• 661
    üç devreli 12 takımlı bir lig olsa ve bir iç saha, bir deplasman, bir de tarafsız saha maçı yapılsa çok tatlı olacak ligdir. lige katılım şartları da altyapı, saha ve tesis olarak yüksek tutulmalı. ligdeki takımların halleri rezalet, büyük takımlarla aradaki fark aşırı derecede arttı. böyle 14 takımı kaldıracak bir ligimiz yok bizim. playoff sistemini de puanların yarıya düşmesi ve normal zamandaki maçların öneminin azalması gibi nedenler yüzünden tutmuyorum açıkçası.
  • 277
    kucumsenen lig.

    cogu taraftar 20 milyon euro ve ustu yatirim yapan galatasaray, fenerbahce ve besiktas'in siradan topculara sahip tasra ve anadolu takimlarini supurmek icin yeterli hatta fazla bir miktar oldugunu soyluyor.

    fakat, unutulan nokta bu ligin futbol oynanmayan, yere yatan rakibin ayaga kalkmadigi ve kontra atak oynayan takimlarla dolu bir lig oldugudur.
  • 480
    valla baya kötü bir lig ya. 2 büyük 1 büyükten küçük takımın maçları hariç malesef izlenecek maç yok. galatasaray hariç diğer 1 büyük 1 küçük takımın maçlarını da puan kaybetsinler diye izliyoruz zaten. aynı saatlerde diğer büyük liglerin maçları varsa herkes direkt onlara bakıyor.

    bence bunun en büyük sebeplerinden biri kasımpaşa, karagümrük, pendik ve başakşehir gibi 1000 seyirciye oynarsa öpüp başına koyacağı istanbul’un semt takımları. adamların maçlarını açıyorsun, tribünler bomboş. niye devam edesin ki izlemeye? aynı esnada newcastle maçı açıyorsun, seyirci üzüm salkımı, zemin çiçek gibi. bizde seyircisizlik ayrı, zeminlerin rezaleti ayrı sorun. ve tff bı konularla ilgili hiçbir şey de yapmıyor. en azından şu semt takımlarının acilen düşürülüp yerlerine diyarbakır gibi, elazığı gibi, karşıyaka, göztepe ya da altay gibi, malatya gibi, bursaspor gibi ciddi seyirci potansiyeli olan şehir takımların geri gelmesi lazım. o zaman belki bazı maçlar daha izlenebilir olur.

    ikinci önerimse, süper ligdeki takım sayısının 10’a düşürülüp, senede 2 kere değil de 4 kere oynaması olabilir. iskoçya ligi gibi. yoksa bu haliyle, bu formatla asla çekilmez, izlenmez ve şampiyon olan takımın 2 milyon avro bile ödül parası alamadığı çok ama çok boktan bir lig olmaya devam eder.
  • 217
    yine ve her zamanki gibi sezon bitmeden bir sürü teknik direktör değiştiren takımların oynadığı lig.

    2020-2021 futbol sezonunun henüz yarısına gelinmişken mevcut 21 takımın 10 teknik direktörü değişmiş.

    son olarak sezonun flaş ekibi gaziantep futbol kulübü enterasan hocası sumidica’yla yolları ayırıp galatasaray efsane kaptanı bülent cesur korkmaz ile anlaştı.
  • 755
    her kuş bitti şimdi de maçlardan önce milli marş okunmasının tartışıldığı güzide ligimiz.
    birçok ülkede böyle bir uygulama yok. onlar da yok diye bizde de olmaması gerekiyor gibi yaklaşmamak lazım.
    ayrıca ilköğretim veya liseden mezun olmuş birinin sonraki hayatında topluluk halinde milli marşını duyabileceği çok fazla yer de yok.
    bu kadar güzel bestesi ve sözleri olan milli marşımız var. bol bol söylenmeli değeri azalmaz aksine genç nesilde milli duyguları yeşertir.
  • 340
    senelerdir oyuncunun zaman geçirmek için sakatlandım ayağına kendisini yere bırakmasına bir çözüm bulamamıştır. ingiltere'de bu pek olmaz çünkü onlar ahlaklı. bizse ne yazık ki batı kadar ahlakı gelişmiş bir topluluk değiliz, çünkü kimse sisteme inanmıyor, başına bir şey gelirse sistem beni korur demiyor. o sebeple herkes bir an önce kendini kurtarma derdinde olduğundan benciliği, saygısızlığı, ahlaksızlığı kendine şiar edinip bir şekilde bunları meşrulaştırıyor da kafasında.

