• 1
    şüphesiz ki son şampiyonlar ligi şampiyonu chelsea'nin tüm oyuncularının altyapıdan geldiğini bilmiyordur. chelsea transfer komitesi ince eleyip sık dokumanın, aceleci davranmamanın faydasını görmüştür, bizim mal taraftarımız da transfer beklesin..

    günlerdir yazılıyor, anlatılıyor taraftarın derdinin ne olduğu sözlükte, inatla trollük yaparcasına anlamak istemiyor bazıları. ronaldinho neden alınmıyor diyoruz sanki anasını satıyım, tek isteğimiz kamp öncesi takımın bariz eksik yönlerine takviye yapılarak, lige olası formsuzlukları, adaptasyon sorunlarını azaltarak girmekti. yönetim de bunun sözünü vermişti, gerçekleştiremedi. bahanesini ise bazı kıvrak zekalı arkadaşlar buluyor sürekli, son gözde bahaneleri de transfer zaten iyi bir şey değil !1!!!
  • 3
    hagi'nin, taffarel'in, hakan şükür'ün, popescu'nun transfer sonucu parçalı giydiğini bilen taraftardır. bir de real madrid'e son şampiyonlar ligi şampiyonluğu getiren kelin 80 milyon dolar karşılığı beyaz formayı giydiğini bilen taraftardır. sonuç olarak sportif başarı kesin olarak transfer ile gelmez. başka sebepler de vardır. ama nokta transferler önemlidir.
  • 7
    sol kanatta emre çolak sağ kanatta engin baytar, orta sahada felipe melo'suz, forvette milan baros ile şampiyonlar ligi mücadelesinde bir başarının gelmeyeceğini bilen realist taraftardır. artık vazgeçin şu '2000' yılında olanları, bizim o yıl elde ettiğimiz başarı 4 yılın sonunda gelen bir başarıydı ve o yılki kadro da muhteşem türk oyuncular vardı.

    fakat şu an ki kadroya baktığımızda alternatifsiz bir türk rotasyonu ve yabancı rotasyonu var. allah korusun semih kaya sakatlandı diyelim, e orda danny nounkeu'da oynatamayağımıza göre (yabancı kuralı) gökhan zan ile oynamak zorunda kalacağız. yada allah korusun selçuk inan sakatlansa alternatifi yok yani tabi selçuk inan gibi bir futbolcunun alternatifini bulamazsınız fakat ona yakın en azından yokluğunu hissettirmeyecek bir oyuncumuzda yok. yok diyorum çünkü şu an felipe melo bizim futbolcumuz değil eğer felipe melo ile de anlaşılmazsa ciddi bir kaosa sürükleniriz.

    son olarak bu düşüncede ki taraftarlar tabiki de berk ismail ünsal çıksa ve takır takır gollerini sıralasa o oyuncuyu dünyanın en iyi yabancı forvetlerine değişmez, aynı şekilde mertan caner öztürk çıkıp sağdan sağdan yardırsa şampiyonlar ligi'nde yine en çok o sevinir. fakat eğri oturup doğru konuşalım şu an ki kadromuz ile şampiyonlar ligi'nde başarılı olmamız mümkün mü ?
  • 9
    sportif başarının tek bir şartı yoktur. takım kimyası önemli bir nokta. transfer yapmakla transfer obezi olmak, hayatı buna göre endekslemek başka şeyler. sportif başarı bir planlamayla, projeyle olur. günlük sansasyonlarla değil. bizim milletin karıştırdığı şey bu. taraftar planı, projeyi falan önemsemiyor, "transfer de transfer:(" diyor. transfer işin önemli bir boyutu. ama her şeyin ortasına bunu koymak da hiç doğru değil.
  • 10
    eğer nokta transferle değil yıldız transferiyle geleceğini zannediyorsa balık hafızalıdır. pek çok yıldızın bu takıma gram katkı vermeyip milyon eurolar götürdüğünü unutmuştur. engin baytar'a rererö der elano ister. bilmiyordur ki elano 5 sezon daha oynasa takımına engin'in bu yıl verdiği katkıyı veremezdi. illa kariyerli oyuncu ister umut bulut falan hikayedir onun için.

    bu taraftarlara laf anlatmak da çok zordur. genellikle yaz dönemini fener'in transferlerini kıskanarak geçirirler. kıyamam ben onlara.
  • 17
    aslinda boyle bir taraftar tipinin olmadigini herkes biliyor, daha dogrusu findik kadar beyni olan insanlari gereksiz kucumsemeyen herkes bilir, mesela kucumsenen menajerlik oyunlarinda bile sadece transferle basari gelmez, o yuzden herkes bilir ki, teknik direktor, sistem, altyapi vs. faktorleri vardir.

    esas sikinti galatasaray lisesi mezunu ortayaslilarin yoneticilik eglencesine fazla burnunu sokuyor bu transfer doneminde taraftar ve bu durum yoneticisine resmen tapan* elitistleri rahatsiz etmekte.

    arkadaslar birakin eglensinler, komik kulup anayasasinin sebebi bu, rahat rahat kimse karismadan yapsinlar yapacaklarini hatasiyla sebabiyla nasil olsa kol kirilir yen icinde kalir kultur falan filan

    gsscout.blogcu.com diye web sitesi var mesela, adamlara bak utanmadan bu isi ogretecekler bulent tuluna falan, ki kendisi galatasaray lisesi mezunu dusun yani.

    p.s: bayiliyorum boyle taraftarinin her hareketine gicik olan, ama liseden birisini gordu mu toz kondurmayan, ya bu anayasa kimin cikarini koruyor diye bir kere hayatinda sormayan ezberci zihniyetli elitistlere.
  • 18
    insanların sportif başarı formüllerini kafa bulma aracı olarak gördüklerini düşünen taraftardır.

    şimdi sportif başarı konusu sadece transfere bağlı değil tabii ki , ama bu olması gerekenlerden yalnızca bir tanesidir. başarıyı etkileyen yüzlerce unsur var, oturup ilkokul öğrencisine anlatır gibi anlatmayalım bunları şimdi (yönetim, taraftar, zemin, motivasyon, futbolcu kalitesi, futbol şansı, fikstür avantajı...............uzar gider..) zaten kimse illa transfer yapılsın 10 tane adam alınsın demiyor. kadromuz dar diyor...3 kulvarda yarışamayız bu kadroyla. apaçık ortada.
    geçen yıl, beşiktaş ve trabzonspor neler yaşadı hep birlikte gördük. biz yalnızca ligde oynamamıza rağmen sonlara doğru bocalamaya başladık. üstelik geçen yıl neredeyse hiç sakatlık problemi olmadı.
    eboue afrika kupasına gittiğinde olanları ne çabuk unuttunuz? ya elmander oynamadığında olanları? bunları çabuk unutuyoruz. nasıl olsa şampiyon olduk ya, ne transfere gerek var ne birşeye. fatih hoca bizi nasılsa şampiyonlar ligi şampiyonu yapar motivasyonla...

    başarı istiyorsan iyi futbolcun olacak , ama tabii ki yalnızca bu yetmez. ama bu şart. önce kaliteli kadronu kur ondan sonra düşün kalanları...
  • 19
    sanırım açılmak istenilen başlık "sportif başarının yıldız transferlerle geleceğini zanneden taraftar" yapılmak istenmiş fakat kelime sınırlamasına takılmış diyebileceğim taraftar. başlık bu şekilde olsa bile doğru demek için "sportif başarının" ardından "sadece" eklemek gerekir. o zaman belki katılınabilecek bir önerme olurmuş. bu haliyle nereden baksan elde kalır bir başlık olmuş.
  • 20
    buradaki, ''sportif başarı''dan ne kastedildiği de oldukça önemlidir. çünkü, lig şampiyonluğu da bir sportif başarıdır. şampiynolar ligi'nde çeyrek hatta yarı final oynamak da. gruptan çıkmak da başarıdır. bence başarıdaki esas anahtar kadro derinliği ve bütünlüğüdür. 2011-2012 sezonunda kadromuz çok mu derindi? hayır. ancak kadro bütünlüğü öyle bir sağlandı ki, sahaya çıkan, muslera-eboue-ujfalusi-semih-hakan-melo-selçuk-engin-emre-elmander-necati 11'i, sahada 11 kişi değilmiş de sanki tek bir kişiymiş gibi toplu, yardımlaşarak oynadılar. bu sene galatasaray, 3 kulvarda mücadele edecek. alışık olduğu gibi. burada dikkat edilecek nokta bu; alışık olduğu gibi.

    3 kulvarda da başarı için, yani, en azından, ligde ve kupada şampiyonluk, şampiyonlar ligi'nde gruptan çıkmak için galatasaray futbol takımı'nın takviyeye ihtiyacı var. şöyle ki, emre çolak-engin baytar ikilisi ile çok fazla iş yapamazsınız. ofansif yönden çok etkili değiller. engin, hasan şaş tarzı bir oyuncu. hırsıyla oynar. çalım tar. dar alanda etkili. ancak çok süratli değil. emre de keza öyle. ancak bu iki oyuncunun 2 tane çok büyük avantajı var; 1.si ligimizdeki sistem dolayısıyla; türk olmaları. 2.si taktiksel açıdan; çok koşmaları ve rakip beklere kesinlikle boş alan bırakmamaları. benim kombinem yok. ankara'da yaşıyorum. bu sezon 4 maça gittim. tarihleriyle veremeyeceğim, kusura bakmasınlar. sırasıyla; mersin i.y, karabük, gençler, ordu. galatasaray en kötü oyununu ve 90 dakika açısından en pasif oyununu son maçta yani orduspor maçında oynadı. skor 1-0 iken hatta 2-0 iken baskı yedi. sağdan soldan bindirmeler geldi beklerden. ancak sahanın en iyisi emre çolak'tı. bizim sol açığımız. rakiplere hiç boş alan bırakmadı. ama hangi beklere boş alan bırakmadı? orduspor'un beklerine. yani, şampiyonlar ligi'nde bu oyunu ona yetmeyecek. fiziksel açıdan hiç bir eksiği yok emre çolak'ın. aslan gibi oynuyor. basıyor, alıyor topunu. galatasaray'ın kanatlardaki sorunu ofansif. özellikle sağ kanada keita gibi, basıp gidecek bir oyuncu alınırsa, gelecek sezonun yıldızı emmanuel eboue olur. galatasaray'a en azından bir tane kanat oyuncusu lazım. buradaki kadro derinliği soru işareti.

    gelelim çok konuşulan, galatasaray'da muhtemel santrafor transferi'ne. johan elmander, milan baros, necati ateş, sercan yıldırım, umut bulut. sercan ve baros'un durumu oldukça kötü. bana kalırsa milan baros'un durumu ümitsiz ve takımdaki gitmesi gereken oyunculardan. maalesef durum bu. milan baros'u biz 2.5 yıl bekledik. arada geri döndü sürekli gitti. ya sakatland, ya kırmızı kart gördü. 2.5 sezondur şunu anladık ki; milan baros artık yola güvenilip çıkılacak bir oyuncu değil. 2.5 sezondur, canlı izlemediğim her maçta, ntvspor'da alt-yazıdan maç takip ederken hep baros atsın istedim. olmadı.2 gol attı. 2 ay yattı demeyelim de tedavi oldu. neyse... kaldı 4 futbolcumuz. necati ateş bu ligin hep en iyi golcülerinden biri. her zaman bu böyle. ama şampiyonlar ligi için durum aynı değil. necati artık yaşlandı. necati'nin en büyük özelliklerinden biri çalımlarıydı. ancak bu böyle değil. her topu alıp, dönmeye kalktığında kaybediyor topu. hep bu böyle oldu bu sezon. ama necati artık eskisinden daha çok ceza sahasında. ve bu nedenle daha çok top bitiriyor. son vuruşları iyi. sözün kısası necati tam bir, spor toto süper lig golcüs. ve kesinlikle çok iyi bir alternatif. umut ve elmander ise aynı tarz oyuncular. çok koşan- basan rakip stopere oyun kurma şansı vermeyen santraforlar. elmander topu alıp, dönüp, kanatlara pas servisi yapabilen bir oyuncu. gözünüzde canlanacaktır. umut o kadar çok pozisyona girer ki; gol atamıyor bu çocuk dersiniz. ancak öyle değil. umut hep 10+ bitirir sezonu. ve bence oldukça iyi iş yapacaktır elmander ile. ve bu sebepten galatasaray'ın forvete çok ihtiyacı olmadığını, alınacaksa ya çok çok iyi bir oyuncu ya da yedek kulübesinde beklemeyi sorun etmeyecek türk bir oyuncu gerekir. kadro derinliği burada sağlanmış.

    galatasaray'ın esas sıkıntısının olduğu yere geldik bence. orta saha... kesinlikle melo-selçuk inan ikilisinin bozulmaması gerek. eğer bu ikili bozulursa işimiz çok zor önümüzdeki sene. felipe melo'nun yerini doldurabilirsiniz nasılsa ön libero diyerek. ama öyle değil melo tam bir box to box ouncusu. * savunma ile hücumu çok iyi dengeliyor. yeri geldiğinde forvet arkası, yeri geldğinde stoper. ve saha içinde de lider. bu çok önemli zannediyorum kalacak takımda. daha sonra juan emmanuel culiovar. tam 4-4-2 oyuncusu. kampta kendini gösterip takımda kalacaktır. sol kanatta da çok öneml ibr alternatif olur. yekta kurtuluş o da aynı şekilde. onun da kendisini göstermesi lazım. ceyhun da keza öyle. orta sahanın göbeğinde 2 çok iyi oyuncu var. geriye kalanlar hep kendini göstermesi gereken oyuncular. kadro derinliği burada sağlanmış.

    savunma... en problemsiz mevkimiz. emmanuel eboue gidince 2013 afrika uluslar kupası'na, sağ beke tomas ujfalusi geçer. dany var, semih kaya var, gökhan var. var oğlu var defansta. en çok güvendiğim bölge defans. hiç sıkıntı çıkacağını sanmam. ve kadro derinliği burada sağlanmış.

    sözün özü; bu taraftar haklıdır. ancak bilmelidir ki sportif başarı yalnızca transferle gelmez. diyorlar ki bazıları;''e biz yıldız değil takım oyuncusu istiyoruz.'' peki, buna okey. ama dany ve umut bulut geldiği zaman söylendiniz hepiniz. bu mu yıldız? diye. söylenmediniz mi? niye söylendiniz. çünkü olmadı. nefsiniz körelmedi. size şöyle bir, iki hareket yapacak oyuncu lazım. fm'de çok gol attığınız, pes'te rakip takımı tutan arkadaşınızla oynadığınız zaman ağzına sıçabilecek. e yok hayır böyle değil diyorsan umut'la dany geldiğinde ağlamayacaksın. takımın buna ihtiyacı vardı. bu oyuncular alındı. bitti. galatasray'ı hepimizden çok düşünüyor fatih terim. bundan emin olun. çünkü sonuçta hepimizin galatasaray dışında hayatı var. işi var, okulu var. bazılarımızın çocuğu var. ama bu adamın hayatı galatasaray. bu yüzden hepimiz ona güvenip, inanmak zorundayız. çok güvendik biz ona. çok inandık. çoğu zaman yanıltmadı fatih hoca. yine yanıltmayacaktır. allah yardımcısı olsun.
  • 21
    senelerce mustafa sarp ve çeşitli yerli yabancı bir çok kazmanın takımda bulunmasıyla, sportif başarının yakınından bile geçilmediğini bilen taraftardır.

    sportif başarı konusunda doğru transfer hamlelerinin inkar edilemez bir katkısı vardır.

    şuan ki durumumuzdan örnek vermek gerekirse; herkes geçen sezon takımın en başarılı futbolcularından biri olan felipe melo'yu istiyor. isteyenlerin arasında takımın teknik direktörü fatih terim de var. hal böyleyken hala resmi siteye "felipe melo galatasaray'da" yazdıramayan transfer komitesi ve galatasaray yönetiminin başarısızlığı mevcuttur.

    yapılan saçma sapan hareketleri savunacağım diye böyle saçma sapan başlıklar açmakla galatasaray futbol takımı, 2012-2013 sezonu'nda hem lig hem şampiyonlar ligi'nde başarıya gitmeyecek. somut hareketlerle ve takımın acil ihtiyaç duyduğu bölgelere transferlerle gidecek.

    ondan sonra bu taraftar transfer istiyor, skor taraftarı, bik bik bik diye konuşmayı bilirsiniz. almayın felipe melo'yu oynatın mustafa sarp'ı. takım içi dengeler, newton kanunları, fizik kurallarına bağlarsınız nasılsa bir şekilde bu fiyaskoları.
  • 22
    biraz doğru biraz yanlış olan düşüncedir. düşününce transfer niye yapılır? bir başarı elde etmek için adamlara hemde iyi adamlara ihtiyacın vardır. ama sadece bu adamları transfer etmekle gelişmez bir başarı, bir şampiyonluk, bir kupa, bir tarih. o transfer edilen futbolcuların yeni ülkelerine, takımlarına, stada, taraftara, en çok da yeni tanıştığı takım arkadaşlarına uyum sağlaması gerekmektedir. zaten bir takım söz de değil özde takım olunca gelir bu başarı. bireysellik değil takım olarak bir transfer anlam kazanıp başarı ortaya çıkar. tabi ki transfere her taraftar önem verir ki bunun amacı da gelen transferlere takımın görüntüsü ortaya çıkar ve tüm sezon ortaya koyacağı strateji belli olur. bu durumda böyle taraftara biraz hak vermek lazım bence.
App Store'dan indirin Google Play'den alın