''yeni formanın fotoğraflarının yayınlanması telif hakkı hırsızlığıdır. fotoğraflar kamuya açık bir alanda çekilmemiştir; benim çekim yaptığım setten, her türlü güvenlik önlemi aşılıp çekilmiştir.''
''formanın rengi ne somon ne pembe.''
''3 forma için 3 ayrı kısa metrajlı film çektik.''
(bkz: mustafa altıoklar) *(u: yukarıdaki cümleleri gs tv'deki haberlerde yer alan kısa röportajında söylemiştir.)
dediğim gibi arda turan galatasaray’ın menfaatleri için uğraşıyor her zaman. basında çalışan bazı arkadaşlarımızın yanlı haberler yaptığını, taraftarı olduğu kulübün menfaatlerine uygun haberler yaptığını biliyorum. bu bir türkiye gerçeği. bunu başkası söyleyemez ama ben söyleyebilecek yapıdayım. arda turan*
3880
“daha ilk günden söylüyorum; eğer bunca emeğe ve maliyete rağmen başarı gelmezse sorumlusu schuster olur! ben bunu hocaya da söyledim yönetime de. dedim ki eğer schuster başarılı olursa bunu ben üstleneceğim. başarısız olursa da serdal adalı ve cengiz zülfükaroğlu faturayı öder. o anda masadaki herkes güldü. ama bu kez böyle olacak...”
"sayın başkan yıldırım’a mali işler koordinatörü abdülkadir kuşin’e sormak istiyorum ve soru sormanın da suçlama olmadığının da bilinmesini istiyorum. fenerbahçe kulübü’nün kongre üyelerine dağıttığınız 2009 yılı faaliyet raporundaki, fenerbahçe spor kulübü derneği’nin mali tablolarını deloitte firmasının denetlediğini yazmışsınız, söylemişsiniz. ben böyle bir bilançoya deloitte’un nasıl onay verebileceğini hayretle deloitte türkiye’nin başındaki levent yaveroğlu’na sordum. kendisi de ’biz fenerbahçe spor kulübü derneği’nin hesaplarını hiç görmedik, incelemedik. altındaki onayı abdülkadir kuşin, bizim federasyona gönderilen raporlardaki onayımızı kesip yapıştırarak düzenlemiş’ dedi. fenerbahçe kongre üyeleri ve taraftarı aldatılmıştır"
"performansım çok iyiydi. benle ilgili alınan kararı çok düşündüm ama bir anlam veremedim. sportif bir karar değildi. iyi gidiyorduk ve ligin en iyi golcülerinden birisiydim. 13 maçta 7 gol atmıştım. disiplinsizliğim de yoktu. sanırım jo’ya yer açmak gerekiyordu ve onlar gitmesi gereken kişi olarak beni seçtiler. jo ise altı ayda sadece üç tane gol attı. iki yıl daha futbol oynayacağım. fransız kulüplerinden teklifler alıyorum."
işte rıdvan dilmen in futboldan ne kadar anladığının özeti.. sadece 45 dakika izlediği bir oyuncu hakkında yorumu.. bu enrty ile ligin 31. haftasında görüşürüz rıdvan...
bu idare ettim lafının gbkz olmasının sebebi hakan şükür'ün haddini bilmeden konuşmasıdır, ben şu kadar kızı idare ettim anlamında değil, yani ben galatasaray başkanlarının yapamadığı yapamayacağı şeyleri yaptım anlamına gelmektedir. yanlış anlaşılma olmasın.
3888
'' lincoln orda helikopter siparişi verirken, benim yanıma takımdan * başka bir futbolcu gelip evinin taksidi için para istiyordu. '' *
ve dikkat bu fena işte. yine lincoln için: '' adam başını pınar damacana ile yıkıyordu. neymiş sular kireçliymiş. ''(u: kral bu cümleyi söylerken bir yandan elini kafasına doğru götürüyor ve bir an için damacanaya takılan pompayı pompalama efekti yapmaya yeltenir gibi oluyor. )
yazarın notu: bsg, biz senin hayal bile edemeyeceğin kupalar aldık.
3892
''adnan polat suskun. adnan polat'ın göründüğü bir tek yer var; aziz yıldırım'ın yanı. adnan sezgin'in, aziz yıldırım'ın adamı olduğunu bilmeyen yok. onun gönderdiği parayı istanbulspor'a dağıtan kişi değil mi adnan sezgin!.. ama adnan polat da aziz yıldırım'ın adamı oldu. aziz yıldırım çıktı bir gün, "konuşurlarsa canlarına okurum. herkes haddini bilecek" dedi, fenerbahçe tribünlerine "herkes haddini bilsin" pankartları asılmaya başladı, o günden beri adnan polat, aziz yıldırım'ın koltuğunun altında. papermoon'da aziz'in masasında, sorti'de aziz'in masasında, tekne de aziz'in yanında... aziz ne derse adnan polat, kakara kikiri!.. ''
"sürekli çalışmaya ve kendimi zorlamaya alışkınım. bu yaz kendim için en iyi antrenmanı yaptım. yani hiçbir şey yapmadım. bedenin de dinlenmeye ihtiyacı var. sakatlığımı atlatmalıyım. yeniden şarj olup yeni sezona hazırlanmalıyım. bu, birçok açıdan benim için en zor antrenman"
"benim için en büyük motivasyon kaynağı, yeni bir şampiyonluk yüzüğü takmak"
''arda’ya vurmanın galatasaray’a vurmak olduğunu idrak edemiyorsunuz. onu, kaptanınızı, bir milli servet sayılabilecek en büyük yatırımınızı ve geleceğinizi, hatta onun şahsında yeşeren galatasaraylılık ruhunu koruyamıyorsunuz. onu; kendini korumak zorunda bırakıyorsunuz, en büyük rakibiniz en saygısız davranışları yapan kalecisini korurken, yahut bilica’ya toz bile kondurmazken... bunun yolu kulüpler birliği başkanı ile aynı locada verilmeyen bir penaltınıza rıza göstermekse, siz “uydu” oldunuz ve etrafında dönüyorsunuz demektir. siz ankara’da bir savcılığa çağırılsaydınız şayet küçük bir haber olarak geçiştirirler miydi, yoksa ana sayfada gözü bantlı bir resminiz mi yayınlanırdı?..''