bu günkü
fanatik gazetesi'nin kapak sayfasını gören var mı bilmiyorum. uğradığım bir yerde tesadüfen gördüm. boydan boya bizim sabri. kadıköy'de üçlüden önce "susss" işareti yaparken.
dışarı çıkar çıkmaz ilk gazete bayisine uğrayıp aldım. ofise gelip itina ile vucut kenarları boyunca kesip altına
dia'nın üzerinden uçarak geçerken kendiliğinden dudaklarımdan dökülen şu cümleyi siyah markör kalemle yazarak ofisin ortasındaki panoya astım.
(bkz:
allah'ın oğlu sabri)
bitti mi! bitmedi.
akşam ofisten çıkarken panodan söküp arabaya yanıma aldım. şu an arabanın torpido üstünde duruyor. yarın sabah ne yaparım şimdiden kestiremiyorum.
dia'nın üzerinde uçarken görünce bir kez daha hayran oldum çocuğa. bazen kendi kendimi sorguluyorum; bana kendini oğlum kadar sevdirmiştir. bu nasıl bir hırs, bu ne azim kardeşim. allah nazardan saklasın.