resim
Sabri Sarıoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:Türkiye U18
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 451
    milli forma altında başarıdan başarıya imza atmış oyuncudur. maçlarda galatasaray'dakinden farklı olarak etkili oyunu ve isabetli ortaları ile göz doldurmuştur. röportajlarında ise günümüzün ego barındırmayan müthiş ve başarılı hocası fatih terim'e övgüler yağdırmaktadır. bu başarılarına binaen pek çok taraftar tarafından hakkında ''sabri galatasaray'da olmasa ne bileyim antalyaspor forması giyse hatta milli takım hocası fatih terim olmasa bile her maç milli takımda oynardı, oynamalıdır da'' yorumları yapılmaktadır. * * *
  • 455
    bu taraftarın kendisinden bu kadar nefret etmesini anlamadığım futbolcumuz, hayranı değilim sabrinin ancak bu yazılanları da hak etmiyor. ne yaptı sabri maç mı sattı, 3 kuruşfazlasına karşı tarafa mı gitti, kampa mı geç geldi, herhangi bir maçta mücadelesini mi eksik verdi. hayır, sadece yetenekleri sınırlı ne yapalım arkadaş bizim elimizde de cafu falan yok zaten bu adam da sağ bek değil, zamanı geldi uğur'un arkasında yedek bekledi, uğur bile söyledi en fazla desteği arda ve sabri'den görüyorum diye. yedek kalsa sorun yapmaz, oynatıldığında da elinden geleni yapar. şu anda bizim rakibimiz olduğunu iddia eden 2 takım topuz için birbirini yiyor, işte o topuz bu sabri'nin seçildiğinin yarısı kadar seçilmemiş milli takıma. tekrar ediyorum sabri bir arda bir kewell değildir, vazgeçilmez de değildir ancak bu takımı canı kadar seven elinden gelenin en iyisini yapan ve türk milli takımında oynayan bir futbolcumuzdur, dalga geçilecek bir adam değildir. işin acısı sabri'nin buraları takip ettiğini düşünmem.
  • 458
    parçalı forma için mücadele eden her oyunucuya sevgi ve saygımız sonsuz tabii ki.
    sabri'yi en çok eleştirenlerden birisi olarak, kalbinden ve ruhundan eminim. çok içten bir galatasaraylı olduğuna da eminim.
    ama futbol yeteneklerinden hiç emin değilim.
    olabilir, yetenekleri sınırlı olabilir. benim sabri'yi sinirlenmemdeki sebep aslında bu değil.
    yapamayacağı işlere kalkışmasına sinir oluyorum ben. tamam gönderilmesin, tamam oynasın. ama ne olur sabri, 40 metreden şut çekmeyi bırak ne olursun.
    ve daha da şiddetli şekilde yalvararak şunu diyorum;
    en rahat olan arkadaşına direkt, ayak içi ile, yerden pasla topu. varyete dediğimiz değişik pas stilleri deneme ne olursun.

    basit oyna, sade oyna, risksiz oyna. süratini ve hırsını ön plana çıkar. şut ve orta tercihlerindeki karar vermelerini gözden geçir.

    daha iyisini yapmaya çalışıyorsun biliyorum ama, daha kötü sonuçlara neden olabiliyorsun. sen sade kal, hızlı kal, hırslı kal, samimi söylüyorum hakkındaki tüm şikayetler dinecektir.
  • 459
    çocukça davranmaması gerek. her pozisyonda hakemlere itiraz etmesi (haklı veya haksız) artık iyice antipatik geliyor. evet çalışkan, takımının arkasında ve bu takımda olmaktan mutlu bu çok belli ama sırf galatasarayımız'ı seviyor diye zarar vermesi gerekmez. galatasaray'da oynayabilecek kapasitede bir oyuncumu diye bakmak gerekir olaya. ve bence değildir. olay çok sevmek ve bir sürü fedakarlık yapmak değidir. eğer öyle olsaydı ben de oynarım o forma altında a da oynar b de oynar.
  • 460
    o şut ve ortaları kendisi istediğinden değil teknik direktörler öyle istiyor diye 40 metreden çekmektedir.. kendi istediği için yapsa hangi teknik direktör onu kadroya alır kardeşim.. çek diyorlar çekiyor.. ayrıca bugüne kadar polemik olmasın diye yazmadım ama artık dayanamayaraktan ahanda yazıyorum.. arda dan ve nonda dan daha fazla isabetli orta yapan oyuncumuzdur. seyredin maçları tek tek sayın ortaları göreceksiniz..
  • 461
    kendisine 40 metreden şut çekmesi direktifi verdiği düşünülen teknik direktörlerin akıbetleri ortada olan oyuncudur.