    bu yere atma olayı da böyle aslında. adına profesyonelce zaman çalmak deniyor. artık oyuncuların bireysel etik değerleri ile bu saçmalığa bir son vermeyecekleri çok açık ama federasyon müdahale etmeli ve bir oyuncu yerde yatarken de oyunun devam etmesi gerektiğini, gerekirse sağlık ekibinin 4. hakem tarafından sahaya sokulup hemen oyuncuyu kenara aldırma yetkisini vermeli 4. hakeme.
  • 162
    efendiler, mevcut hükümet değişmeden bu ligden bir halt olmaz. hemen izah edeyim; bildiğiniz gibi ekonomik kriz içerisindeyiz.
    -türkiye cumhuriyeti ekonomisinin %20'sini oluşturan koç ailesinin oğlu fb başkanıdır.
    -kadrolu inşaat ihalecisi tff başkanıdır.
    -trabzonspor üzerinde bakanlar savaşı yer almaktadır.
    -başakşehir yazıp gülücük bırakıyorum. :)
    -partili cumhurbaşkanımız fb genel kurul üyesidir.

    siyaset ve ülkenin negatif iklimiyle bu kadar iç içe olan bir ligde hükümet istese de engel olamaz rezillik çıkmasına. o yüzden bir kaç yıl daha(bence 1 yıl) dişinizi sıkın 3. 4. 5.ne olabilirsek kardır.

    edit: ts men edildi diye sevinmeyin boş yere bize şampiyonlar ligini yedirmezler.
  • 67
    çok acil düşen takım sayısının 6'ya 7'ye çıkması gereken lig. 3 tane takım düşüyor ama en az onlar kadar kötü oynayan, kalitesizliğin tavan yaptığı 3-4 takım ligde kalıyor hasbelkader.

    türk futbolunun gelişiminin önündeki engeller sıralamasında hep yöneticileri koyarız, doğrudur da ama oynana futbol da bir halta benzemiyor. burada da hocalar ve futbolculara bakılmalı. yani leş oğlu leş ya. öyle böyle değil. bu adamların, bu takımların "süper" lig'de işi yok kardeşim. acilen düşen takım sayısı 6-7 olmalı ki düşmemek için bi zahmet top oynamayı öğrensinler.
  • 294
    https://www.trtspor.com.tr/...uk-gelir-232677.html

    “2021-2022 sezonunda türkiye futbol federasyonu ayakbastı ücreti olarak süper lig takımlarına 9 milyon tl ödeme yapacak. süper lig 2021-2022 sezonunda türkiye futbol federasyonu galibiyet primi olarak 2 milyon 700 bin tl , 2021-2022 yılı süper lig beraberlik primi olarak 1 milyon 400 bin tl ödeme yapacak.”

    “2021-2022 yılı süper lig şampiyonu olan takıma tam 42 milyon tl ödenecek. 2021-2022 yılında süper ligi 2. bitiren takım ise 30 milyon tl prim alacak. üçüncü takım ise 23 milyon tl dördüncü takım ise 17 milyon tl beşinci olarak takım ise 8 milyon tl kasasına koyacak. altıncı olan takım ise 6 milyon tl’yi türkiye futbol federasyonundan alacak. tüm ödemeler türk lirası olarak yapılacağını belirtildi. ayrıca süperliğe yükselen takımlar ayakbastı parası olarak tam 18 milyon tl türkiye futbol federasyonundan alacak.”

    şimdi 2021-2022 sezonunda tüm maçları kazanıp şampiyon olduğumuzu düşünelim yaklaşık ne kadar para alıyoruz hesaplayalım;

    ayak bastı ücreti: 750.000₺(dağıtım oranını bilmediğim için de epey yüksek yazdım)
    galibiyet primi:38x2.700.000=102.600.000₺
    şampiyonluk primi:42.000.000₺
    yayın geliri:en çok şampiyonluğa sahip olduğumuz için yaklaşık:209.000.000₺

    yaklaşık 355 milyon ₺ para alıyoruz maçların tamamını kazansak bu parayı alabilecek tek takımız geçmiş şampiyonluk primleri dolayısıyla. euro’nun 15₺ olduğu kabulünü yaparsak bu senaryoda 38 galibiyet karşılığında yekünde alacağımız para 23m€. bizim hedeflediğimiz yıllık maaş toplamımız 30m€. bu sene son 16 yaptığımız avrupa liginden aldığımız para yaklaşık 15m€ yaptığımız toplam maç sayısı 6.

    galatasaray’ın vizyonu zaten türk olmayan takımları yenmektir ama bu artık elzem hale gelen bir konu. gelirlerin türk lirası cinsinden olduğu süper ligi kazanmanın öyle abartılacak bir ödülü yok. şampiyonluk sayıları takımın marka değeri açısından ve taraftar açısından elbette önemli ama imkansız senaryoda aldığımız para maaş bütçemizi karşılamıyor. trabzonspor bu sene şampiyon olduğu takdirde bu paranın çok çok altında bir ödül alacak saydığım nedenlerden dolayı bu yüzden önümüzdeki senelerde başta beşiktaş olmak üzere devlet desteği almayan her türk takımı ya küçülecek ya da borçlarını ödeyemez hale gelecek.

    not:rakamlarda problem varsa lütfen belirtin düzelteyim.
  • 54
    dunga; 'orta saha için alternatifim çok. mesela melo. şu an mükemmel bir dönem geçiriyor.' demiş.

    şu cümle bile bizim ligi anlatır vaziyette.

    melo bizimle ne dönemler geçirdi de adı bir kez anılmadı. bu adamla şampiyonlar liginde çeyrek final gördük ki o başarının en büyük pay sahiplerinden biriydi.
    şuan inter'de oynadığının dört, beş katını bizimleyken oynamıştı.
  • 643
    marka değerini yükseltmek istiyorsa acilinden yapması gereken 2 şey var.

    1) transfer kapanış dönemini avrupadaki büyük liglerle aynı zamana çekmek.

    2) isim değiştirmek: bakın birden fazla premier lig var ama premier lig diyince herkesin aklına ingiltere geliyor. birden fazla serie a var ama akla italya geliyor, bundesliga durum aynı. fakat süper? birden fazla süper lig var ve hangi süper lig olduğunu belirtmek için ülkeyi de ekliyorsun. isviçre süper ligi, türk süper ligi, dan süper ligi...
  • 587
    seneye yeniden bu seviyelerde top oynamamız için 1. bitirmemiz gereken lig. yine seri başı olup yazın gelen rakiplerin az buçuk degisigi ile oynayıp yeniden kendimizi cl'ye atarız. maddi açıdan kucumsenebilir yada oynanan futbol açısından ama bir yerde şampiyonluk mecburiyet. ve bu mecburiyetin kupayla alakası da yok.

    bu sezonu ayırıyorum, bu sezon benim için kupa anlamında da mecburiyet. malum camia sağ olsun.
  • 417
    ligin çoğunluğunun istanbul takımlarından oluşması ülke gerçekleriyle örtüşmektedir.
    ülke nüfusunun 1/4'i, ülke ekonomisinin ciddi bir kısmı, ülke üniversitelerinin hayli fazla kısmı istanbul'a yerleşikken doğal olan sonuç en üst seviye futbol liginde istanbul takımlarının ağırlıklı olmasıdır.
    ancak problem istanbul takımlarının semtleri ya da ilçeleri ile özdeşleşmemesidir. dolayısıyla maça seyirci çekememeleridir.
    bunun çözümü de istanbul takımları eğer ligde yer alacaklarsa rekabetçi davranmalılar ve avrupaya gittiklerinde de ona uygun şekilde hazırlanmalılar.
    ama işte bunu yapabilen tek takım hadi haklarını yemeyedayim bir de buçuk var.
    90'lar ve öncesinde o dönemin nufus yoğunluğuna sahip sarıyer, zeytinburnu, bakırköy gibi takımlar en üst ligdeydi.
  • 178
    bugün * oynanan ilk 2 maçında da 0-0 sonuçlar alınmış lig. önemli olan golsüzlük değil ortada futbolu yaşatacak, izleyene zevk verecek en ufak oyun olmaması sorun. aynı anda ingiltere premier lig’deki ilk 2 maça bakıyorum. ilk maç 5-2 ikinci maç 4-3 bitiyor.

    dediğim gibi sorun skor, gol falan değil. yabancı sınırlamasının kalkmasından sonra eskiye nazaran daha iyi olsa bile ülkemizdeki takımlar, hocalar oynamak için değil oynatmamak için çıkıyor sahaya. yılların cümlesiyle ‘yenemiyorsan yenilme’ mantığıyla. bu mantık ne zaman kırılır, ne zaman düzelir merak ediyorum.
  • 109
    bu ligde başarı olmanın şifreleri:

    1-) stoperde; 30'lu yaşlara yakın veya 30'lu yaşlarında,
    uzun saçlı (genelde), sert mizaçlı, lider özellikli, mücadeleci, temaslı sert oyunu seven ve tam anlamıyla savaşçı bir ismin olması.

    bülent korkmaz, tomas ujfalusi, rigobert song,
    fabio luciano, bruno alves, tomas sivok, zago ve kısa bir süre kariyer zirvelerini gören egemen korkmaz, servet çetin gibi...

    2-) ön libero da, orta sahada; fazlasıyla çirkef, temaslı sert oyun yapısının yanında psikolojik olarak da rakibini sindirebilen, nispeten de teknik isimler ligde büyük işler yapabiliyor.
    (geneli de saçlarını sıfıra vurdurur.)

    felipe melo, mehmet aurelio, didier zokora, stephen appiah, josef ve çok kısa bir dönem başarılı olan fabian ernst, volkan arslan gibi...

    3-) forvete de; en az 1.80 boyunda, fizikli, son vuruşları fena sayılmayacak, fildişi/ senegal/ kamerun kökenli herhangi bir golcü her türlü iş yapıyor ligde. diagne, gomis
    *kaç yaşında olursa olsun, avrupa'da yıllardır formsuz gezen isimler bile bizim süper lig'de en az 10 gol atıyorlar ilk geldiklerinde... misal; arouna kone, vagner love, adebayor, papiss cisse, eto'o vs.
App Store'dan indirin Google Play'den alın