• 233
    vinicius’un iptal edilen golüne de objektif yaklaşsınlar o arkadaşlar.
    o golü avrupa’da iptal eden hakeme maç vermezler.
    avrupa’da kornerde millet birbirini itip çekiyor oyun devam ediyor.
    bu maçta vinicius yükseliyor rakibe hafif el ile teması var. rakip hiç zıplamadan kendini yere bırakıyor, gol iptal.
    böyle hafif temas faul ise, tete’ye yapılan hareket daha sert ve böylece bal gibi penaltı.

    (bkz: 26 subat 2024 galatasaray antalyaspor maci)
  • 234
    fenerbahçeli olmayan taraftardır. bizim ihtiyacımız yok garip garip kararlara bu yönetilebilir bir şey değildir seni gerçeklerden uzaklaştırır. fenerbahçe'nin son 4-5 senede şampiyon olamaması da bu yüzdendir.
    26 şubat 2024 galatasaray antalyaspor maçındaki tete'nin pozisyonu penaltıdır. bence sorun "var" sistemidir kaldırılması gerekir sadece off side pozisyonlarına bakmalı. bir pozisyonu bilmem kaç kamera ile değişik değişik izlersen her pozisyonda faul bulursun "var" sistemi manipülasyon sistemi haline gelmiştir bizde.
  • 237
    ne yazık ki oransal olarak en çok kendi aramızda bulunan ılıklardır. bundan sonra cimbom old boys gibi dolanmak farz oldu. lehimize haksız bir karar verildi mi? hemen arsızca bir kahkaha patlatın. ağlamayın ulan diye bağırın. size verilirken iyiydi di mi gibi hemen karşı tarafı manipüle edici moda geçin.

    bu ülkede böylesi işini görüyor. bazen de adamına göre, ortamına göre adapte olmak lazım.

    en azından lig sonuna kadar bu modda devam. küçükbaş merasına çekilirse belki ondan sonra piyasa biraz daha sakinleşir, tekrar değerlendiririz.

    ancak tankla, tüfekle herkes üstümüze gelecekken geri adım atmak yok.
  • 238
    yavuz hırsız fenerbahçe tarafından bastırılan taraftardır.

    adamlar haftalardır deplasmana gitmiyor, istanbulspor, hatayspor deplasmanları kadıköy oluyor. her bir eski galatasaray futbolcusuna iftira atmaktan geri kalmıyorlar. biz ise "kimse yanlış yapmadı, güçleri bu kadar" diyip geçiştiriyoruz. 24 şubat 2024 fenerbahçe kasımpaşa maçında elimizden çaldılar ligi farkında değilsiniz. karşınızdaki adamlar kupa maçında yatmadı diye eski kaptanlarına ana avrat küfür söven adamlar.

    3 mart 2024 beşiktaş galatasaray maçından sonra görüşürüz. ligin en iyi kadrosu, en iyi hocası bizde olmasına rağmen o maçı bize yar etmeyecekler. neden biliyor musunuz? sizin rakibinize hediye edilenler aleni iken senin oyuncunun attığı nizami buz gibi goller sayılmıyor. mauro icardi bir maçtan sonra "daha çok atsak da zaten sayılmayacaktı" diye düşünmüyor mu sanıyorsunuz? nasıl motive olmasını bekliyorsunuz bu adamların?

    mert hakan yandaş ankaragücü taraftarına kameralar önünde ana avrat düz gidip üç gün sonra elini kolunu sallaya sallaya maça çıkıyor, testisini kaşıdığı yönünde gerçekliği meçhul bir video üzerinden senin oyuncuna ceza kesiliyor. bu adamların motive olmasını mı bekliyorsunuz?

    sadece 2 mart 2024 hatayspor fenerbahçe maçından sonraki tavır bile yıldırılmışlığımızın göstergesi. o kadar rakip taraftar oraya nasıl girdi diye soramıyorsunuz çünkü ayıp olur hatayspor'a.

    hırsız var beyler. tek güvendiğiniz şey ise "eve giren bu hırsız beceriksiz, çalmayı beceremez". yarın bir gün burada gelip şerefli ikincilik diye konuşurken kimse okan buruk, kerem aktürkoğlu ya da mauro icardi asmaya gelmesin.
  • 242
    saçma sapan bir söz öbeği.

    futbol takımını ezdirmemek en başta sahadaki futbolcuların ve teknik heyetin, kulüp bazında bakarsak da genel kurul üyelerinin meşru oylarıyla seçilmiş yönetim kurulu'nun görevidir. varsa bir hak yenme durumu galatasaray menfaatleriyle ters düşme olayı, bu adamlar çıkar savunur gerekli deklarasyonları yayınlarlar. galatasaraylıyım diye gs fedailiği yapma görevini yüklenmiyorum veya katılmadığım inanmadığım şeylere işime öyle geliyor diye bu doğrudur veya tam tersi şekilde doğrulara da yanlıştır diyemem. neyse o benim için. doğruların gerçeklerin gs'nin işine gelmemesi benim gündemimde olan bir konu değil, yukarda saydığım kişi ve makamların gündemidir.

    objektif olmak demek de nesnel olmak yani öznelerden bağımsız, nesneye endeksli neyse onu söylemek anlamına gelen bir söz öbeği. rıdvan dilmen yıllar önce söylemişti, tarafsız değilim ama objektifim diye. ha, kendisi objektif de değildi çoğu zaman ama dalga geçilecek bir şey söylememişti yani. herkesin bir tarafı vardır, benim de tarafım belli ama bu gördüğümü de inkar edecek olduğum anlamına gelmiyor. bir futbol takımının taraftarı olmak, default olarak at gözlüğü takmayı getirmiyor yani beraberinde. fenerlilerin veya diğer takım taraftarlarının böyle hareket etmemesi de umrumda değil. herkes kendinden mesul sonuçta. çünkü bu toksik futbol ortamından iyice sıkıldım, futbolun konuşulduğu, artık hakemdi falandı filandı konuşulmayan bir futbol ortamı istiyorum. bu da gördüğünü söylemeden, objektif olmadan olmaz.
  • 243
    şu an eminim fenerbahçelilerin adam döven bazı futbolcularının yaptığına "nefsi müdafaa değil, ceza almalı" diyen taraftarlarına dediği şey.
    yüzde yüz eminim; bu maç bizde olsa ve bizim futbolcular adam dövse, buna da burada bazılarımız "adam dövmüş savunulacak tarafı yok" yazsa, burada "köstek olmayın. zaten her yazdığınız sosyal medyada okunuyor, destek olmayacaksınız yazmayın. taraftarsınız, doğru olanı degil takımın yararına olanı savunun" denilecekti. yüzde yüz eminim bundan.

    ama bunu fenerbahçeliler kendi taraftarlarına yapınca kötü oluyor.
  • 244
    galatasaray taraftarı kendi takımının çıkarı doğrultusunda konuşmalıdır. taraftarlığın olayı budur bana göre. hatta buna en fazla hakkı olan da bizleriz. çünkü yıllardır karşımızda kim olursa olsun tüm kurullar ve takımlar tarafından her şekilde kollanıyor.

    galatasaray taraftarının objektif olma kaygısını asla anlayamıyorum. daha doğrusu taraftar olan birisinin objektif olma kaygısını anlayamıyorum. sen taraftarsın ne olursa olsun taraf olmalısın.

    normal bir futbol ortamında olsak spor yorumcularının ve kitleleri etkileyen kişilerin objektif olması gerektiğini savunabilirdim ama ülkemizde bunun mümkün olması imkansız gibi duruyor.
  • 245
    objektif olmak hiçbir tarafı tutmamak, duyguları işe karıştırmamak demek. taraftarlık adı üstünde taraf olmak demek, bir tarafa duygusal aidiyet hissetmek demek. bundan sebep aslında galatasaraylı olduğumuz anda aslında bir tarafı seçmiş oluyoruz hepimiz, objektif olmanın en temel şartı olan "hiçbir tarafı tutmamak" kavramı ortadan kalkıyor otomatik olarak. dolayısıyla bir galatasaraylının veya herhangi bir takıma gönül vermiş bireyin objektif olması gibi bir şey çok zordur. aslında imkansızdır. ancak bir insan, en temel insani görevi ve sorumluluğu olarak doğruları söyleyebilmelidir. o takımın taraftarı olmuş, bu takımın taraftarı olmuş fark etmez. ben dürüst bir insan isem, hangi takımın taraftarı olursam olayım, doğruları söyleyebilmeliyim. temel ayrım da bu noktada olmalı bence.

    "galatasaray'ın menfaatleri bazı konular özelinde yalan söylemeyi gerektiriyor" gibi bir ön kabulü ben kabul etmiyorum. yalanın, doğru olmayanın, hakikat dışı bir şeyin işin içine girdiği hiçbir konudan fayda gelmez. galatasaray'a da fayda gelmez, başka takımlara da gelmez. galatasaraylı galatasaray'dan taraf olmalıdır ama doğrularla yapmalıdır bunu. doğruları söyleyerek yapmalıdır. konu ne olursa olsun doğruları söyleyebilmelidir galatasaraylı çünkü doğrudan zarar gelmez. başkalarının ne yaptığı hiç önemli değil. başkaları taraftarı olduğu spor kulübünün faydasına olduğuna zannedip yalana başvuruyor ise, bu onların ayıbıdır. bu onları zarara ve başarısızlığa sürükleyecek bir yanlıştır. bizi de ilgilendirmez. onlar böyle yapıyor diye bizim de "doğrusu demek ki bu" deyip ahlaki bir yanlışı doğrulaştırmamamız gerekir.
  • 247
    türkiye'de taraftar denen canlı türünün takımını ezdirmemek gibi bir gücü yoktur. takımların gücünü yönetimleri belirler, yönetimin federasyonla ve ankara'yla arası iyiyse kulübünün hakkını yedirmez. yönetimin böyle bir gücü yoksa taraftar isterse kıçını yırtsın beş kuruş etkisi olmaz.

    örneğin trabzonlular her iki fener maçından birinde sahada terör estirirler ama asla ciddi ölçekte bir ceza almazlar. çünkü hükümet erkanının kahir ekseriyeti trabzonludur, trabzonsporu tutar. bütün trabzonspor taraftarları şehir meydanında açlık grevine de başlasa spor bakanının bir tek cümlesi kadar etki yaratamaz. taraftar dediğin topluluk yalnızca kuru gürültüden ibarettir.

    şampiyonluğun her hafta başka bir hakem kıyağıyla bjk'ya hediye edildiği 2020-21 sezonunda resmen kendimizi parçaladık ama hiçbir netice elde edemedik, çünkü yönetimimiz o sezon bjk'ya şampiyonluk sözü verildiğini bildiği için üç maymunu oynadı. milyonlarca galatasaray taraftarının gücü 10 küsür hafta boyunca bir tane sağ beke sarı kart aldırmaya yetmedi. isteyen açıp kendisi bakabilir, çok uzak bir tarihten bahsetmiyorum.

    şimdi sezon sonuna kadar sürmesine çok önceden karar verilmiş bir şampiyonluk yarışı varken taraftarın bu süreçte kendine pay çıkarması komediden başka bir şey değil. ligin düğümü 37. haftada oynayacağımız fener derbisinde çözülecek. kulüp hesabından atılan açıklamalara "saplaaaa" yazdın diye, "hak edene hak ettiği gibi!!!!!" tweetleri attın diye, internet sözlüklerinde bordo klavyelilik yaptın diye bu sürece herhangi bir etkide bulunamıyorsun.

    ama murat kurum'a tam destek açıklayan dursun özbek bulunuyor. gerisi boş çene yarışından ibaret.
App Store'dan indirin Google Play'den alın