son derbi maç nedeniyle üzerine fazla ve haksızca gelindiğini düşündüğüm futbolcu.
sabri için düşündüklerim hala aynı. iyi galatasaraylı ama kötü futbolcu. futbolu salt atletizm olarak gören zihniyetin temsilcilerinden. pozisyon gereği olması gereken yerde olmayacak
*, ortaları isabetsiz olacak, şutları dağlara taşlara olacak ama bu açıklarını mücadele ederek, sağa sola koşturarak kapatacak ya da kapatmaya çalışacak. uzun yıllar takımda banko oynamasına rağmen yerinde sayması işin iyice tuzu biberi oluyor.
ancak derbideki haliyle galatasaraylıların gözüne batan özelliğini gene
galatasaray taraftarı yaptı. taraftarın her maç 'sabri fenerin a...... ...' diye tempo tutması, 'sabri buraya üçlü çektir tayfaya' diye tezahüratlara maruz kalması üzerinde zaten terim eli değmiş birisini pohpohlayıp iyice serseri mayın haline getiriyor. nerede kimde patlayacağı belli değil.
derbi maçta faul yaptıktan sonra rakibini kaldırmaya gidiyor. eli itilip, tersleniyor. hakeme itirazda bulunmuş, ikinci yarı özür dilemiş, yanında bile gözükmemiş. faul
*yapıyor, ailesine ucu dokunacak şekilde küfür yiyor. herif zidane değil ki atacağı kafayla haklı bulunsun. varsa yoksa sabri. ismi çıkmış dokuza inmez sekize. pfdk'ya gidiyor, onu kışkırtan paranın emrettiği kişiliğin yaptıkları fenerli medya tarafından örtbas ediliyor.
uzun lafın kısası sabri dün neyse bugünde o. aynı. rahatsız olan ya da olacak birisi varsa, her maç onu bu kıvama getirenler olmalı. sadece bir kişiye atmak kolayı, aynaya bakılsa suçlu görülür.
futbolculuğu hakkında son olarak da şunu söyleyebilirim, patlayıcılığını ikinci yarı yedek oyuncu olarak girdiği maçlarda daha iyi gösteriyor.
*