• 76
    galatasaray camiasındaki dış güçler histerisinin tezahürü olan ifade.
    hayat karşısında futbol denen seyirlik oyunu çok fazla ciddiye almakta bunu söyleyenler. oysaki futbolun hayatım tek bir anı kadar değeri yok, sadece eğlencelik bir oyun.
    kötülük, dış güçler vb söylemleri bırakıp herkes kendi işine odaklanırsa kaybederken bile keyif veren (bakın gurur veren demiyorum it gibi koşup hiçbir şey yapamayan bir takım değil, sistemli, düzenli ne yapacağını bilen, oynayan bir takımdan bahsediyorum) bir galatasaray görürüz.
    o zaman da kimse tıpkı geçen sezon olduğu gibi kötülük vs demez, işler kötü gidince bunlara sığınmak sadece yaptığımız işteki yetersizliklerimizi kamufle etme çabasıdır.
  • 79
    evet var böyle bir şey ama her kötü oyun ya da puan kaybı sonrası gündeme getirilmesi kabak tadı vermeye başladı. şampiyonlar ligi'nde maç kaybediyoruz, maç sonu açıklaması "üzerimize oyunlar oynanıyor, galatasaray taraftarı bu tuzağa düşmesin" bilmem ne. ya hadi abicim ya. bir şeyleri gölgelemek için gereksiz gündeme getirilmesi gerçek anlamını ve ciddiyetini kaybetmesine sebep oluyor artık. iktidarın ülkede kötü giden her şeyi dış güçlere, fetöye, cehape zihniyetine bağlamasına benzemeye başladı bu iş. yapmayın etmeyin.
  • 86
    ''yanlış hayat, doğru yaşanmaz''

    türkiye'yi tek bir cümle ile özetlememi isteseler, theodor adorno'nun bu sözünü seçerdim. demokrasi, adalet, birlikte yaşama kültürü, ekonomi, spor, kadın cinayetleri vs. akla gelebilecek her konuda, hep burun üstü çakılıyoruz. öyle bir formülün içinde yaşıyoruz ki, ne yapsak, sonuç hiç değişmiyor. tek çıkar yolumuz, ilahi adalet kalıyor. kötülüklere tahammül edebilme gücünü bu sayede bulabiliyoruz ancak, her şeyi ilahi adalete erteliyoruz. çünkü umudumuzu korumamız gerek. halbuki, yığınların sandığının aksine, insanlık tarihi boyunca hiçbir kötülük ilahi adalet altında ezilmemiştir. kanı dökülen, hakkı yenen her mazlum ahının yerde kaldığı gibi.

    nihat özdemir, yıldırım demirören. bu isimleri bol sıfırlı ihalelerle hatırlıyorum hep. geçmişte de öyleydi, yarın da öyle olacak. köşe başlarında ise sayısız dalkavuklar, rıdvanı, acunu, televizyonları, gazeteleri... çoklar, çok olmak zorundalar. çünkü bir yalan, yeteri kadar kişi tarafından savunulursa, gerçeklik olarak önümüze servis edilir. çünkü güç sahibi olanlar, gerçekliği belirleyebildiği kadar güçlüdür. muhteşem bir örneği için: (bkz: 22 eylül 2019 yeni malatyaspor galatasaray maçı)

    bu maçtaki ofsayt çizgisi! yeteri kadar kişi umursamadığı ya da 'doğru olmalı' dediği için, çizilen o çizgi gerçek artık. sadece bu çizgi de değil, zerafet de gerekli çünkü. peki gerekli olan zarifliği nerede yaptılar: andone'nin düşmemesinde. helal olsun dediler, işte ahlaklı futbolcu dediler. düşse penaltıydı dediler vs.
    gerçekliğin girdiği formlara bakar mısınız?

    tarihin en fazla ceza alan galatasaray başkanı mustafa cengiz. daha sert söylemleri olan başkanlar, yöneticiler ceza almadılar. söylemek istediğim şey, sadece adaletsizlik değil. daha önemli olan bu durumu anlamlandırıyor oluşumuz. kanıksıyoruz, şaşırmıyoruz. nihat özdemir tff başkanlığına ilk atandığı (seçildiği değil) gün, biliyorduk. tıpkı önceli atandığında neler olacağını bildiğimiz gibi. yanlış hayat, o gün de doğru yaşanmadı, bugün de doğru yaşanmıyor, yarın da yaşanmayacak.

    ne yapmalı sorusunun cevabı vermek hem bu sözlüğün formatı, hem de benim bilgim dışında. bildiğim kendime yapılan birçok kötülüğü, yanlışı unutmama rağmen, galatasarayıma yapılanları asla unutmamam. şizofrenik bir durum, farkındayım. çok sevmekten.

    kötülük kaçınılmaz. hep oldu, hep de olacak. en azından bu organize ve profesyonel kötülüğü yapan taraf içinde değiliz. ve dilerim ki, tarafımız hep bu yönde olur.
  • 87
    organize ve amatörün kardeşi. aralarındaki fark; amatör cahildir , profesyonel okumuş. amatör aceleye gelmiştir, profesyonel kılı kırk yararak planlanır. amatör öldürmeyen acı hesabı bize güç verir. profesyonel derin yaralar açar. teşbih bir yana, -son iki yıldaki şampiyonluklarımız için konuşuyorum- türkiye süper ligi tarihi boyunca bir takımın şampiyonluklarının mesnetsiz , tutarsız itham ve karalamalarla bu kadar göz ardı edildiği bir ortamla karşılaşmamıştık. malum takımın şike dönemi de dahil. bütün lig maçları göz önüne alındığında, hiçbir maçta hatalar olmamış, hiçbir yanlış karar verilmemişçesine lehimize çalınan her düdük; doğru veya yanlış ayırt etmeden hatalı düdük olarak görülüyordu. aleyhimize çalınanlar ise tanrının yasalarıydı sanki(!) üzerlerinde tartışılamazdı bile, hepsi çok netti, oyna devamdı. bu ortamda kazanılan şampiyonluğumuz değeri , emin olun ligin tozunu attırıp 9 puan fark attığımız, sonrasında kadıköyde kupa kaldırdığımız 11-12 sezonunkinden bile daha büyük benim için. işte bu yüzden organize ve profesyonel bir kötülüğe ihtiyaç duyuluyor. galatasaray başka türlü durdurulamıyor .
  • 88
    galatasaray'ın türkiye içerisindeki en büyük rakibidir özellikle demirören liderliğinde başlayan ve nihat özdemir yönetimiyle son derece rahatsız edici boyutlara gelen federasyonun galatasaray düşmanlığı net bir şekilde "organize ve profesyonel" bir kötülüktür.

    bu çirkinlik de artık göz göre göre yapılmaktadır. örneğin her şeyin besbelli ortaya çıktığı var görüntülerinde bile ligimizde şaibe yapılabilmektedir. federasyon çıkıp yine göz göre göre galatasaray'a karşı kural alabilir rakiplerini de rahatlatacak ellerini güçlendirecek değişiklikler yapabilmektedir. yayıncı kuruluş denen çirkin firma bile berbat bir yanlı politika izleyebiliyor, bir takıma özel sansür uygulayabiliyor, galatasaray'a karşı algı oluşturulmasına destek olabiliyor. federasyonun yöneticileri ve yayıncı kuruluş bir takımın başkanı ile iş ilişkisi içerisinde ve sponsorluk anlaşmaları içerisinde olabiliyor. tuhaf olanda ülkede kimse bu şeylere ses çıkartmıyor "galatasaray dışında demek istiyorum." yani bir adli makam çıkıp siz lig ortası böyle bir karar değişikliğine gidemezsiniz yaptığınız hukuka aykırı diyemiyor mesela.

    bu durumda taraftar olarak yoğun bir şekilde özellikle sosyal medyada bu konunun üzerine düşmeliyiz ve güçlü tepkiler göstererek takımımıza destek olmalıyız.
  • 89
    --- fernando muslera ---

    belli ki haysiyetsiz tuzlasporlular hocasından oyuncusuna ağız birliği edip bi yerlerden aldıkları talimat gereği en büyük kozumuz olan kaptanımıza yoğunlaşmışlar 17 aralık 2019 tuzlaspor galatasaray maçı sonrası. nereden mamalandıkları o kadar belli ki. umarım gerizekalıca bi ceza vermeye kalkmaz tff.

    --- zit taraf ---

    (bkz: #2824714)
  • 92
    17 aralık 2019 tuzlaspor galatasaray maçı'nda yeni bir cephe açarak vekil savaşı türüne de göz kırpmış kötülük.

    (bkz: muslera'nın provoke edilmeye çalışılması ihtimali)

    savaşın konvansiyonel boyutu direkt olarak takımımızın en önemli parçasını* fiziksel olarak hedef almıştır.
    psikolojik savaş boyutunda ise mottosu türk olmayan takımları yenmek olan takımımızın uefa şampiyonlar ligi 2019-2020 sezonu performansına belden aşağı vurulması söz konusudur.

    bunları unutmayacağız. çünkü başka galatasaray yok!
  • 94
    (bkz: 17 aralık 2019 tuzlaspor galatasaray maçı)

    daha mactan bikac saat evvel twitterda fake muslera hesaplarindan "galatasaray'dan ayriliyorum hoscakalin" tweetleri atilarak başlanan eylemler dizisi.

    bakin abilerim , arkadaslarim okuyup gecmeyin bi 10 saniye dusunun mactan evvel fake muslera hesaplarindan tweet atiliyor mac bitince direk muslera'ya oynaniyor.

    https://www.instagram.com/...?igshid=7lujed84tldw

    https://gss.gs/JZc.png

    edit: link eklendi.
    edit2: gorsel eklendi mac saatini kistas alirsaniz telefon saati ve gonderideki 3 saat once ibaresi referedir.
  • 95
    geçen sene de olduğu gibi bu sene de galatasaray'ı saf dışı bırakmayı amaçlamışken galatasaray'ın kenetlenmesini sağlayandır (bkz: 17 aralık 2019 tuzlaspor galatasaray maçı). zaten kaos ortamlarının bizi dipten yukarıya çıkardığı ilk durumlar da değil bunlar. yönetim değişikliği, yok şu, yok bu... benim anlamadığım şey, kötülüğün başını çeken bu güruh nasıl olur da halen farkına varamaz bu tarz olayların bize yaradığının. bu sezon öyle bir dibi gördük ki futbol kalitesi açısından, bizi kendi halimize bıraksalar toparlanma ihtimalimiz bence pek yoktu. teşekkür ediyorum bu kötülüğe. bu maçtan sonra hangi oyuncumuza ne ceza verirlerse versinler! artık bu takım kenetlendi arkadaşlar, hepsine geçmiş olsun. ayrıca bu kötülük, muslera'nın takımımızı yabancı olmasına rağmen nasıl sahiplendiğini gözler önüne sermiştir. umarım ömrünün sonuna kadar bu kulüpte kalır. karakter olarak da bize en çok yakışan oyuncudur kendisi.
  • 96
    kaldığı yerden devam eden kötülüktür.

    galatasaray yönetiminin tff'ye "limitleri ve hangi sebeple malum kulübün limitlerini arttırdın açıkla" açıklamasından sonra adeta "sen sus bakayım!" dercesine manidar bir şekilde kulübümüzü pfdk'ya sevk etmişler.
    https://www.tff.org/...294&ftxtID=32953

    önce kulübümüzü sev ettikleri maddeleri ve verilebilecek cezalara bakalım.

    --- alıntı ---
    11/3: futbolcu ve kulüpler, menajerler ile yaptıkları sözleşmeler ve menajerlerin katılımı ile imzaladıkları
    profesyonel futbolcu sözleşmesi veya transfer sözleşmelerinin birer nüshasını imza tarihinden itibaren
    30 gün içinde belgeleri ile birlikte tff'ye ibraz etmek zorundadır. futbolcu ve kulüplerin, menajerlik
    faaliyetleri kapsamında menajerlere ödedikleri ücretlere ilişkin bilgi ve sair ödeme belgelerinin
    suretlerini en geç şubat ayının son işgünü tff'ye ibraz etmek zorundadır.

    18/b: sadece lisanslı menajerlerin hizmetlerinden yararlanmak, bu talimatta öngörülen istisnalar haricinde
    doğrudan veya dolaylı olarak lisanssız hiçbir kişinin onlar ad ve hesabına kulüpler veya futbolcular ile
    sözleşme müzakere etmesine veya menajerlik faaliyeti kapsamında değerlendirilebilecek işlemler
    yürütmesine izin vermemek,

    18/ç: bir menajer ile herhangi bir sözleşmesel ilişkiye girmeden önce söz konusu menajerin hâlihazırda
    bu faaliyeti yürütebilecek şekilde lisanslı olduğunu, lisansının iptal edilmediğini ve askıda olmadığını
    kontrol etmek,

    ve 23. madde:
    işbu talimat ile fifa, uefa veya tff’nin menajerlik faaliyetine ilişkin sair mevzuatına aykırı hareket
    eden kulüpler hakkında;
    a) ihtar
    b) süper lig için 75.000.-tl’den, tff 1.lig için 35.000.- tl.’den, tff 2.lig için 17.500.- tl.’den
    ve tff 3.lig i.in 7.500.- tl.’den az olmamak üzere para cezası,
    c) transfer yasağı cezası,
    ç) puan tenzili cezası,
    d) bir alt lige düşürme cezası
    verilebilir. bu cezalara ihlalin ağırlığı, niteliği, tekrar durumu dikkate alınarak birlikte ya da ayrı ayrı
    hükmedilebilir.

    emre akbaba'yı sevk ettikleri maddelere bakalım.
    17/1-b: sadece bu talimat çerçevesinde lisanslı menajerlerin hizmetlerinden yararlanmak, bu talimatta
    öngörülen istisnalar haricinde doğrudan veya dolaylı olarak lisanssız hiçbir kişinin onlar ad ve hesabına
    kulüpler ile sözleşme müzakere etmesine veya menajerlik faaliyeti kapsamında değerlendirilebilecek
    işlemler yürütmesine izin vermemek,

    ve 22.madde:
    işbu talimat ile fifa, uefa veya tff’nin menajerlik faaliyetine ilişkin sair mevzuatına aykırı hareket
    eden futbolcular hakkında:
    a) ihtar
    b) süper lig futbolcuları için 35.000.-tl’den, tff 1.lig futbolcuları için 17.500-tl.’den, tff 2.lig
    futbolcuları için 7.500- tl.’den ve tff 3.lig futbolcuları için 3.500- tl.’den az olmamak üzere para
    cezası,
    c) hak mahrumiyeti cezası verilebilir. bu cezalara ihlalin ağırlığı, niteliği, tekrar durumu dikkate alınarak birlikte ya da ayrı ayrı
    hükmedilebilir.

    --- alıntı ---
    kaynak: https://www.tff.org/...Calisma-Talimati.pdf

    anladığım kadarıyla emre akbaba transferiyle ilgili aradan 1.5 yıl geçmiş daha yeni işlem yapıyorlar. neymiş belgeyi zamanında vermemişiz falan filan. transferi menajeri atlatıp yapmışız bunlara göre. sonuçta menajeri parayla satın alabilirdi fenerbahçe ama emre akbaba bize ısrar edince hırs yapmış birileri belli ki.

    yakın zamanda hatırlanırsa ali koç bir basın toplantısında bizi güncel olmayan bir liste üzerinden menajerlik ücreti az gözüktüğü için suçlamıştı. yakınlarda da alanyaspor başkanı emre transferiyle ilgili durduk yere açıklamalar yapmıştı. ve biz limitleri sorguladığımızın hemen ertesinde pfdk'ya sevk ediliyoruz.

    tff bu sevk açıklamasından sonra bir açıklama daha yapıyor ve diyor ki:
    "kulüplerin takım harcama limitlerinin belirlenmesine ilişkin kulüp lisans kurulu'na sundukları bilgi ve belgeler gizli nitelikte olduğundan kamuoyuyla paylaşılması mümkün değildir, gerekçeli kararlar sadece ilgili kulüplere tebliğ edilir.

    ayrıca takım harcama limitleri, ara transfer dönemi öncesinde 31 aralık 2019 tarihinde kamuoyuna ilan edilmiştir. talimatımız kapsamında transfer dönemi başlarında ilan edilecek olan takım harcama limitlerinin transfer dönemi süresince veya bitiminde ilan edilmesi söz konusu değildir." hadi ulan oradan!
    https://www.tff.org/...285&ftxtID=32954

    bizi küme düşürmeleri için totoları yemez ama transfer yasağı ve/veya puan cezası, silme olayını büyük bir keyifle üzerimizde uygulayabilirler. kendi kulüplerini puan silmeden kurtardıkları yetmediği gibi 1 transfer yapabilme hakkı bile kazandırdılar.

    edit: tff madem herkese eşitsin o zaman vedat muriqi transferini sorgula! çaykur rizespor başkanının itiraf gibi açıklamasını(sponsorluk sözü!) soruştur!

    edit2: bilmiyorum diğer yazar arkadaşlar farketti mi ama menajerlik konusunda fenerbahçe sevk edilmemiş. adamlar pür pak.

    edit3: bu arada muğdat çelik de emre gibi sevk edilmiş. onda da bizle alaka bağlamışlardır kesin.
    futbolcu muğdat çelik'in "talimatlara aykırı hareketi" nedeniyle futbol menajerleri ile çalışma talimatı'nın 17/1-c ve 22. maddesi uyarınca pfdk'ya sevkine karar verilmiştir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın