allah rahmet eylesin. yukarıda bir kitaptan söz edilmiş ama detaya fazla girilmemiş. güreşçi olmasının yanı sıra
futbol ve
futbol topu için çok mücadele etmiş bir adamdır. bizim çocukluğumuzda bile futbola günah gözü ile bakılmasına ve büyüklerimizden bu yüzden sık sık azar işitmemiz göz önüne alınırsa bu adamın o yıllarda çektikleri daha iyi anlaşılır sanıyorum.
öğretmenlikten atılmasının nedeni de manastır da kurduğu
futbol takımı'na karşı çıkan yöre müftüsü'nün burnunu kırmasıdır. daha sonra ankara lisesi ne müdür olarak dönmüş ama bakanlıkla geçinemeyip tekrar azledilmiştir.
çok kuvvetli ve kavgacı bir adammış rahmetli. futbol dahil olmak üzere inandığı şeyler uğruna yumruk ve silahla maraza çıkarmaktan hiç çekinmez ve bu yüzden sık sık başını belaya sokarmış. adı "arızalı" ya çıktığı için de ömrünü yalnızlık içinde tamamlamıştır. önemli bir bilgi daha "r"leri söyleyemezmiş. geliyoğ, gidiyoğ gibi kelimelerle konuşurmuş. bu zekaya, hafızaya ve bilgiye rağmen, ortamlarda pek ciddiye alınmamasının en önemli nedeninin de bu olduğu söylenmekte.
önceleri lakabı (bkz:
cellal-i sakallı) iken,
soy adı kanunu çıkınca aldığı soyadı bile bunu anlatır. "yalnız".
(bkz:
celal yalnız)
31 mart olayında galatasaray lisesi'nden kaçıp hareket ordusuna katılmış ve istanbul'un yobaz istilasından kurtarılmasında bilfiil görev almıştır. daha sonra trablusgarpta italyanlara karşı savaşa katılıp geri dönmüştür.
yukarıda bir entry de anlatılan çöpçünün elinin öpülmesi olayı doğrudur ama aslı başka türlüdür.
sakallı celal çöpçülük yapmamıştır. bir okul arkadaşının kendisine tahsisi ettiği çatı katında yaşar ve bu arada her sabah nişantaşındaki zengin sofralarından arta kalan çöplerde yanlışlıkla atılan gümüş çatal bıçakları arar. çöpten kıymetli bir yüzük bulduğu rivayet edilir. ölene kadar bu alışkanlığından vazgeçmez.
nihilizmi yaşam biçimi olarak tercih ettiği için ölene kadar nufüs kağıdı veya bir kimlik taşımayı red etmiştir. defnedilmesi bile bu yüzden sorun olur. ölene kadar galatasaray lisesi'nin hiç bir pilav gününü kaçırmamıştır.
en önemli aforizmaları;
"geri kalmamızın nedeni, bilgilelerin ilgisiz, ilgililerin bilgisiz olmasıdır"
"türkiye durmaksızın doğuya giden bir gemidir, bazıları bu geminin güvertesinde batıya doğru koşarak batıya gittiklerini sanırlar"
not: bir zamanlar yayınlanan "
hiç" dergisinde bu filozofumuzla ilgili kapsamlı bir araştırma yayınlanmıştı. evimi yeni taşıdığım için kolilerin içinden ilgili dergiyi bulup çıkaramadım. belki internet te yapılacak bir araştırma ile bulunubalir.
bu unutulmuş filozofumuzla ilgili, sözlüğe başlık açan ve altına tek tek entry giren insanlara hasleten teşekkür ederim. çok memnun oldum. bu güne kadar entry girmemiş olmam da benim ayıbım olsun.