• 35
    göründüğü kadar kolay olmayan ve çoğu yazar arkadaşımızın da dediği gibi alan parselleme ile alakalı bir durum.
    fakat ön alan baskısını rakiplerimize bakarak referans almamamız gerekir. niye referans almamamız gerektiğini aslında geçen hafta sözlükte bir çok arkadaşımız değindi. neydi o değindikleri şey? faul sayıları.

    --- alıntı ---
    peres+serdar+szalai+gustavo+lemos=4 sarı kart
    abdülkerim=4 sarı 2 kırmızı kart
    abdülkerim oynadığı 8 maçta toplam 10 faul yaparken, fb stoperleri toplam 36 faul yapıp abdülkerimden daha az kart görmüşler

    --- alıntı ---

    şuan bakıldığı zaman ligde en iyi ön alan baskısı yapan takım fenerbahçe olarak gözüküyor. stoperleri yavaş olmasına rağmen, ön alan baskının altın kuralı olan takım boyu kısaltmayı da uyguluyorlar. takım boyu kısa olduğu için de mecburen bu yavaş stoperler orta saha yaklaşıyor ve arkada devasa boşluk bırakıyorlar. bu boşluklara rağmen nasıl pozisyon vermiyorlar? bingo, bunun sebebi üstteki alıntıda saklı. hatta ikili mücadeleye girip faul de alıyorlar. yani ön alan baskısının en cafcaflı kısmını halletmiş oluyorlar. tıpkı bizden şampiyonluk çalan sergen'li beşiktaş gibi. onlar da bu şekilde şampiyon oldular. özellikle wellinton ile rakibe her topta faul yaptılar ve cezasını çekmediler. ilk şampiyonlar ligi maçında iki stoperi de sarı kart gördü ve takım geri koşmak zorunda kaldı.

    o yüzden ön alan baskısını düşünürken, referans noktamız fenerbahçe ve beşiktaş olmamalı.
  • 67
    şaka maka sanırım türk futbolunun ön plana çıktığı bir alan olacak gibi. okan buruk önderliğindeki takımımızın ardından milli takım da montella ile ön alan baskısını oyun planının merkezine koymuş gibi. italyanlar nasıl katı savunmasıyla, almanlar fiziğiyle, ingilizler takım oyunu ile öne çıkıyorsa yarın bir gün biz de ses getirecek olursak ön alan baskısı ve pres ile getiririz. bu felsefeyi iyice benimsetmeliyiz altyapıdan gelen her oyuncumuza.
  • 43
    yapsan bir dert, yapmasan bir dert. ancak yaptığımız için mauro icardi bazı pozisyonlarda vuramıyor maalesef. diyebilirsiniz ki profesyonel futbolcu hem presini yapacak hem de golleri atacak o da doğru ama olmuyor işte. dries mertens de aynı dertten muzdarip. sergio oliveira'nın son maçlarda kötü görünmesinin bir sebebinin de önde pres çizgisini iyice ileri çıkarması olarak görüyorum. önde pres yapmaya devam etmeliyiz ama oyun içerisinde oyunculara dinlenecek aralıklar da bırakmalıyız. 90 dakika tüm saha pres pek mümkün görünmüyor.
  • 44
    10 oyuncu gücünün son damlasına kadar yaparken bir tanesi aksarsa işe yaramayacak prestir. dolayısıyla sergio bu form durumundayken aralıksız yapmamız takımı gereksiz yere yoruyor, allah'tan insan üstü mücadele ve reaksiyonla açık vermedik. normalde dünkü eforlu prese sergio da katılsa zaten 3-4 pozisyon daha kazanırdık ama o yeterince efektif uygulayamayınca topu kazanamayıp boşuna yoruluyoruz. en azından rakibi caydırdık yine ama hücum anlamında pahalıya patladı bu.
  • 46
    takımımız özelinde mertens sahada yokken yapmamamız gereken baskı. alanı çok iyi kapatıyor ve arkadaşlarını çok iyi yönlendiriyor. sonucunda başarılı olursak doğru koşuyu ya da doğru pası yapabiliyor. fazla efor sonrası yorgunluk kaynaklı bitirmede ya da ayakta kalmakta zorlandığı çok açık bir durum. nasıl bir çözüm üretilir bilmiyorum ama ön 3lü, mertens ve torreria ya çok yük biniyor bu düzende.
  • 4
    galatasaray futbol takımı'nın keyfinden yapmadığı düşünülen baskı türü. ön alandaki alternatifleri mbaye diagne-radamel falcao-ryan babel-arda turan-sofiane feghouli-emre akbaba gibi oyuncular olan bir takımın bunu kısa aralıklar harici yapması intihardır. şu anki galatasaray kadrosunda ön alan baskısına çok iyi düzeyde katkı verecek tek hücumcu oğulcan çağlayan, fena katkı vermeyecek ve oyunumuzun diğer yönlerini tamamen aşağı çekmeyecek 3 oyuncu da younes belhanda, ömer bayram ve emre kılınç'tır.

    takımımızın seveni, sevmeyeni, herkes tarafından tescillenmiş bir önde pres delisi olmasına rağmen takıma 3 senedir önde pres yaptıramayan hocası 3 senedir pres özelliği yüksek bir forvet, iki tane fizikli box to box orta saha ve 1 tane hızlı ve çalışkanlığı yüksek kanat oyuncusu (mesela henry onyekuru) istemektedir ki takımı önde pres yapabilsin. bahsi geçen bu hocamızın kurduğu yeni oyun sistemi de önde presten güç alan, önde kaliteli pres yapılmadığında sıkıntılar yaşayan bir sistemdir. aynı hocamız, kulübümüzün scout ekibiyle birleşip aradığı özelliklerde ucuz, genç, potansiyelli oyuncuları da bulmuştur ama bu hocanın altında çalıştığı yönetim bu oyuncuları 2-3 istisna haricinde 3 senedir alamamıştır.

    ön alan baskısını atıyorum ozan tufan-enner valencia-mame thiam-mbwana samatta gibi ya da yine atıyorum vincent aboubakar-cyle larin-georges-kevin nkoudou mbida-dorukhan toköz gibi oyuncuları aynı çatı altında toplayabilen takımlar avrupa'nın en kaliteli 10 küsürüncü liginde elit seviyede yaparlar. ama bu saydığım oyuncuların yarısı kadar bile pres yapamayan topçulardan oluşan bir takım avrupa'nın en kaliteli 10 küsürüncü liginde de ön alan baskısı yapamaz.

    işin gerçeği bu. taraftar da ön alan baskısının her oyuncuyla yapılamayacağı, bazı oyuncularla bunu yapmanın her maç en az 4 yedirteceğini artık kabullenmeli diye düşünüyorum.

    bu yüzden esas sorulması gereken soru "neden maç boyu ön alan baskısı yapmıyoruz" şeklinde değil, "neden maç boyu ön alan baskısı yapacak oyuncuları almıyoruz" olmalıdır.

    sorunun adresi yönetim, sorunun zamanı da şimdi olmalıdır. çünkü 2020 - 2021 sezonu ara transfer dönemi'nde de klasik saçmalamalarımızdan birini yaparsak 6 ay daha ön alan baskısı göremeyeceğiz.
  • 68
    sonunda dediğim futbol yaklaşımı.

    günümüz futbolunda underdog bir yapının olmazsa olmazı sahanın tamamında etkin yüksek fiziksel güç, toplu ve topsuz tempo olmalı diye düşünüyorum. hem kulüp hem milli takım seviyesinde yıllarca es geçtik bu durumu. biraz yetenekli takımlara sahip olduğumuzda fiziksel yeterliliği göz ardı ederek yetenek setimize emanet ettik takımı.

    öte yandan, milletçe ihtiyaç duyduğumuz coşkuyla büyümeye de oldukça uygun bir anlayış bu. dakikalar ilerledikçe özgüvenimiz artarak büyüyor sahada. umarım
    tüm yaş gruplarında bu anlayışın üzerine gitmeye devam ederiz.
  • 58
    60 dakika top seviyede yapabildiğimiz, sonrasında ise özellikle orta sahanın cenazesini çıkaran olay. 24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçında ikinci yarıda yediğimiz iki golde lucas'ın hoflaya puflaya geri jogging yaptığını görüyoruz çünkü bitti herif. 60'tan sonra yüzde 1 şarjı kalan telefon haline düştü sahada.

    bu işi bu seviyede yapacaksak 55-60 arası 3-4 oyuncu değiştirmek zorundayız. oyunu 60-30 olarak planlayıp en şiddetli baskı yapan 3-4 kişiyi bu şekilde korumamız lazım, özelikle merkezi kapatanları. dün takımda en azından berkan-midtsjo falan olsaydı lucas'ı biraz rahatlatabilirdik bu dakikalarda. bu iş demirbay, sergio ve taygun'la falan olacak iş değil, burada kesinlikle çok eksiğiz.

    https://twitter.com/.../1717170225102147725
  • 60
    okan hocayla birlikte elit seviyede yapabildiğimiz iş.

    24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçında ise ilk kez bu kadar uzun süre devam ettirmek zorunda kaldık. genelde bu tip baskılı oyunumuzda skoru daha erken almış olduğumuzdan, oyunu yavaşlatma lüksümüz oluyordu ama dün bir türlü öne geçemediğimizden mecburen devam etmek zorunda kaldık.

    bu oyun tarzının ekmeğini yiyebilmek içinse yakaladığımız üç pozisyondan birini gole çevirmemiz lazım. ne yazık ki çoğu zaman zaha ve tete gol vuruşu yapabilecek pozisyona bile giremezken, kerem bitiricilik konusunda belki de en formsuz dönemini yaşıyor.

    bu oyun planıyla devam edeceksek, icardi dışında skor yapabilecek en az iki isme daha ihtiyacımız var. aksi taktirde yedek kulübemizin halini de düşününce, skoru bulamadığımız her maç baskıyı yapan oyuncular oyundan düşecek ve dün olduğu gibi vakit geçtikçe yenilgi ihtimali daha da artacaktır.
  • 10
    oturmamış bir planla, fizik kalitesi yetersiz bir ekiple yarım yamalak bir şekilde yapıldığında faydasından çok zararı olduğunu düşündüğüm oyun planı.

    ben futboldan çok anlayan biri değilim. teknik analize pek kafam basmaz. ama konya’nın adil ile, abdülkerim ile yaptığı kadar savunma yapamamayı, adana demir spor’un 37 lik gökhan inler ile tuttuğu kadar orta sahayı tutamamayı galatasaray’ın oyuncu kalitesi ile açıklamak bana çok abes geliyor.

    size de öyle geliyor mu bilmiyorum, ama ben bizim maçlarımızı izlerken sanki 11 kişiye karşı 8 kişiyle oynuyormuşuz gibi hissediyorum. saha devasa, bizim oyuncularımız çok az sayıda gibi geliyor. maçlarımızda şunu çok net görebiliyorum. berkan, cicaldau ve forvet ile rakibin savunmasına/ön liberosuna (dağınık bir şekilde) basıyoruz. bu esnada takımın boyu inanılmaz uzuyor. 10 örneğin belki 1 tanesinde bizim adımıza pozitif bir sonuç elde edilirken, kalan 9 örnekte bu üçlü çok rahat bir şekilde geçiliyor. berkan ve cicaldau’nun arkada kalması ile koca orta sahayı savunmak taylan/pulgar’a kalıyor ve haliyle paspas oluyorlar. hele ki yenik durumda isek panik de işin içine giriyor, oyuncularımız iyi niyetle, fakat tamamen kontrolsüzce, çok rahatlıkla aşılabilen bireysel prese başlıyorlar ve oyundan düşüyorlar. rakipte tempolu oyuncular varsa tehlikeli bölgede hızlıca kalabalıklaşıyorlar ve sonuç alıyorlar.

    gerçekten çok isterim takımım rakibi kendi yarı sahasında 6 kişi ile nefessiz bıraksın. bu oyun planının hem modern futbolun gerekliliği, hem de taraftar açısından çok tatmin edici olduğunu düşünüyorum. ama eğer hakkıyla yapılamıyorsa, daha kompakt bir oyun anlayışının tercih edilmesi gerekmez mi diye düşünmeden edemiyorum.
  • 1
    modern futbolun olmazsa olmazı.

    forvet ve kanat oyuncularınız geriden iyi kurgulanmış ortasaha ile birlikte sistemli bir şekilde bu işi yaptıklarında rakip hücumu baslamadan bitirebiliyor.

    aut atışı kullanırken bile stoper ve bekleri doğru kapatıp kaleciyi uzun oynamaya mecbur ettiğinizde hava topunu kazanma ihtimali ortalama %50 olduğu düşünülürse rakip organize atağı da %50 azaltmış oluyorsun.

    neymar-mbappe bile yıldız vs demeden sorumluluk alıp 18 ağustos 2020 rb leipzig paris saint germain maçında muhtesem yaptılar bu işi, ben her ne kadar yapmayacaklarını düşünsem de.

    21 ağustos 2020 sevilla inter maçında da bir sevilla geleneği olarak güzel kesitler izledik. hatta o kadar iyi yapıldı ki 3-2 geride olan inter lukaku'ya şişirmekten medet umup son 20 dakika çok zor pozisyon üretti.

    bunun bir sonraki aşaması da, topu kaptıktan sonra en kısa, en hızlı şekilde topu en doğru oyuncuyla buluşturup rakip savunma yerleşmeden gol bulmaya çalışmak.

    liverpool'un sıkça yaptığı gibi.
  • 69
    sanırım bu işin hakkıyla, en gerideki adam da dahil takım halinde yapıldığında nasıl sonuç alınabileceği ile ilgili 2 bayern maçımız milat oldu diyebilirim.
    zira gına gelmişti yıllardır öndeki forvet oyuncularımızın tek başlarına pres(cik) yapmasını görüp, bunun adına "baskı yapmak" demekten.
    tabi riski yok mu, elbette var.
    bir iki oyuncu saldığı anda, bir anda diğer 7-8 oyuncunun emeği taca çıkıp, rakip presi kırarak 5-6 kişi ile savunmamızın önünde bitebilir bir anda.

    (bkz: 24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı)
    (bkz: 8 kasım 2023 bayern münich galatasaray maçı)
    (bkz: 18 kasım 2023 almanya türkiye maçı)
  • 47
    modern futbolda yapılmaması düşünülemez olay. ana eksende ciddi yorgunluk başladığı için (icardi, mertens, sergio) ve ilk ikiyi yedekleyecek kalitedeki zaniolo'nun pres performansının çok zayıf olmasından dolayı kalitesi bir tık düştü. bir yandan da takım boyunu biraz daha uzattık, daha şampiyonluk garantisi bir oyuna geçtik.

    bu sene fener maçına kadar bir daha o presi göreceğimizi sanmam. bu arada barış alper'in yarıda oyuna girdiği alanya maçında da çok iyi yapmıştık.
  • 70
    zincirin gücü en zayıf halka kadardır.

    bu işi yapmaya niyetlendiysen tek bir kişinin bile lakayt şekilde pres yapma hakkı olmamalı, zira riskli bir strateji olduğu için her an geride 2-3 adamla rakibi karşılamak zorunda kalabilirsiniz.

    sakat olmayan dünya yıldızı mauro icardi'nin bile deli gibi baskı yaptığı yerde kimse "ben yıldızım, o kadar koşmam" deme lüksüne sahip değil.

    kızım* sana söylüyorum, gelinim* sen anla.
  • 84
    müdavimi olduğum mesele.

    işbu başlıkta çok mesaim vardır. yazdık, çizdik falan da hala 5-6 adamla girişilen ön alan baskısından medet umulması komik geliyor.

    yahu 1999 yılında mıyız? oyun değişti, young boys tahta bacaklı adamlarıyla bile senin o “inanılmaz” baskını rahatça kırıyor. okan hocanın yaptırdığı ön alan baskısı demodeliğin dibidir. baskıyı aşan her takım konya ovası gibi galatasaray savunmasını görüyor.

    (bkz: 21 ağustos 2024 young boys galatasaray maçı)
  • 45
    saha parselasyonunda uzmanlaşma gerektiren olay. sahayı genel olarak kötü kullandığımızı düşünüyorum. sahaya yayılma anlamında kat etmemiz gereken çok mesafe var.

    takımın merkezinde bir tane 36 yaşında bir tane de koşmayı bilmeyen adam var. forvetimizde de fiziksel kalitesi yerlerde bir santrfor olunca bu oyunu oynamak gerçekten zor. icardi geldi mi yapıştırıyor falan ama daimi yorgunluğunu ne yapacağız bilmiyorum. 60-65'ten sonra tamamen düşüyor oyundan. arkadaki 2'li zaten 55'lerden sonra cesede dönüyor.

    seneye sol bekle geçiştirilecek kadar az bir ihtiyacımız yok bence. bayağı omurga üzerinde düşünmemiz lazım. torreira'yı bile elimizden kaçırır bu ikili. adam 6-8-10 ne gerekiyorsa yapıyor. diğerleri kendi görevlerini bile yapamazken bu kadar yük 1.65'lik adama binmeye devam ederse tası tarağı toplayıp gider. ara pasını torreira atsın, oyunu torreira kursun, rakip atakları torreira kessin, 2 metrelik adamlarla hava topuna torreira çıksın, şutu da torreira atsın. oliveira-mertens ikilisi değişmezse seneye içimizden geçer geçer dururlar. ıcardi işini de uzatmamak lazım. alacaksak bir an önce alıp yaz kampına sokmamız gerek yoksa o bahaneyle tüm sezon, yazın kampta yoktum ayağına tembel tembel takılmaya devam eder. bak o da sıkıntı. avrupa platformunda icardi'ye bile fiziksel eksiklik anlamında tolerans gösterilemez. avrupa'da o da koşacak.

    rashica da aynı şekilde. bir an önce akıbeti belli olmalı. ezber isteyen bir şey bu. tam takım en az 100 antrenman + maçla bir noktaya gelinebilir. 1 ay biri, 2 ay biri geç gelecekse işimiz yaş.
  • 30
    ön alan baskısı yerine göre çok iyi çok faydalı olsa da yerine göre size kıyameti de yaşatabilir. orta sahasında ve stoper tandeminde teknik, pasör oyuncular var ise bir takıma ön alan baskısı yapmak oldukça tehlikelidir. çünkü ön alan baskısı yaptığınız zaman takımı ileride daraltırsınız ve kanatlarınız ile orta saha göbeğinizde boşluklar bırakırsınız. rakip takımda dediğim gibi teknik pasör topçular var ise bu baskınızı çok rahat kırıp bir anda sizi eksik yakalayabilir. özellikle 6 numaranız bir anda 3e 1 kalıp nereye koşması gerektiğini kestiremeyebilir. şöyle düşünün xavi ve iniesta gibi iki zeki ve teknik orta sahaya pres yaptığınızda bu çoğunlukla yorulmanız dışında hiçbir işe yaramaz. ön alan baskısı görece sizden düşük, top tekniği iyi olmayan mücadeleci takımlara karşı çok işe yarar ama dediğim gibi ileri düzey takımlara karşı bir anda 3 4 - 0 geriye düşüp kıyameti yaşamanıza da sebep olabilir.
  • 32
    okan buruk'un teknik direktörlük mentalitesinde var ama takımı profil olarak bu konuda yeterli bulmadığı için 2022-2023 sezonunda takım halinde ön alan baskısı yaptırmıyor diye düşünüyorum.

    genel olarak ileride 5 kişiyle biraz "ya tutarsa" şeklinde ön alan baskısı deniyoruz. işe yararsa etkili olunabiliyor, işe yaramazsa da arkadaki 5 kişiyle en azından savunma yapabiliyoruz. komple baskı yaptığımızdaki kadar yüksek risk almadığımız için etkisi de doğal olarak çok fazla olmuyor ama savunmada da fazlaca geçiş yesek bile çok fazla net pozisyon vermiyoruz.

    okan buruk'un iyi kötü işleyen ve sahaya da yansıyan bir oyun planı var ama tempo ve coşku az olup, bir de olumsuz skorlar olursa galatasaray taraftarı beğenmiyor diye düşünüyorum. okan buruk'un oynattığı futbol galatasaray taraftarının idealindeki futboldan uzak ama tarz olarak biraz lucescu'ya benziyor şu anda, ki hem fikstür zorluğu hem de daha oturmamış takımla lucescu gibi pragmatik davranması da bana biraz mecburi gibi geliyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın