaltılabilir ama ana fikir değişmez.

    galatasaray o sene hedef 1 milyon penaltı mottosuyla yola çıkmış, ligin en güçlü kadrosuna sahip ve avrupa'da oynamayan fenerbahçe'yi ve avrupa'da liverpool, arsenal, tottenham gibi takımlara oyunuyla kök söktüren beşiktaş'ı örnek bir mücadele, inanç ve futbolla geçip şampiyon oldu.

    bu şampiyonluğu değersizleştirmeye çalışan rakiplerimiz elbette olacaktır, ama aynı uğraşta olan galatasaray taraftarlarının olması çok üzücü. biz kendi takımımızın hakkını vermezsek kimse hakkımızı vermez.

    son olarak şunu söylemek gerekir ki bütün bu emeğin, inancın, pozitif futbolun başındaki isim tartışmasız hamza hamzaoğlu'dur. sevseniz de sevmeseniz de kendisi süper lig 2014-2015 sezonunun mvp'sidir. ligdeki puanı hariç her açıdan dibe vurmuş takımımızı şahlandırmış, şampiyonluğu garantilememize kadar oynadığımız 22 maçta 17 galibiyet 3 beraberlik 2 mağlubiyet ile maç başına 2.45 gibi efsane bir puan ortalaması yakalatmış, üstelik bunu yaparken takıma pozitif bir futbol oynatmış ve türkiye kupası'nı da kazandırmış, 2014 kasım-2015 mayıs arası dönemde hiçbir şekilde sızlanmamış (sakatlık-fikstür-transfer-hakem konularında), takımdaki neredeyse herkesin performansını çok yukarıya taşımıştır. kendisine karşı inanılmaz bir kin var hem burada hem de diğer sosyal medya platformlarında, o dönemleri tekrar tekrar hatırlatmak gerekiyor belli ki. şahsen kendisine o sezondan ötürü minnettarım. emeğine sağlık hamza hocam.
  • 167
    yakın geçmişte 2011 - 2012 sezonundan sonra en çok sevindiğim şampiyonluk bu sezona aittir. şampiyonlar liginde ve ligde yaşadığımız hezimetlerden sonra underdog olarak şampiyon olmamız ve sezonu 3 kupayla tamamlamamız çok manidardır. adeta küllerimizden doğduk o sezon. özellikle bu şampiyonluktan sonra rakip taraftarda “ galatasaray son haftalarda potadaysa bir şekilde şampiyon olur” algısı tamamen yerleşmiştir. son haftalarda aldığımız 1-0’lık skorlar bu düşünceyi perçinlemiştir adeta. sezon ortasında teknik adam değiştirip şampiyon olan tek takım yine bizdik (2007-2008 sezonu), yine yaptık, hatta üstüne yönetimi de değiştirerek yaptık. challenge üstüne challenge yaptık resmen. 4. yıldızı almamıza falan değinmiyorum hiç. o zaten bu kadar duygunun üstüne konulan ballı kaymak gibiydi.

    lakin bu sezonun da götürüleri çok oldu, 4. yıldız ve 3 kupanın vermiş olduğu ilüzyona kapılıp yapılması gereken kadro yenilenmesini yapmadık. halbuki sabri, selçuk, sneijder, burak, olcan, hamit, melo, hakan balta, chedjou, pandev, umut bulut, burak yılmaz gibi oyuncuların yaş ortalaması 30 ve üzeriydi ve bu saydığım futbolcular takımın as futbolcularıydı. hepsiyle olmasa da bir kısmıyla kesinlikle yolları ayırmalıydık. yapmadık, yapamadık ve bu bize 2 sezona mal oldu. 2010-2011 sezonunyla eşdeğer olan 2015-2016 ve ne yaptığımız hakkında pek bir fikrimin olmadığı 2016-2017 sezonlarını yaşadık. değil zirvede olmak, derbi galibiyeti bile görmedik. sonraki iki sezonun tek iyi noktası 2015-2016 sezonunda aldığımız türkiye kupasıydı. uefa'dan almış olduğumuz cezayı o sezon saydırıp erkenden cezayı çektik. başka da bir olayını hatırlamıyorum. ha bir de 2-1 kazandığımız benfica galibiyeti var evet. ciddi bir rakibe karşı kazandığımız son şampiyonlar ligi maçı sanırım benfica maçı. her neyse...

    götürüleri çok olsa da iyi hatırladığım sezondur ve unutulmayacaktır. o yıl benim hayatımda da bir sürü değişikliler olmuştu iyi ya da kötü yönde. her şey unutulur ama o sezon yaptırdığım 4. yıldız dövmesi bile o yılı unutulmaz kılıp ölümsüzleştirmiştir :)
  • 169
    kısa vadede 4. yıldızı alıp fenere üstünlük kurduğumuz, orta ve uzun vadede galatasaray genlerinden, kuruluş amacimizdan uzaklastigimiz sezon.
    4 yediğimiz bir şampiyonlar ligi maçından sonra burak yılmaz 'sampiyonlar ligi bizim için 2.planda. bu sezon amacımız 4.yildiz' tarzı bişeyler söylemişti. o açıklamalardan sonra burak'ın büyük tepki alacağını düşündüm ama kimse de 'hayırdır kardeşim, burası galatasaray' demedi.
    'sampiyonluk bizim için amaç değil araç' diyen yönetimlerden, yıldız kalıbına giren yönetime;
    ligi iplemeyim şampiyonlar ligi'nde 3 kişilik oynayan futbolculardan, lig bizim için daha önemli diyen futbolculara evrildik o sezon. maalesef bu arkasından takip eden sezonları da etkiledi.
    2000'lerde yorumcular arasında en çok dönen goygoy; 'bu galatasaraylı oyuncular avrupa'da bir başka kardeşim' idi.
    uefa kupasının kadıköy'de oynanacağı sezon, şampiyonlar ligi'nde steau'ya elendigimizin akşamı, başkan 'hedefimiz bu sezon kadıköy'de final' diyebiliyordu mesela.
    taraftara avrupa maçı mı? derbi maçı mı? diye sorsanız; vereceği cevap belliydi.
    2014-2015'ten sonra 2 yıl avrupa kupalarina gidemedik, 2 kez de avrupa ligi ön elemelerinde elenip eylül ayını bile göremedik. son 8 yıldaki en kayda değer başarımız geçen sezonki avrupa ligi son 16 turu!
    son yıllardaki kulübümüzün motorlarına bakalım; hedef23, ben23rsiz v.s
    tekrar özümüze, gerceklerimize dönmemiz için belki de en büyük görev yönetime (yani erden timur'a) düşüyor.
    'lig bizim için şampiyonlar ligi'ne giden bir amaç'
    'sampiyonluk bizim için başarı değil gereklilik' gibi söylemlerle bizi türkiye ligindeki kısır cekismeden çıkarıp yönümüzü avrupa'ya tekrar cevirecegini umuyuyorum erden timur'un. zaten son röportajındaki avrupa hakkındaki soylemleri de bunun
    göstergesiydi.
    yeniden avrupa maçı için derbilerde rotasyona giden galatasaray görebilmek ümidiyle....
  • 170
    askerde olduğum ve de bizim bölük her ne kadar kura usulü gidilse de sürgün bölüğü olduğu için evde olduğum bir izin gününe denk gelen 25 mayıs 2015 başakşehir fenerbahçe maçı hariç sıfır tane anımın olduğu sezon.

    milletin bölüğünde komutanlar özellikle maçları izletirdi millete moral motivasyon olsun diye, bizim nasıl bir cezaysa memlekette muhtemelen maç izlenmeyen tek bölük bizimkiydi...
App Store'dan indirin Google Play'den alın