sabri sarıoğlu

	Sabri Sarıoğlu
	Görev	:	Teknik Direktör
	Takım	:	Türkiye U19
	Yaş	:	40
	Uyruk	:	Türkiye

• 476

  isteği ve arzusu yüzünden,takımına hatta kendine bile zarar verebilen bir galatasaray aşığıdır.rijkaard'da zaten gelir gelmez sabri'yi çözmüş.eğer rijkaard dediklerini başarırsa yeni bir dani alves çıkabilir ortaya.
• 477

  frank rijkaard'ın hakkında yorum yapmadığı futbolcu. yaptıysa da bize yalan söylediği anlamına gelir, zira galatasaray'daki futbolcuların geçmişiyle ilgili bilgi sahibi değilim, yeni bir başlangıç yapıcaz, hepsine bakıcaz tarzı sözler söylemişti. inanmayalım, inandırmayalım. *
• 478

  rijkaardın gelir gelmez futbolculara laf sokmak istememesinden dolayı , sabri ile alakalı konuşmamıştır. o da biliyor ki olmaz bu adamdan.
• 479

  galatasarayı yıpratma adına üretilen yalan haberlere frank rijkaardla birlikte alet edilen futbolcumuzdur..basın çok sever böyle atıp tutmayı, nasılsa elde bir laptop, gerisini koyver gitsin...
  
  ha bir de bu tarz açıklamaları pusuda bekleyen galatasaraylıları unutmamak gerekir..onlar bu açıklamalarda gün yüzüne çıkar ve salya sümük sabriyi yerden yere vurup, takımdan gönderilmesi için el birliği yaparlar..
  
  bunları söylememin nedeni , sabrinin takımın vazgeçilmesi olduğunu düşündüğümden değil...bu adamın eksileri var, artıları var..zaman zaman eksilerinin artılarını unutturduğu dönemler de olmuş olabilir..ancak basın içindeki üç beş çapulcunun, yorumcunun laflarıyla allah ne verdiyse kendi takımı futbolcusuna saldırmanın, mantıklı bir açıklaması olamaz..kimse kusura bakmasın..
• 480

  bugün gazetelerde çıkan haberleri yalanlayan oyuncu. resmi sitedeki "sabri sarıoğlundan açıklama" başlığını görünce gssözlüğe dava açtı falan sandım ilk anda.*
• 481

  2 gündür hakkında bişi yazılmayınca öldü sandığımdır.
• 482

  galatasaray'ın en antipatik futbolcusu. üstüne yeteneksiz de.
• 483

  galatasaray'ın en teletabisidir. o hale getirdiler artık.
• 484

  sözlüğümüzün yazarları arasında yavaş yavaş "sabrici-anti sabrici" ayrımı çıkarmaya başlatan oyuncudur.
  
  sabri lehine yazan da, aleyhine yazan da, kamplaşma kokuları yayan tepkilere maruz kalmaya başladı.
  sevenin neden sevdiği belli; yetenekleri sınırlı ama gerçek galatasaray taraftarı...
  sevmeyeninin neden sevmediği belli; bu kadar kısıtlı oyuncunun bu takımda yeri yok...
  
  eminim ki, seven ile sevmeyen arasında galatasaraylılık anlamında fark yok.
  ancak;
  sabri lehine yazan birisi için "sabri'yi şöyle övdüğü için takdir ettiğim yazardır.",
  ve sabri aleyhine yazan birisi için " sabri'ye gider yaptığı için tepkimi çeken yazardır."
  şekillerinde entrylerimiz de oldu sonunda.
  
  okuyoruz muhtelif başlıklarda. bu noktaya gelmişiz; ne şirin, ne hoş...
  bu kadarına gerek yok bence, ben kişisel olarak bu oyuncuyu takımımda görmek istemiyorum. bu fikir hakkında tartışabilirim. konu biberlenebilir, şiddeti de artabilir.
  ama herhangi bir yazarın sabri'den memnun olmasını suç sayıp da tavır alamam, almam.
  kimseden de anti-sabri ekseninde destek beklemiyorum.
• 485

  (bkz: önce sabriye sonra kendime sıkarım)
• 486

  hakkında bu saatte bu kadar entry girilince, kulüpten ayrıldı falan sandım.
• 487

  milli takım ve galatasarayımın futbolcusudur. tekrar belirtiyorum ki hakareti hak etmeyen futbolcudur. lehine yazanlardan biri olarak görünmekteyim, ancak gider yapanlara değildir lafım sadece bu adam top toplayıcı olsun ya da futbolcu değildir şeklindeki gereksiz ve alaycı ifadelere kızmaktayım. yoksa takımda görmek istemeyenlerin olması doğaldır, yetenekleri de sınırlıdır, antipatik de gelebilir bu hep böyleydi zaten, benim tepkim sabri ile ilgili her gün hakaret içeren ve kendi futbolcumuzla dalga geçen 50 tane ileti yazılmasınadır. kimseyi de sabriyi övdüğü için takdir etmedim sadece hakaretlere tepki koyduğu için takdir ettim.
• 488

  ismi üzerinden kamplaşmaların meydana gelebileceği türden büyük bir insandır.
  
  bir şekilde kendisini ve varlığını ortalıklarda devamlı surette gezindirebiliyor bu kardeşimiz. galatasaray'da oynayamayacak kadar yeteneksiz olabilir, ama kafanızdan galatasaray kadrosu kurun deseler hangi birimiz onu bi şekilde takıma almaz? ya da bu çocuktaki büyü nedir ki kimseler beğenmese de bütün hocaların gözdesi olabiliyor? milli takımın vazgeçilmezlerinden biri olmak o kadar kolay mıdır? neden vazgeçilemiyor? neden hep dilimizde bu adam? sol framede neden hep ismini görüyorum? volkan yamanlar, mehmet güvenler, orkunlar aykutlar da galatasaray kalitesinde oyuncular değil. neden onların üstüne gidilmiyor?
  
  çünkü bu adam büyük bir adam. sarbi kardeşim o sarbi. arkasında sarbi yazan formayla avrupa kupası maçına çıkıp da bundan sonra ben hep sarbi olarak mı anılacağım endişesiyle soyunma odasında ağlayan insan. içimizden biri, mahalle takımında pas vermiyor diye uyuz olduğumuz çocuk, kahvede okey masamıza dördüncü.
• 489

  a takıma yeni çıktığı dönemlerde ( 2003 yazı ), arif erdem ve hakan ünsal tarafından yapılan bir şakaya maruz kalmıştı. bu şaka kapsamında arif ve küçük hakan, o dönem a takıma yükselen gençlerin ( sedat debreli, ilker erbay ve sabri ) kamp odalarını bir gece yarısı ellerinde traş makineleri ile basmış ve gençlerin saçlarını kazımışlardı. sedat ve ilker ne durumda bilmiyorum ancak, sabri'nin saçının bu traştan sonra bir daha iflah olduğunu görmedim.
• 490

  rijkaard'dın takımı çevresinde oluşturup oynatarak, tüm düdüklere kapak yapacağı futbolcu.. heyecanla bekliyorum o günü.. haaa morardığınız için teknik direktör'ü tarafından her maç sürdirek oynatılan tugay'a yaptıklarınızın aynısını yaparsınız o ayrı..
  
  (bkz: tugay kerimoğlu'na yapılanlar)
• 491

  galatasaray'dan yana olmadığı artık açık bir şekilde belli olan medya çevrelerince aforoz edilmek istenmesi bile başlı başına galatasaray'da kalmasını gerektiren futbolcudur. hakkında her gün düzmece haberler çıkaran bu medya sabri'nin ipini çekmek istiyor. istiyorlar ki galatasaray ruhu olmayan, aldığı paraya bakan ortalıkta ben profesyonelim diye dolaşıp iş ciddiye bindiği vakit de zaten ben bu takımın taraftarıydım kepazeliğini yapanlar kalsın sadece. sabri de onlara inat galatasaray'da oynamaya devam edecek. geçtiğimiz sezonun herkes için facia olduğu açık. ancak önümüzdeki sezonun hem galatasaray hem de sabri açısından çok farklı olacağını düşünüyorum.
• 492

  geçmişte tugay'a yapılanların nedenini bildiğim için, neden bu kadar kötülendiğini net olarak kavradığım futbolcumuz.. umarım bu sefer iyiler kazanır.. haa bir de sabri hakkındaki zizonkovac entryleri okunursa neden bu kadar sevdiğimiz anlaşılır.. lobicilik yalnız parayla olmaz, bizimki gönül işi..
  
