• 8
    çok yapardım birader bunu.
    okula giderken sırt çantamı takıp yolda bulduğum taşlara vura vura katederdim o sokakları. okula yaklaşınca nasıl olsa maç yapacağım ya, topa vurur gibi yapıp el kol hareketleriyle bir futbolcuya özenir, ayağı hızla getirirken sonra bir anda yavaşlatıp, anamın babamın zorlukla aldığı ayakkabı yıpranmasın diye, hafifçe okşayarak vururdum topa. o zamanlar ayrı bir keyifti.

    daha sonra lise yılları başladı, biz de tutulduk bir kara sevdaya. kızı ne zaman düşünsem kendimi yere bakarken buluyordum, artık çam kozalağı teneke kutu, taş, hiç farketmez, hafifçe vurarak yürüyordum. nesi güzel bilmiyorum ama, vücudun stresini alıyor bu iş.

    üniversite başladı, bitti. diplomayı aldık, iş başvurularını yaptık, haberler bekliyoruz, yine aynı hareket: taşa vurarak yolda yürümek! acaba beni beğendiler mi, acaba özgeçmişim eksik miydi, keşke biraz ortalama kassaydım, umarım tecrübeyi sorun etmezler, vs vs...

    bakıyorum da, ben hep o taşlara vurmuşum be birader. çok şükür şimdi çok memnunum hayatımdan. o taşlar ile attım streslerimi. diyerek son verecektim yazıma ama bugün fabrikada yürürken yine taşa vurduğumu hissettim. içimde ne patron ne de müdür kaygısı vardı, içimdeki kaygı umut-sercan-jpk-daö dörtlüsünden ibaretti. sigara içmiyorum ben de, taşa vuruyorum. ben taşa ayağımla vuruyorum da, inşallah yönetim sezon ortasında kafasını vurmaz taşlara.
  • 9
    çok abartılmaması gereken eylem *

    şöyle ki : ben küçükken annem babam yürüyormuşuz. ben tabi taşlara vura vura gidiyormuşum. vurduğum taşlardan biri seyir halindeki bir arabanın ön camına gelmiş. aracın sürücüsü inmiş tabi babamla tartışmışlar. neyse ki olay fazla büyümemiş.

    şu zamanlarda bile annem yapma oğlum yapma arabalara gelir tatsızlık çıkar der gülüşürüz *

    demem o ki siz siz olun dikkat edin yine de :d
App Store'dan indirin Google Play'den alın