resim
Sabri Sarıoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:Türkiye U19
Yaş:40
Uyruk:Türkiye
  • 9820
    senelerdir saygıyla, sesini çıkarmadan iyi kötü işini yaptığını iddia eden balık hafızalı taraftarlar için hatırlatma olsun:

    (sadece son 4-5 sene canlı canlı gözümüzün önünde gelişenleri yazıyorum. dedikodu, iddia değil.)

    - maç esnasında kendisine verilen kaptanlık pazubandını eliyle itmesi

    - taraftara laf edip "karşıma gelseler kekeler, imza isterler" demesi

    - şampiyonluk kutlamalarındaki asık suratı

    - saha içinde takım arkadaşının gırtlağına yapışması

    yolu açık olsun. ne verdiyse kat kat fazlasını aldı.
  • 10428
    kırılma anı programında galatasaray'ı vefasızlıkla suçladığını düşünmüyorum.
    özellikle gündem olmak için eski defterleri açtığını hiç sanmıyorum.

    programın formatı gereği, hayatındaki kırılma anları, unutamadığı olaylar, hatıralar, hisler soruluyor.
    volkan demirel ile nasıl barıştığını, emre belözoğlu ile aralarının düzelip düzelmediği bile soruldu.
    emek ege haliyle en üzüldüğü anları, kadro dışı kaldığı zamanlarda neler hissettiğini de sordu. sabri de içtenlikle cevaplamaya çalıştı. yani durup dururken bu defterleri açmadı kendisi.
    ayrıca, bu konuları sıcağı sıcağına konuşsa, selçuk futbolcuyken konuşsa, takıma ve selçuğa zarar verdi derim. ama sabri futbolu bırakmış, selçuk bırakmış. aradan yıllar geçmiş, gelen soru üzerine de o dönemki kırgınlığından bahsetmiş. şimdi konuşmayacak da ne zaman konuşacak?

    bu adam 300. maçına çıkıyorsa, herkese nasıl plaket veriliyorsa ona da öyle verilmesi gerekiyordu. adam burada bir ayrıcalık istemiyor, adalet istiyor.
    3 ay kadro dışı kaldığında, arkadaşı arayıp sormuyor diye kırılması kadar doğal ne var?
    arda turan bile 8 yıl sonra döndüğünde takımda kaptan olarak karşılanmış, kendisi kaptanlığı muslera'nın hakkı olduğunu söylemiş, muslera da teşekkür etmişti.
    e sabri 3 ay sonra döndüğü ortamda kaptanlığı alınıyorsa, en azından ufak bir konuşma bekler.

    bence de yetenekleri kısıtlıydı, hiçbir zaman kaptan olmamalıydı.
    fakat kendisi yerine daha iyi sağbek vardı da sabri silah zoruyla mı formayı aldı? hadi galatasaray'da yabancı kısıtlaması sayesinde oynuyor diyelim, milli takımda da mı zorla oynattırdı kendisini? yerli bir alternatifinin olmaması onun suçu mu?

    kısıtlı yetenekleriyle elinden geleni yapmış, sahada cassio lincoln gibi volkan'dan kaçmamış, emre'ye eyvallah etmemiş, taraftarın üçlü isteğini hiçbir zaman geri çevirmemiştir.
    en büyük kusuru da buydu zaten, tribünleri çok fazla dinlemiştir. lakin taraftara hiçbir zaman karşılık vermemiş, trip atmamış, küfür etmemiş, formasını hiçbir zaman fırlatmamıştır.

    galatasaray efsanelerini anıyor kapsamında (çok efsane olmasa da), bir gün tekrar ali sami yen'e gelip, tribünlerin önünde plaket verilip, taraftara da üçlü çektirmesini isterim*
  • 3054
    valla bun entry'nin altına "tanım da gelsin..." diye yazacam, sövecek varsa baştan sövsün.

    bugün maçtan önce aslanım'da kounşuyorduk, şike mevzusunu. yine konu "biz olsak düşmüştük, zaten en önce biz isterdik"e geldi. doğru en önce biz isterdik. ama fener taraftarının davranışını sadece bir yönde takdir ediyorum, birlikler. hatalı, yanlış olsalar da birlikler.

    sırf şike mevzu değil. bir günden bir güne bir futbolcunu yerin dibine soktular mı? maç maç evet ama genelde asla. ulan alex'in heykelini dkecekler, amına koyiyim bizim o zaman hasan şaş'ın taşşaklarını dikip tapmamız lazım.

    velhasıl kelam biz asla bu kadar birlik olamadık. bu çocuk kaç ay top oynamamış, çıkıyor elinden geleni yapyor. sen siktir boktan halı saha maçına çıkıp 10. dakikada götünden soluyunca "abi 1 aydır topa değmiyorum" diyorsun, e bu adam napsın? bu çocuk bu takımı siklemese sakatım der, hazır değilim der oynamaz. sen de serkan kurtuluş'u seyrederdin.

    süper sağ bek mi? değil. eksikleri var mı? fazla. ama bu çocuk topçu. bak öz evladımız, galatasaray topçusu demiyorum. bu çocuk iyi topçu. ümit millide 10 numaraydı, sağ kanat oldu. sonra sağ bek oldu. ağzını açmadı. kadro dışı kaldı gıkını çıkarmadı. yedek kaldı gazetecilere laf yetiştirmedi.

    topçuluğuna saygı duymuyorsunuz bari azıcık adamlığına saygı duyun.

    ha bu arada yenilsek de bunları yazardım. hatta daha çok yazardım. bir takımı galbiyetler değil yenilgiler şampiyon yapar, eğer doğru tepki verirsen. aynı 2-4'lük antep maçı gibi.

    tanım da gelecek dimi? 55 numaralı aslan parçası.
  • 10237
    ünal karaman'ın bu noktada bir röportajında söylediği çok doğru bir cümle vardı;

    ''kulübün evladı, camianın çocuğu falan bu laflar kulübü maddi anlamda batıran sözlerdir. işe yaramaz adam kulübün çocuğu diye 15 yıl ona mı bakacağız?"

    ben camianın evladıyım, biz bu takımın abisiyiz, biz bu kulübe canımı veririz diye diye bir kulüpten 15 yıl ekmek yiyip sonra gönderilince de, sırtından hançer yemiş yarı yolda bırakılmış triplerine giren futbolcu tayfası kadar eğreti duran başka hiçbir şey yok. bizse doğruya doğru, bu tür konularda da bazen duygusal davranabiliyoruz.

    bunu eboue konusunda da yapmıştık. benim de çok sevdiğim bir futbolcudur, haline de elbette ki üzüldük amenna. ama bu adamlar kariyerleri boyunca şuradaki hiçbir insanın bir saniye bile olsa bir arada göremeyeceği kadar büyük paralar kazanıyorlar. battıysa bize ne, boşta kaldıysa bize ne?

    sabri bu kulüpte kaç sene oynadı allah aşkına, bak zaman zaman kendisine de haksızlık edilmiştir ona da katılırım. ama bir aynaya dönüp baksın, onca sene kendisini ne kadar geliştirebilmiş? dönemlik performsanları dışında onca sene, kaç defa 11 seviyesinde bir adam olmuş?

    buna rağmen koskoca 16 sene bu kulüpten ekmek yemiş, 7 sülalesine yetecek kadar para kazanmış. galatasaray'ın mı ona vefa borcu var sabri'nin mi galatasaray'a vefa borcu var? böyle saçma bir şey olabilir mi, yok yarı yolda bırakılmış yok sahip çıkılmamış. hayır kurumu falan zannediliyoruz sanırım, mantığa gel. burada zaten asıl sorun, sabri'nin 16 sene bu kulüpten ekmek yemesi.
  • 5511
    bütün yeteneksizliğine ve kendini bir tık geliştirememesine rağmen yıllardır trilyonlar kazanan ve ferrarilere binen sözde galatasaray'ın çocuğu.
    ben ise öğrenci harçlıklarından biriktirerek, aylarca sadece günde iki liralık yemeğe talim edip kendisine ve sevgilisine galatasaray forması alan bir insan olarak bu adama laf söyleyemiyorum. çünlü beyefendi galatasaray'ın çocuğuymuş.

    edit: bu entry kesinlikle "ben forma aldım son sözü ben söylerim" minvalinde söylemler içermemektedir. sadece ve sadece, milyonlar alan yeteneksiz bir adam galatasaray çocuğuysa ben bu basit fedakarlığımla hayli hayli galatasaray çocuğuyumdur ve söz söylemeye hakkım vardır. kimse bana eleştiremezsin diyemez.
  • 3120
    elin oğlu ibrahim üzülmez’i gareth bale özer hurmacı’yı nanni gibi lanse ettiği için galatasaraylı değil elin oğludur. galatasaray taraftarı kendi içinden yetişmiş evladı da olsa eksiğini yanlışını söyler elin oğlu gibi bağrına basıp hatasıyla sevabıyla kabullenmez.

    eğer yanlış hatırlamıyorsam rijkaard sabri için ‘‘çok yetenekli futbolcu ama beyni ile kramponları arasında köprü yok’’ demişti yaz kampı döneminde. daha ne kadar kibar olunabilir bilmiyorum.

    feldkamp sabri’yi disiplinsiz hareketleri ve takımı olumsuz etkilediği için kadro dışı bırakmıştı, sene 2008di herhalde. ‘’ohhh kurtulduk sonunda ‘’ dedik… hakan şükür ve diğer futbolcular gidip hocayla konuşup yumuşatıp özür diletmişlerdi. hatta hakan şükür’ kadro dışı bırakmakta feldkamp’ın sonuna kadar haklı olduğunu ama kimsenin takımın dışında kalmasını istemedikleri için feldkamp’la konuşup affetmesini sağladık demişti.

    fatih terim de mecburiyetten onatıyor şu anda da geçmişte de, eboue varken sabri bu takımda yer bulabilir mi sizce? yerli sağ bek desen seon başı alınabilecek bir orhan şam vardı göze batan onu da fener aldı. 2008 avrupa şampiyonasında gökhan gönül sakat olduğu için sabri oynadı ki o turnuvada da sabri sakatlıklardan ve kart cezalarından ötürü, ilk kez hırvatistan maçında ilk 11 başladı yani zorakiyetten, grup maçlarında ya oynatmadı fatih hoca ya 2. yarı aldı oyuna.

    neyse konu o değil. formanın hakkını verdi diyoruz ya sabri için, o muhabbet fatih terim öncesi skibbe gibi reijkaard gibi gevşek hocalardan dolayı kaynaklandı, bazılarının futbol algısı değişti. sahada açık açık görüyorduk bazı futbolcuların yaydığını sallamadığını umursamadığını. fatih terim varken götleri yiyorsa yapsınlar da görelim, al işte samsun maçında herif bir esti gürledi devre arasında sonuç belli. disiplinin otoritenin olduğu yerde herkes elinden gelenin fazlasını yapmak zorundadır. sabri’nin gösterdiği o çaba o özveri herkes de olması gereken bir özellik.

    baros deplasman seçiyordu agalar, sakatım diyip gitmiyordu, işler kötüye gittiğinde herkes bir sakatlık furyasına girip oynamak istemiyordu. hoca'nın oynatmadığı futbolcu gazetelere sayfa sayfa demeç verip hocanın kuyusunu kazıyordu. hoca yollamak için adamlar oynamıyordu be resmen. biz de bu ortamda her maç çıkıp sahada köpek gibi koşan sabri’yi baş tacı ettik formanın hakkını veriyor diye… ulan zaten olması gereken bu, çıkıp köpek gibi oynayacak, koşacak , basacak atacak, tutacak… işi bu lan onların!! senede en kötüsü 1.5 milyon € indiriyor cebe… biz oynamayan gevşek adamlara alışınca sabri de değer kazandı gözümüzde… koşuyor basıyor formanın hakkını veriyor dedik…

    ama gel gelelim sabri futbol zekası olarak ben reijkaard kadar kibar olamayacağım resmen kronik beyin yetmezliği seviyesinde. 2001’den beri galatasaray’da oynuyorsun, şampiyonlar ligi avrupa şampiyonası uefa kupası bir sürü uluslar arası deneyimin de var. ulan 10 sene boyunca insan şut çekme konusunda orta açma konusunda kendini bu kadar mı geliştirebilir kendsini be adam??

    lig tv mikrofonunu pantalonuna sokup göbek atar sabri…
    http://alkislarlayasiyorum.com/...ioglu-paha-bicilemez

    tek kişilik baraja takılır kullandığı serbest vuruşta sabri
    http://www.youtube.com/...&feature=related

    peşinden gelen adamı top taca çıkarken korkutmaya çalışır sabri…
    http://www.youtube.com/...&feature=related

    milli takım’da maç başlamadan ısınırken, 10 tane orta açar, bir tanesinde hedef tutmaz adamın ayağına kafasına yollayamaz topu sabri…
    http://www.youtube.com/...&feature=related

    şut çeker top kalenin 7 metre üstünden gider ‘’ahh nasıl kaçtı’’ diye saçlarını yolar sabri…

    gol atmışız herkes seviniyor, uçan adam sabri gelir atlar futbolcuların üzerine sakatlayacak neredeyse, baros sinirlenip atıyor üstünden… şu hareketi yapan adamın iq kaçtır abi? ben bu adamı bırak takıma kaptan yapmayı kampta oymakbaşı bile yapmam be…
    http://www.youtube.com/watch?v=BCH6OVHCiSc

    yöneticisyle uçakta prim pazarlığı yapar, gerzek şımarık çocuk gibi hareketlerde bulunur ‘’prim 30.000$’’ diyip sağa sola sallar kendisini sabri…
    http://www.webaslan.com/...en-reisSXHBQ47761SXQ

    sabri samsun maçında 2 gole sebebiyet vermiş… versin abi, benim derdim o değil. uçakta yöneticisiyle prim pazarlığı yapmasın da, gol yememize sebebiyet versin…

    bu mudur galatasaray kaptanı beyler?? yaşınız kaç bilmiyorum ama benim ilk tanıdığım gördüğüm takım kaptanı cüneyt tanman’dı… fatih terim, bülent korkmaz hakan şükür tugay kerimoğlu bunlar yakın zamanlardaki isimler… hangisi sabri kadar beyin kapasitesi sınırlı ve yeteneksizdi? hangisi bütün diğer takımların taraftarlarının ağzına sakız olmuşlardı yaptıkları aptallıklarla yeteneksizlikleriyle? bülent mi? cüneyt mi? hakan mı? tugay mı?

    sabri sarıoğlu benim nazarımda galatasaray futbol takımına ve bu takımın kaptanlığına yakışmamaktadır hem kişiliği hem de yetenekleriyle yakışmamaktadır.

    galatasaray’lı olması, paf takımından yetişmesi ‘’evlat’’ denilmesi bu görüşümü değiştirmez. sadece 10 sene tahammül edebilmemi sağlamıştır bunlar.

    ama artık o tahammülüm de kalmamış görüldüğü üzere.

    ister troll diyin ister başka bir şey…

    ben doğru bildiğimi yazmaya çalıştım…

    edit: amacım eğlenmek dalga geçmek olsa bu yazdıklarımı facebook twitter bobiler.org gibi yerlerde paylaşırdım, galatasaray sözlük'te değil...tepki geleceğini küfür yiyeceğimi bir sürü seviyesiz mesaja maruz kalacağımı bile bile bunları yazıyorsam demek ki amacım eğlenmek değil kendimce doğruları söyleyebilmek...
  • 9971
    "21 yıl emek verdim" demiş. he bana göre emek filan vermiş sayılmaz da, diyelim ki verdin, karşılığında çakıl taşı mı aldın? ömrünün sonuna kadar yetecek para kazandın. he göreceğin itibarı saymıyorum bile... bugün istanbul'da herhangi bir mekana gittiğinde saygı görüyorsan, sabri olduğun için değil, galatasaray'lı sabri olduğun içindir. emek filan bu işleri geçin bi zahmet kardeşim, insanlar artık yemiyor. koca raul'u yolladı real madrid ama adam ağzını açmadı. oyna topunu, al paranı, bak keyfine...
  • 10398
    kendisine haksızlık yapıldı mı? kısmen evet. çok büyük haksızlık yapıldı mı? hayır. haketmediği halde çok uzun süre kulüpte kaldı tarzı söylemleri abartılı buluyorum. yabancı sınırı, kulübün kötü transfer politikaları gibi sebebler yüzünden galatasaray kariyerinin uzamasında sabri birincil derecede sorumlu değildi.

    galatasaray kariyerini kabaca şöyle özetleyebiliriz.

    2002 - 2007: altyapıdan genç yetenek olarak çıkış yapıp, zamanla takımın ana rotasyonuna dahil olduğu dönem. hiçbir zaman kağıt üstünde ilk 11 oyuncusu olmasa da sık sık oynayan bir oyuncu haline geldi.

    2007 - 2008: uğur uçar'ın as sağbek olarak başladığı sezonda geçirdiği talihsiz ve ağır sakatlık sonrası sabri tam anlamıyla sağbek mevkisine geçti. o sezon sağbek olarak tamamlaması ve takımın şampiyon olmasıyla artık iyiden iyiye sağbek oyuncusu olmuştu.

    2008 - 2011: takımın kötü gittiği ve bütün yerli oyuncularla birlikte sabri'nin de aşırı kötülendiği ve yıprandığı bir dönem. sabri takımın aksayan parçalarından biri olmakla birlikte, ana sorunu değildi. ancak o dönemin atmosferi sebebiyle sabri sanki takımın en büyük sorunlarından biriymiş gibi gözükmeye başladı.

    bu döneme bir dipnot daha düşelim; 2008-2011 sosyal medyanın yeni yeni yükseldiği dönem. facebook, inci sözlük, caps kültürünün yaygınlaşmasıyla sabri'nin karikatür olmaya başlaması bu döneme denk geliyor. bu kadar karikatür olmasında kısmen katkısı olmakla beraber temel sebebi ismi, kısa boylu ve agresif tarzı, tipi gibi sebepler daha ön plandaydı. adamın olduğu 4-5 tane komik olay sürekli kullanılıyordu. her yerde dağa taşa orta yaptığı, kötü şut attığı tarzı capsler geziyordu.

    2011 - 2014: ideal sabri sarıoğlu dönemi. eboue'nin gelişiyle olması gerektiği yedek sağbek haline geldi. yedek olarak takımda kalması normaldi çünkü yabancı sınırı ve altyapıdan yetişmiş oyuncu kuralı gibi geçerli sebepler vardı. ''sabri süper ligin en kötü sağbeki'' algısı bu dönemde biraz kırılmıştı. tam manasıyla yedek olunca, ayarında/dozunda kullanılınca takımda iyi gittiği için insanlara batmadı. fatih terim'den sonra mancini'de başlarda pek sabri'yi oynatmamış olsa da sezon sonuna doğru sık sık kullanmıştı.

    2014 - 2015: sabri'nin sezon başı yönetim kararıyla kadro dışı kaldığı sezon. ünal aysal yönetimi ayrılınca tekrar takıma dönmüş, o dönem prandelli'de veysel, tarık çamdal gibi oyuncuların berbatlığı yüzünden sabri'yi oynatmaya başlamış, hatta sabri konusunda hata yaptıklarını söylemişti. sonrasında hamzaoğlu'da kendisini düzenli olarak oynatmış ve takım sezonu şampiyon bitirmişti.

    2015 - 2016: bu sezon başı zamlı kontrat almasıyla başlayan kaoslarla birlikte tekrar aşırı yıpranma sürecine girdi. gerçekten zam yapıldı mı, geçen seneki alacakları mı eklendi bilemiyorum. yönetim/cüneyt tanman/hamzaoğlu bu konuyla ilgili abuk sabuk demeçler verip olayı daha da büyüttüler. yok sabri'den iyi sağbek mi var, ondan iyi şundan iyi vs gibi. nitekim o sezona as sağbek olarak başlamış ancak ağzıyla kuş tutsa yaranamayacak noktaya gelmişti. bu konularda birinci sorumlu olduğunu düşünmüyorum. kulüp sağbek transfer yapmıyorsa, kötü iletişim hatalarıyla kamuoyunda hedef tahtası haline geliyorsa sabri asli suçlu değildir. asli suçu yönetim ve teknik direktördü. bu sezon takımda sallantılı gidince işler artık sabri için geri dönülmez bir noktaydı. sanki yine takımın bir numaralı sorunuymuş gibi bir ton eksik varken bu sezonun devre arası yerine linnes alındı ancak linnes'in galatasaray kariyerine pek iyi başlayamamasıyla sabri yine sık sık oynar duruma gelmişti.

    2016 - 2017: riekerink ile başlanan sezonda yine baya oynadı. linnes ve yeni transfer cavanda sabri'den pek de iyi performans veremeyince sabri yine formayı almaya başlamıştı.

    2017 - 2018 sezonunun başında ise tudor - cenk ergün ikilisinin yeni yapılanması çerçevesinde yollar ayrıldı ve göztepe'ye imza atıp 1 sezon oynadıktan sonra futbolu bıraktı.

    kendisiyle yolların ayrılmasına karşı çıkmadım. çünkü belli bir mantığa oturuyordu. sıfırdan bir takım kurmak, yeni bir heyecan yaratılmak isteniyordu ve sabri yüzü çok eskimiş, çokça yıpranmış bir oyuncuydu. ayrıca eskisi gibi yabancı sınırı yoktu. sayı 14'e yükselmişti. sabri'de 33 yaşına gelmişti. zaten büyük oranda tempo ve dinamizm üzerinden oynayan bir oyuncu olduğu için yolların ayrılmasına çok muhalefet edilecek bir şey yoktu. kalabilir miydi? belki ama yolların ayrılmasında büyük bir haksızlık olduğunu düşünmedim ve hala düşünmüyorum.

    son olarak; yazının genelinde belirttiğim gibi; galatasaray'ın kötü gittiği her dönem takımın birincil sorunu gibi davranılması haksızlıktı. galatasaray sabri'nin ilk 11 oynadığı dönemlerde ligi 8. 6. da bitirdi, şampiyon da oldu. öyle büyük bir olumlu/olumsuz değişken değildi. zaten 15-16 sezonuna kadar yabancı sınırı vardı ve yerli sağbek havuzu da sınırlıydı. takımda kalması gayet normaldi.

    kulübün kötü transferleri yüzünden formayı kapıp oynamaya başlaması sabri'nin suçu değildi. eboue gibi iyi bir oyuncu transfer edildiğinde sabri doğal olarak yedek kalmıştı zaten. sonrasında veysel, tarık, linnes, cavanda gibi berbat/vasat oyuncular transfer edip de sabri tekrar formayı kapıyorsa bu sabri'nin değil yönetim ve teknik heyetlerin suçu. iyi adam alsaydınız zaten oynamazdı.

    kulüp kendisinin sosyal medyada doğum gününü kutlamalı. kutlasan ne değişecek kutlamasan ne değişecek? istiyorlarsa bu son dönemki oyuncular için bir jubile maçı da düzenlenebilir. taş attın da kolun mu yoruldu derler adama. altı üstü bir gün maç tertip edeceksin. 20 tane adam çağıracaksın, plaket vereceksin. gayet de ilgi olur öyle bir maça sanki çok ekstra bir özveri, önem arzeden, maliyet gerektiren bir şeymiş gibi davranılması bana anlamsız geliyor. ben olsam bu 2010 sonrası gruba kesin bir özel maç düzenlerdim. sabri, hakan balta, selçuk, yabancılardan gelirse; sneijder, elmander, falan kaleye aykut geçer, latovlevici falan da gelsin futbolu bıraktıysa maskesini takıp bir iki orta açsın reis izleyelim *
  • 6916
    la arkadaş, arsenal'in çöpe attığı, ahı gitmiş vahı kalmış, yerden kalkmayan emmanuel eboue geldi iki top oynadı "vay be arkadaş, işte sağ bek böyle olur." diye salyalarımızı akıta akıta adamı izlemedik mi kaç zaman, amneziye mi yakalandınız nedir!

    yabancı kısıtı denilen illet yüzünden 1 sene top oynayamaması olmasa belki hala o eboue'yi izliyor olurduk.

    millet de çıkmış sabri her gelen sağ beki ekarte etti diyor. sanki bana dani alves geldi de onu yedeğe çekti haspam. tarık çamdalali eren beşerler bile keser de oynar.

    mal bulmuş mağribinin canlı örneğiyiz yemin ediyorum, yoklukta neler gidiyor vesselam.
  • 9551
    bu adamın bugün, yani 31 mayıs 2017 tarihi, itibariyle sözleşmesi bitiyor.

    biz "fan"ız gerçi ne dediğimiz önemli değil ama allah rızası için 2000'li yılların başından beri çektiğimiz bu eziyet sona ersin.
    futbolu falan bırak, bırakamıyorsan git fc will'de falan oyna 1 sezon. hem isviçre'nin havası güzeldir. karına da bir planör alırsın, uçar isviçre semalarında. yabancı dil falan da öğrenirsin. tarım falan yaparsın, avrupa'yı gezersin.

    git be kardeşim. git de yakın zamanda gazetelerde "sabri 1 sene daha galatasaray'da" haberi okumayalım. gençliğimi yedin ulan. git.
App Store'dan indirin Google Play'den alın