sabri sarıoğlu'yla dalga geçenlerin sözlükten atılması

• 17

  sonuna kadar destekledigim kampanyadir. akabinde fatih terime en ufak elestiri getirenleri, mehmet demirkolun aslinda o kadar da taraf olmadigini yazanlari, ultraslana dil uzatanlari, hincal ulucun adini agzina alanlari, ergin atamana gider yapmayanlari, son olarak da ota boka baslik acanlari ucuralim.
  
  sadece biz yazalim burda, kendi dusuncemiz disinda bir dusunce, bizim gulmedigimiz tarzda bir espri yazilmasin.
  
  sonuç olarak bence böyle bir uygulama kesinlikle olmalıdır ;)
• 6

  (bkz: fener yerine fenev yazmayanlarin sozlukten atilmasi) (bkz: antu kafasi)
  isteyen istedigini yazar, istedigini yapar, birbirine hakaret etmedikce, karsisindakini assagilamadikca. noluyo anlamiyorum gunlerdir ''onu sozlukten atalim, bunu sozluge alalim, o bunu yaparsa ceza verelim'' siz kimsiniz insanlar ve dusunceleri uzerinde, yaptiklari uzerinde soz hakkina sahip oluyorsunuz ?
  ayrica: http://www.youtube.com/watch?v=Ae0qP-q3L88
• 10

  (bkz: ayrılmam sevgilimden)
• 9

  (bkz: atın beni denizlere)
  
  (bkz: atma recep din kardeşiyiz)
• 11

  (bkz: bir daha sevemem ben)
• 12

  sabri artık galatasaraylılığı da aştı, internet fenomeni oldu bir biçimde. kitleselliği tartışılır tabii. ama git gide de yayılıyor. ki kendisi de bunlara gülüp geçtiğini söylemişken, bunu 'istemek' aşırı.
  
  biz galatasaraylıların hissiyatına gelince, tarihin en kötü performanslarının sergilendiği sezonlarda, sabri bu takımdaydı. o adamlardan hiçbiri şu an bu takımda değil, kendisi hala buradaysa bu da galatasaraylılığındandır. ve bazen çok saçma şeyler de yapıyor; 'mantıkdışı' bir özgüvenle. zaten onu böyle 'deli dolu' yapan şey bu. kendisinin özgüvene değil biraz mantığa ve sakin olmaya ihtiyacı var aslında. bordo maçında attığı gol, onun bu tip delidoluluğunun bir göstergesiydi. ona bir lütuftu samimiyetinden ötürü, biz taraftara ya da galatasaray'a değil; nitekim sonra elendiğimizi de hatırlarsınız.
  
  pek yazmasam da okumaya gayret ettiğim bu mecrada şahit olduğum şey, futbolcular üzerinden kutuplaşma bile yaşandığıyken, anlamsız da olsa herkesin böyle bir hakkı olduğu gerçeğine olan saygıdır. aziz yıldırım tarzı 'susturma' veya 'görmezden gelerek yok etme' tavırları galatasaraylılığa ve bu ortama has değil diye düşünmekteyim.