resim
Selçuk İnan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Gaziantep FK
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 9652
    futbolcu olmasa babasının bakkalında çalışacakmış. tam bakkal tipi var zaten selçuk'ta. bakkala meyve sebze koyup markete çevirirdi. akşam dükkanı kapatıp kahveye arkadaşlarıyla okey oynamaya giderdi. gece eve geç vardığından çocuklar uyumuş olurdu. cebinden çikolata çıkarıp iki çocuğunun başı ucuna koyardı, sabah uyandıklarında sevinsinler diye. haftada iki gece halısahaya gider, pek koşmayan ama orta sahada aşırı teknik olup uzun paslar atan hafif kilolu abilerden olurdu.

    (bkz: 12 kasım 2016 türkiye kosova maçı)
    ayrıca, son dakikada kaçırdığı vuruşu kadıköy'de yapıp golü atacaktır. 17 yıl sonra aldığımız galibiyetin unutulmaz anlarından biri olacaktır.

    karşılıklı totem yapılır.
  • 9654
    kaleyi karşınıza aldığınız zaman hafif sol çaprazdan ve cepheden güzel frikik kullanmak dışında hiçbir numarası olmayan parazit, ur, kanserli hücre. yok yani ne buluyorsunuz lan bu adamda? ne artısı var neyi doğru yapıyor da oynatıyorsunuz kardeşim!? riekerink ve fatih terim'i karşıma alıp kelime aralarına ağır küfürler serpiştirerek bu soruları sormak istiyorum. hele o çelimsiz fizik görüntüsü ve kendisini futbolcudan başka herşeye benzeten koşu stiline ayrı ayar oluyorum. bi çektir git abicim yaa harbiden bi çektir git artık!
  • 9657
    vasatın bir tık üstü yetenekte her türk orta saha oyuncusu gibi belli bir dönemde yıldızını parlatıp, o rüzgar dinince azalarak biten abimiz. bunda türk futbol medyası ve izleyicisinin abartılı yaklaşımının da etkileri vardır.

    ayhan akman gaziantepspor'da iken umut verici bir adamdı. o yıllarda anadoludan futbol üçer dakikalık tek kamera maç özetlerinden ibaretti hala. fena olmayan istatistikler, canlı yayınlanan maçlardaki dişe dokunur performans ve "bir ayhan var" eksenli haberler/sohbetler sonrası kapağı beşiktaş'a attı. işler güçler dizisinde de bahsedildiği gibi hücuma yönelik ortasaha olarak geldiği beşiktaş'tan önlibero olarak çıktı. galatasaray ile yeni sayfa açtığında yeteneklerinden ziyade hırsıyla dikkat çekti, bunu o mevki için fazla olan yetenekleri ile birleştirerek hatırı sayılır işler yaptı. yıllar sonra güven vermeyen bir takımda oyun kurucu mevkisine dönmek onu maskara yaptı.

    emre belözoğlu doksanlı yılların türk futbol efsanelerindendi. çocuk yaşta türk futbol tarihinin en efsane kadrosunda yer buldu, dünya karmasına çağrılacak kadar kendini parlattı. yeteneği, sol ayağı ve hagi ile arasındaki usta-çırak ilişkisi sebebiyle çok büyük umutlar bağlandı kendisine. okan ve suat ile birlikte pres kavramına yeni anlamlar getirdiler. hagi gibi bir ustanın kanatlarının altında olmanın ve kendisinden asıl beklenenin doksan dakika boyunca baskı olmasının verdiği rahatlıklar dönem dönem yetenek gerektiren işler yaptı. önce inter gibi dönemin kurtlar sofrası bir takımına, sonrasında ise newcastle gibi "yetenekli orta saha" etiketiyle gidince beklentinin çok büyük olduğu bir ekibe gitti. özgüvenini kaybettikçe o "harika çocuk" yerini sahada deli danalar gibi koşup ona buna atarlanan bir adama bıraktı. türkiye'ye dönüş sonrası yaşadıkları, kariyerini gölgede bırakan agresifliğinin sebebini biraz da bu özgüven kaybında aramak gerek...

    selçuk da 2000'lerin başında türk futbolunun önemli fabrikalarından dardanelspor'da adını duyurmaya başladı. ersun yanal tarafından manisaspor'a alındı. önce bu yazıda sergen yalçın ile birlikte ismi anılması gereken arda turan ile, sonra istikrarsız burak yılmaz ile voltranı oluşturdu. burak ile kader birliği önce trabzon sonra da istanbul'da devam etti. gerek manisa'da, gerek trabzon'da gerçek anlamda patrondu. hata yapma lüksü ve rahatlığı vardı. ne rakip önliberoların "gizli adam markajı" altında boğuluyor, ne de akın akın gelen rakip orta sahayı karşılama gibi bir görev alabiliyordu. galatasaray'a transfer olduğunda meşhur "göbek"teki rakibi sersem eden isimlerin sefasını sürdü. tarihinin en boktan sezonlarından biri sonrası yeniden doğan, hücum gücünü yüksek mücadeleden alan kadroda yeteneklerini sergilemeye devam etti. işler iyi giderken özgüveni daha da arttı, bu da oyun içinde kendisine artı olarak döndü. önce dünya yıldızları geldi, arkasından o rakibi darmadağın eden "göbek" bozuldu. futbol hayatı boyunca yapmadığı işler yapmak durumunda kaldı, yeteneklerinin ve önceki işlerinin hatırına küstürülmemeye çalışılsa da özgüveni her gün biraz daha dibe vurdu.

    özgüven ve cesaret ortalama üstü yetenekli oyuncular için önemli bir güçtür. hem daha özgür düşünmesini, hem de bu düşündüklerini daha iyi uygulayabilmesini sağlar. selçuk galatasaray'da önce patronluğu, sonra saha içindeki rahatlığı, en sonunda da özgüvenini kaybetti. bugün hangi mevkiye hapsedilirse hapsedilsin, bu takımın patronu sneijder. galatasaray gibi bir takımda oynadığı için genellikle kapanan ve orta sahada baskı yapan rakiplere karşı oynamak zorunda sürekli. üstelik ujfa-melo-elmander üçlüsüne alternatif bir göbek dizilimi bir türlü yakalanamadı. birkaç sezondur ligin en kırılgan defans hatlarından birine sahibiz, selçuk'un yapacağı en ufak bir top kaybı kalemizde gol olabilir. nitekim bu da her hatasının akılda kalıcı olmasını sağlıyor. bütün bunları alt alta yazınca kaba tabirle selçuk'tan "hayır beklemek" insafsızlık olur.
  • 9661
    gamaspor'un yazdığına göre, 20 kasım 2016 fenerbahçe galatasaray maçı için hazırlanan takımımızın sabah yaptığı taktik antrenmanında jor, kendisini yedek takımda oynatmış.

    maçlardan önce teknik adamlar bu tip denemeler yapar, takım kimyası, uyumu veya belirli bir çalışma düzeni için, hiç değilse en azından basını oyalamak için yapılır bu denemeler, o yüzden maç günü yine ilk 11'de olacağını düşünüyorum. yoksa yönetimdeki bazı arkadaşlar krizlere girerler valhalla, hem serdar aziz'i oynatmıyorsun hem de selçuk'u ilk 11'e almıyorsun haa daha kadrolar ligtv'de görünmeden gönderilir, düşünsene bir de sabri'yi takımdan kesmiş. (bkz: düşünemedi).

    kaynak: http://gamaspor.com/...s-selcuk-inan-karari
  • 9664
    şu hiçbir hocanın kendisini kesemediği ve bu yüzden ne kadar değerli bir futbolcu olduğunun anlaşılabileceği geyiğine istinaden hatırlatmak istediğim bir şey var.

    jan olde riekerink selçuk inan'ı bir maçın kırk beşinci dakikasında oyundan çıkardı. bu yüzden bir hafta boyunca parasını kimin verdiği meçhul kalemlerce topa tutuldu.

    tekrar ediyorum, jan olde riekerink selçuk inan'ı oyundan çıkardığı için basındaki kimi "duayenler"ce hedef gösterildi.

    selçuk inan'ın türk spor basınında ciddi bir lobisi var. en kötü zamanında bile eleştirilmiyor, iyi oynuyor gibi gösteriliyor. herhangi bir hoca sabotaja uğramak istemiyorsa selçuk gidene kadar onun gönlünü hoş tutmak ya da takımdaki birçok yerli futbolcuyu da onunla beraber oynatmamak zorunda.

    tekraren, jan olde riekerink selçuk inan'ı oyundan çıkardığı için kadroyu sneijder'in kurduğu gibi bir iftiraya maruz kaldı. selçuk oyundan çıktığı için adam bir hafta boyunca yerden yere vuruldu.

    ha, tabii selçuk masum bir insan olduğundan asla böyle taraklarda bezi olmaz. menajerinin iğrenç tweet'lerini falan da favlamaz. zaten selçuk madem bu kadar kötü neden kimse ondan vazgeçemiyor?
  • 9665
    nigel de jong yerine adam gibi tempolu bir oyuncu alınsaydı formayı bir daha rüyasında görürdü. arkasında da değil medya lobisi, reuters ajansı olsa fayda etmezdi.

    bu herif hala oynuyorsa transfer yapmayı bilmeyen yöneticiler sayesinde oynuyor. mancini, prandelli ve hamzaoğlu zamanında yabancı sınırı olduğu için mecburiyetten oynuyordu, şimdi ise doğru dürüst transfer yapılmadığı için yine mecburiyetten oynuyor. yoksa duran top kullanmak ve top kaybetmemek haricinde bir meziyeti falan yok. daha önce de söylediğim gibi, emre çolak'ın yerine aldığımız josue eleştirdiğimiz emre kadar bile oynamıyor. de jong ise çift yönlü oynayacak kondüsyona sahip değil. riekerink bu sebeple selçuk'u kesemiyor.

    muhtemelen kendince bir lobisi vardır ama adam gibi bir alternatifleri olsa, onları kesip selçuk'u oynatmaya hiçbir lobinin gücü yetmez merak etmeyin. hoca da yöneticiler de selçuk'u memnun etmek için kendilerini ateşe atacak kadar aptal değil.
  • 9667
    oynadigi futboldan bagimsiz konusacagim.

    sen sahada amina kodugumun uzlasmacisi degilsin selcuk. sen galatasaray takiminin kaptanisin. bunun bilincinde ol. derbide naparsan yap, takimini koru. eger sen takimini korumazsan, hakkini yedirmeye devam edersen sana bir gram bile ne saygim kalir ne sevgim. 3 sene formamin arkasina adini yazdirdim, galatasaray formamin arkasina. senin adini galatasaraylilar yazdiracak selcuk, digerleri degil. herkes seni sevsin diye ugrasma, bu saatten sonra taraf olmayan bertaraf olur.
  • 9668
    http://gamaspor.com/...asinda-gecen-diyalog
    derbi değil normal anadolu maçlarında dahi 11 oynamanı istemiyorum selçuk ama umarım derbi öncesi bu haber yalandır. çünkü eğer doğruysa bunu yapmış olmana şaşırmayacağım bir oyuncusun ve bunlar takıma tamamen zarar. zaten psikolojimizi üst seviyede tutarak gitmemiz gereken bir deplasman, bu tarz mevzular kadronun geri kalanını da yıpratır.
  • 9669
    http://gamaspor.com/...asinda-gecen-diyalog

    yukarıdaki haber gerçekse, riekerink'in kararı doğru ama geç kalmış bir karar.

    adanaspor maçından başlamalıydı selçuk inan'ı kesmeye. ancak yine de gidiş doğru.

    şimdi 17 yıldır yenemediğimiz fener'i yenemezsek selçuk inan'ın medya lobisi hemen saldırıya geçecektir. sanki selçuk olduğunda kendi sahamızda başakşehir'e, trabzon'a yenilmemişiz gibi.

    j. olde riekerink'in doğru yolda olduğu kanaatindeyim. sezon sonuna kadar sabretmeli ondan sonra karar vermeliyiz.
  • 9670
    hepsini temizle hocam, sana bey dememizin sebebi hocalığın değil doğru yolda olmandı. baskılar sebebiyle biraz saptın o yoldan ama selçukla sonuç alınamayacağını anladın lig türkiye ligi dahi olsa. haydi canım hocam yeter ki temizle kılçıkları. ligde ts maçında yediğimiz gol ve başakşehir maçındaki ilk gol tamamen selçuk'un eseri, takımm temposunun çok düşük olmasının orta sahada top kazanamamızın da sebebi selçuk bunu sen de biliyorsun zaten. başakşehirin attığı ikinci golde de şut atmaya 2 saatte karar veren selçuk kaptırınca kontra yemiştik ve faul yapmıştı muslera bunları sen de görüyorsun hocam.
  • 9672
    kendisi hakkında 1 konuda hemfikirim; kendisi galatasaray'ın futbolcusu değil, faydadan çok zararı var.

    ama herkesten farklı olarak düşündüğüm şey ise; türkiye liginde selçuk'u sadece 2 maçta oynatırım. o da fenerbahçe maçları.

    şimdi bu adam derbide sahada olmayacaksa ve olası mağlubiyet halinde haftaya tekrar kadroya dönecekse sokarım böyle aşkın ızdırabına...
  • 9673
    selçuk inan'ın ilk onbirde olmaması iyi haber. ancak bu tercihin sadece bu maça özgü değil, sakatlık olmadıkça sezon boyunca devam etmesi gerekir.

    selçuk ise hamle oyuncusu olarak kullanılmalı. çünkü hem yaşı hem de form düşüklüğü nedeniyle son yarım saatte daha faydalı olabilir.

    manu'da kaptan w. rooney'nin son yarım saatte süre alması gibi.

    selçuk ile oynadığımız iki maçı sahamızda kaybettiğimizi hiç unutmadan bu maçın sonucunu değerlendirmeliyiz.

    ayrıca sabri hariç kadro istediğim gibi. sabri'nin yerine cavanda'yı koyarak sezon sonuna kadar ısrar edersek harika bir takıma evrilebiliriz. yaş ortalaması düşük, tecrübelilerle gençlerin iyi kaynaştığı bir takım olabiliriz. her yıl iki üç takviye ile önümüzdeki on yıl harikalar yaratabiliriz.

    takımın iskeletinde;
    muslera-serdar-carole-tolga-king kong-sneijder-sinan-bruma-eren-podolski olursa ve yaşlananların yerine önümüzdeki yıllarda kaliteli takviyeler yaparsak büyük başarılar yakalayabiliriz.

    (bkz: 20 kasım 2016 galatasaray fener maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın