resim
Mustafa Denizli
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:75
Uyruk:Türkiye
  • 1230
    yok kardeşim adam resmen abartılmış balon. sıradan taraftarlar bile bu adamdan bir yol olmayacağını bildiği için teknik direktörümüz olmasını istemiyordu; ama vasıfsız özbek efendi teknik direktör olarak seçe seçe bunu seçti. takımda koşan, mücaele eden, hızlı paslaşan oyuncular yok ama buna göre kadro çıkarmadığı gibi hamza'nın kurduğu sistemi ve seçtiği oyuncu yerleşimini aynen devam ettirdi. biz bile o kadar dedik; yasin, podolski, burak, sneijder bir arada oynayamaz hele böyle yumuşak bir orta sahayla bu takımın başarılı olamayacağını görememek için futboldan hiç anlamamak gerekir. ama bay denizli de bu yanlışı göremedi ve şampiyonluk umutlarımızı şimdiden bitirdi. gökhan töre oyuna girince onun beşiktaş'ın sağ kanadında oynayacağını düşünerek oyuna güya tedbir olarak tarık'ı soktu. tarık da bizim sol kanatta takılırken gökhan töre oyuna girer girmez kendi takımın sol kanadına yerleşti. yani tarık'a veya başka bir oyuncuya gökhan töre'nin koridorunu kapatmasını söylemedi. takım berbat merbat da böyle basit hatalar yapan adamları takımın başına getirenlere lanet olsun. beğenmediğim ve yetersiz teknik adamdır.
  • 1232
    şayet önümüzdeki hafta oynayacağımız her iki akhisarspor maçındada sabri denen karaktersizi ilk 11 bırak ilk 18 e sokarsa adam değildir.

    ayrıca heyecan olarak tamamen bitik, saha kenarında yokları oynuyor. şu maçta orta sahayı adam gibi üçleyebilseydi eyvallah diyecektim ama maalesef oda hep aynı senaryonun peşine koşuyor. yok elimde futbolcumu varda oynatayım, yok kimi oynatayım.

    gerekiyorsa alt yapıdan adam çıkartıp oraya koyacaksın, kaybedersende bu hamlen ile kaybedeceksin. ruhsuzlar yığınını sahaya sürüp elimdeki hamur bu demekle olmuyor sayın denizli.
  • 1233
    elinde ideal bir oyuncu grubu yok, doğru. kadro planlamasını, sezon başı çalışmalarını da kendisi yapmamıştır, bu da doğru. teknik-taktik çalışmaya zamanı olmamıştır, buna da evet. zaten kimse bu işin baş sorumlusu mustafa denizli'dir demiyor.

    madalyonun diğer yüzüne bakarsak,

    -denizli şartları bilerek kabul etmiştir ve eldeki malzeme belli deyip bahane üreteceksek o bu zaman görevi baştan kabul etmeyecekti
    -bu kadronun bile bundan daha iyisini ortaya koyabileceği aşikar. istek, motivasyon açısından hamza hamzaoğlu'nun gelişi bile takıma daha pozitif yansımıştı*. takımda mustafa denizli'nin gelişi kısa süre de olsa olumlu bir etki yaratmamıştır. kendisinin seçilme nedeni olan takımı kısa sürede toparlayabilme beklentisi -altı çizili olarak şu an için- beklentilerin altında kalmıştır
    -taraftar olarak beklenen radikal değişiklikler -bilinen adıyla neşter vurma- gerçekleşmemiş, aksine sayın denizli'nin yerli oyuncuların sırtını sıvazlayacak açıklamaları olmuştur. zaten semih kaya'da kendisi için "şeker gibi adam" demiştir. bunlar mesajdır, takımda hala bazı oyuncular yerlerini garanti görüyor. kimse yarın gitsin 10 oyuncu değiştirsin demiyor ama bir takım mesajların verilmesi de gerekiyor. evet gerekirse sabri'yi burak'ı kes, a2 takımdan oyuncuyla çık. 14 aralık 2015 başiktaş-gs maçı sonrası hakemi değil sahada eli belinde gezinen, top kontrol edemeyen, adam kovalamayan oyuncularını eleştir.

    bu etkenler umudumu kırsa da esas tablonun devre arası ortaya çıkacağını düşünüyorum. cesur hamleler, radikal kararlar gelirse bir şansı olabilir. yoksa kalan oyuncular, giden ise kendisi olur.
  • 1235
    bu is bilmez yonetim varken galatasaray'a gelecek en uygun teknik direktorlerden biridir. oynattigi futbolu hic sevmem, galatasaray gunlerini gormedigimden kendisini de sevmem, futbol dunyasinin boylesine boktan oldugu gunumuzde hem hakemle, hem medyayla, hem federasyonla, hem de lanet olasi turk mentalitesine sahip futbolcularla ugrasmak gerek. fener'de bu isi aziz ve tayfasi yapiyor. besiktas'ta senol gunes konunun futbolcularla ilgili olan tarafini muthis kotariyor. bizde ise ne basiretli bir yonetim var, ne de turk futbolcularin gerekirse alnini opecek gerekirse ensesini tokatlayacak bir agabey. iste bu yuzden medyanin ve turk futbolcusunun ne kadar lanet olasi oldugunu bilen denizli bize uygun.

    gerci yonetimde unal aysal gibi federasyon ve medyayla savasan biri olsa bile camia icindeki dedeler ona engel oluyor, mancini bu yuzden gitti, prandelli ile bu yuzden dibi gorduk. degismesi gereken memleketteki carpik futbol duzenidir, futbolun masa basinda degil sahada oynanmasidir. yazik ki buna gucumuz yetmiyor. o halde degismesi gereken bu yonetim, daha da otesi, yonetimin arkasindaki liseci zihniyettir. degistirebilecegimizin en kolayi, galatasaray'dan nemalanan futbolcu sifatli vasifsiz parazitlerdir. yoksa duygun gitmis dursun gelmis; hamza gitmis mustafa gelmis bir anlami yok.

    mustafa denizli, madem kariyerli, guclu bir teknik direktorsun, bizi su parazitlerden kurtar. bu seneyi gectim, onumuzdeki sene de takimdan bise olmasin, ama yeter ki su ptt 1. lig seviyesindeki 10-15 herif takimdan gitsin. sonra da sen git, 4 stoperle sahaya cikmayan*, besiktas'a ezilmeyen* bi teknik direktor gelsin.
  • 1237
    adamın elinde menemen malzemesi bile yok, taraftar da hala teknik direktör avlama peşinde amk. istiyorsa kralı gelsin 2015-2016 sezonu galatasaray kadrosundan doğru düzgün bir bok çıkmaz. aç bi' tarih yazdığımız 2011-2012, 2012-2013 kadrolarına, oradaki kilit isimlere bak, sonra da bugune bak. denizli'ye gelene kadar ohooo.

    not: mustafa denizli'nin şu takımın hocası olmasını hiçbir zaman istemedim.
  • 1240
    en azından devre arası sonuna kadar sabredilmesi gerektiğini düşündüğüm teknik adam. lucien favre dururken kendisinin gelmesini hatalı bulan biri olarak yazıyorum bunu.

    ortada üstü kapalı da olsa verilmiş bir neşter sözü var. bunun da yerine getirilmesi, en azından kıpırdanmalarının gösterilmesi için devre arası sürecini yaşayıp görmek lazım. öncesinde yapılacak ağır eleştirilerin biraz insafsızlık olduğunu düşünüyorum.

    kısa vadede, maalesef, senin sözlerine ve galatasaray sevgisi samimiyetine güvenmekten başka yapabilecek bir şeyimiz yok hocam.

    vur şu neşteri efsane ol. takımın şu rezil vaziyetinde, daha fazla istediğimiz bir şey yok senden.
  • 1241
    kariyerine saygım sonsuz. yeteneğine saygım sonsuz. kişiliğine saygım sonsuz. kendisini destekliyorum ve galatasaray teknik direktörü olduğu sürece desteğimi eksik etmeyeceğim. yalnız allah'ını seviyorsan anlat hocam. tarık ne yahu? neden tarık yahu? ne var tarık'ta? ne düşünüyorsunuz? neden saplantılı her hoca? mancini gelir ceyhuna aşık olur. prandelli gelir başka terane. denizli gelir tarık'a aşık olur. deli mi olalım, elimize direksiyon alıp sokaklarda ninininini diye gezelim mi? beni affedin ama size ilk kez, hatta bir büyüğüme ilk kez böyle sesleneceğim. kendinize gelin yahu insanlar üzülüyor.
  • 1243
    eleştirmeyeyim diyorum ama olmuyor işte.
    taktiğine oyuncu seçimine lafım yok. olabilir, antrenman performansıdır, takımı tanıyamamıştır vs. vs. vs.....
    bunlara bi şekilde bahane bulunur, sabredilir. bişiler yapılır işte.

    ama sen galatasaray teknik direktörüsün, doğru dürüst atak bile yapamadığın, resmen çimlere gömüldüğün bi maçta çıkıp da hakeme sallama ya.
    çık adam gibi "bok gibi oynadık, telafi etmek için elimizden geleni yapacağız" de.
  • 1246
    hakkında karar verilmesi için geç kalınmaması gereken hoca. senelerdir takımı, oyuncuları tanıyor ve yorumluyor. geldiğinden beri semih gereksizini oynatmak ve chedjou'yu orta sahaya kaydırmak dışında ne çözüm üretti şu takıma. senin orta sahan yetersiz oğlu yetersiz, forvetin rezalet, kanatların vasat. böyle bir takımın gol yememesi mümkün mü. ilk çözmen gereken iş nasıl daha çok top tutarım ayağımda, orta saha direncini nasıl arttırırım olmalı. hoca aynı kafa ile devam ediyor. yasin bu sene çok kötü, podolski kanat oyuncusu değil demiyor. 4-2-3-1 oynayıp elek olacağına, daha çok pas yapabilen oyuncularla orta sahayı kalabalık tut. fatih hoca 2011de nasıl emre'yi kullandıysa, sende emre, rodriguez, selçuk, bilal ile orta sahayı kalabalık tut en azından 1-0 felan kazan maçlarını devre arasına kadar. tipik turk teknik adam kafası ile devam edecekse hiç transfer felan yapmasın, galatasaray'a zorda kaldığında iyi çözümler üretecek, takımı ve oyuncuyu geliştirecek bir td lazım.
  • 1248
    enkaz devralmıştır, takım fiziksel ve psikolojik olarak hem çok yorgun, hem özgüvensiz, hem de kadro olarak oldukça yetersizdir; doğrudur. bu sebepten dolayı da bence de devre arasındaki transfer hamlelerini ve takımı hem moral, hem taktiksel olarak hazırlamasına yarayabilecek devre arasını ve kupa maçlarını bekleyelim tabii ki.

    ancak bunların yanında şu an da takımda biraz daha net bir şeyler görmek istemek de hepimiz hakkı diye düşünüyorum. bu taktiksel bir değişiklik olabilir mesela. örneğin orta sahayı kalabalık tutmak olabilir. selçuk'un yanına emre, jose, bilal, jem, chedjou artık hangi ikiliyi seçiyorsa onları monte ederek defanstan doldur boşalt olarak çıkmamızı engellemeye çalışabilir; çünkü resmen defans ve hücum hattı olarak oynuyoruz, arası yok. biraz baskı yedik mi bırak pozisyona girmeyi, iki tane düzgün pas yapamıyoruz. takımın özgüvensizliği ve stresiyle de birleşince maç kazanma şansımız kalmıyor, ileride sanki hava topu alabilen çok oyuncu varmış gibi uzun toplar atıyoruz, şansımıza önümüze düşerse sneijder ya da podolski tesadüfen bir tane yazsın diye bekliyoruz. bunu yaparken de çok beğenmesem de bilal'i kaybediyoruz, sinan'ı ilk 18'e almıyoruz vs.
    yani kısaca, podolski forvete geçebilir, orta saha baklava gibi yapılabilir, ezik oyundan ziyade bol pas oyunuyla takımın özgüveni yüksek tutulabilir vs.
    bu taktiksel bir fikirdi.

    bunun dışında sözlükte de çokça bahsedildiği gibi neşter vurmak bir çözüm olabilir. dersin ki ben umut, sabri, burak gibi adamlarla devam etmeyeceğim, bunları kadro dışı bırakıyorum, kalanlar da ayağını denk alsın, forması için savaşmayan, sahada mücadele etmeyen adam varsa onları da kapı dışarı edeceğim. bu riskli de olsa çok net bir mesaj olur herkese, ama riskli olsa ne olur koptuk zaten yarıştan bari geleceği kurtaralım. devre arası kiralık miralık bulsunlar birkaç kişi, ihtiyaçlar ortada. bunları tabii ki hocanın devre arasında transfer sözü alarak geldiğini varsayarak yazıyorum. sonuçta geldiğinde takımın hali ortadaydı, ihtiyaçları belliydi. öyle 1.5 senede 4.5 milyon euro'ya kariyer falan riske atılmış olmuyor, görmek lazım kurt hocanın kurtluğunu, o bahsettiği ilk günkü heyecanı. bunlar herkesin aklına gelenler zaten. bizim düşünemediğimizi düşünüp takımı bu çukurdan çıkarabilirse helal olsun deriz zaten. kolay değil ama imkansız da değil.
  • 1250
    gazı buraya kadarmış.

    yeni nesilin bilmediği efsane mustafa denizli işte bu.
    her dönem taktik anlayışı böyleydi denizli'nin. bol hücumcu, boş orta saha. geniş alanda futbol.
    eline hangi kadroyu verirseniz verin sahada göreceğiniz futbol bu olur. oyuncu kalitesi sadece atılan gol sayısını arttırır, yenilen gol sayısını azaltır. ama kompakt, hızlı ve dar alanda topluca oynamak denizli'ye çok yabancıdır.

    14 aralık 2015 beşiktaş maçı'nda takım orta alan lazım diye bağırıyordu. kenarda da jose rodriguez ve emre çolak otururken. skor 1-1'ken bile birini sol içe diğerini sağ içe koysa oyunu kazanabilirdik.

    zaten galatasaray'ın şu an iki kanat ile oynamasının bir mantığı yok. siz hiç galatasaray bekinin sıfıra indiğini ve orta açtığını gördünüz mü? göremezsiniz. çünkü açık oyuncularıyla beklerimiz kopuk. tek alışverişleri çizgide sıkışanın topu gerisindeki oyuncuya aktarması. top birindeyken diğerinin koşu yapması nedense bizim taktiğimizde yasak. kazayla iki üç maçta bir öyle koşular görüyorum. onda da pas atan yok. e madem oynadığın oyun bu, o zaman iki tane iç oyuncusu kullan, kanatta sadece beklerini kullan. en azından orta sahan düşmez. merak etme kanat akınlarında şimdiki cılız ataklarından azını yapmazsın. zaten elindekiler hücuma çıkmayı seviyorlar. emre, rodriguez gibi iki üretken oyuncu sana sadece hücum çeşitliliği sağlar.

    hem o zaman podolski ve sneijder'i rakip kaleye yakın oynatırsın. merak etme devre arası transfer dönemine kadar bu iki winner oyuncu seni ayakta tutar(dı...).

    bak dün beşiktaş beklerine. her atakta sıfıra, hatta kaleye koşu yaptılar. futbol böyle oynanır.

    denizli'nin oyun anlayışı 90'larda kaldı. ayrıca denizli malesef hatalarında çok ısrarcı bir adamdır. tanımayanlar bu dediklerimi acı çekerek tecrübe edecekler.
    adamı o kadar iyi biliyorum ki, adının gündeme geldiği andan itibaren söylüyorum. devre arası transferini bekliyorsunuz ya, beklemeyin. çünkü eline dani alves, neingollan, matic ve diego costa'yı verseler denizli'nin, izleyeceğiniz futbol yine bu.

    anlaşıldığı gün yazmıştım. denizli'nin tek iyi yanı sezon sonu hem kendisinin hem de özbek kardeşlerin ipini çeker. ha bir de devre arasında ne yapar eder bir forvet transfer ettirir. çünkü iyi forvet futbol mantığının vazgeçilmezidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın