• 28086
    ''gomis cumartesi günü açıklanır...''
    ''maicon stoperde adı geçen isimler içinde olma olasılığı en yüksek futbolcu, %51 galatasaray'da. ben ilk avrupa kupası eleme maçında sahada olur diyorum.''
    ''bu isimler içinde belhanda transferini en düşük ihtimal görüyorum.''
    ''imbula için ciddi girişimler var, kiralık olarak düşünülüyor.''

    nevzat dindar

    nevzat dindar'ı pek tutmasam da bu transfer döneminde her haber benim için önemli. ya batacağız ya çıkacağız.
  • 28091
    --- alıntı ---

    galatasaray'dan ayrılan çok sevdiğim sabri için bir kaç şey ve bir kaç anı yazmak isterim..

    öncelikle, iyi niyet, özveri ve galatasaray'lılığına sonsuz saygım var. şampiyonluklardaki katkılarına, emeklerine teşekkür ediyorum.

    sabri, ilk f.terim zamanında altyapıdan a takıma çıkmış, inanılmaz çalışkan ve iyi niyetli bir oyuncudur.

    galatasaray formasını, bir çok yabancı ve yerli oyuncudan daha fazla hakederek fedakarca terletmiştir.

    son 10 yılda artan yabancı kontrat bedelleri ve iş bilmez yöneticiler sayesinde, yerli oyunculara ödenen bedellerin artması,

    sabri ve onun gibi çok yerli oyuncunun hedeflerini sığ tutarak, gs'da sorumluluktan uzaklaşarak, yabancıların arkasına saklanmalarını getirdi.

    bunlara örnek olarak melo'nun yüksek kontratı ve ardından burak ve selçuk'a ödenen yaşlandıkça artan kontratı,

    boşluktan ve almış olmak için yapılan transferler, vizyonsuz yöneticiler sayesinde sadece alırken değil giderken de ciddi paralar ödendi.

    demek istediğim, galatasaraylı oyuncu tarihinden ders alarak çizdiği vizyon gereği paraya değil, hedefe oynaması gerekirken,

    birden arkadaşının aldığın yüksek kontrat üzerinden, belki de hiçbir zaman hayal edemediği ücretleri telaffuz etmeye başladı.

    küçük bir anı: sabri'nin ilk ciddi kontratlarından biriydi ve o yıl lincoln futbol hayatını bitiren bir kontratla galatasaray'a gelmişti.

    o transfer de bildiklerimi ve anılarımıve galatasaray'dan kimlerin zengin olduğunu kitabımda okursunuz. ;))
    konumuz o değil.

    tesis bahçesinde oturuyor personelin dertlerini dinliyorduk hasan sas ile beraber. yine ödenmeyen maaşlar, ay sonunu getiremeyen çalışanlar.

    sabri geldi yanımıza ve üzgündü.
    hayırdır çakır dedim(gözlerinden dolayı) sorma kaptan dedi ve ekledi.

    elin adamına milyonları veriyorlar ama bize gelince 3 kuruşun hesabını yapıyorlar. sezgin ile konuşuyorum, imza at veya kulüp bul diyor dedi.

    sabri o dönem takımın yükünü çeken ve ihtiyacımız olan bir oyuncuydu.. bu sebeple onun için konuşmam gerektiğini düşündüm sezgin'e çıktım,

    tabi benim hiçbir zaman menajerim olmadı. hayallerimin takımında oynuyorum, daha ne istiyorum, hakkımı yemezler diye düşünüyordum.

    sabri'de o dönem öyleydi..
    sonra menajeri oldu ve doğru olanda buydu. biz yapamadık ve çok acısını çektik. pişman değilim..

    şimdi anlatacaklarım ülkeyi, kulüplerin borçlarını, iş bilmez veya başka hesapları olan yöneticileri çok iyi anlatıyor.

    sezgin'in yanına çıktım ve sordum.
    abi sabri üzgün ne oldu neden anlaşmıyorsunuz (ne) istedi sizden?
    sıkı durun!

    önceki kontratları net 800 bin avro olan lincoln'e hava parası dahil senelik 3.5 milyon kontrat yapıldığı gün.
    (eminim lincoln almıştır!)

    sabri ne istedi sorusuna cevap;
    550 bin tl istedi oldu.
    sordum sen ne veriyorsun diye;
    500 veriyorum dedi.
    güldüm! bu mu yani dedim..

    abi ayıp,adam sana 550 demiş 50 bin için yaptığına bak!
    senin, 550 isteyen genç bir oyuncuya tamam, al 600-650 deyip halletmen gerek dedim.

    sonra bu oldu sabri anlaştı ve o sene birçok deplasmana benim ricamla! götürdüğümüz oyunculardan daha fazla katkı sağladı..

    bu arada benim kontratımda 600 bin dolardı. ümit karan 2 katım nonda 3 katım alıyordu. bunları dert etseydim başka yerde oynardım..

    yemin ederim öyle hikayeler var ki bugünlere nasıl gelindiğine dair. bunları düşünerek, bunlardan haberi olmayanlar karşısına çıkmak çok zor.

    diğer sabri anım: ciddi bir kondisyon idmanıydı ve takımın testlerde en iyi çıkan oyuncularından ikisiydik sabri ile ben.

    istasyon çalışmasında sabri ile eşleşmeyi ben istedim iyi bir idman olsun diye.. sabri de güldü ve bana ayak uyduramazsın ihtiyar dedi ;))

    hayatının hatasıydı benim gibi inadı tuttu mu, adalesini parçalayacak birine bunu demesi ;)) ve istasyon başladı.

    uzun soluklu ve dayanıklılık idmanında
    birbirimizi test ediyor takımda bizi dolduruyordu.

    çok uzatmadan ifade edeyim işin sonunda sabri istifra etti ve bıraktı :)))
    dediği ihtiyar çetin çıkmıştı...

    hoş kahvaltıyı fazla kaçırdım falan dedi ama iş işten geçmişti. o günden sonra yaşı ilerlemiş biri olarak tembel gençlerin "tavşan"ı oldum.

    isterlerse koşmasınlar. isterlerse antrenmana 5 dk kala gelsinler de göreyim dedim.

    sabri özünden çıkmış galatasaray'lı, özverili bir oyuncuydu. emeklerine teşekkür ediyor ailesi ile beraber mutluluklar diliyorum.

    --- alıntı ---

    `
    hakan şükür` twitter hesabından.
  • 28092
    “kendi paramı yönetiyorum. böyle durumlarda, bir işletme planına ihtiyaç duyarsınız. 10 sene sonra çok büyük paralar kazanmış biri olmak için piyasadaki diğer aktörlerden akıllı davranmanız gerekiyor. ben yatırım portfolyomu olabildiğince çeşitlendiriyorum; emlak yatırımım da var, borsa yatırımım da… bu benim, çin piyasasında ya da herhangi bir yerde yaşanan beklenmedik bir krizden direkt ve büyük bir darbe almamı engelliyor. dünya piyasalarını düzenli takip ediyor ve buna göre aksiyon alıyorum. ispanya, ekonomik anlamda yavaş yavaş kendini topluyor. yüzde üç, yüzde üç büyüme sağlanıyor.

    böyle de olmalı. ispanya ağır bir kriz yaşadı. bundan bir anda çıkamazsınız. sert önlemler almalı ve her adımınızı sağlam basmak zorundasınız. evet, makro ölçekten bakınca gelişimi görüyorsunuz ama mikro ölçekte yapılması gereken çok iş var. umarım sadece ispanya değil, tüm avrupa yeniden ayağa kalkabilir.”

    xabi alonso
    bloomberg tv'ye konuk olduğu bir programdan.

    *****

    “ingiltere’de beş yıl yaşadım ve orayla bir bağ kurdum. şüphesiz ki bu karar ingiliz futboluna etki yapacaktır. öncesinde, çalışanların serbest dolaşım hakkı vardı. şimdi ise avrupalı futbolcuların ingiltere’de nasıl bir muamele göreceğini bilmiyoruz. mutlaka bir değişiklik yaşanacaktır. ancak brexit, esasen futboldan çok daha büyük alanlarda sonuçlar doğuracaktır. şu sıralar parçaları bir araya getirmeye ve bu geçişi kolaylaştırmaya çalışıyorlar. o yüzden, korkulduğu kadar zarar görmeyecektir kimse ama bu, büyük bir karar alındığı gerçeğini değiştirmiyor.”

    xabi alonso
    brexit hakkında.

    socrates dergi, mart 2017.
  • 28094
    samimi olmayan yerlerde ayrılıklar kaçınılmaz olur, ihanet ise en ağırıdır. tüm samimiyeti ile 5 yıl boyunca destek olan herkese teşekkürler.

    bu sabah yapılan gorüşmede gerekirse bu sezon hiç ücret almadan da kalabileceğimi belirtmeme rağmen can topsakal istenmediğimi belirtti.

    hataları ile sevapları ile 5 yıl geçirdik. gerçekleri tarih yazar tarihi de biz yazdık.

    ergin ataman
  • 28096
    locanın keyfini 'süren' başkan şeklinde bir manşet gördüm. ünal aysal döneminde 2013 yılında 3 yıl için localar satışa kondu. benim de o tarihe kadar 8 kişilik locada 4 tane koltuğum var. ben bu locaları almışım, sonra şirketime devretmişim. böyle bir beyanatım yok zaten halka açık şirket olduğu için böyle bir şey de yok. 3 sene kullanmışım ve parasını ödememişim. ben locayı kullanmadım, bana ne yazı geldi, ne kart geldi. ben gittiğim maçlara parasını ödeyerek gittim. eğer bir evrak varsa da ölü bir evraktır çünkü bizim elimize bir evrak gelmemiştir. böyle bir haber servis edildi. bu ancak kulüpten servis edilebilir. maksadı da beni itibarsızlaştırma. neden? çünkü zaman zaman başkanımız ve yönetimimizin yaptığı şeyleri eleştirdiğim için. çünkü arkasında yatan evrak evrak değil. geçerliliği yoktur ve bana tebliğ edilmemiştir. böyle bir şey olsa dahi insan telefon açıp sormaz mı? yok böyle bir şey. bu kesinlikle doğrudan bir servistir. bu yapılmış artık geriye dönmez. oysa çok daha fazla büyük sorunlarımız var.

    galatasaray'ın çözüm bekleyen çok ciddi sorunları var. sadece yönetime bırakılmayacak sorunlarımız var. bunu yönetimimiz değil, bütün galatasaray'ın halletmesi lazım. borçlar artıyor, elimizdekiler de gidecek. böyle sorunlar dururken, sayın başkan beni itibarsızlaştırmak için çabalıyor. genel kurulumuzun çok önemli iki tane emlak kullanılmasını için izin verdi. 100 milyon dolar gelecek, florya'dan da 100 milyon dolar gelsin, mayıs ayı itibariyle 270 milyon dolar borcumuz var. bu para ne zaman gelecek? diyelim ki 3 yıl içinde gelecek. bu borcu nasıl ödeyeceğiz? yine borç alacağız. diyelim ki 100 milyon dolar borç alsak 3 yılda 300 milyon eder zaten 270 milyon dolar borç var 570 milyon dolar eder. bütün bunlarla uğraşmamız gerekirken sayın başkan beni itibarsızlaştırmakla uğraşıyor. galatasaray son zamanlarda çok irtifa kaybediyor. sayın başkan bunlarla ilgilenmeli. biz doğru yola girmeliyiz. benim için telafisi olmayan bir ayıp işlenmiştir bu konuda teessüflerimi ifade etmek isterim.

    faruk süren

    dursun özbek'in cevabı, (bkz: ne dediler/#2179908)
  • 28097
    "sayın faruk süren, yönetimi ve başkanı suçlayan bir açıklamada bulundu. başkan, yönetim kurulunu suçlamak ve her yaptığı harekette bir kabahat aramak bir alışkanlık haline geldi. 2013 yılında yapılan bir hareket, bugün beni ilgilendirmez ve bu tip haberleri basına servis etmek de bizim tarzımız değil, biz işimizin peşinde koşuyoruz. bizim, ne faruk süren ne de bir başkasıyla işimiz yok. sayın süren ile her zaman konuşmuş ve bilgilerinden, tecrübelerinden faydalanmaya çalışmışızdır. kimseye itibarsızlaştırma çabamız yok ama bizi itibarsızlaştırma çalışmaları vardır, bunları da herkes biliyor. bizim galatasaray'a faruk süren gibi iyi hizmetler veren bir başkana ancak saygımız olur, hiçbir zaman kendisini itibarsızlaştırma gibi bir düşüncemiz olamaz, o düşünce de olanları da kınıyorum. bu konun burada değerlendirilmesini bu çatı altında yapılmasını da gereksiz buluyorum. ben sayın süren'den beklerdim ki, basına açık toplantıda değil de gelip direkt benimle paylaşmasıdır, ben de bu davranışı anlamıyorum"

    yalanlarıyla meşhur başkanlık koltuğunu işgal eden dursun aydın özbek
  • 28099
    ergin ataman iyi bir koçtur ama 5 senelik borcu kulübe getiren koç ergin ataman'dır. 55 m dolarlık borcu getiren koçtur.

    can topsakal

    bak ağzımı bozduracak terbiyesiz. sanki tüm amatör branşlar kar getirsin diye kuruluyor. fenerbahçe euroleague'i kazandı 1.5 m euro para verdiler. bu sporlar para getirmez. siz de adam olsaydınız, sponsor bulsaydınız. kaldı ki bu adam sana eurocup'ı, 23 sene sonra lig şampiyonluğunu getirmiş. eşit şartta yarışmadığı halde uzun süre derbi kaybetmemiş koçtur.

    ayrıca bunu diyen adam da o adamın başarısından nemalanmak için şunu yapan kişidir. http://image.cdn.haber7.com/..._1464853803_1843.jpg

    neyse bu konuşmadan sonra her ne kadar sevmesem de, eski başkanlardan duygun yarsuvat cevabını vermiş, ciğerim soğumadı ama galatasaray terbiyesi almış birisi lafı sokmuş.

    "eurocup kazanmış koçu aşağılamak ve bize 50 m dolar harcattı demek son derece yanlıştır. galatasaray maddiyat için kurulmamıştır. başarı için kurulmuştur."
  • 28100
    "eurocup’ı kazandık ve sezon başlangıcında ise euroleague’de oynama başarısı elde ettik. bu tabii bizim bütçemizde sorun çıkardı. 6 milyon dolar olarak da bütçemizi belirlemiştik. başarılı olmak için bütçemizi de 9 milyon dolar'a çıkardık. maalesef euroleague’de de 12’nci olduk. bu başarısızlıktı. ligi de 6’ncı olarak bitirdik ve ilk turda elendik. bu sene bütçemizi 4 milyon dolar'a indiriyoruz. bunun sebebi çok basit. basketbolda gelirimiz yok müthiş bir giderimiz var. kulübümüzde her sene oyuncularımıza verdiğimiz paralar zarar olarak yazılmaktadır. 2012-2013'te 14,5 milyon dolar. 2013-2014'te 16,5 milyon dolar. 2014-2015'te 11 milyon dolar. 2015-2016'da 7 milyon dolar. bu sene ise 9 milyon dolar. bunları topladığınızda 5 senede 55 milyon dolar zarar gözüküyor. tabii kredi ile yaşayan bir kulüp olduğumuzdan, bunun kulübe nelere mal olduğunu tahmin edebilirsiniz. dolayısıyla bu sene 4 milyon dolar bütçe öneriyoruz. bütçemiz küçük olacak diye başarısız olacak değiliz. bu bütçeyle türkiye ligi’nde de eurocup’ta da başarılı olabilirsiniz. bu arada antrenör değişikliğine gittik. koçumuz ergin ataman'ın yerine erman kunter’i getirdik. çok başarılı olacağına inanıyorum. küçük bütçelerle oynamaya alışık bir koç"

    "ergin ataman çok iyi bir koçtur fakat 5 senelik zararı kulübe getiren koç ergin ataman'dır. bu kadar büyük bütçeleri yapan. çok iyi bir koç dedim ancak bize maliyeti 55 milyon dolar. bunu da unutmayalım. ben son 2 sene de vardım. ilk sene 6 milyon dolar'lık bütçe verdim. bu senede euroleague’e çıktığı için 9 milyon dolar verdik"

    can topsakal
App Store'dan indirin Google Play'den alın