• 3
    emre belözoğlu ve harry kewell'ın da kadim rahatsızlığıdır. kewell'ın liverpool'daki günlerinin efsaneye dönüşünü rivayet odur ki en fazla o etkilemiştir. zira leeds'ten sonra liverpool'da istikrarlı biçimde ilk onbirde yer bulmak pek mümkün olamamıştır bu rahatsızlık sebebiyle. emre efendi için de newcastle günleri ne yazık ki pek parlak olamamıştır.
  • 4
    --- alıntı ---

    hala nedeni tam bilinmeyen simfiz pubisteki inflamatuar lezyondur .
    özellikle futbolcular olmak üzere sporcularda kasık bölgesinde görülen aşırı kullanım sakatlıklarından biridir.

    bu hastalığın nedenleri başlıca 4 ana maddede toplanır:

    1-hastalık, sporcunun anatomik yapısından kaynaklanır.
    2-sporcunun yere basış şekli çok önemlidir.. pubis hastalığı ayağı içeri basan sporcularda daha fazla görülür.
    3-antrenmanlardaki aşırı yüklenmeler hastalıkta etkili olur. eğer sporcu sezon öncesi yapılan çalışmalara hazır ve kuvvetli gelmezse aşırı yüklenmede hastalık oluşur.
    4-pubis hastalığına yakalanan sporcu, yeterince dinlenmeden ve tam iyileşmeden ağır antrenmalara maruz kalırsa hastalık nüks eder.

    pubik kemiği ayırmaya zorlayan kuvvetler ve overuse sonucu geliştiği düşünülmektedir. pubis bölgesi kas yapışma yeri olarak oldukça zengindir. sürekli tekrarlayan burulma, burkulma ve gerilme hareketleri sonucu simfiz üzerinde litik lezyonlar başlar. hastalık daha çok ani ve çok tekrara dayalı aktivite yapan futbol, buz hokeyi, basketbol gibi spor branşlarında faaliyet gösterenlerde görüldüğü gibi atletlerde ve yürüyüşçülerde de görülebilir.

    uyluk iç yan kaslarının kasığa yapıştığı bölgede ağrı ile karakterizedir. bu bölgede hem karın kasları hemde uyluk içyan kasları kasık ta pubis isimli kemiğe yapışırlar. tendon hasarı yanında asıl olarak pubis kemiği içinde ödem gözlenir.

    erkeklerde kadınlara oranla 5 kat daha sık görülür..
    kendini kasıkta ağrı ve simfiz pubis üzerinde hassasiyet şeklinde gösterir. ağrı daha çok ünilateraldir ve erkeklerde skrotuma doğru yayılım gösterir.

    osteitis pubis başlangıç döneminde ağrı , özellikle antrenman sonrası ağrılar ile seyreder.

    hastalar klinik olarak kasıklarında belli belirsiz ağrı hissetmeye başlarlar. düz koşu sırasında sporcular ağrı hissetmezler. ama sporcular ani dönüşlerde, sprintlerin ilk çıkış anında, istasyon çalışmasındaki sıçramalarda, şut çalışmalarında ağrıyı daha yoğun hissederler. sprintin çıkış anında sporcu “sanki arkadan birinin tuttuğunu hisseder” ve bu tutma hissi sporcunun % 100 performans göstermesine ağrı izin vermez.

    maç sırasında genellikle 60-70. dakikadan itibaren hastanın ağrıları artar. ağrılar maç akşamı daha da şiddetlenir ve hasta gece yatakta dönerken ağrıyla uyanır. birkaç gün sporcu istirahat eder ve hiçbir şikayeti kalmamış hisseder. düz koşu yapar ağrısı gene olmaz sporcu antrenmanlara çıkar ve sprint, beşe ikiler, şut çalışmalarında gene ağrılar hisseder.

    yani sporcu ne zaman kasık kuvvetini ve kasık esnekliği kullanmaya ihtiyaç duysa sporcunun kasık ağrıları terar sporcuya rahatsızlık vermeye başalar. sporcuların bir kısmı ağrısının olduğunu kimseye anlatamaz, sporcu düz koşu yapar, “sakat insan düz koşu yapamaz” gibi gelir .

    daha sonra sporcu ağrısı olduğuna insanları inandıramaz ve sporcunun sıkıntısının psikolojik olarak olduğu söylenmeye başlanır.
    zamanla antrenman sırasında da ağrı oluşturur.ilerlemiş durumlarda mekik çalışması, hapşırma vs gibi karın kası zorlamalarında da ağrı oluşur…

    erkeklerde prostat ameliyatları sonrası, kadınlarda mesane ve üretral cerrahi sonrasıda gelişebilir .

    tanı için mr oldukça yararlıdır. bölgedeki diğer olası hastalıkları ekarte etmek oldukça önem taşır…..teknisyum 99 ile yapılan kemik sintigrafisi tanıyı destekler.

    tedavisinde öncelikle fizik tedavi ve rehabilitasyon önerilir. tedavisi genellikle konservatiftir.

    bu hastalığın tedavi prensipleri şunlardır :

    1- istirahat mutlaka şarttır.
    osteitis pubis asıl tedavisi istirahattir. ancak sporcunun en az 8-10 hafta istirahat etmesi gerekir.

    2-fizik tedavi motaliteleri tatbik edilir.

    3-nsaı ilaçlar verilir.

    4- egzersiz programında kasık kuvvetlendirmeler ve germe egzersizleri yaptırılmalıdır.

    5- inatçı ve kronikleşmiş durumlarda bölgeye enjeksiyon uygulanarak tedavi yoluna gidilir. injeksiyondan sonra birkaç gün istirahat ihmal edilmemelidir. injeksiyonlarda mesane perforasyonu ve abdominal kaviteye injeksiyon mümkün olabileceği için dikkatli olunmalıdır. ..aynı zamanda kasığa yapılacak enjeksiyonların da sporcuların iyileşme süresini kısaltması açısından etkisi vardır.

    6- çok çok ilerlemiş vakalarda cerrahi yolla tedavi de yapılmaktadır.

    --- alıntı ---

    *
  • 12
    4 aydır çektiğim ağrılara ve önceki dönemlerde gittiğim doktorların olma ihtimali var temkinli oyna uyarılarına rağmen aldırmadığım fakat sonunda çektirdiğim mr sonucu daha dün gittiğim doktorumun suratıma haykırdığı ve beni 4 hafta meşin yuvarlak ve yeşil saha zevkinden mahrum bırakacak, arda turan konusunda empati duygularınızı tavan yaptıran hastalık! 4 aydır çektiren ve futbol oynarken kafanızda yapmak isteiklerinizin onda bir'ini bile size yaptırmayan yıpratıcı ağrılardan sonra kaptan arda turan için daha bir fazla hayıflandım. işin kötü yanı, sebebinin bir darbe, bir düşme, ters bir pozisyon gibi anlaşılır bir etken olmaması! bir halısaha maçında çektiğiniz bir şut sonrası bu sinir bozucu gerçek hayatınızın bir parçasıyım demeye başlayabilir.
  • 13
    çok çok ağır bir sakatlık. arda turan'a sakat olduğu için nefret kusanları falan anlayamıyorum. drogba bile bu ameliyatı geçirdikten sonra ciddi bir dönem toparlanamadı. kariyeri dibe doğru çeken bir sakatlık. gönül isterdi ki arda turan'a hepimiz daha çok destek olalım bu süreçte. oysa cehennemdeki türk kazanı gibi aramızdan biraz yükselen olursa onu aşağı çekmek için kavga ediyoruz. cahilliğimizin, taşra kafalılığımızın başka bir göstergesi bu da...
  • 16
    dün konsültasyon sonucu doktorumun verdiği haberle yıkılmama sebep olan, an itibariyle maruz kaldığım sakatlık...
    dolayısıyla dün itibariyle amatör futbol yaşantımın da bitme noktasına geldiğini öğrenmiş oldum.

    futbol oynayan birisi için yaşanabilecek en ağır sakatlıklardan birisi olduğu söylenirdi, duyardım, ama ne olduğu konusunda çok fazla fikir sahibi değildim.
    hatta erman toroğlu, arda turan'dan sonra bu sakatlığın "fazla seks yapmaktan" falan kaynaklandığını söylemişti, gülmüştük falan...

    insan başına gelmeden anlamıyor neyin ne olduğunu...
    cidden çok zor bir rahatsızlık...

    düzenli olarak organize biçimde her hafta halısaha maçları yapıyoruz... oynayan arkadaşların da büyük bölümü daha önce lisanslı futbol oynamış kişiler...
    ben de geçmişte lisanslı olarak futbol oynamış olanlardanım...

    23. hafta maçına çıktığımız gün, maçtan sonra göbek kısmında, yağ toplayan kısmın hemen altında, "etek bölgesi" denen kısmın da hemen üzerinde şiddetli bir sancı hissettim. çizgi şeklinde sağ leğen kemiği çıkıntısından sol çıkıntıya kadar olan bölge yay halinde sancıyordu... aynı zamanda bacak arasında, hayaların bulunduğu kesmin iki tarafında, uyluk kemiğinin iç üst kısmında öyle bir ağrı vardı ki maçtan sonra neredeyse yürüyemeyecek, araba kullanamayacak hale gelmiştim...

    ilginç olan şu ki, ağrının şiddeti bağırsaklarıma, hatta makat * bölgesine kadar hissediliyordu...

    çok telaşlandım... şüphelendiğim ilk şey bağırsaklarım ya da üroloji kapsamına giren alanlar oldu...
    4 farklı uzmana göründüm, hatta kolonoskopiye falan da girmek durumunda kaldım...

    kolonoskopi, ultrasonografi, tomografi temiz çıkmıştı... çok küçük boyutta bir inguinal herni - yani kasık fıtığı görünüyordu ancak bu ağrıya sebep olacak boyutta değildi ve ameliyat gerektirmediği kanısına varıldı... ancak ağrım azalmıyordu... dinlendikçe geçtiğini düşündüğüm ağrı, şut çeker gibi bacağımı salladığımda tekrar sancıya dönüşüyordu...

    6-7 hafta dinlendim, ilk başlarda ne depara kalkabiliyor, ne şut çekebiliyor ne de uzun mesafeli pas atabiliyordum...
    üstüne üstlük uzmanlar da sorunun ne olduğunu bulamamışlardı...
    göbeğimin düştüğünü falan düşündük, hatta bardak çekme falan uyguladık... evet, kocakarı tedavisi de denedik...

    hatta o kadar umutsuzdum ki reiki master olan kız kardeşim bile tedavi için yardım etmeye çalıştı...
    ama o reiki denemesi değişik bir yol açtı bize... kız kardeşim bu konuda cidden iyidir... bana "abi senin dediğin bölge değil sol orta kısım sanki rahatsız olan" dedi...
    tarif ettiği bölge "pubis" adı verilen kemiğin olduğu bölge...

    tekrar bir doktora gittim... bu kez profesör, geçmişte futbol oynamış bir hocaydı...

    geçmiş konsültasyonları inceledi, diğer doktorların "olsa olsa fıtıktan kaynaklıdır" dediği raporu "yetersiz" buldu...
    beni sedyeye yatırdı, önce bağırsak bölgeme, sonrasında da kardeşimin tarif ettiği yer olan ortadaki leğen kemiğinin uzantısı olan kısma, en son da bacaklarımın arasında, uyluk kemiğinin hayalara yakın olan kısmına elle baskı uyguladı:

    -"oğlum ne yapmışsın sen ya?" gibi bir tepki verdi... o an yaşadığım korkuyu anlatamam... zaten dokunduğu yerlerde inanılmaz bir ağrı hissetmiştim... utanmasam bağıracaktım, zor tuttum kendimi...

    -"rahatsızlığın pubis... duydun mu daha önce?" dedi... anlamsız anlamsız baktım... "emre belözoğlu, arda turan?" falan dedim...

    -"heh aferin... işte onların yaşadığı rahatsızlık... çok zedelemişsin... futbolu unutuyorsun şimdilik... hatta 4-5 ay falan sporla bağını koparıyorsun" dedi...

    uzun uzun anlattı... temel sebebinin oynadığımız sağlıksız zeminler olduğunu, yere basış şeklinin çoğumuzda yanlış olduğunu söyledi...
    söylediğine göre leğen kemiğinin ön kısmını birleştiren ve çok hassas olan pubis adlı kemiğin - hatta kıkırdağımsı yapının lezyonuymuş...

    özellikle ortasahada oynayan, ya da kanatta forvete dönük oynayan, ani hızlanan, leğen ve kalça kemiğini çok zorlamaya yönelik oyun stili olan, biraz da böyle kıvrak hareketler dediğimiz hareketleri denemeye yatkın olan oyuncu tiplerinde kasık ve bölgesine aşırı yüklenme sonucu pubis bölgesi zarar görüyormuş...

    son yaptığım maç sonrası hala ağrı çekiyorum... ağrı da değil aslında, sancı artık... acıyor bildiğin...
    göbeğimin altından kasıklarıma kadar müthiş bir sancıma... yürürken penguene bağladım...

    çok da moralim bozuk...
    müthiş bir ekibimiz var, çok zevkli maçlarımız oluyordu ve benim stresten uzaklaşmamı, hayattan keyif almamı sağlayan çok önemli bir faktördü bu...

    şimdi bırakmak zorundayım... hem de çok uzun bir süre, en az 6 ay...
    geri dönüp dönemeyeceğim belli de değil...

    şimdi "profesyonel misin para mı kazanıyorsun ne diye bu kadar üzülüyorsun?" diye düşünenler olabilir...
    öyle değil arkadaşlar...

    futbol bir tutku...
    hele ki amatörken, sadece zevk için yapıyorsanız, bir formanız varsa, her maçın istatistiklerini tuttuğunuz, güzel oyunu ödüllendirdiğiniz, her hafta maça harcadığınız zamandan çok maçın muhabbetine zaman harcıyorsanız, her hafta maçın gününü iple çekiyorsanız...

    işte futbolun güzel olanı o...
    vazgeçilmez olanı o...

    ve ben o güzellikten uzun süre mahrum kalacağım...
    arkadaşlarım devam ederken ben uzaktan bakacağım...

    onlar da çok üzüldüler duyunca...
    aralarında olmaya devam etmemi istiyorlar, "hakem ol, kameraya çek, cihaz alalım, hem spikerlik de yap" falan diye teselli etmeye çalışıyorlar...

    ama içimde hep bir ukte kalacak...
    umarım beklediğimden daha önce kavuşurum arkadaşlarıma ve formama...

    varsa daha önce bu rahatsızlığı yaşayanlar bana ulaşsınlar...
    sanırım buna çok ihtiyacım var...
  • 17
    en son 9 gün önce (bkz: #1827673) entry'de bahsettiğim üzere cebelleştiğim, yenmek üzere kafayı bozduğum sakatlık...

    hali hazırda yaşayanlar ya da gelecekte "inşallah olmaz" diyerek yaşama ihtimali bulunan arkadaşlara yol göstermesi açısından yaşadıklarımı ve edindiğim bilgileri aktarmak istiyorum...

    pubis'in aktivite sonrası yoğun sancılı ilk haftasını atlatmış durumdayım. günlük hayata yavaş yavaş dönüyorum, kendimi kasmadan merdiven inme ve çıkma konusunda sıkıntı yaşamıyorum şuan... yani akut sancılar geçti gibi...

    göbek altı kasık sancıları yoğun olmasa da küçük uyarılarla hala kendisini hissettirebilir seviyede...
    uyluk kemiğinin iç kısmındaki sancı ise henüz yok olmuş değil ve gayet hissediliyor...

    yeni edindiğim bilgiler ve fizik tedavi uzmanı arkadaşımdan aldığım feed-back'lere göre bu rahatsızlığa yol açan etkenlerden birisi ayağın içe basması... ama benim ayağımda içe basar gibi bir tespit olmadı şu ana kadar, en azından günlük hayatta pek içe basıyormuşum gibi bir durum söz konusu değil...
    geriye kalan ihtimal aşırı zorlama... yani lafın kaba özeti: "çok artistlik yapmışım"...

    şimdi, 4-8 haftalık kritik bir süreç başlıyor... ağrıların kabul edilebilir seviyeye gelmesiyle birlikte pubis kısmındaki lezyonu, iltihaplanmayı ve ödemi azaltmak amacıyla nsai ilaçlar - yani nonsteroid antiinflamatuar - daha da anlaşılır bir dilde anlatırsak steroid, kortizon içermeyen iltihap gidericiler kullanmaya başlayacağım.

    bunlara "yangı giderici" de deniyor... bu ilaçların içerisinde iyileşmeyi hızlandırıcı "steroid" yani halk diliyle "kortizon" bulunmuyor. bu nedenle bu ilacın hızlı iyileşme etkisi vermesi beklemiyoruz. beklentimiz, pubis kısmındaki iltihaplanmayı ve bu süreçteki ağrıyı minimize etmesi.

    sonrasında kasıklarda uyluğa yapışan kasların çözülmesini bekleyeceğiz, bir sonraki aşama da yapışması çözülen bu kasları fizik tedavi - uygun hareketlerle güçlendirmek olacak... ısınma ve rejenerasyon...

    şimdilik yol haritası böyle... 4-8 haftalık maratonun her anını paylaşayım ki birilerine faydası olsun...
    sağlıcakla.
  • 18
    (bkz: #1827673)
    (bkz: #1830185)

    tekrar merhaba... daha önce muzdarip olduğum ve halen cebelleşmekte olduğum "osteitis pubis" hakkında süreci anlatmaya devam ediyorum.

    sürekli maç yapma dönemimin üzerinden yaklaşık 8 hafta, son maçımın üzerinden de 4 hafta gibi bir süre geçti.
    yani 2 ay içinde sadece 1 kere maç yaptım, doktorla görüşmemin üzerinden de 28 gün geçti...

    bu dönem içerisinde yoğun bir dinlenme dönemi geçirdim, uyluk, bel, karın kaslarını olabildiğince zorlamamaya çalıştım.
    geçen hafta itibariyle de uyluk kasları dahil ağrılarımın neredeyse büyük bölümünün geçtiğini söyleyebilirim.
    1-2 gece kasık ağrısıyla uykudan uyandığım oldu, birkaç kez de araç kullanırken uyluk iç yan kaslarında ağrı hissettim, ama çok ağır değillerdi.

    bu dönemde ilaç kullanmadım. bugün doktora gidip nsai ilaç yazdıracağım. bu ilaç sayesinde lezyon oluşan pubis bölgesindeki iltihaplanmanın azaltılmasını amaçlayacağız. ayrıca hafif bir kum torbalı bileklik aldım. kasık kaslarını açma - germe ve kuvvetlendirme çalışmalarına başlayacağım.

    burada belirtmem gereken bir husus var; arkadaşlarım dahil bir çok fizyoterapistle görüştüm ve bu konuda profesyonel yardım almak istedim. çok şaşırtıcı ancak neredeyse hiçbirisinin pubis nasıl tedavi edilir konusundan haberi yok... hatta "osteitis pubis" dediğimde şaşkın şaşkın bakıp google'a girip orada ne yazıyorsa aynısını bana söylediler...

    sanırım birkaçının canını sıkıp "oradan okuduklarını ben de okudum o kadarını ben de biliyorum teşekkürler" demiş olabilirim.
    bir fizyoterapist bu tip ağır ve önemli bir rahatsızlıktan nasıl haberdar olmaz anlamıyorum, özellikle de türkiye'de sporcularda bu kadar yaygın olan bir rahatsızlıktan haberi olmayan fizyoterapistler, mesleğin saygınlığına gölge düşürüyorlar bence...

    şimdilik eski futbolcu olan profesörümün, hocamın yönlendirmesi ve internetten yaptığım fizyoterapi başlıklı egzersiz modelleri aracılığıyla tedaviye devam ediyorum. azimliyim, bu rahatsızlığı yenmeye de yeminliyim...

    dualarınızı eksik etmeyin...
App Store'dan indirin Google Play'den alın