---
12 ocak 2011 tarihli yazısından ---
niye yıktınız, niye ağlıyorsunuz?
bir tarihi gömdüler şimdi de gözyaşı döküyorlar.
eski, yeni başkanlar, yöneticiler hepsi ağlıyorlar. eeee kardeşim madem bu kadar üzülecektiniz neden yıktırıyorsunuz da yenisini yapmadınız?
bakın fenerbahçe de aynı yollardan geçti.
stadı eskidi ama tek başına taraftarıyla camiasıyla el ele verdi.
kimseye muhtaç olmadan tribünleri tek tek yıkarken maç da oynayarak uefa finali'nin oynanacağı bir eser ortaya çıkardı. sen niye yapmadın? şimdi niye ağlıyorsun?
devletin yaptığı stadı kendi eserinmiş gibi insanlara gösteriyorsun ama çok iyi biliyorsun ki seyrantepe asla şükrü saracoğlu olamaz. çünkü birinde emek yok, diğerinde ter var, özveri var. ve "işte bu benim evim" diyeceğin 50 tane nedeni var.
o yüzden kim ne derse desin bu iki stat arasındaki ayrım sonsuza kadar sürecektir. not: mehmet atalay'ın söylediği doğrudur.
bu stat fenerbahçe'nin hakkıdır. bu konuyu daha çok irdeleyeceğiz.
---
12 ocak 2011 tarihli yazısından ---
"niye yıktınız, neden ağlıyorsunuz?" demiş...
kendisi anlamaz tabii durumu. sonuçta kendi kafasında şükrü saraçoğlu ile kıyas yapıyor ve hatırlanmaya değecek sadece "6-0"lık galatasaray maçını bulabiliyor kendi adına. ali sami yen'in bizim için ifade ettiği güzel anıları buraya uzun uzun yazmama gerek yok ama bu adamın nasıl 3 kuruşluk biri olduğunu yazmama var sanırım.
ulan köpek bile yediği kaba işemez be!
mustafa denizli de fenerbahçe'de görev yaptı, hatta beşiktaş'da da yaptı. ama ali sami yen'de yaşadıklarını inkar etmedi. yediği kaba sıçmadı senin gibi. anlayacağın olay fenerbahçeli olmak yada galatasaraylı olmak değil, olay adam olmak adam...