• 1
    https://www.youtube.com/shorts/qHbB5DL7d8w

    tam emre belözoğlu'nun kaybettiklerine sevinecekken arda'nın rakamı duyduğumda daha da üzüldüm.

    7.5 milyon dolar nedir arda? neyse bu arada faizler düşmeli he mi arda? başbakanımızın çağrısında niye bozmadın dolarları arda? güçlü bir türkiye için sen da-vardın arda. neyse takiyyenin sonu böyle olur, olmalı.

    arda'yla nefret-aşk ilişkimin önüne geçemiyorum sanırım.

    bu arada ilk mesajı atan olarak sanırım yanlış anlaşıldım veya anlattım. özel fon tabii ki vardır, ama içeriğini bilmediğin özel fon falan yoktur. fon dediğiniz şeyin içinde genelde hisseler veya tahviller olur. o hisse ve tahvillerin de ne olduğunu, yüzdesel ağırlığını sorgular, öğrenirsiniz. o hisse ve tahvilleri kontrol ettikten sonra, fonu da kontrol ederek gerçek olup olmadığını anlarsınız. tahvillerin 6 aylık veya 1 yıllık getirileri vardır, ve belli fiyatları vardır. hisselerin de fiyatları vardır. basit mantıkla bu hisselerin veya tahvillerin batmadığını ve fiyatlarının değişeceğini düşünürsek, belli olan bir getiri miktarı ve spekülatif bir getiri miktarı olmalıdır.

    özetle, gel paranı üçe katlayayım diye bir durum söz konusu olamaz. olacaksa da bunların umduğu kadar kısa sürelerde olamaz. süre kısaldıkça veya getiri oranı arttıkça, risk de artar. bu senin parandan bağımsız bir olgudur. yoksa kodamanlar gelir, 3'e, 5'e katlar gider. öyle milyon dolarla falan da olmaz. trilyon dolarla çarpar gider. neyse daha uzun uzun anlatıp, kafa didiklemeye gerek yok.

    konumuza dönersek, zaten dünyadaki herhangi bir banka müdürünün odasına çantayla para gitmez. çantayla para getirilir, vezneye bırakılır. sayım yapıldıktan sonra çıkan miktara hesap cüzdanına yazdırılır. bunun bir nüshası alınır/verilir. böyle yapılmadığı için, bu tür şeylerde bankanın ödemesi kadar saçma bir durum olamaz. para gelmiş çanta ile, vezneden geçmemiş vesaire. tahminen kadına özel telefonundan ulaşılmış. bankanın tek suçu çalışanının hırsız olması ki, bu durumda bile ödemenin hepsini yapması saçma.

    gerçi bu ülkede parasını kıbrıs off shore hesaplarına götürüp, o banka battıktan sonra devletten almaya çalışanlar da var ve alıyorlar. kimden alıyorlar? niye götürüyorlar? soru işareti mi ünlem mi?

    uzun versiyonunu da buldum, merak edenler için.
    https://youtu.be/v2JJVDAKBRc?t=7008

    edit: rezan epözdemir'in anlattığına göre selçuk, emre çolak, muslera ve mert çetin parasını alır.
    ama arda ve emre b. hava alır normal bir ülkede.
  • 2
    https://www.odatv4.com/...atti-neler-120012828

    önce bilgi edinmek, sonra yorumlamak lazım her işi.
    hanımefendinin olaylar patlamadan önce arda turan ile telefon konuşması burada.

    öncelikle başta arda'ya saygı duydum bu konuşmalar esnasında. bu kadar sakin kalabilmesine de şaşırdım. keşke futbolculuğunda da böyle olsaydı.

    ikinci konuya gelirsek, arda olayı anlamaya çalışıyor. kaç kişi var, kimler karda vesaire. bu hanım kızımız fatih terim'in karda olduğunu iddia ettiği için, 'ama o da benim kredilerim var dediğini iddia ediyor.'

    belli bir ısın kodları gösterilmiş bu mağdurlara. terim fonu falan hikaye. konuşmanın herhangi bir bölümünde bu kesit yok.

    arda konuşmanın bir kısmında, 'seçil sen bana çorlu'dayım demiştin, terim'in yanındaymışsın' diyor. medya bunu güzel manipüle etmiş, sanki arda'ya bunu söyleyen başkasıymış gibi. konuşmanın bütününe bakıldığında zaten terim bunu arda'ya söylemiş.

    ilk gidip bankaya şikayette bulunacak kişiler arasında terim, emre b. ve arda turan bulunuyor. hatta organize olan grup da bunlar.

    seçil hanım konuşmanın bir bölümünde karda olan kişileri söylüyor. burada fatih terim'in ismi geçmiyor. hatta konuşmanın büyük kısmında arda'nın anlamak istediği kısım da şu: 'sen bizim paralarımızı birbirimize mi kaydırdın?'

    çünkü durum eğer böyle olursa, 20-25 kişi bu işi aralarında çözebilir.
    arda konuşmanın bir kısmında 'faize mi yedirdin paramızı?' diye soruyor. arda'nın faiz takıntısı olduğu doğru ama benim metnin tümünden anladığım, 'tefecilere mi yedirdin paramızı?' kısmı. seçil de inatla bu bilgiyi vermiyor. çünkü aslında seçil hanım kızımız, olayın ilk gününden beri takip ediyorsanız paranın büyük kısmının tefeciler tarafından alındığını iddia ediyordu.

    karda olan isimler arasında semih kaya var. semih'in adını başka nerede duyuyoruz? bu kadının darp edilmesinde. kadının görüşmelerinden ne çıkıyor, semih'in fazla para aldığı.

    aslında olayların daha da özüne inerseniz, semih'in menajeri de para yatırmış. yani bir grup bu hanım kızımızdan kötekle, faizi de ana parayı da kurtarmış.

    bu hanım kızımız daha kimlerden sopa yedi, onu ödemek için kimlerden nasıl para buldu, buraları hep bir muamma. sonuçta anladığımız tek bir nokta var, üzerine gelindiğinde bir şekilde hep para bulmuş.

    sonuç kısmına geri dönelim. arda olayı anlamaya çalışırken seçil'in ifadeleri sonrası, 'fatih terim karda mı?' sorusunu soruyor. seçil karda diyince, 'ee adamcağız da darmadağın, krediler duruyor' diyor. seçil'in cevabı 'ıı,aa'.

    edit: haberleri en başından beri takip edenler için kolaydı olayın ne olduğu. isteyenler bir de bu haberi okusun.

    https://www.ensonhaber.com/...-hapis-cezasi-istemi

    buradaki ifadelere göre, semih kaya'nın menajerinde bir numaralar var. veya masum da olabilir ama...
    uyanığın biri verdiği çantaya gps koyuyor. 1 gün sonra seçil arıyor, çantada gps mi vardı diyor? adam gps kayıtlarına bakınca, önce özel bir site, sonra da istanbul havalimanı görüyor.

    şimdi soru 1: seçil ezan bu çantayı kime verdi?(u: iş insanı bu çantanın semih kaya'da olduğunu iddia ediyor ama mantıklı gelmedi bana)
    2: bu çanta neden istanbul havalimanına gitti?
    3: acaba birileri sıkışan seçil'i kullanarak paraları atta'ya mı götürdü?*

    https://www.haberturk.com/...las-detaylar-3588210

    edit2: geçmiş haberler turu sürüyor. yukarıdaki habere benzer bir haber ancak bu sefer parayı alan da, görüşmeyi yapan da, yurt dışına çıkmaya çalışan da seçil ercan'ın eski sevgilisi, galerici ali y...

    edit3: o da güzel hikaye seçil hanım kızımız...
    https://gazeteoksijen.com/...-ortaya-cikti-177107

    sonuç olarak, hanım kızımız en son terim üzerinden yürümeye karar vermiş. tabii buna balıklama atlayacak olan kuşlar var. tefeci falan artık olayın son raddesi. hanım kızımız borsada çatır çatır ezmiş paraları. bi kısmını da yurt dışına aktarmaya çalışmış. boğazına çökene de, sağdan soldan para bulmuş. bakmış en son herkes beraber geliyor, hapse girip kurtulayım demiş. olayın özeti budur.

    şimdi orayı beğenmemiş olacak ki, bir şekilde yırtmanın yollarını arıyor. ah ber terim'i çekebilse olayın içine. kamuoyunu da arkasına aldı mı... değme keyfine.

    edit4: bütün bilgiler ışığında değerlendirmemin ne kadar haklı olduğunu görmek beni mutlu etti.

    https://www.fanatik.com.tr/...hale-getirdi-2531064
  • 4
    https://www.youtube.com/watch?v=crAeoXjcfHg

    fatih terim dolandırmış. bu adamın düğününü de fulya terim yapmak için söz vermiş. ses kayıtlarında bunlar var.

    hatta inanmazsanız, terim çok korkmuş var olan soruşturmalardan, ondan dolayı yunanistan'a kaçmış. baksanıza ses kaydına, tam bir fatih terim fonu.

    yine bazı çomarlar yaprağı yerken kıtır kıtır yemiş, köküne gelince 'me' demiş. işte fatih terim'in gerçek yüzü.

    edit: yahu çok üzüldüm ses kaydındaki adama da, eşine de. inanmıyor aslında, ama... ah amcam ah. aslında seçil'in konuşmasında 50 tane falso var... amcam da çok boş değil ama. eşi de sakinleştirmeye çalışıyor. haksız kazanç ve cahilce bir davranış belki ama... üzülüyor insan.

    edit2: kinayeyi bırakırsak, kısaca konuşmada geçen kısım şöyle. konuşmadaki kişiler iş adamı bülent çeviker, eşi inci çeviker, ve seçil erzan. tahminen bir telefon konuşması değil, beraber oldukları bir yerde kaydetmişler.

    özetle seçil erzan önce 2 milyon dolar alıyor, ve karşılığında bir ısın kodu veriyor bu kişilere. bülent bey, ısın kodunu araştırınca, böyle bir fon olmadığını görüyor. doğal olarak da bunu sorguladığında, seçil erzan 'fatih terim gizli fonu' diyor. neyse bu 2 milyon doların bir hafta önce tahaddütü doluyor, ancak parayı çekmek için bu insanlar hamle yapmadan önce seçil bir numara daha yapıyor. '3 milyon dolarınızı 1 ayda 5 milyon yapmak ister misiniz?'

    tabii bu aralıkta, öncesinde paranızın valörü dolmadı, yarın gelecek, öteki gün gelecek gibi muhabbetler dönmüş olabilir. bu gecikmeleri de fonun bir bütün olduğundan ve bozulamadığından dem vurarak açıklıyor seçil hanım. aslında bülent bey de söylediği çoğu şeyin saçma olduğunu anlıyor, ancak bir yanda kendisine saçma sapan bir şeyler söyleyerek güven telkin etmeye çalışan biri, diğer tarafta yanan paraları.

    neyse, anlaşılan inci hanım, bir anda gerçekleşen bu olayda panik de yaparak vadeyi uzatıyor. malum düşünün uzun süre gelmeyen bir para var ortada, ve karşınızdaki 'sürpriz bugün geldi, ancak acele edin bir şey yapmalıyız, 3'ü 5'leyebiliriz veya paranızı almak istiyorsanız, saat 5'e kadar gelin.' unutmayın, dolandırıcıların en adi numarası budur. karşı tarafa süre vermemek. o yüzden atalarımız, sabah ola hayrola demişler. acele işe şeytan karışır.

    neyse inci hanım da, aslında o gün alabileceği parayı(büyük ihtimal arda'nın parası o gelen) elinin tersiyle itip, hamdi beyin 3 milyon dolarlık teklifini reddedip, kutusundaki 5 milyona gitmeye çalışıyor. bülent ise azıcık çakal olduğu için kurt döküyor.

    telefon konuşması ise, 'bu belgeleri istiyoruz seçil hanım', 'bu sefer vade günü geldiğinde yeni bir bahane söylemeyeceksiniz değil mi?' diyerek bülent bey tarafında sorgu gibi geçiyor. inci hanımsa, 'ya bülo, az sakin olsana, seçil gibi biri bizi niye kandırsın?' şeklinde geçiyor. iyi polis, kötü polis gibi.

    bülo'nun bir kızgınlığı da, fonun görünmemesine. aslında fonu bir görebilse, fatih terim fonunu rahat edecek ama. neyse bir ara kendini kaptırıp, 'bu fondan çıkalım, bülent fonu kuralım' diyor. seçil ise bunun için minimum tutar 10 milyon dolar deyince üzülüyor bülo. bu arada fonun adı fatih terim ama içeriğini fatih terim bile bilmiyormuş, kimseyle paylaşılmıyormuş seçil'in ifadesine göre. yersenkirşen.

    sonunda, seçil'in 'bülom ben seni üzer miyim? ay bülo, alem adamsın, parayı alınca ben de seni darlayacağım.' kısmıyla bitiyor. inci hanım da 'he valla bülent, ya bi sakin ol.' diye destek çıkıyor. ah bülo, vah bülo.

    yani ez cümle: seçil gayet net bir yalancı. antetli kağıtla milleti geçiştiriyor. fona güven sağlamak için fatih terim fonu diyor. ama ifadesine göre, terim'in de fonun içinde ne olduğunu bilmediğini, ve bunun banka tarafından yaratılan gizli bir fon olduğunu söylüyor. banka güya bu fonu oluşturmuş, giriş bireysel, ancak grup halinde çıkılıyormuş. öyle kafana göre çıkamıyorsun. gecikmelerle ilgili de, fonun devam ettiğini, geçmişte tahsil edilecek tutarlardan güvenmeyerek çıkanlar olduğunu, o yüzden böyle büyük miktarlar kazandırdığını söylüyor.

    aslında kafasındaki fikirler de net değil seçil'in. güya bu bir fon ama ısın kodu gizli. sonunda kazanacağı hakkında, bir yerde 'kesin eline 5 milyon dolar geçecek perşembe' diyor, birinde '5 olmaz da 3 olur, 3.5 olur, 4 olur ne olacak ki?' diyor. yani tamamen nabza göre şerbet, ve karşı tarafta sürekli bir dolandırılıyorum hissini de veriyor. ama o zaman da kendi mevkisini ve tanıdık isimleri kullanıyor. yani dolandırıldığını bilsen de bana güvenmek zorundasını hissettiriyor. hatta bunu çoğu yerde alay ederek yapıyor.

    mesela perşembe günü, haber alamayınca paranı yine fona soktum dememesi için, hesabıma swiftle diyor bülent. ıban kodu isteyince de, doğal olarak neden banka'nın, bankada var olan ibanını istediğini anlayamıyor. 'tamam ben söyleyeyim de, ya yanlış yatırırsan' diyor. aslında bülent'in kafada bu bahanenin kendisine karşı kullanılmasının önünü kesmek var. o zaman da seçil, 'ya bülo, kendi ibanını mı bana yanlış vereceksin?' diyor. yani kendi kendini mi dolandıracaksın gibi? seçil ve inci'nin kahkahalar havada uçuşurken, bülo kara kara düşünüyor.
  • 5
    https://twitter.com/...QbaW5qXMl4Q&s=19
    ben sıkıldım bu iftiralardan. kişisel davalar açılmadıkça susmayacaklar. bu kadınım arsızlığı, bankasının başındaki adamlarım kendilerini koruma içgüdüsü kulübün ve çalışanlarının itibarını zedeliyor.

    kollektif bir karşılık verilmeli, özellikle bu hakan denen işgüzarlara. spor yasasından değil, ecnebilerim defamation dediği türden bir dava dosyası açarak üstlerine gitmek daha iyi olabilir. böylelikle yüklü tazminat ödemek zorunda da kalabilirler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın