1934 dünya kupası'nı kendi oyuncağı yapan, güney amerika'dan getirip beş dakikada vatandaş yaptığı 4 tane oyuncuyla takımını şampiyon yapıp stadları miting alanına çeviren
benito mussolini'den pek bir farkını göremediğim; türkiye'ye yakışan fenerli başbakan. gerçi olay fenerbahçe-galatasaray konusundan da ötedir.
2010 - 2011 sezonu futbolda şike soruşturması boyunca şikenin cezasız kalması konusundaki söylem ve "illa ki" verdiği direktiflerle olayın şike ve teşvik primine ceza vermek olmadığını açık açık ortaya koymuştur. sadece bu konu vasıtasıyla 10 aydır milletini ayakta uyutmaktadır. entrynin bu kadarı bile "götümüze girebilir" ayarında olduğu için daha da uzatıp sözlük modersyonunu zor duruma düşürmenin alemi yok....
ammaaa
o kadar din, inanç, namus, ahlak meraklısıysa; bari
aziz yıldırım'ın 10 aydır ne bokuna içerde yattığını çıkıp samimi şekilde anlatması gereken adamdır. madem şike yapmak ve teşvik primi vermek "sahaya yansımadığı sürece"(!) suç değil bu ülkede; ne
aziz yıldırım'ın içerde yatmasına gerek vardır, ne de bu kadar insanı 10 aydır birbirine düşürmenin "dini" yönden bir açıklaması....
ilgililere not: açık adres ve kimlik bilgilerim moderasyon üzerinden edinilebilir. belki beş vakit namaza durmuyoruz, arada sırada ağzımıza içki koyuyor, 2 liraya 20000 lira veren kuponlarla umudu kovalıyoruz ama yalan söylemeye cesaret edemeyecek kadar inanca sahibiz...