resim
Semih Kaya
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Stoper
Yaş:33
Boy:1.83
Uyruk:Türkiye
  • 5276
    mustafa kapı ve bir kaç altyapı futbolcumuz ile akşam yemeğine çıkmış olan, çok işe yarayacak öğütlerde(!) bulunduğu kesin olan bir zamanların umut vaadeden stoper oyuncusu.

    http://gss.gs/YnL

    zorunlu edit : sanırım yanlış anlaşılmışım. burada "bik bik bik" diye ötmekten daha çok söylemeye çalıştığım şey, semih kaya'nın kötü bir profesyonel ve kendine iyi bakmayı beceremeyen bir sporcu olduğunu düşündüğüm için, çocukların futbol özelinde gelişimine bir şey katacak biri olduğunu düşünmemem. kendisinin ciddi mental zayıflıkları olduğunu düşünüyorum. genç futbolcular için idol olabilecek bir futbolcu olabilseydi keşke. gerçi "ben ettim siz etmeyin..." minvalinde konuşmalar etkili olabilir, bilemedim. *

    yoksa yemeğe çıkarmasını neden eleştireyim, manyak mıyım ben ?
  • 5277
    "ah be cocuk ne oldu sana" diye annemi bile isyan ettiren futbolcumuz.
    oysa biz sana tum inancımızla bağladık umutlarımızı. artık stopere ilk isim seni yazacak, sonra da partnerini arayacaktık. medyatik değilsin, para bozmadi, e sakatlığında yok. nerelerdesin ?
    herkes üstüne koyarak gitmeni beklerken sen azalarak bitiyorsun. 2 maç canavar gibi oynasan bu taraftar yine senin ismini haykıracak. bu fırsat kaç kişinin hayali farkında mısın? hala yapabileceğin şeyler var. sana güvenenlere borcun var. seçiminin ne olduğunu zaman gösterecektir ama ben yine de ümidimi kaybetmek istemiyorum.
  • 5278
    http://gss.gs/YnL

    iyi niyetli guzel bir hareket yaptiginda bile elestirilmis futbolcu.

    bunun iki yonu var, birincisi bir futbolcu tek bir hatali soylemden dolayi yillarca o sozun ceremesini cekebilir. ikincisi, biz iyi niyetli seyleri bile sirf kisisel goruslerimizden dolayi sakayla karisik ayagina kotuleyebiliyoruz.

    semih kaya, yabanci futbolculara cephe alin diyecek degil ya gencecik cocuklara? neden bu kadar kotu niyet?
  • 5282
    tuhaf bir adam semih kaya. maç sırasında sanki aklı başka bir yerledeymiş gibi dalgın bir hali var. oysa bir stoperde olması gereken en elzem özellik, 90 dakika boyunca oyuna konsantre olması ve sürekli tetikte olmasıdır. son levski sofya hazırlık maçında, levski'li oyuncu cenk'le karşı karşıya kaldığı pozisyonda, semih top araya atıldıktan nerdeyse 2-3 saniye kadar sonra durumu fark edebiliyor. pozisyonun tekrarında fark ediyoruz ki, rakip oyuncu pası attığı esnada semih kardeşimiz bambaşka bir dünyada, olup bitenin farkında bile değil. zaten fizik olarak güçsüz, kafa toplarında yetersiz, üstüne birde bu dalgınlığı eklenince kendisi için en uygun mevkinin, ilk transfer dönemine kadar kulübe olduğu açık. zira chedjou bu kadar savruk bir stoperken yanına bir de semih kaldırmaz takım. üzgünüm ama olmadı ve olmayacak semih.üstelik bunun farkında bile değil. "yabancı sayısı 1 olmalı", " hata yaptığımı düşünmüyorum" gibi açıklamaları bunu kanıtı.
  • 5283
    altyapıdan çocukları yemeğe götürüp onlara önemsendiklerini hissettirmiştir ve çok güzel bir jeste imza atmıştır ama buna bile bok atılıyor. yok öğüt vermiş de, beyin yıkamış da, ırkçıymış da bik bik. son dönemdeki performansını, yabancı sınırı hakkındaki açıklamalarını, ki o açıklamalar ırkçı olduğunu göstermez, hatta bazı genel açıklamalarını ben de beğenmiyorum, ben de eleştirdim ama şu yaptığı çok ince bir hareket işte amk iki kere iki dört. keşke başka oyuncular da yapsa bunu, keşke bu tür buluşmalar daha sık gerçekleşse. kendi oyuncunuza karşı nefretten o kadar gözünüz dönmüş ki şöyle güzel hareketi bile hayali donelerle saçma sapan eleştiriyorsunuz. bi yürüyün gidin hakikaten.
  • 5285
    altyapı sporcularının hayalini gerçekleştirmiş olan futbolcumuz. bir zamanlar o da yemeğe çıkardığı futbolcular gibiydi. onların ne hissettiklerini sizden çok daha iyi biliyordur. ama sözlüğümüzün son zamanlardaki genel tavrı her hıyarım var diyene tuzla koşmak olduğu için bu hareketi de eleştirilmiş. muhtemelen o çocuklar dün akşamı çok güzel geçirdiler. okula gidince arkadaşlarına "semih kaya ile yemek yedim" diye anlattılar. kendilerini değerli hissettiler. burada da bir kaç adam gelmiş klavye başında kendisini eleştiriyor.
  • 5286
    semih kaya'nin ogutlerini hic dusunmeden uygulayacak olan altyapi oyuncusunun aklindan suphe ederim, o cocuktan buyuk bir yildiz cikmayacagini da garanti ederim. semih onlar icin ornek teskil eder, altyapidan cikip a kadroya giren cok futbolcu cikmiyor ama semih'in son 5 senedir kendini hic gelistiremedigini goremiyorsa zaten o altyapi oyuncusundan buyuk umudunuz olmasin arkadaslar. ne kadar yetenekli olursa olsun akilli olmadan buyuk futbolcu olunmuyor.

    semih acisindan bakarsak ise ilgili ve samimi bir harekettir. kendisini bu davranisindan dolayi tebrik ediyorum.
  • 5287
    tüm altyapıdan çıkmış, formu düşmüş, kadroda yerini kaybetmiş, aylardır forma giyemeyen futbolcular gibi kendisine "kulübün evladı" kontenjanından "altyapıdan çıkanların abisi" kontenjanına geçmeye çalışmaktadır bence.

    halbuki ne severdim kendisini ilk çıktığında. hemşehrimdi. babasının semih'in galatasaray'a geliş serüvenini anlattığı videoyu herkese seyrettirmişimdir. umarım riekerink bey mantığını düzeltir... oyunu bence ondan sonra düzelir zaten.
  • 5288
    altyapı oyuncularını yemeğe çıkarmasını eleştirecek değilim ama onun genç kardeşlerine yapacağı en büyük iyilik onlar için doğru bir rol model olmaktır. mademki semih' i bu kadar seviyorlar -ki ben altyapı oyuncusu olsam beni yemeğe çıkaran a takım oyuncusuna hayran olurdum- o zaman semih' i örnek alacaklar hatta taklit edeceklerdir. semih sürekli çalışır, il öğrenir, kitap okursa o çocuklar da semih gibi olmayı denerler, dil öğrenirler, kitap okurlar ve çok çalışırlar.

    yemeğe çıkarmak falan sonraki işlerdir. asıl iş doğru bir rol model olabilmektir. bu da öyle adamlık, şeref, gurur edebiyatı ile olmaz. sana yabancı sınırı sorulduğunda ''bu işin yerlisi yabancısı yok, galatasaray' a kim daha faydalıysa o oynar ben kendime güveniyorum, çok çalışıyorum formama sahip çıkıyorum; altyapıdaki kardeşlerim de yabancı sınırı bizi etkiler mi diye düşüneceklerine çok çalışıp onlardan bir farkları olmadığını ortaya koymalılar'' demekle olur mesela.
  • 5289
    öncelikle, linç edilmeyi göze alarak söylemek istediğim bir şey var semih'le ilgili:

    semih galatasaray taraftarının beklentisini uzunca bir süredir karşılayamıyor, hemfikiriz. ancak semih'in semih olmasını sağlayan performansı ne zamandı ve şimdiden farkı neydi diye de düşünmek gerekmez mi?

    semih'i semih yapan, son fatih terim döneminde ünal aysal'ın kurduğu kadroda, yanında oynayan ujfalusi ismiydi. yani aslında semih'de ilerleyen ya da gerileyen bir şey olup olmadığından ziyade yanında oynayan kişinin değişikliğindeki müthiş değişim sorgulanmalı.

    şimdi; semih ujfalusi varken şampiyonlar ligi seviyesinde bir genç yetenek, inter'in peşinden koştuğu türk sarışın, arsene wenger'in senelerce takip ettiği türk stoper olabiliyorken yanındaki partneri değişince nasıl bu kadar farklılaşmış olabiliyor? futbol bir takım oyunu... biz; performansı düşen oyuncumuzu gömmeyi çok iyi biliyoruz. ancan gömme hakkımız saklı kalmakla beraber "neden - sonuç" ilişkisini düzgün kuramadığımız kanaatindeyim.

    şöyle ki;

    semih'le benzer kaderi paylaşan 2 isim daha var. birincisi kesinlikle selçuk inan. yanında melo varken "xelçuk" olan çakma xavi'miz, yanında melo harici bir bünye gelince döküldü gitti. bir diğeri burak yılmaz, yanında drogba varken ya da arkasında sneijder yokken golcü kimliğine bürünüp bu faktörler değişince bidona evrildi.

    diyoruz ya futbol takım oyunu diye, oyuncularınız eğer dünya çapında yetenekler değilseler ve bir de yerel statü sahibi iseler, başarıları çevrelerindeki adamlara endeksli oluyor. bu sebeple ya hakkından fazla övüyoruz, ya da hakkından fazla yeriyoruz. sabri mesela, yanında, çevresinde, önünde kim olursa olsun adamın yeteneksizlik abidesi olduğuna hepimiz kanaat getirdik. ancak semih, selçuk ve burak bu kategoride değiller bence...

    melo'suz selçuk'u, oyun kurucu selçuk'suz burak'ı, ujfalusi'siz semih'i eleştirirken biraz daha düşünmemiz gerekir diye düşünüyorum. en nihayetinde bu isimler, yanlarında uygun adamlar olduğunda takımımıza büyük zaferler kazandırdı. vefasızlık yapmaktansa bu isimlere, şans vermeyeceksek bile, ana avrat sövmenin haksızlık olduğu kanaatindeyim...

    onların bu hale gelmesinde büyük etkisi olan mancini, prandelli, duygun yarsuvat yönetimi ve hamza hamzaoğlu'na da gerekli payeyi biçeceğinizi umuyorum.
  • 5290
    adam alt yapıdaki çocukları yemeğe çıkarıyor, kendilerini değerli hissettiriyor. ona rağmen eleştiriliyor. semih'in şu yaptığı son derece takdir edilesi bir davranış ve bu yaptığı ilk değil. alt yapıdaki çocuklara inanılmaz sahip çıkıyor semih. çünkü kendisi de oradan geldi.

    semih'i hangi duygularla, ciddi mi goygoyuna mı dedi onu bile bilmeden yabancı sınırı 1 olmalı açıklaması nedneiyle ırkçı ilan ediyorsanız o zaman iker casillas da ırkçıdır. barcelona'ya neden yeniliyorsunuz diye sorulan bir soruya onlarda ispanyol oyuncu çok bizde hollandalı oyuncu bu yüzden cevabını vermişti ve o sezon bittiğinde hollandalı oyuncuların neredeyse hepsi gönderilmişti. semih'in bir de şöyle bir olayı var. önce ujfa sonra dany ile çok iyi uyum yakaladı. şampiyonlar liginde çeyrek final gördü, performansı gayet iyiydi. ama önce cris, sonra chedjou transfer edildi yerine. siz semih kaya olsanız belki harbi harbi ırkçı olurdunuz şu 2 transferden sonra.

    semih çocuk yaşta 2 tane çok ağır sakatlık geçirdi. bir maçta batuhan'ın röveşatası kafa tasını çatlattı. semih bu 2 büyük sakatlığa rağmen a takıma yükselmeyi başardı. bu yüzden o çocuklar için büyük bir rol model. benim denizlispor'da oynarken menisküs ameliyatı olmak zorunda kalan, o günden sonra futbola tövbe eden arkadaşım var. o alt yapıdan ne büyük yetenekler a takıma yükselemedi, 3 maç oyanamadı. semih 2 büyük sakatlığa rağmen yükseldi. o çocukların gözünde semih'in ne kadar önemli olduğunu size anlatsam da anlamazsınız muhtemelen.

    semih evli, hem de galatasaray bayan basketbol takımından bir sporcu ile evlendi. sizin yere göğe sığdıramadığınız sinan gümüş ve nicelerinin bir sevgilisi bile yok. neden yok? çünkü sevgili yaparsalar önlerine geleni sikemezler o yüzden yok. kasti olarak düzenli ilişki istemeyen, spor araba, nusr-et, reina, alaçatı daha çok hatun, daha çok seks, daha çok gösteriş zihniyetinde bir oyuncu olmadığı için mi linç ediliyor bu kadar semih? yukarıda yazdığım zihniyetteki başka bir topçu yapsa semih'in şu yaptığını öve öve bitirilemezdi. zaten öyle bişey de yapmaz. daha sikilecek 100 lerce manken varken niye alt yapıdaki çocuklara vakit ayırsın ki?

    tamam, performansından memnun değiliz de, adamı iyi niyetle yaptığı şeyler yüzünden gömmeyin. ayıptır yahu. sinan lütfedip şu çocukları yemeğe çıkarsa spor arabalar çok güzel, reina'dan da güzel karı düşüyor, a takıma yükselin bunlar sizi bekliyor dese hepiniz helal olsun sinan modundaydınız.
  • 5291
    alt yapıda ki çocuklarla akşam yemeğine çıkması gayet güzel ve anlamlı bir davranış. biz sürekli bardağın boş tarafından bakmaya alışık olduğumuz için birazda dolu taraflarına bakıp ona göre yorumlamamız gerektiğini düşünüyorum. son zamanlarda böyle bir olay ne zaman yaşandı bilemiyorum ama riekerink bey'in mustafa kapı'yı a takım antremanlarına alması ve akabinde levski sofya maçında hazırlık takım kadrosuna alması gerçekten takdire şayan bir hareket.
    semih'in abilik yaptığı yemeğe çıkmaları onlara ayrı bir hava katacağı düşüncesindeyim. artısıyla eksisiyle bu adam şampiyonlar liginde forma giymiş,şampiyonluklar yaşamış,derbi maçlarında görev almış,önemli hocalarla çalışma fırsatı bulmuş,milli takım forması giymiş bir futbolcudan bahsediyoruz. şuan ki hali ve performansı görüntü itibariyle gerçekten ilk sene ki semih değil ama yaşadığı tecrübeyi de silip atmak olmaz. yaptığı örnek davranışı takdir ediyorum ama gerçekten futboluyla ve profesyonel hayatıyla da alt yapıda ki genç futbolculara daha iyi bir örnek davranışı sergileyebilir.
  • 5292
    kendisinin altyapida yasadigi sakatliklari yasayan normal bir sporcu, spor hayatina noktayi koyardi. mental acidan cok cok agir bir sey o sakatliklarin altindan kalkip yeniden mucadele etmeye calismak. ve ustune de galatasaray gibi bir takimda a takima cikmak, ilk 11'in degismez ismi olmak, sampiyonlar liginde ceyrek finale kadar yurumek, ligde kupalar kazanmak ve milli takimda oynamak. o altyapi cocuklarinin gozunde kucumsediginiz semih kaya allah gibi bir adam. bildiginiz allah.

    semih'in performansini yillardir elestiriyoruz, kendisinin cok geriye gittigi asikar ama o cocuklari yemege cikarmasi, onlarla ilgilenmesi guzel ve takdiri gerektiriyor. ha, bunu takdir icin mi yapiyor? hayir. etmeyen de etmesin.
  • 5294
    semih kaya, farklı dönemler altında incelenmesi gereken bir futbolcu. zaten farklı dönemler altında değerlendirme yaptığımız zaman, bugün gelinen noktada kendisine bir çok eleştiri yapmamız mümkün.

    kariyerinde ciddi olarak incelenmesi gereken ilk dönem fatih terim ve tomas ujfalusi dönemi.

    bu dönem, semih kaya'nın "parladığı", taraftarın altyapıdan gelmiş olması hasebiyle kendisine sevgi duyduğu ve zaman zaman gereksiz yere koruyup kolladığı dönem. dönem içerisinde semih'in ufak tefek hataları olmuş ise de, yanında ujfalusi tipi commanding ve oyun görüşü, pozisyon bilgisi muazzam bir adam olduğu için yaptığı hatalar gözümüze batmadı. soru işareti olan noktalarda ise, "kendisini parçalıyor, gelişime açık" diyerek taraftar olarak bizler kredi verdik. ujfalusi'nin sakatlığı sonrasında, belki onun yanında oynamanın kendisine kazandırdığı tecrübe ile çok sırıttığını söyleyemeyiz. nasıl ki rigobert song'un yanında oynayan servet olduğundan daha iyi bir stoper gibi gözüküyordu, semih'in durumu da buna benzer bir durum idi. bu, tamamen yanındaki adamın mmorpg tabiri ile "buff" yeteneğinden kaynaklanıyordu.

    kariyerinde inceleyeceğimiz ikinci dönem ise fatih terim sonrası - hamza hamzaoğlu öncesi dönem.

    bu dönemde savunmada sıkıntılar yaşadık. hakan balta'nın stopere monte edilmesi ile biraz daha derli toplu gözükse de, semih, ujfalusi dönemi sonrasında en ufak bir gelişme göstermedi. belki geri de gitmedi (kesinlikle tartışılır), ancak yanında buff özelliği olmayan hakan balta veya chedjou gibi adamlar oynadığında hatalar yaptığını gördük. semih, hamle bazlı oynadığından, doğru hamleyi yapamadığı zaman haliyle adam semihi geçmiş oluyordu ve ne şecu, ne hakan o boşluğu kapatabildiklerinden kalemizde ciddi tehlikeler görüyorduk. elbette mancini - prandelli döneminde takım içerisinde taktik olarak yaşanan kurgusal bozukluklar ve takımın üzerine çöken ölü toprağı (ki temel sebebi yeniçeri olarak nitelendirdiğimiz türk topçuların hoca gitsin diye oynamamaları idi) nedeniyle, "la bu genç buna gelene kadar kimler var" der hale geldik.

    semih kardeşimizin kariyerinde irdeleyeceğimiz üçüncü dönem ise hamza hamzaoğlu dönemi.

    takım alternatifsiz ve ofans yetenekleri (attığımız gol sayısından bağımsız) kısıtlı idi. forveti umut bulut olan bir takımdan bahsediyoruz. bir oyuncunun haftanın 6 günü umut'u tutacak şekilde antrenman yapması üzerine hepsi umut'tan fersah fersah önde olan süper lig forvetlerine karşı hatalar yapabilme ihtimali vardı. evet, hamza hamzaoğlu döneminde takım gerçekten kadro olarak kötü ve alternatifsizdi. bu da semih'in, yukarıda bahsettiğim husus dışında bir rehavete girip salmasına yol açmış olacak ki, 3 sene önce 10 yıl stoper aramayız denilen adam, altı pas çizgisinde dururken arkasına adam kaçırabilen bir adama döndü. elbette evlat kontenjanından kayrıldı, oynamaması gereken zamanda performanstan bağımsız olarak oynatıldı, haliyle dibi görene kadar sıçtı. kendisinin bu duruma gelmesinde şüphesiz ki aslan payı semih kaya'nındır.

    son inceleyeceğimiz dönem de jor dönemi.

    jor dönemi derken, geçen seneki bok gibi kadroyu değil, 2016-17 sezonunda oynayacak kadroyu kastetteğimi anlamışsınızdır. an itibariyle başımızda liyakata göre forma şansı tanıyan ve yerli yabancı ayrımı yapmayan bir hoca, sezon başından beri form anlamında dibi görmüş bir chedjou ile, 2014-15 sezonunun tamamı ile geçen sezonun ilk yarısındaki dirayetli performansından uzak bir hakan balta var. zannımca adam olacak çocuk koray ve yeni transfer serdar ise sakat. buna rağmen semih, resmi maçlarda form ve yaş itibariyle düşüşe geçmiş iki stoperimizi de 1, yazı ile bir dakika kesemedi. şunda hemfikiriz ki, jor hoca "elimde daha genç alternatif varsa yönelirim" diyen bir adam. buna rağmen, yani hamza kadar sert bir kollanma olmasa dahi, genç oyuncuların üzerine eğilen bir hoca yönetiminde ilk 11 başlayamadı semih.

    şimdi semih, sen soruyorsun ya altyapıda oynayan gençlere "a takıma çıkmak için ne gibi ekstra çalışmalar yapıyorsunuz" diye. ben de bir taraftar, seni seven bir büyüğün olarak sana şunu soruyorum: sen a takımda ve galatasaray'da kalıcı olmak için ne gibi şeyler yapıyorsun güzel kardeşim?
  • 5296
    takımdaki genç futbolculara abilik yapıyormuş. yapsın da... birlikte ve beraberliği sağlamak öyle olmaz. mesela seninle birlikte oynayan muslera, sneijder gibi büyük karakterler varken; drogba'yla, melo'yla, ujfalusi'yle, riera'yla oynamışken; takımda tutunmaya çalışan bruma gibi hem yatırım yaptığımız hem de kariyerine devam etmeye çalışan genç bir yabancı varken; takımın hagi, popescu, song, simovic, götz, stumpf, taffarel gibi yabancı efsaneleri olmuşken çıkıp da yabancı sınırlamasını destekleyen açıklamalar yapmamakla olur. önce içinde bulunduğun a takımın kadrosunun huzurunu birliğini düşüneceksin, sonra gençlere el atacaksın.

    malesef büyük bir yanlış yaptı. belli ki çıkıp samimi bir özür dilemediği müddetçe de taraftar kendisini affetmeyecek. en azından allah affetsin demeli. niyet okuyucu değiliz. belki büyük iyi niyetle yemeğe çıkardı mustafa kapı ve arkadaşlarını, belki menejerine ayarlamaya çalışıyordu, belki taraftara yaranmaya, belki abilik yapıp arka planda kalmanın ve düşen kariyer hedeflerinin zedelediği egosunu tamir ediyor, okşuyordu... ancak yarattığı imaj taraftarın hareketlerinin altında art niyet aramasına neden oluyor ki, işte bu zamanında genç kaptan denen semih'in ne kadar kötü bir pr çalışması yürüttüğünün, boktan kariyer planlamasının ve idaresinin göstergesidir. tebrikler...

    bu arada bana göre maçları önde oynadığımızdan hakan balta'dan daha iyi bir partner olabilir chedjou'ya. zira hızlı ve bire birde hakan'dan etkili. her maç hataları ile gol yediriyor, pozisyon verdiriyor olabilir. bunu hakan balta da yapıyor, chedjou da. kuvvetlice savunduğum bir teori değil, ancak alternatif bir bakış açısı...
  • 5297
    futbolu bittiği için, "altyapıdan yetişmiş futbolcu" kontenjanını , ve "gençlere ağabeylik yapan efendi insan" sıfatlarını devreye sokmuş futbolcu. baktı yerli sayısı "bir" olmuyor, bari "gençlere sahip çıktı" , "altyapıdan çıkan gençlerin böyle bir ağabeye ihtiyacı var" filan üzerinden yürüyeyim demiştir.

    bırakın şu adamları savunmayı, türk insanının kanında var bu, çalışmadan bir şeyleri elde etme çabası. olaya yerli- yabancı diye bakıp, adaletsiz bir ortamda forma mücadelesi yapmak isteyen bir adamın samimiyetine inanmayınız.
  • 5298
    saçmasapan bir fikir olan "yabanci oyuncu sayisi 1 olmali" fikrini savunmustur fakat bu bir fikirdir ve semih'in de fikir sahibi olarak bunun için özür dilemesi falan gerekmemektedir. semih'in fikri o kadar basit, o kadar ilkel, o kadar yanlis ki, yerle bir edilmesi icin 30 saniyelik bir diyalog yeterlidir. sirf yanlis bir fikri savunmak ozur dileme sebebi degildir.

    kaldi ki semih yabanci oyuncu sayisi 1 olmali dedi diye muslera, chedjou, sneijder gibi isimlerin huzuru kacmaz. semih bu takimda bu fikri savundu diye huzur kacirabilecek kadar buyuk bir karakter degil. ne bileyim 2006 senesinde hakan sukur deseydi mesela bunu, 2002'de hasan sas deseydi, 2000'de bulent korkmaz deseydi falan takimin dengeleri alt-ust olabilirdi ama semih'in galatasaray'daki rolu ve agirligi oyle degil.
  • 5300
    kendisinin zamanında "yabancı sayısı 1 olmalı" düşüncesini "ırkçılık" olarak niteleyen kafalara çok büyük hayranlık besliyorum ben.
    yani öyle bir kafa çok değişik bir kafa çünkü...
    düşünsene o da oksijen tüken tüketiyor mesela...

    abi çok ufak bir empati yeterli, bir futbolcu, yerli bir futbolcu "yabancı sayısı 1 olsun" diyorsa bunun tek sebebi vardır ve bellidir:

    -"yerliler daha çok forma imkanı bulsun, yerli futbolcular kendini daha çok gösterebilsin, belki türk sporu oyuncu kazanır..."

    budur yani kafa... ötesi değildir. kafatası avcılığı yapmanın manası yok ki? adamın yerli çok olsun yabancı az olsun fikrinin temelinde tamamen kendisi de dahil yerlilerin daha çok şans bulması ve kendisini göstermesi yatıyor.

    haksız da diyemem bir açıdan, çünkü bizim yerlilerin hem yetenek, hem karizma olarak, hem de futbol zekası olarak yabancılarla yarışma şansı çok düşük.
    haliyle ne oluyor? aynı mevkide bir yabancı varsa formayı genelde o kapıyor.
    semih bunu söylerken yabancı sayısı kısıtlamasının yerli futbolcuların değerini ya da kazanacağı parayı artırabileceğini de düşünmüş olması mümkün.

    ama ırkçılık nedir abi ya?
    bu kavram o kadar basit mi allasen?
    sen şimdi emre belözoğlu'yla, ya da tribünden eboue'ye muz sallayan fenerli'yle semih'i aynı kefeye mi koyacaksın?

    kaldı ki semih ne bir yabancıyla derdi olmuş, ne uyumsuzluğu olmuş bir arkadaş. hatta en iyi oynadığı dönemde yanında ujfalusi kendisine ağabeylik yapmış.
    adamın yabancıyla ne derdi olur?
    muhtemel düşüncesi yerlilerin bekasını artıracak bir yaklaşım olması...

    allahını seven cevap versin:

    - sen bir galatasaray taraftarı olarak, eğer becerebiliyor olsak, tamamı yerli ve altyapıdan yetişmiş yetenekli futbolculardan kurulu bir takım olmak istemez misin?
    - yıllardır özendiğimiz ajax modeli tamamiyle yerli hollandalı safi yeteneklerden kurulu bir takım olarak ünlenmedi mi?

    her şeye kötü niyetle bakmayın gözünüzü seveyim ya?
App Store'dan indirin Google Play'den alın