6
galatasaray'a gönül vermiş herkesin tanıması gereken, kişiliğinden ne pahasına olursa olsun asla taviz vermemiş değerli bir galatasaraylı.
sakallı hakkında şöyle dediler;
...tanımak mutluluğuna eriştiğim sakallı celal bey, ülkemizin son yüz yıllık kültür sürecinde etkili olmuş ve iz bırakmıştı. kendisi ve ailesi hakkında (halen) hiçbir bilgi bulunmaması bir vefasızlık örneği, türk kültür hayatı için de bir eksikliktir. bu eksikliği değerli yazar ve araştırmacı dostumuz orhan karaveli, her zamanki titizliği ile dolduruyor. bu eseri bizlere kazandırdığı için onu candan kutluyorum...'
profesör dr. vakur versan
''... celal'in söyledikleri, karanlık bir gecede çakan şimşekler gibiydi...'
ahmet haşim
'... nerde o irfan tarlası ki sakallı celal'in fikirleri yeşerebilsin...'
burhan felek
''on beş, on altı yaşlarındayken baudelaire'i aslından okurdum. bir gün bizim orada, göztepede, baudelaire'i okuya okuya yolda yürüyorum, sakallı celal karşıdan geliyormuş, ben farkında değildim, dalmış gitmişim kitaba. bana yaklaşınca: '' okuduğun o kitap ne senin ? '' diye sorunca kaldırdım başımı baktım, o. gösterdim kendisine kitabı. baktı, baktı yüzüme. ben o zaman suratı çil içinde sapsarı bir oğlandım. '' sen büyük adam olursun oğlum !! '' dedi ve yürüdü gitti. büyük adam olamadık ama baudelaire'in bir çok şiirleri aklımızda kaldı.
nazim hikmet ran
sakallı hakkında şöyle dediler;
...tanımak mutluluğuna eriştiğim sakallı celal bey, ülkemizin son yüz yıllık kültür sürecinde etkili olmuş ve iz bırakmıştı. kendisi ve ailesi hakkında (halen) hiçbir bilgi bulunmaması bir vefasızlık örneği, türk kültür hayatı için de bir eksikliktir. bu eksikliği değerli yazar ve araştırmacı dostumuz orhan karaveli, her zamanki titizliği ile dolduruyor. bu eseri bizlere kazandırdığı için onu candan kutluyorum...'
profesör dr. vakur versan
''... celal'in söyledikleri, karanlık bir gecede çakan şimşekler gibiydi...'
ahmet haşim
'... nerde o irfan tarlası ki sakallı celal'in fikirleri yeşerebilsin...'
burhan felek
''on beş, on altı yaşlarındayken baudelaire'i aslından okurdum. bir gün bizim orada, göztepede, baudelaire'i okuya okuya yolda yürüyorum, sakallı celal karşıdan geliyormuş, ben farkında değildim, dalmış gitmişim kitaba. bana yaklaşınca: '' okuduğun o kitap ne senin ? '' diye sorunca kaldırdım başımı baktım, o. gösterdim kendisine kitabı. baktı, baktı yüzüme. ben o zaman suratı çil içinde sapsarı bir oğlandım. '' sen büyük adam olursun oğlum !! '' dedi ve yürüdü gitti. büyük adam olamadık ama baudelaire'in bir çok şiirleri aklımızda kaldı.
nazim hikmet ran