sarı kırmızı roman

• 226

  -bordeux'u izledinmi? eğer bordeux yada elenirsem beni floryaya dahi sokmazlar.
  (bkz: konuya fransız kalmak)
• 227

  -ben 20 yıl önce tıp fakültesinden atılıp futbol oynamaya karar veren ve sana sığınan fakir çocuğum...
• 228

  feldkampın cevabı cok sert ve bir o kadar da dusundurucuydu dedi ki: oglum sen babayı aldın gelecek sene basını imkan yok goremezsin bari ben goreydim, sen bu gunleri de benfica macı sayesinde gordun dedi. skibbe sustu dusuncelere dalmaya basladı.
• 229

  şampiyonlar liginden elenmiş galatasaray, ligde kötü giden ve son 4 maçta 4 puan alan galatasaray, uefa kupasında avrupa' nın en formda takımlarından biriyle deplasmanda oynayacak formsuz galatasaray, türkiye kupası' ndan elenmiş galatasaray, kazanılmış ama kart cezalarından kurtulamayan lincoln ve onsuz top oynamayan galatasaray, sürekli maç trafiğinden dolayı yorgun arda ve sakat kewell' ın durumu, sakatların sayısının sürekli artması, bunların verdiği üzüntüden dolayı gecenin bir yarısında derinlere hayale dalan skibbe...
• 230

  galatasaray'ın dertleri bitmek bilmiyordu. iyi gibi görünen takımın durumu incelendiğinde bir ton sorun çıkıyordu ortaya. ayrıca bu sadece futbol takımı için geçerliydi. diğer branşlara yapılan yatırımlar da bir türlü kendisini göstermiyordu. birşeyler yapılmalıydı, ama neydi bu? sorun nerden kaynaklanıyordu?
• 231

  evet, neydi 8 yıldır çözülemeyen bu sorunun nedeni? başkan polat'ın da gece yatağına uzandığında kafasında tam da bu soru vardı işte. belki de sorun 8 yıl önce ki başarılarımızın gölgesi altında kalmış ezeli rakiplerimizin beddualarının tutmasıydı. acilen hacılara hocalara mı gösterseydi takımı başkan, neydi? bordeaux'da berabere kalmıştı zaten en son maçında. tur için hala bir umut vardı...hemen sonra, gecenin köründe telefonu çalmaya başladı başkanın...
• 232

  arayan haim fresco idi.. başkanım emret hemen devreye giriveriyim iki yıldızı takıma katıyım diyordu..
• 233

  başkan, kurtarıcı telefon geldi diyerek ekrana bakmadan cevapladığı telefonda, fresconun sesini duyunca hayal kırıklığına uğradı. uyku mahmurluğunun bastırdığı sesiyle fresconun teklifini nazikçe geri çevirse de içinden bi siktir git fresco diyordu. telefonu kapattı ve düşünmeye devam etti.
• 234

  sonra uykuya daldı. sabri'nin iyi ortalar yaptığını ve ümit'in gol atabildiğini gördü. sabah mutlu bir şekilde uyandığında bunların bir rüya olduğunu anlamasıyla tekrar karamsarlığa kapılması bir oldu. başkan mutsuz bir şekilde les adnans'ın diğer üyesini telefonla aradı.
• 235

  cok fena kızmıstı napacaksan yap artık bu adamı sen getirdigine bu isi de sen cozeceksin nasıl mı cozeceksin? onu da sen bul dedi telefonu çat diye vurması ufak bir sarsıntıya bile sebebiyet vermisti.adnan * kapanan telefondan sonra yutkundu ve..
• 236

  .."hadi yaaa nasıl düşünemedim? stajyeri gönderip yerine kalli' yi getirelim" dedi.
• 237

  cevap için kalli' yi aradılar. kalli '' gelirim ama anjelika yengeniz kendisiyle yeterince ilgilenemediğimi söylüyor. ben en iyisi rakip maçları izleyen gözlemci olayım '' dedi.
• 238

  les adnans bunu kabul ederler.
• 239

  kalli de ilk gözlem maçı için bordeaux-grenoble maçını seçer.
• 240

  trikotajla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen kader ağlarını örmeye devam ediyordu...*
  bordeaux kendi evinde grenoble ile berabere kalmıştı. maçın analizini, raporunu a4 kağıda yazan kalli, kağıdı zarfa koydu ve fransa sokaklarında postahane aramaya başladı. raporu acilen skibbe'ye göndermeliydi. ama yaşlı adamcağız, fellik fellik postahane ararken başına gelecek talihsizliklerden habersizdi...
• 241

  ...yağmurda sucuk gibi ıslanması aklını başına getirdi. ben salak mıyım yahu? takım 2 gün sonra buraya maça gelecek, mektubu göndersem 3 günde varacak. en iyisi raporumu telefonla vereyim dedi ve yine bir postahane aramaya koyuldu...
• 242

  yolda yürürken haim frescoyla karşılaştı. bundan büyük bir talihsizlik olabilirmiydi?
• 243

  haim ve kalli eski dosttu. fakat bayan feldkamp'ın yıllar önce haim yerine karl'ı seçmesi aralarını soğutmuştu. haim konuyu oraya getirmeye çalışınca, kalli sinirlendi. "10 tur sahanın etrafında koş." diyerek alman disiplinini göstermek istedi ama söyleyemedi. haim'den korkmasının bir sebebi vardı...
• 244

  haim fresco, sen merak etme kalli, bu raporu ben istanbul´a yetistiririm diyerek, kallinin elinden raporu almasiyla kendisi resmen devreye girmis olur. kalli´yi tenha bir sokakta köhne bir bara sokan haim fresco, kalli´ye meshur bordo saraplarindan sunarak icirmeye baslar.
  bi ara haim fresco, az cisim geldi, ben bi tuvalate kadar gideyim diyerek, oradan uzaklasir. kalli aradan iki saat gectikten sonra haim fresco´nun artik dönmeyecegini anlar ve bardan cikip oteline dogru hizla ilerlemeye baslar. ama rapor? skibbe´ye acilen ulasmasi gereken rapor nerde? kalli´nin aklina hemen, raporun haim´de oldugu gelir ve onun devreye girdigini hatirlar.
• 245

  bundan daha kotu sey olamazdı haim resmen devredeydi neyse ki kurt hoca ** kalli, raporun yedegini almayı akıl etmisti. haimin ortadan kaybolmasından hemen sonra skibbeye faxladı raporu. skibbe okuduklarına once inanamadı. kalli bordeuxun sıradan bir fransız takımı oldugunu soyluyor, gourcuff'un abartılmaması gerektigini mehmet topalla onun kolayca kilitlenebilecegini soyluyordu. ama bunu skibbe kalliden daha once kendine iyi bakdan duymustu zaten.*. ve skibbe soylenenlere kulak vermis, topal- gourcuff eslesmesini yaptırarak macı 0 0'a baglamıs, istabuldaki mac icin beklemeye koyulmustu. bu arada hergun hakan baltanın donmesi icin dua ediyordu.
• 246

  tam dua ederken karşısına elinde ışın kılıcıyla genç sabri geldi. genç padawan, "bana şut çekmeyi öğret, yoksa seni konseye teslim ederim." diye tehdit ediyordu kalli'yi...
• 247

  kaptan gemisine geri döner...
• 248

  iste romanımızın en mutlu gunleri de burada baslar. kaptan, eski yuvasına donmustu. ilk sozleri umut doluydu.
• 249

  kaptan hocamızla her şey çok da güzel başlamıştı. ali sami yen'de efsanevi bir bordeaux galibiyeti alınmıştı, uefa'da yola devam ediliyordu. bordeaux maçından sonra bütün futbolcular takım otobüsünde florya'ya doğru yol almaktaydı. o sırada bülent hoca koltuğunda kalktı, futbolcularına doğru döndü ve...
• 250

  hepiniz metin gibi oynadınız dedi. daha sonra bülent hoca sabri'yi yanına çağırdı otobüs'ün mikrofonunu vererek ona üçlü çektirmesini söyledi. ve sabri...