    15 ortada 3 isabet ile 5 ortada 2 isabeti ; isabet verisi üzerinden kıyaslarsak, evet sabri en fazla isabetli orta yapan oyuncudur.

    santrafor nonda ile kanat oyuncusu sabri'yi "orta" üzerinden kıyaslamak ne kadar makuldur onu da bilmiyorum.
    ama şöyle bir mantıkla bu görüşü zenginleştirebilirim.
    nonda'nın attığı kafa golü sayısı ile sabri'nin attığı kafa golü sayısı arasındaki kıyaslama kadar geçerlidir.
  • 464
    üzerindeki baskı profesyonel top oynamayanların algılayamadıkları türden bir baskıdır. teknik direktörler kendisine onsekize yaklaştığında "ortayı yap ki akabinde rahatlıkla sağ bek mevkiine veya görev yerine rahatlıkla dönebilesin" diye direktif verdikleri için o ortaları oralardan açmaktadır. evet adrese teslim yeteneği yoktur ama o ortaları kendi arkadaşlarının da almayı bilmesi lazımdır. örneğin tanju orta nereden gelirse gelsin ve kim açarsa alsın o ortayı almayı beceribilen futbolcuya iyi bir örnektir. ayrıca teknik direktörlerin akibeti hakkında yapacağı bir şey olmadığı gibi diğer oyuncularımız ile kıyaslandığında ister tek haneli rakkamlarla ister iki haneli rakkamlarla pas yüzdesi (pas yüzdesi diyorum bak. ironi filan yapmıyorum. isterseniz tek tek oturup sayın) yüksek bir oyuncumuzdur. işte tüm bu nedenlerle kendisine ağır haksızlık yapılmaktadır.
  • 467
    takımımızdaki yeni düzenlemelerde adı geçmekte olan oyuncu. takımımızın başarısı isteniyorsa orta nereden gelirse gelsin ve kim açarsa açsın alabilen oyuncu almak yerine, orta kime giderse gitsin, orada kim bulunursa bulunsun isabetli olabilecek ortalar açabilen oyuncular almak akıl ve mantık sınırları çerçevesinde daha makbuldür.

    edit: 50 milyon dolar'a kendisi ayarında oyunculardan oluşan bir takım rahatlıkla kurulabilir. antrenörü, malzemecisi falan da cabası.
  • 468
    ilk ortaya çıktığı yılı hatırlıyorum.uzaktan kaleyi bulan şutları takıma dinamizm katışı ile çok yararlı oluyordu sabri.ilerleme kaydettiği zaman çok büyük futbolcu olacağını düşünüyordum. ama a takıma çıktığı seneden beri oyununa hiçbirşey katmadı sabri. hatta palazlandıkça, takım ahengini pas trafiğini bozmaya başladı.geriye gitti.

    hala avrupa da 3-4 milyon euro ederken satalım.hem o kurtulsun, hem de biz dediğim oyuncumuz.
  • 469
    yetenekleri kısıtlı mı kısıtlı. bunu inkar edenle de hiç tartışmam. futbola bakış açılarımız farklı demektir. cihan haspolatlı, orhan ak, inamoto, daha eskilere gidersek bülent akın, volkan arslan, bi ara bjk de yasin sülün, ibrahim üzülmez, fbde deniz barış, selçuk, trabzonsporda hüseyin cimşir futbolcu kapasitesi olarak neyse şu anda da sabri o kalibrededir. eğer adam gibi bir sağ bek ve sağ açığımız olsa sabri formayı rüyasında görür. imkansızlıklardan dolayı oynuyor. kendisini geliştirir desek, a takımda 6 senesi doldu, 7.seneye giriyor hiç umudum yok. sene boyunca oynadığı ortalama 30 maçın 3-5 tanesinde çok iyi oynayan ki bu da genelde milli maçlara tekabül ediyor. bunun dışında taraftarı çileden çıkaran bir isim. en az bizim kadar galatasaraylı, gitse bu yönden üzülürüm yalan değil ama iş galatasaraylılıkla bitmiyor. keşke en az galatasaraylılığı kadar yetenekli de olsa, tribünleri ayağa kaldırsa, o zaman en az arda kadar belki de daha çok sevilirdi. ben de bugüne kadar çok entry girdim. artık hakkında daha fazla yazmak istemiyorum. nihayetinde suç onda değil ona formayı verende.
  • 470
    kendisiyle söyle bir diyaloğumuz geçmiştir:
    (kendisi yanımdaki adamla almanya menajer vs. konularda konuşuyordu)
    ben: *hayırdr abi transfer mi var?
    sabrinho*: bakıcaz daha belli değil.
    ben: almanya mı?
    sabrinho: "galatasaraydan kurtulayım da neresi olursa olsun."

    hadi sabrinho rijkaard geldi kaç kurtar kendini.
    not: konuşmanın doğru olduğuna şerefim ve haysiyetim üzerine yemin ederim.
  • 471
    bir kere sabri'nin en büyük problemi öğrenememesi. yahu arkadaş bunca senedir futbolcusun, ekmeğini burdan kazanıyorsun, göz var nizam var hatalarını artık bir farket be. orta açamıyorsun, çektiğin şutlar çok nadir gol oluyor, oyun sağda sıkıştığı zaman topu orta alana sola doğru oynamak aklına hiç gelmiyor. bu ve benzeri bir çok eksiği görmek için bir futbol uleması olmaya da gerek yokken üstelik yıllardır galatasaray gibi bir takımda futbolculuk yapıyorken bunları görmek, düzeltmek için çabalamak bu kadar mı zor? değil işte, kapasite diye bir şey gerçekten var ve eğer kapasitesi yüksek bir oyuncu olsa her idmandan sonra oturup bunlar üzerinde çalışabilirsin. hagi kötü frikik attığı için mi her idmandan sonra frikik çalışıyordu sanki? daha iyisi için, her zaman daha iyisini istemeli bir futbolcu. sağ bek de olsan kaleci de olsan bu böyledir. yeteneklerin kısıtlı tamam eyvallah ama sürekli idmandan sonra fazladan orta açmaya çalışsan, ne bileyim şut çekmeye çalışsan ben eminim ki şu yaptığının ister istemez iki katını elde edeceksin yani. bu da bize yeter de artar, kimsenin sabri'den dünyanın en iyi futbolcusu olmasını istediği yok. gel gör ki görünen köy kılavuz istemez işte, bunca senedir üstüne bir gram bir şey koymamış bir adamı sırf candan galatasaraylı diye yeterince takımda tuttuk. sabri her şeyi galatasaray'a borçlu, bu borcu harcı teraziye koyar tartarsan galatasaray'ın sabriye emeği sabri'nin galatasaray'a emeğine ağır basacaktır. o yüzden durduk yere vefa gösterilerine gerek yok. galatasaraylı adam yeri geldiği zaman zarar verdiğini de görebilmeli. bunca kelam etmeye de gerek yok aslında. bu gidişle sabrinin hiç bir yere gideceği yok çünkü...
  • 472
    gazetelerde çıkan haberlere göre para almadığından yakınıp fatih terim'in yardımını talep etmiş topçumuz. ah be sabri geçen sene bordo maçı dışında hangi maçta adam gibi oynadın ki? kavgadan gürültüden itirazdan başka naaptın ki? ne oynadın ki ne istiyorsun. sizlerin sabredemediği parasızlık meselesi nedeniyle bülentler, hakanlar, arifler, hagiler avrupa şampiyonu oldular cancağzım. az sabretseniz, şu stat bitse kıyamet mi kopar? galatasaraylılık bu değil midir?
  • 475
    "çok yetenekli bir futbolcu. ama beyni ile kramponları arasında köprü yok! bunu çözebilirsek, büyük bir yıldız yaratabiliriz"
    (bkz: frank rijkaard)

    sözlüğe girmeye başladığımdan beri vurgulamaya çalıştığımı frank rijkaard vurgulamıştır. ben de tam olarak nasıl söylenir diye kıvranırken, kelime cümle ararken imdadıma frank rijkaard yetişmiştir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın