kudurmuştur, bu ne ya al çerçevelettir duvarına as moralin bozukken oku oku krize gir gülmekten, kaleminden acizlik damlıyor;
aferin sana şenol!
benim için gönüllerin şampiyonu yine de fenerbahçe. son maçta elinden geleni yapan trabzonspor'a karşı mücadelesini verdi ama başaramadı. içerden toplar çıktı, toplar direkten döndü. fenerbahçe kalesine bir kere gelen trabzonspor, burak'ın kendisinin bile şaşırdığı pozisyonda golü buldu. hepsini kutluyorum.
fenerbahçe'ye gelince... futbolcular ellerinden geleni yaptı. kalenin içine kendilerini atan trabzonsporlu futbolculara karşı bir şey yapamadılar.
keşke o futbolcular lig boyunca da aynı şekilde oynasalardı da fenerbahçe ile dün şampiyonlukt maçı yapsalardı. bu maçın teknik analizine girmek istemiyorum. iki tane direkten dönen top, üç tane de içerden çıkan top var.
futbolda bunlar var
biz maç seyrederken önümüzde ekranlar vardı. beşiktaş'ın dün yediği golleri umarım ki adını bilmediğim bir bakan topluma anlatır. o goller nasıl yeniyor, futbolu çok biliyor ya bizi aydınlatır inşallah. söyleyecek bir şey yok. yukarıda dediğim gibi, fazla teknik analize girmeye de gerek yok. benim sadece şaşırdığım, trabzonspor'un beraberliğe yatmak için şenol güneş, kaleci onur ve bütün futbolcularıyla artistik işlere girmeleriydi. güneşdemişti ki "biz futbol oynamaya geliyoruz."
e be şenol bu mudur senin futbol oynamaya gelmen? beraberlik bu kadar sevineceğini bilseydik, toplum da ona göre gardını alırdı! senin derdin trabzon'un başarısı değil, fenerbahçe'yi şampiyonluktan etmekti! çünkü 1996'nın intikamını almaya gelmiştin. aferin sana bunu başardın.
allah yolunu açık etsin şenol!
http://www.fotomac.com.tr/...17/aferin_sana_senol