  aklıma gelmişken, karşı durduğumuz diğer haksızlıklar için;
  
  (bkz: gheorghe hagi'ye yapilanlar)
  (bkz: #115052)
  (bkz: jupp derwall e yapilanlar)
• 493

  kalsın yahu takımda da kalsın ilerde teknik direktör de olsun , güzel ortalar kessin şimdilik , her maç 10 km koşsun müthiş şutlar atsın her yıl gol kralı olsun, takımı şampiyon yapsın, bütün bunları yaparken de her maç çemkirsin hakemlere, rakip futbolculara saldırsın, taraftarı galeyana getirsin sizde oturun sevinin nasıl olsa herşey sonuç için değil mi galatasaraylılık duruşunu kim sallar peeeeeh.
  
  sonradan gelen editin dayanılmaz hafifliği: bülent korkmaz da çoğu zaman agresifti, çok göze batardı itirazlarından dolayı ama aradaki tek fark o gerçekten takımı için yapardı bunu kendisi için değil.
• 494

  sabri takım için çok çalışıyor, çabalıyor olabilir ancak bunu türkiyede gönülden isteyerek yapacak futbolcu sayısı o kadar çok fazladır ki, bu nedenle sabri sınırlı yeteneği ile çabalıyor diye oynatılmamalıdır.
  (bkz: sınırlı yetenek)
• 495

  bir arkadaşımın deyimiyle '' galatasaray'ı annesinden çok seven futbolcu ''.
• 496

  (bkz: #85320)***
• 497

  bir galatasaray taraftarıdır buna hiç şüphe yok ama bir galatasaray oyuncusu değildir.
• 498

  hakkında bu kadar entry girilince yine bir yere gitmediğini sandığım... hakkaten de gitmemiş.
• 499

  sözlükte kendisini eleştirenler, futbolunu eleştirirlerken, kendisini savunanların, savunmalarını genelde çok iyi galatasaray'lı olması temeline oturttukları futbolcu.
• 500

  o sahayı 90 dakika boyunca bir ileri bir geri koşabilecek bu arada rakiplerle mücadele edebilecek göt'e sahip futbolcu.. öyle bizde hasta gassaraylıyız sırayla gidip oynayalım demekle olmaz.. o sahanın boyu 120 metre.. 65-70.dakikadan sonra onsekizin oralarda topa bastığında karşı kale nasıl görünür biliyormusun sözlük..!! hani denizde yüzerek açılırsın açılırsın açılırsın da bi döner bakarsın, kıyı anasının dininde kalmış ve "vay a.k. nasıl yüzücem lan ben bu mesafeyi" dersin ya sözlükçüm, işte öyle görünür.. insana "göt" bi sıçmak için, bir de 65-70.dakikalardan sonra top oynamak için lazımdır.. o da sabri de var.. tribünde veya tv başında maç seyredenlerde yok.. boşuna heveslenmesinler.. o göt onlarda olsaydı zaten herhangi bir takımda futbol oynuyor olurlardı.. haa bir de antremanlar mevzusu var ki ona hiç girmiyorum bak..
  
  edit: ayrıca galatasaraylı olup olmadığını bilmediğim ve galatasaraylı olup olmaması umrumda olmayan futbolcumuzdur. ben galatasarayımızın futbolcusu olduğu için her sporcumuza yapmamız gerektiği üzre saygılı ve adil davranmaya çalışıp, oynadığı futbol üzerinden değerlendirmeler yapmaktayım sözlükçüm.. bilgilerinize..
  
  edit-2: aha.! bir bu eksikti. bir de yakın tanıdığı yaptınız.. allah allah.. evet nişanlıyız yakında evlenicez.. ama düğün amisterdamda (ulan hep bunu yazmak istemiştim) olduğu için sözlükçüler davetli değil.. çatlayın patlayın... ahgahahahaha..