hakkında bir şeyler yazayım dedim, düşündüm ve ne yazacağımı bulamadım. ancak borges sağolsun benim düşündüklerimi yazmış :
---
alıntı ---
çok tatlı, çok güzel bir çocuğu varmış kaptan'ın..
drogba'nın kaptan olmasını istemem, üstelik ne hakla? sneijder'in da keza..
selçuk'a ne zaman baksam 18 yaşında olmadığı her gün için azap çekilir, üzülür. 28 yaş çok kötü değil ama çok daha önce bu kulübün içerisinde olmalıydı diyor insan.
selçuk ve hamit dahil.. hiç kimse bu takımda sabri'den daha fazla kaptan olmayı hak etmiyor.
üstelik oynamadığı zaman en ufak bir demeci, ayrılıkçı ve takım bütünlüğünü bozacak davranışı olmayan ve oynadığında da hazır olmayı başarmasıyla "örnek" bir futbolcu olması, kaptan olmasına yeter.
diğerleri gibi plan kurmaz. sinsi değildir. a derken b'yi hedeflemez, kibir yoktur. neyse o. bazen birileri tarafından gaza getirilebilir, iyi niyeti suistimal edilebilir en fazla.
diğerleri gibi getirisi olan demeçleri vermez, planlı konuşmaz, hareket etmez.
ne görüyorsanız o..
iyi adam, iyi bir profesyonel ve sağ bek mevkisinde bana göre oldukça da iyi bir futbolcudur. dün de söyledim, bugün de söylemeye devam ediyorum.
zamanla sanki daha da güzel oluyor..
hele sahanın ortasına gelip de şşşşşşşş dediği vakit.. hamit'in yazılanlar doğruysa sneijder'a dediği gibi:
onu sadece sabri yapabilir!
oğlu ise inanılmaz..
kısaca tanımlamak gerekirse; o galatasaray'ın çocuğudur
---
alıntı ---
http://devrimderki.blogspot.com/.../kaptan-ve-oglu.html