❮
1981❯
  • 28053
    "arda turan'ın kadro dışı bırakılması zevahiri kurtaracak bir örnektir. arda gökten inmedi. arda'yı medya da dahil, hep beraber yarattık. federasyonuyla, milli takım yönetimiyle, teknik direktörüyle, milli takım futbol direktörüyle, tribündeki adamlarıyla, galatasaray taraftarlarıyla, milli takım taraftarlarıyla hep beraber yarattık. o nedenle arda'ya verdiğin cezanın hiç kimseye bir faydası olmaz.

    problemin kökenine inmezsek eğer, türk futbolunu bu hale getirenlerin devler olarak haddinden gelemezsek, yarın bir başka frankenstein canavarı yaratır doktorlar. frankenstein biliyorsunuz doktorun adı. biz hepimiz frankensteinlarız, o gördüğünüz (arda) bizim yarattığımız bir canavar.

    çözüm isteniyorsa, türkiye spor bakanı öne düşecek çünkü türkiye futbol federasyonu'ndaki bu atamalarda başrolü spor bakanlığı oynuyor. spor bakanlığına bağlı kongre üyeleri var. bunlar kitle halinde yıldırım demirören'e oy verdiler. sadece kulüpler değil. niye türkiye cumhuriyeti spor bakanlığını hedefe koydum, mektup yazdım? çünkü sorumluluk onda, yetki de onda. işte bu hale getirdin. milli takımın kaptanı olan bir adam, milli takımda konuk olan bulunan gazetecilere saldırıyor, bir de sadece bilal meşe değil, gazeteciler diyor. gazetecilik özgürlük ya, anayasa ihlali yapıyor arda."

    hıncal uluç
  • 28059
    ali ece: "barcelona'da yapamıyorsan ayrıl arda. dert etme. hagi senden büyük futbolcu, o yapamadı orada. bu kadar dert etme bunu, ayrıl."

    olaya yapılan en iyi yaklaşım. arda'nın psikolojisi bozuk, bozan da barça'daki durumunun kibrini delik deşik etmiş olması(u: çevresinde de çok şeytan var. onları dinliyor, bir de onlarlar plan yapıyor. sevimsiz.). ayrıl arda ama buraya gelme arda.
  • 28061
    "futbolun içinde hakem hataları var. hiç kimse türk hakemlerinin adaletsiz olduğunu söyleyemez. video hakem sistemi avrupa'da kullanılmaya başlandı. türkiye'de başlaması için ilk adımı attık, deniyoruz. bu işe almanya, ingiltere, italya herkes başlıyor. biz de göksal gümüşdağ ile görüştük, bugün bu sürece başladık. video hakem sisteminin sezon başına yetişmesi imkansız. ocak ayında hayata geçirmeyi planlıyoruz. türk futboluna hayırlı olsun. sezon başına yetişmesi imkansız çünkü eğitimleri uzun sürüyor. almanya falan 1 sene hazırlandı buna. yeni bırakmış hakemlerden de video hakem sisteminde yararlanabiliriz."

    yıldırım demirören
  • 28063
    "bu ülke terim’e 3 kez milli takım, 3 kez galatasaray antrenörlüğü vermiş. türkiye futbol direktörlüğü pozisyonunu icat edip hizmetine sunmuş... arda’ya genç yaşında hem 10 numara, hem kaptanlık teslim edilmiş. ismi sokaklara, caddelere verilmiş. sevgiyse sevgi. saygıysa saygı. kazançsa kazanç. ama hâlâ mağduru oynuyorlar. hâlâ ülkenin onların değerini bilmediğini iddia ediyorlar! daha ne verebilir ki bu ülke size allah aşkına? eflak’la boğdan’ın anahtarını mı?"

    uğur meleke
  • 28064
    altınordu’dan ayrıldım. gelen teklifler var. transfer döneminde bir karar alacağım. tatil sonrasında gelen teklifleri değerlendireceğim ve bir karara varacağım.

    belhanda’yı yakından tanıyorum. 1,5 -2 sene beraberdik. bağlantımızı koparmadık. galatasaray’a yakışır mı, yakışır. kaliteli bir oyuncu. hem 10 numara hem de 6-8 numara pozisyonunda oynayabilir. sadece ara pasları değil, başka özellikleri de var. hem mücadeleyi seviyor hem de ayağını çok etkili kullanıyor. türkiye’de iyi işler yapabileceğine inanıyorum. adaptasyonu iyi atlatması önemli. saha içinde hırçınlığı vardır. haksızlığa pek gelebilecek bir oyuncu olmadığını düşünüyorum. böyle bir futbolcu. o da bu anlamda tepkilerini ortaya koyabilen bir arkadaşımız. çok sempatik ve düzgün bir futbolcudur.

    türkiye’ye gelirse sorun yaşayacağını zannetmiyorum. ingilizcesi zayıf olduğu için türkçe öğrenmesi gerekir. geçen sene hemen hemen her maçı oynadı. iyi performans yakaladı. şu anda ne yapacak bilmiyorum. daha önce fenerbahçe ile ilgili konuştuğumuzda türkiye’ye gelmeyi düşünmüyorum demişti. transfer konusunda ne karara vardığını henüz bilmiyorum ama nereye giderse gitsin katkı sağlayacağını düşünüyorum. galatasaray özelinde bir konuşmamız olmadığını söyleyeyim. orayı çok daha fazla benimsiyor. kendisi milli takımda. bugün yarın kendisini arar sorarım.

    şu an itibarıyla igor tudor’un alışma dönemiydi. bundan sonra kendi sistemine uygun oyuncuları seçecektir diye düşünüyorum. belhanda da tudor’un istediği isimlerden biri olabilir. oynatacağı sistemin içinde belhanda da eğer gelirse yer alacaktır diye düşünüyorum.

    bundan 6-7 sene önce belhanda çok gençti. o zamanlar kendisiyle konuştuğumuzda türkiye’ye gelmeyi düşünmüyordu. bence de en iyisini yaptı. avrupa’da kalarak doğru bir karar verdi. türkiye güzel imkanlara sahip ama avrupa’da futbol anlayışı çok farklı. o dönem düşünmüyordu ama şu anki şartlar ona uygun olabilir. herhangi bir takım özelinde konuşmadık. daha önceki dönemlerde düşünmese de şu dönemlerde türkiye'ye gelebilir. buyursun gelsin, türkiye’nin kapısı açıktır.

    şu anda belhanda milli takımda. onun için çok fazla konuşamadık. kiev’e de mecburen dönecekti. transferle ilgili bir görüşme yapmadık ama sanıyorum önümüzdeki günlerde yine bir konuşma yaparız.

    yeni bir takım kurulması dezavantaj gibi görülse de yeni gelen oyuncular kendilerini kabul ettirmek ister. bunu da bir avantaja çevirebilirsiniz. rusya’da futbol oynadığımda 10’dan fazla oyuncu takıma gelmişti. biz şampiyon olmuştuk. böyle avantajları var. gelecek oyuncularla birlikte iyi bir harmanlama yapılabilirse iyi olur. galatasaray'da sıkıntı, birlik ve beraberliğin ön plana çıkarılmamasından ötürü oluşuyor olabilir. yeni gelecek oyuncuları pozitif yöne çevirebilmek tudor’un elinde. gerekli ortamı sağlarsa tudor başarılı olabilir.

    hasan kabze
  • 28065
    tafo'nun hürriyet'e verdiği son öportaj,

    tudor, kasımpaşa maçı sonrasında başkan özbek'e " de jong, bruma, sneijder ve chedjou arkamdan iş çeviriyorlar" dedi. bu duruma ne yorum yapar? sneijder ve chedjou, sizin eski öğrenciniz. hiç böyle bir şeye tanık oldunuz mu?

    bir hocanın arkasından bu tarz bir şey yapılması normal değil. bu oyuncuları tanıyorum. sneijder, bruma, chedjou karakterli oyuncular. onlardan böyle bir şey beklemem, düşünmem. tudor da otoriter bir teknik adam. tabii ki, işler yolunda gitmediği zaman futbolcular kendi arasında tartışabilir. hatta hoca ile de tartışabilirler. belki tartışmamaları garip olur. bence asıl garip olan tartışmamalarıdır. çünkü galatasaray'ın 4.sırada olması bir problemdir. ve bu problem mutlaka tartışılmalıdır. futbolcuların buna tepki vermesi de son derece normaldir. ama bunu arkadan iş çevirme gibi anlamıyorum. öyle bir şey olacağını da sanmıyorum. tabii ki, kötü giden şeyler için hem hocanın hem de hocanın tepki vermesi normal. vermeseler anormal olurdu.

    sneijder'ın teknik direktörlerin işine karıştığı iddia ediliyor. buna hiç tanık oldu mu?

    sneijder özel bir oyuncu ve güçlü bir karakter. büyük takımlarda oynamış, çok tecrübeli bir futbolcu. dolayısı ile bir oyuncu ile ilgili fikrini söyleyebilir. teknik direktöre bazı tavsiyelerde bulunabilir. ama, bu onun karar verici olduğu anlamına gelmiyor. karar mekanizması her zaman hocadır. biz beraber olduğumuzda da, öyle gördük. hatta riekerink ile çok iyilerdi, arkadaş gibiydiler. orada bile kararları alan riekerink'ti. bazen hoca soruyor, oda cevap veriyordu. ama son kararı veren ve takımı kuran kişi sneijder değildi.

    melo takım içinde sevilmiyordu. bunun sebebi size göre ne idi?

    felipe melo'nun zor bir kişiliği vardı. bunu herkes biliyor. ama futboluna hiç kimse bir şey diyemez. antrenmanlarda da, maçta oynadığı gibi agresif olduğu için bu tip şeyler olabiliyordu. normal bu. ama önemli olan şu. herkes melo'nun iyi niyetli olduğunu ve bunu takım için yaptığını biliyordu. zaten başarıda o zaman geliyor. herkesin aynı olması değil, farklı karakterde de olsa birbirini kabul etmesi, eksiklerini kapatması önemli. melo'nun varlığını herkes kabul etti. taraftarın onu sevmesinin, büyük etki bırakmasının sebebi de o idi.

    galatasaray sizce neden bu sezon 4.sırada bitirdi? hata nerede yapıldı?

    şu anda ben kulübün içinde değilim ve biraz da uzağım. her şeyi detayları ile bilmiyorum ama florya'da bir şeylerin yolunda gitmediği belli. bazı yanlışlar olduğu belli.

    prekazi, "galatasaray'da oynayamayacak kalibrede oyuncular var" dedi. bu görüşe katılır mısınız?

    ben bu konuda biraz farklı düşünüyorum. oyuncuların kişisel performansından çok, galatasaray'ın takım olamadığını düşünüyorum. galatasaray takım olamadı. oyuncuların kişisel beceri olarak birbirinden çok fazla farkı olmayabilir. burada sonucu takım bütünlüğü ve birbirine uyumu sonucu belirliyor. problem burada. yıldız oyuncularınızda olsa, takım olamazsanız kupalar ve iyi sonuçlar alamazsınız. galatasaray'da benim gördüğümde bu.

    galatasaray 2 sezon içinde 5 teknik adam değiştirdi. birçoğu ile kendi de çalıştı. bu, takımı olumsuz etkilemiş olabilir mi?

    ben etkilediğini düşünüyorum. çünkü, her yeni gelen hoca çalışmaya, tespitler yapmaya sıfırdan başlıyor. sonra o güne kadar yapılan her şey sıfırlanıyor. bende bu sürecin içinde bulundum. ve sık hoca değişikliklerinin galatasaray'ı etkilediğini ve başarısızlığa neden olduğunu düşünüyorum.

    galatasaray önümüzdeki yıl şampiyonluğa oynayabilir mi? ne öneride bulunursun bunun için...

    birincisi kararlılık olmalı. yani yönetimin, hocanın ve oyuncuların bir amaçları olduğunu bilmesi lazım. çünkü galatasaray, sürekli şampiyon olmak ve kazanmak için sahaya çıkar. her zaman kazanamayabilirsiniz, bu normal. ama sahaya kazanma isteği ile çıktığınızı göstermeniz gerekli. oyuncuların bunu bilmesi lazım. yönetiminde teknik adama, hocaya güvenip gerçekten yanında durması lazım. oyunculara da bu hissi vermeleri gerekli. uzun bir planlama ile her şey tekrar düzelip, atmosfer eski hale gelebilir. bu takdirde galatasaray tekrar şampiyonluk için mücadele eder. taraftarda artık galatasaray'ı bu şekilde görmekten yoruldu. artık onlarda, galatasaray'ın istek ve arzu ile oynadıklarını görmek istiyor.

    kaleciler daha iyi mi penaltı atar? volkan demirel'in kupa finalindeki penaltı vuruşu gündeme damga vurmuştu...

    hayır. ben böyle düşünmüyorum. normalde çok fazla penaltı kullanan kaleci yok. volkan'ın aslında tarzı böyle. oyun sırasında da sanki çok ciddi değilmiş gibi gözüküyor. ama o yıllardır fenerbahçe'de oynuyor. bu, onun tarzı. bu şekli ile kendini kabul ettirmiş ve forma giyiyor.

    g.saray savunmasının hataları bu sezon çok tartışıldı. bunda muslera'nın katkısı da var mı? neler söylersin?

    bu bir takım oyunu. takım kötü oynadığında bundan en çok etkilenenlerin başında da kaleciler geliyor tabii ki. ama muslera her zaman çok profesyonel oldu ve elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. bunu da herkes biliyor, görüyor. taraftarda bu yüzden muslera'yı takdir ediyor. şu anda son 2 yılda biraz sıkıntı yaşıyorlar.

    sözleşmeyi imzaladığı halde sezon başında sürpriz şekilde galatasaray'dan ayrıldı. neden?

    asıl sebep ailemdi tabii ki. ben 5 yıldır burada idim ve onlar sadece arada gelip gidiyorlardı. belli bir zaman sonra aileme daha fazla vakit ayırmam gerektiğini düşündüm. benim için kolay olmadı. çünkü galatasaray ve istanbul benim ikinci ailem, evim. her defasında kalbimin yarısını burada bırakarak gidiyorum. ama ailem içinde bu kararı almak zorunda idim. ailevi sebepler nedeniyle ayrılmak durumunda kaldım.

    muslera, barcelona yada real madrid gibi 1.sınıf kulüplerde oynayabilir mi? oynayamaması türkiye liginin az izlenir olması mı?

    potansiyel olarak düşündüğümüzde muslera'da, barcelona ya da real madrid kalesini koruyacak potansiyel var. ama tabii ki başka etkenlerde var. yaşı artık bir noktaya geliyor. o da, burada çok mutlu olduğunu ve bir arayışı olmadığını söylüyor. yani başka bir kulüp ya da lig için kendine bir hedef belirlemiyor. burada, galatasaray'da, istanbul'da olmaktan memnun. kontrat yenilemek istiyor. dolayısı ile böyle bir planı yok. ama oynama potansiyeli var.

    uefa kupası'nın 17 senedir kazanılmaması da bir başarısızlık mı sana göre? bir türk takımı yeniden bunu başarabilir mi?

    tabii ki bu tarz bir başarı kolay elde edilmiyor. bu tesadüfen ve günü birlik hamlelerle gelecek bir başarı değil. bir planlama ve çalışmanın sonucunda ulaşılacak bir başarı bu. bizim o gün yaptığımızda biraz bu oldu. doğru bir ekip kuruldu ve iyi çalışıldı. belli bir planlama sonucunda da ulaşıldı buna. ama biz bunun galatasaray olarak yapılabileceğini gösterdik. artık türk kulüpleri de bunu yapabileceğine inanıyor.

    belki henüz başarılamadı ama inanıyorlar. bunun için çalışıyorlar. bu inanç bile büyük başarı. ama şu anki galatasaray bunu başarabilir mi diye soruyorsanız. şu anki hali ile çok uzak gözüküyor.
  • 28070
    yıldırım demirören dedi ya, arda evet dediği için böyle yükleniliyor üzerine diye. ben de tam tersini söylüyorum; arda evet dediği, diyebildiği için bu saçma şeyleri yapabilecek cesareti kendinde buldu. hadi, şimdi beni haksız çıkarın bakalım. bir de şimdi bilal meşe ve fatih terim özür dileyecek değil mi onlara göre. ne güzelmiş valla. ben de istiyorum.

    serdar ali çelikler

    bu adamı hiç sevmem ama böyle zeki ve ibretlik bir tespiti yapınca ayakta alkışladım.
  • 28073
    "bize milli görev çağrısı yapıldığında biz sevenlerimizle bile karşı karşıya gelerek buralara geldik."

    fatih terim

    e olm hani ünal aysal göndermişti? hani kovulmuştu bu adam? hala galatasaray'a ve ünal aysal'a karşı yapılan operasyonun farkına varamayan sevgili kardeşlerime teessüflerimi sunuyorum! hoca çok net bir şekilde ah alarak gittiğinin farkında...

    aynı fatih terim şunu da dedi;

    "belki beklenen başkaydı ama sayın yıldırım demirören ile birbirimize tutkun duruyoruz"

    iğrençsin hoca ya valla, bu kadarı mide bulandırıcı! hoca bizim beklediğimiz değildi ki bu senin hissettiğindi! sana ve takımına yapılan operasyonlar, haksızlıklar için çıkıp konuşacaktın ya hani seneler önce yapacağın bir basın toplantısı vardı, hani konu da tüpçünün tff'siydi, biz onu merak ediyoruz n'oldu diye?!

    bu yazdıklarımın da arda turan'la hiçbir ilgisi yok. bize uzak olsun, primci, biatçı, arkadan iş çeviren, yeni çeri ağası kılıklı topçular.

    ama fatih terim'e karşı yapılan operasyona ve rıdvan dilmen, göksel gümüşdağ, oğuz çetin vs cephesine karşı "ne olursa olsun" hocaya üzülme ve yanında olma güdüm vardı, şu yazdığım hocaya ait cümlelerden sonra onları da kaybettim.

    hiç umrumda değilsin artık hoca...

    o ah çıkacaktı, çıkıyor...
❮
1981❯
App Store'dan indirin Google Play'den alın