• 4
    solcu olduğu düşünülen gazetelerin dusmanligidir. cumhuriyet, sözcü ve halk tv gibi mecralar sol değil basbayağı merkezde duran organlardır. türkiye merkez sağ eksenli bir ülkedir ve sosyalist herhangi bir söylem çoğu insanda alerji yaratır. eşitlik kavramı üzerinden şu üç mecradan kişi toplayıp tartisin, adamları sağcı diye nitelendirip oradan çıkarsınız.
  • 6
    yoktur çünkü türkiye'de solcu gazete yoktur.

    son 45 yılda sağı o kadar sağa çektiler ki ülkede ne kadar oportünist, ne kadar komprador varsa hepsi solda kaldı.

    bu sayılan gazeteler de muhafazakar, sığ, yobaz görüşlerin temsilcisi. sadece savundukları şeyler farklı.

    edit: eklemeyi unuttum, savunuları da elbette samimi değil, akçeli amaçlarla yapılan hamleler. haliyle kendilerinden her şey beklenir. dürüstlük ve haber dışında.
  • 20
    solculculukla uzaktan yakından alakası olmayan gazetelerin düşmanlığıdır. cumhuriyet gazetesi siyaseten tıpkı desteklediği ve benim de ailemin yıllardır oy verdiği chp'yi yanlış yönlendirdiği gibi yanlış yollarda sürüklenen bir yapı. kurumun binası bile ittihatçılar pasifize edildiği için yunus nadi tarafından el konulan ittihat ve terakki merkezi umumi binasıdır. tıpkı ittihatspor sahasına el koyup sonra burayı saraçoğlu faşisti eliyle fenerbahçeye peşkeş çektikleri gibi.

    fenerbahçeye de tıpkı chp'ye olduğu gibi asla sahip olmadıkları anlamlar yüklerler. halkla birlikte sol bir siyaset izlemesi gerekirken rejim muhafızı-elitist bir çizgiye çekerek chp'yi halktan kopardıkları gibi 80'lerden itibaren lise tahakkümünden sıyrılıp halkla bütünleşen galatasaray karşısında elitist-kadıköy çocuğu-beyaz türk- atatürk istismarcısı-ırkçı- darbeci asker sevdalısı vb. ne kadar dejenere olması gerekirse o kadar olan fenerbahçeyi de kitlesel destekten gün geçtikçe koparıyorlar.

    bit pazarından şampiyonluk devşirme hesapları da geleceği karanlık görmelerinde yatıyor kimbilir.
  • 14
    solcu gazete zaten değiller. sözcü, odatv oldu olası ulusalcı çizgide olan yayın organları. halk tv'yi pek bilmiyorum. sanırım doğan medya dönemindeki cnn türk'tekileri kendi kanalına toplayan chp'ye yakın bir çizgisi var. cumhuriyet gazetesi operasyonlardan önce sol sayılabilirdi ama o da değil artık. mesela gündemdeki isimlerden murat ağırel, 2018'de iyi parti milletvekili adayı olup seçilememiş biri. bunun neresi sol oluyorsa cumhuriyet gazetesi iyi parti'yi genelde olumlu haberleştiren bir gazeteydi uzun zamandır neyse.

    bu meselede uğur dündar'a büyük bir önem atfetmek de garip. türkiye'ye yeni mi geldiniz yaşınız mı ufak bilmiyorum ama askerin güçlü olduğu dönemde de üst kuvvet komutanlarında da fenerbahçeli ağırlığı fazlaydı. çocukluğumuz fener şeref tribününde oturan komutan görmekle geçti aq. istanbul sermayesi olarak adlandırılan grupta da fenerli ağırlığı fazlaydı doğal olarak. meseleyi burdan almak gerekli bence ve bahsedilecekse illa aydın doğan dönemi medyadan bahsedilebilir. misal hürriyet gazetesi'nin başyazarı ertuğrul özkök, damadı ercan saatçi, ercan saatçi hürriyet gazetesi spor bölümünde yazılar yazardı damat olmasıyla. bugün hala o dönemden mehmet arslan spor müdürü olarak devam ediyor. yani daha ziyade fenerbahçeli sermayederlerin etkisi ve fanatik olmalarının payı var. ferit şahenk - ntv/ntvspor çizgisi zaten malumunuzdur. bugün mesela socrates dergi muhalif sayılabilir galatasaraylı sayısı da toplamda fazla olabilir ama kanalın yüzleri ibrahim kutluay ve mehmet demirkol. bunda socrates derginin sahibi can öz'ün fenerli olmasının etkisi var mıdır? muhtemelen vardır. bu işler böyle olur. hürriyet gazetesinin fener muhabirleri loran ve ahmet ercanlar'dı mesela. tabi tek kriter düz fenerlilik değildir ama bu da önemli bir unsur olarak yer almıştır medyaya girerken. sonraki girenlerde buna belli ölçüde bakmıştır. burda tabi ek olarak aziz yıldırım'ın güçlü olduğu dönemlerdeki medya üzerindeki etkisinden bahsetmek lazım. aziz yıldırım, erman toroğlu'nu bile digiturk'ten kovdurdu yani düşün kimbilir başka bilmediğimiz neler olmuştur veya millet aziz yıldırım kendisine dokunmasın diye fener ağırlıklı kadrolar yapmıştır vs vs
  • 16
    hiçbir namuslu(!) sözde solcu özde kepaze gazetecilerden şu iddiaları: https://x.com/...147080747565496?s=20 araştırıp haber yaptıklarını göremeyiz.

    bunlar ülkenin en gerici kısmını oluşturmaktadırlar. genellikle fırıldak ali'ye köpeklik yaparlar. hatta aralarında onu che guevara kabul edenler bile var.

    (iliklerime kadar solcu büyüdüm ve halen o duruştayım. ama sol hakkında biraz teorik bilgi sahibi olup, popüler sol grupların veya ulusalcıların içine girince, hepsinin gerici tarikatlardan daha yobaz olduklarını görebilirsiniz. iddia ediyorum bizdeki tarikat müridleri, popüler solculardan daha solcu. öyle iğrenç bir camia.
    gerçekten devrimci aydın yoldaşlar var ama onlar o kadar az ki. zaten bu burjuva solcuları onlardan nefret ederler.)
  • 8
    solcu gazete degil muhalif gorunumlu iktidarin en buyuk destekcisi gazeteler diyebiliriz. bu dusmanligin en buyuk sebebi tabiki de reklam verenlerinin koc holding olmasindan kaynaklaniyor. koc hem havuz medyasina hem bunlara veriyor ama habuz medyasina reklam veren musiad ve devlet kurumlari oldugu icin borusunu otturemiyor. bunlarin muhalif degil satilmis medya oldugunu havuz medyasindan farkli gecinip tam karsidaki %48'e ayni usul ve esaslarla hitap ettiklerini bilmemiz lazim. jakuzi medyasi denilebilir.
  • 19
    karşıda yönetim olmadığı için rahat rahat dozu arttıran şahıslar topluluğu.

    aylardır süren sistematik saldırılara sessiz sessiz bakan dursun özbek yönetiminde isyan eden tek kişi var, erden timur. ona bile sahip çıkmadılar doğru düzgün. murat ağırel'e ''hayırdır hemşerim? temiz futbolu en çok isteyen bizi de sen neden alakasız manşette adımızı geçiriyorsun?' dese zaten olay buralara gelmeyecek. adam kendini ''cesur ve mağdur gazeteci'' pozlarına soktu. ama hala sessiz sessiz izliyorlar. tıpkı fenerbahçe'nin 4 kasım 2023 fenerbahçe trabzonspor maçı sonrası ortamı boş bulup üste çıkması gibi. nevzat dindar ve alper mert bile nasıl linçlendi. çünkü orada organize bir saldırı varken burada galatasaray yönetimi ıslık çalmakla meşgul.

    galatasaray yönetimi önce galatasaray'ın haklarını koruyup, sonra da galatasaraylı gazeteciler aracılığıyla çeşitli hatırlatmalarla bu gazetecilerin sesini keser. ama nerdeee.
  • 18
    kaybetme sevdasındandır. kazanmaya alerjileri var galiba.

    ülkede ne sağcı var ne de solcu. düzenin adamları ve diğerleri var. büyük çoğunluk da birinci tarafta. galatasaray bu ülkede diğerlerinden olup en güçlü olan spor kulübü. hatta bir elin parmağını geçmeyecek temiz kalmış camiadan biri. partileri geçtim, fetösü, pkksı bile düzenin bir parçası ama galatasaray değil. bize olan saldırılar egemenlik kuramamanın düşmanlığı, lağım kokulu çarkın içine çekememezliğinin bir sonucu. bu konuda zaten çok yazdım.

    ideolojisi liyakat ve devletüstü vatanperverlik olanlar bu düzen için "personel non grata" ilan edilmiş durumdalar. bu kadar yabancıyız onlar için aslında. galatasarayımız da öyle.

    ecdadımızın mücadelesine hürmet etmek ve onlar ile aynı ülküyü paylaşmak için her şeye rağmen bu topraklarda yaşayanlardan biri olarak bu vesileyle yeri gelmişken söylemeden geçemeyeceğim:

    iyi ki galatasaraylıyım
  • 21
    olayı solcu gazete düşmanlığından ziyade fenerbahçeli medya düşmanlığı olarak tanımlamak lazım. sağ veya sol farketmeksizin ali koç tarafından yıllardır gelmeyen şampiyonluk sebebi ile son divan toplantısında başlatılan savaşta ön cepheye çıkmaya başladılar. ali koç ve fenerbahce taraftarı figürler alakalı olsun ol.asin doğrudan galatasaraya saldırmaya başladılar. biliyorlarki bu sezon kendilerinin önündeki en büyük tehdit biziz. kaç haftadır kazanmalarına rağmen puan farkı yok, üstelik galatasaray sampiyonlar liginde. çok ciddi ümitleri kırıldı. bu öfke nöbetleri de bundan. gerek hakem hataları gerekse de ülkende bir çok yerde ve zamanda yaşanan ponzi/dolandırıcılık olayları üzerinden saldırmaya çalışıyorlar. her kötü olaya eklemeye çalışıyorlar. ancak bugüne kadar tek bir kişi fenerbahceye dilan polat sponsorluğunu sonlandir çağrısı yapmadı. fenerbahceye sponsorluk bedeli olarak giden paranın karalara olduğunu dile getiren yok. ancak futboldaki üstünlüğünü fatih terim dönemi ile galatasaraya kaptıran fenerliler yine bize fatih terim üzerinden saldırıyor. beşiktaşlılar da buna eklemlenirken, fatih terim'den nefret eden galatasaraylilar bile bu yangına körük olabiliyor. sonuçta ortada bir suç varsa herkes cezasını çeker, çekmeli ancak amaç bunun çok ötesine çıkmış durumda. yazılı, görsel ve sosyal medyada biraz adı olan herkes saldırmaya başlamış durumda. doğruluğunu bilmedikleri tablolar, "fatih terim fonu" gibi gerçekten söylenip söylemediği belli olmayan bir ifadeyi sırf fatih terim adına saldırmak için kullanıyorlar. benzer şekilde ergin ataman da bu camianın dengesini bozmuştu, yarın ilk fırsatta ona da saldıracaklar. sonuç olarak, ali koç'un hakemleri alenen tehdit etmesine, mhk başkanına açıkça hakaret etmesine bir şey demeyenler ali koc'a dava açan mhk başkanına ateş püskürüyor, ali koç'un hakemleri tehdit ederken kullandığı ifadeleri murat agirel'e kullandığı için nevzat dindar'ı çarmıha gerip, galatasaray'ın adını sırf algı amaçlı kullandığı açık olan ve camiadan kulüpten özür bile dileyemeyen murat ağırel'i deli gibi savunuyor.

    kısaca amaç başka, hikaye başka, şampiyon olamamanın tüm stresi ile ezilen bir camianın tüm dinamikleri olayi saha dışına taşıyarak ali koç'a bir şampiyonluk kazandırmak derdindeler. biraz da arada kendi adını duyurmak isteyen, kendine sosyal medya gazetecisi diyen, ya yalan bilgiyi duyum diye ya da skamuya açık bir bilgiyi çok gizliymis gibi paylaşan insanlar piyasada türedi.
  • 1
    sözcü, cumhuriyet, oda tv, halk tv bir çırpıda aklıma gelen ve içlerinde ülkemizin büyük bir kısmını temsil eden basın kuruluşlarının son dönemdeki galatasaray düşmanlığı iyice ayyuka çıkmıştır. genel koordinatörlerinden sosyal medya editörlerine kadar bu çirkin iftira ve ithamlara kulübümüz ve camiamız ne kadar daha sessiz kalabilir? sermayenin taşeronluğunu yapan bu kurumlara bağlı çalışan kişiler galatasaray spor kulübüne ait hiçbir tesise alınmamalıdır.
  • 13
    tamamen duygusal! durum.

    reha muhtar ve ertuğrul özkök zamanlarında tüccar gazetecilik öne çıktı. akp iktidara geldiğinden itibaren sağ ve merkez amiral gemisi gazeteleler elden gitti, bu avantacı takım sol gazetelere toplandı. devletten ve özel sektörden avanta kesildi, kala kala bazı fbjk’li şirketlerin reklam parasına kaldılar, hatta yönetim kadrolarını bunlar şekillendirdi.

    tamamen iş güvencesi( gazetecilik altyapısı olmadığı için tek yaptıkları goygoy) ve duygusal sebeplerden ötürü..
App Store'dan indirin Google Play'den alın