• 676
    diego için şöyle buyurdu az önce;

    "ben diego'nun biraz takım yüzünden uyum sağlayamadığını düşünüyorum. böyle büyük bir 10 numaraysanız önünüzdeki forvet sırtı dönük oyun oynayabilmeli. kanatlarınız hızlı olmalı ve adam geçebilmeli. o yüzden diego uyum sağlayamadı." dedi.

    el insaf be yuh, yuh ve pes. illa koruyacak, illa 3 kuruş bile etmeyecek adamı yüceltecek, fenerlilere yaranacak ya, durmadan yeni şeyler üretilsin. ulan bunlar olacak ondan sonra mı oynayacak hazretleri. laflara bak ya. lan o zaman sneijder napsın? o neden takır takır oynuyor.

    (bkz: 28 nisan 2015 bursaspor fenerbahçe maçı)
  • 683
    fenerbahçeli yorumcu. ülkede futbol goygoyu dendiğinde kendisi bir markadır, yorumlarıyla öldürür insanı. ancak kendisiyle ilgili olumlu olarak iki konuyu da unutmamak gerek:

    1- uefa finalinde bizim tüylerimizi diken diken etmesi, telefon sesi, korkunç bir şey demesi.
    2- hakan şükür'ü en kötü zamanında bile savunması. şimdi hakan şükür tipi santrafor istiyoruz diyen bir sürü çakal yorumcu zamanında hakan'a söven adamlardır ancak ömer üründül her zaman sonuç ne olursa olsun hakan'ı savunmuştur.

    not: bir de maç yorumlatın şu adama, kabul edin o varken maça ilginiz artıyor, sizi güldürcek yorum arıyosunuz*
  • 684
    yorumlarına hiç gülmediğim, aslında baya baya hak verdiğim yorumcu. kendisi hakkında goy goy yapanlar 2014 dünya kupası'nda ceyhun eriş'in halini görünce geri vites yapmış, trt'den ömer üründül'ün geri dönmesi için çokça istekte bulunulmuştu.

    kendisini severim, benim gibi o da bireysel oynayanı sevmez, gıcık olur. art niyetli yorum yaptığını bugüne kadar hiç görmedim. tek sıkıntısı diksiyonu ve kelime haznesi. gaf dedidiğimiz olayları da yanlış yorumdan değil türkçe eksikliğinden geliyor.
  • 686
    dünkü kura çekiminde (bkz: 25 temmuz 2015 2018 dünya kupası eleme kura çekimi) takip edenler bilir, ara ara gösteriler, müzikler vesaire vardı. hepsi ayrı güzellikte. bi ara anna karenina kitabının bale gösterimi çıktı (bkz: tolstoy) kitabı okumadım ama bir roman dansla nasıl anlatılır anlamak için kitlendim ekrana. bir adam ve bir kadın olağanüstü bir uyumla dans ettiler. gösterinin başında kadın adama ağır yavşadı, herif elinin tersiyle itti. kadın kendini yerlere attı üzüntüden. herif geldi özür diler tarzı bi hareketler yavşamalar derken 10-15 saniyesini anladım. gerisi kara bi boşluk. neyse gösteri bitti. ömer abimiz mükemmel dedi. vay anasını diyecektim ki yorumun devamı geldi. "o kadar adam var çıt çıkmadı, harika" :(
  • 688
    bu adamın uzun boylu, sırtı dönük oynayabilen santrafor görünce justin bieber görmüş ergen gibi ağzının suyu akıyor sanırım. bazı takıntıları var futbol konusunda. genel olarak beğenirim ama yorumculuğunu. bu yaşında o ülke senin bu ülke benim yardırır maç izlemek için. amiyane tabiriyle bir çok kaşar yorumcuya göre avrupa futbolunu daha iyi bilir. ayrıca yorumculuktan para almaz. futbol aşığı olduğu için yapar bu işi. zaten paraya pek de ihtiyacı yoktur, varlıklı biridir. (bkz: üründül group)
  • 695
    yaşarken efsane olmuş yorumcu.

    adamın yorumları yorumculuğunun üstüne çıktı. bu gibi durumlarda iyi ve kötü tartışılmaz, beğenmesen de güler geçersin.

    rok denen şahıs da bunun bir değişik versiyonu. kıl kadar, hatta göt kılı kadar sevmem de, bir "haydaaa" der tüm antipatikliği yok olur, izlemek zevk verir.

    çok yaşa ömer baba, kalbinin tandemi hiç bozulmasın, azrail kademene geç girsin.
  • 696
    yorumcu olarak vasat biri olabilir ancak hatıraları hem galatasaray hem türk taraftarı üzerinde çok fazla. bu adamın sesini ne zaman duysam o güzel çocukluğumuz, sokaklarda sevdiğimiz futbolcuların adını haykıra haykıra top koşturduğumuz yıllar aklıma geliyor. fifa 99,00,01'i falan hatırlıyoruz, galatasaray'ın galatasaray olduğu, jenerasyonuyla türk milli takımını da euro 2000 senin dünya kupası 2002 benim zaferden zafere koşturduğu yılları.

    mantık çerçevesinden bakamıyorum bu yüzden bu adama. bu adam benim çocukluğum beyler, sizi bilmem ama bu adam popescu'dur, hagi'dir, uefa kupası'dır, für elise'dir amına koyim. fenerliymiş sikimde dahi değil, ercan taner de beşiktaşlı ama hangi galatasaraylı kendisinin sesini duyduğunda o efsane 11 aralık 2013'ün soğuğuna ya da hakan'ın çivi gibi çaktığı leeds united deplasmanına gitmez ki?

    allah kendisine ve kendisi gibi eski toprak kalanlara (u: ercan taner, yalçın çetin, levent özçelik, sabri ugan hatta hertha ve milan maçlarının hatrına günto'ya bile) uzun ömürler versin.
  • 697
    kendisini underrated bir yorumcu olarak tanımlayabilirim. 4 yıl önce üniversiteme söyleşiye ertem şener gelmişti. ben de gittim tabi ki. futbol bilmemezliğin getirdiği cahillikle ve bunun farkında olmayıp futbol bildiğin sanan kişiler, ertem şener'e aşırı öz güvenle bazı sorular sordu. ertem şener de kötü sorulardan sıkıldı ama cevapladı hepsini. o zamanlar ömer üründül, vuvuzela falandı popüler kültür seven kitlenin hedefi. bir çocuğu sorusu ise şuydu.

    "ertem abi, siz maçları yanınızda yorumcuyla anlatıyorsunuz ama o yorumcularının futbol bilgisi bazen yeterli olmuyor. bu durumda zorluk çekiyor musunuz? sonuçta ülkede ömer üründül diye bir gerçek var." dedi. ömer üründül cümlesini çok laubali bir şekilde bitirdi.

    ertem şener de hafif alaycı bir tebessüm etti. ben anladım neler diyeceğini tabi. soruyu şöyle cevapladı;
    "benim beraber maç anlattığım bütün yorumcular benden daha bilgili daha akıllı insanlardı. ben de sana şunu sormak istiyorum. sen ömer üründül kim biliyor musun?" çocuk ekstra bir cevap veremedi ve ertem şener devam etti. "ömer üründül bu ülkenin en zengin insanlarından birisi. maç yorumlamaktan ya da çıktığı programlardan 5 kuruş almaz. bu işi keyif aldığı için, insanlara futbol anlatmak için yapar. ömer abi 86'dan beri her dünya kupasına gitmiş ve hepsini yerinde izlemiş bir insan. scout gibi her gün maç izler, gün olur bakarım ömer abi arıyor, konuşuruz ve "ertem fransa 2.liginde şöyle bir stoper var, sen de bir bak iyi futbolcu" gibi hiç tanımadığımız futbolcuları takip eder, tavsiye verir. yani hani siz şimdi onunla alay ediyorsunuz ya şuraya gelse otursa ne kadar bilgili bir adam olduğuna şaşırırsınız. ama siz gençler bu yaşlarda sürekli gülüp eğlenmek istiyorsunuz ve ömer abi de bazı cümleleri yanlış kuruyor, işte top yere sekti, vursaydı goldü gibi. size de malzeme çıkıyor tabi. ama sizin yerinizde olsam böyle tanımadığım insanları o kadar fazla küçümsemezdim."

    hatırladığım kadarıyla 3 aşağı 5 yukarı bunları söylemişti ertem şener. ben ömer üründül'ün bilgili bir insan olduğunu biliyordum zaten. ama zengin ve bu işi keyif aldığı için yaptığını, çeşitli alt ligleri takip ettiğini bilmiyordum. kulüp yöneticileri falan kendisinden futbolcu konusunda bilgi alırmış. ama sanıyorum mütevazi bir adam ömer üründül. bunların hiç birini söylemiyor (mesela ali ece her fırsatta "beşiktaş bana futbolcu sordu" gibi cümleler kuruyor).

    popüler kültürden etkilenen bir yapım olmadığı için kendisinin futbol konusundaki fikirlerini beğenirim ("ben sabri'nin frikiklerini beğeniyorum" cümlesi hariç). mesela geçen seneki bursa-fb yarı final ilk maçında, son dakikalarda ismail kartal oyuna 3. stoper olarak bekir'i aldı. ömer üründül; "ben gol yememek için oyuna alınan 3. stoper olayına karşıyım. bence bir faydası olmuyor. yani bu tabi benim öznel düşüncem, ismail kartal farklı düşünüyor olabilir" dedi. o gün bekir oyuna girerken ben de aynısını düşünmüştüm, ömer üründül de bahsedince şaşırmıştım.

    ömer üründül'ün fikirlerini beğenmeyene de saygı duyarım. ama alay edip küçümsenmesine karşıyım. kendisinin yorumcu olduğu maçlardan keyif alıyorum. lakin bazen gerçekten çok konuşuyor, salağa anlatır gibi anlatıyor ya o zamanlar "eh yani ömer üründül" diyorum. sonuçta saygıyı hak eden bir insandır. bir çok önemli maçta kendisinin de hatırası vardır.

    saygılar.
  • 698
    çim sahaya çıkmadan, topa on farklı şekilde vurmadan, ayağının altından kayan çim üzerinde rakibin çelmesine, topun sekmesine, 90 dakika terlemesine maruz kalmadan, futbolu sadece "hatlar arasındaki mesafeden" ibaret sanan bir futbol yorumcusudur.

    bizde iki tür futbol yorumcusu vardır. hayatında sahaya inmemiş ulemalar, (ömer üründül) hayatında bir kitap okumamış eski futbolcular. (sergen yalçın) işte memleketimin asıl sorunu bunlardır.

    bu işin doğrusu, hem sahayı iyi bilmek, hem de sürekli kendini güncelleyebilmektir. örnek şenol güneş.

    biz hamza hoca'ya da aynı şeyi söylüyoruz. hocam kendini sürekli güncellemeli, geliştirmelisin diyoruz. yoksa tıkanırsın.

    yeni antreman metodları, yeni taktikler, yeni ve bilimsel beslenme metodları, takımla ve taraftarla iletişim metodları vesaire vesaire. bunları yapmazsan bir mum misali her gün biraz daha erir ve bitersin.

    türk futbolunu, hem sahayı bilen, hem de okumayı ve gelişmeyi başarabilmiş futbol adamları kurtarabilir. var mı böyleleri, ya da kaç kişi var?
  • 699
    kendisi yaşında olup bu kadar kendini güncelleyen, öğrenmeye meraklı, avrupa futboluyla ilgilenen başka bir adam görmedim. başka bir yorumcu isteyen türk halkı 2014 dünya kupası'nda ceyhun eriş'le bence ağzının payını aldı. yok abi işte, başka adam yok. bu ülkede çok beğenilen spor yazarları var ama maç yorumlamak ayrı iş. ömer üründül'e tek kırık notum yetersiz türkçesiyle ilgili olabilir. onun dışında adam irrite etmeden, abartmadan, objektif ve yerinde tespitleriyle maçlara renk veriyor. neden bu kadar tartışılıyor, anlamış değilim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın