❮
226❯
  • 176
    bir önceki yönetimin savaşı kaybeden ve yaklaşan rus ordusundan korkan nazi subayları gibi karargahta evrak yok etmesi sebebiyle neyin ne oldugunu kavramak için çaba harcaması ve vakit kaybetmesini ; baskın seçime 0 hazırlıkla gelen ekibi geleceğe yönelik planları olmamakla suçlayan yazarların olduğu guncel yonetimimiz.

    kusura bakilmasın ama bir yaģma varsa bunu üzeri kapatılmaz. zincir hatalar yüzünde işyerinizde bir çalışanınız size varlığınızın %50sini kaybettirse polyanacılık oynayacağınızi ifade etmek gariptir.

    dursun aydin özbek ibra edilmemelidir. basiretsiz yönetim ve yağma ile talana dik durmaması sebebiyle.

    bu arada #2381856 nolu giri bana padişah ve koprudeki zenciler hikayesinde daha fazla zenci isteyen koylu hilayesini animsatti.

    düzenleme: dilbilgisi
  • 177
    seçildikleri ilk haftalardan itibaren tamamen "intikam" güdüsüyle hareket etmiş ve ne yazık ki kaybetmiştir. bunu defalarca yazdım. herhalde en çok ofsayt alan entrylerim olmuştur bunlar. ama gelin görün ki durum bu.

    galatasaray yönetimi olmaktan çok muhasebe denetmenliği yaptılar. kah medya önünde kah sosyal medyada yaptıkları tek şey "bakın dursun özbek neler yapmış?" demek oldu. "daha 1 hafta" dendi, "daha 15 gün" dendi ama 2 ay geçtiği hala ortada tık yok. hiçbir proje yok. hiçbir "seçilirsek şunu yapacağız" yok. dedikleri tek şey " geçmiş hatalar tekrarlanmayacak". hala daha geçmişte yaşıyorlar. yapılanların üstüne gitmekle tüm yönetim stratejisini bunun üzerine kurmak arasındaki farkı ne yazık ki anlayamıyoruz. türkiye'nin genel sorunu bu zaten. sadece galatasaray'ın değil. garip görmüyorum.

    ne yazık ki galatasaray'ın muhalefeti, statükosundan da beter durumda. onların da derdi kendi statükolarını kurmaktı. inan kıraç yerine ali dürüst'ü getirmek filan istiyorlardı. yani "galatasaray için ne yapabiliriz?" diyen iyi niyetli insanları kullanarak arkadan kendi işlerini yürütmekti dertleri.

    mustafa cengiz iyi niyetli olabilir. ama mayıs'taki seçimi kaybettiğini şimdiden görmek zor değil. bu entry'yi ofsaytlamak ya da koşa koşa başlık altına gidip saydırmak bunu değiştirmeyecek. daha bu yönetim içinde bir fikir birliği yok. sırf "zar zor aldığımız koltuğu bırakmayalım" diye şimdilik ses etmiyorlar. ben mustafa cengiz'in seçime çok başka üyelerle gireceğini düşünüyorum.

    dediğim gibi geçmişin intikamını almak yerine galatasaray yönetimi olduklarını hatırlasalardı sıkıntı olmayacaktı. mayıs'ta dursun yeniden aday olmaz inşallah. velhasıl dursun olmaz da durmasın olur.

    ekleme:

    insanlar anlamıyorlar. ne yazık ki kaybetmeyi kabullenemeyen, kaybettiğinde kendi hatalarını göremeyen ve hatayı hep başkasına yıkan bir toplumuz biz.

    mustafa cengiz ve yönetimi tüm stratejisini dursun'un yaptıklarını kah sosyal kah normal medya üzerinden sürekli gündemde tutmak üzerine kurdu. bunu yapıyorsanız hiç hata yapmamanız ve dursun'un bütün foyalarını ortaya dökmeniz lazım. zira iddia makamı sizsiniz. otel faturaları konusunda "bakalım kimler kalmış?" diye yorum yaptıktan sonra bu tür faturaların mecburen hep kesildiğini ve sonra da bağış adı altında kulübe bırakıldığı ortaya çıkarsa tüm stratejiniz üstünüze çöker. elinde belge varsa hemen yasal işlem yapacaksın. ha yoksa da kocakarı gibi konuşmayacaksın. elindeki belgeleri sunacaksın ve kararı insanlara bırakacaksın. eğer ki "ibra ederseniz dursuncusunuz, bizden değilsiniz, hainsiniz" derseniz kaybedersiniz. çünkü muhalefetsiniz. çoğunluk değilsiniz. çoğunluk oyuna sahipseniz biraz daha diri olabilirsiniz. ama zaten tepki oylarıyla kazanılmış bir seçimi zafer havasına dönüştürüp "bu iş bitti, kulüp bizim" havasına girerseniz kaybedersiniz. hele hele bu işin propagandasını bir de zamanında "sorarlarsa bizden değiller" denilen 2 kişiden biri olan ve kulüpte hiç sevilmeyen fatih altaylı'ya yaptırmaya kalkışırsanız işler iyice içinden çıkılmaz bir hale gelir.

    bunun yanı sıra özellikle sosyal medyadan 31 mart 2018 galatasaray olağan mali genel kurulunu bir seçim havasına dönüştürdüler. "ibra edenler bizdendir, ibra etmeyenler liseli" havası yarattılar. özellikle muhalefetteki bir grup seçim kazanmanın gazıyla haddini bilemedi ve "kulübü liselilerden kurtaracağız" çığlıkları atmaya başladı. çünkü seçimi kendilerinin kazandıklarını zannettiler. halbuki dursun'un şark kurnazlığıyla baskın seçim yapması ve mustafa cengiz'in "mayıs'ta yeniden seçim yapacağım" demesi kazanmalarının tek nedeniydi. bunu unuttular. zafer sarhoşluğuna kapılıp eskiden kendilerine yapılanı yapmaya kalkıştılar.

    defalarca uyardık. yapmayın dedik. dursun özbek'in usulsüz işlemleri hakkında sosyal medyada, televizyonda, orada burada konuşmak yerine yasal işlem yapın dedik. dedik ama dinletemedik. bu da tabii dursun'u bir anda genel kurul üyelerinin gözünde mağdur durumuna düşürdü. twitter'dan tasmalılarına "dursun şu şu şu transferlerde vurgun yapmış" yazdırmakla olmaz bu işler. çat çat çıkartacaksın delilleri ortaya. çıkartamıyorsan da söylemeyeceksin bunları. çünkü en iyi ihtimalle "günahına girdiniz" derler. en iyi ihtimalle o da.

    konu "adam çalmış, sussunlar mı?" değil. çalmışsa ispatı gerekir. ispatı yoksa bu kadar dillendirilmez. çünkü kadük olur. genel kurulda taraftarın vicdanı değil, genel kurul üyeleri oy veriyor. bir kurumu yönetmek istiyorsan seçmenlerden oy alman laızm. yoksa aynen tatlı su demokratları gibi uzaktan muhalefet yaparsın.
  • 178
    10 günde listesini hazırlayıp seçime girmek zorunda kalan, kulübün durumuyla ilgili dosyalara erişemeyen ve en büyük sözü bu baskın seçimi kırıp mayıs'ta tekrar seçime gireceğiz olan bir yönetimden proje beklemek saçmalığın daniskası. 4 ayda ellerinden geleni yapacaklardı diğer konularda ve mayıs ayında seçimi tekrarlatacaklardı. kendileri de defalarca proje olamaz dediler zaten, çıkıp proje koysalar hiç bir haltı beğenmeyenler bu sefer de sırf kötülemek için "4 ayda ne projesi acaba böyle saçmalık mı olur önce şu durumu düzeltsinler yeter" diyecekti.

    bunun özbek'ten intikamla falan alakası yok, zaten herkes söylüyor o koltuk boş olsa dursundan daha faydalı olurdu. yönetime geldiklerinde transfer sezonunun kapanmasına 1 hafta vardı niye transfer yapılmadı dendi; onlarca milyon tl'lik sigorta ve tff borcu vardı dediler, futbolda 4 diğer şubelerde 8-9 ay maaş ödenmemiş çıktı söyledi ödediler. o seçim ve durumda olan herhangi bir yönetimden ne bekliyorsunuz ki?
  • 182
    dursun özbek’i ibra eden gürüha karşı mayıstaki olası seçimde kendilerini desteklemeyen her üye ve taraftar kendinden utanmalıdır. mustafa bey ve yönetimi geleli neredeyse 2 ay olmuşken eski nalet yönetimden kalan borç yükü, halihazırda görüşülmesi gereken uefa toplantısı ve d.ö yönetiminin ileriye dönük imzaladıkları işlemler ile meşgul oldular. hepimizin bildiği gibi kasa tam takırken bu adamlar önce ödeme alamayan kulüp oyuncuları ve kulüp görevlilerine ödeme yaptılar. d.ö yönetimi zamanında kaybolan taraftar-kulüp birlikteliğini inşa etmek adına hem de store u kara geçirmek adına #yellowfriday kampanyaları başlattılar. neredeyse iki ayda gayet anlamlı işlere imza attılar.

    mustafa cengiz ve yönetimi, adaylık ve göreve gelme sürecinde mali anlamda yapılan usulsüzlüklerden haberdar oldukları için mali anlamda sıkı bir denetime girdiler (camia içinde bu durumu d.ö zamanında bilmeyen olduğunu sanmıyorum zaten) bu sıkı denetim uefa sunumunda da lazım olacağı için bence gayet iyi yaptılar. son zamanlarda taraftar olarak her mikrofona borç çok diye ağlayıp duruyor dedik ama mustafa cengiz bir çok konuda taraftarı ve camiayı aydınlatmış oldu. sanıyorum ki bu ibra durumunu d.ö lobisini ve şakşakçılarını tahmin ediyordu, başkanlık heyecanı vs demeyeceğim adam yıllarca devlette görev almış başkanlığa geldiğinden beri kulübün ziyaretçileri bile seviye atladı. mustafa cengiz ve yönetimi elinden geldiğince her mecrada d.ö yönetiminin vasıfsızlıklarını, tefeciliklerini ve galatasaray’a olan “menfaatsiz” sevgilerini açık açık yüzlerine vurmuştur. eleştirilemez demiyorum fakat beterin beterini hala başımızdan defedemedik, en azından bunu gözardı etmeyin.
  • 184
    mayıs ayındaki seçime girecekleri konusunda bile ciddi şüphelerim olan yönetim. dursun'un pisliğini temizlemek bayağı mesailerini alacaktı bunu zaten hepimiz biliyorduk. ancak mikrofonlara karşı tavırları kazansever'in de dediği gibi daha çok kulübü 5 aylığına denetlemeye gelmişler izlenimi uyandırıyor. taraftara umut olmuşlardı seçildiklerinde. ancak sürekli geçmişi konuşmak olmuyor. kendilerine umut bağlayan taraftar önlerine mikrofon uzatıldığında gelecekle ilgili bişeyler duymak istiyor. önceki yönetim diyorlar dursun'a sövüyoruz eyvallah, e peki yarın. biraz da yarın konuşsak?

    öyle bir ortam oluştu ki tinerci troller gs avrupadan men edilecek, 2 yıl transfer yasağı alacak diye algı yapıp manipülasyon yapıyorlar. kendilerine hala inanıyorum ama artık daha az dursun, daha çok gelecek konuşulmalı.

    edit: bazı yazar arkadaşlar yanlış anlamış. bu eleştiri genel kuruldaki konuşmalar için değil basına verilen röpörtajlarla ilgili. genel kurulda tabi ki bunlar konuşulacak.
  • 185
    ahlâki değerlerin önemli olduğu, etiğin bir yaşam tarzı olarak benimsendiği medeni bir ülkede (iskandinav, ortadoğu, uzakdoğu hiç fark etmez) hırsızlığın dillendirilmesi tek doğrudur. bunun "konuyu ele alış stratejisi yanlış" diyerek sorgulanacak bir yanı olamaz.

    yahu çok basit; bir hırsızın yaptığı hırsızlık(lar) söz konusu. bunu ispatlayan kapı gibi belge(ler) de var. eee, o zaman?

    net olmak lazım. kıvırmadan, mertçe yanlışın karşısında durmak lazım. "ama böyle hatalı, yok efendim şöyle yanlış strateji" demekle yanlışın karşısında durulmaz.

    yanlışın karşısında durun.

    edit: (bkz: 31 mart 2018 galatasaray olağan mali genel kurulu)
  • 189
    geçmişin intikamını almak, denetlemeye gelmiş izlenimi uyandırmak gibi kavramlarla eleştirilen yönetim.
    işte böyle ayakları yere basmayan, gerçeklerden kopuk zihniyetler toplumdaki çürümenin görünmeyen müsebbipleridir.
    lay lay lom, çiçek böcek, bahar da geldi ne güzel...
    canım bıraksınlar geçmişi. tut ki adam 48 gün otelde kalmış, sevgili de yapmış, faturayı klübe kesmiş ne var yani şimdi bunu konuşacak.
    sen anlat hele seneye messi'yi mi getireceksin?
    anlat anlat 1 milyarın üstündeki borcumuzu parmağını şıklatıp, burnunu oynatıp nasıl ödeyivereceğini anlat.
    ya hadi bana güzel şeylerden bahset, şampiyon kulüpler kupası şampiyonu da olacağız değil mi?
    bırak bu baskın seçimde kimse cesaret demezken 10 günde aday olup, yönetim listesi hazırlayıp nasıl kazandığını anlatmayı. çok banalsın.
    bırak yiyen yemiş, faizle klübe para vermiş adını da kasa kolaylığı koymuş. çok geri kafalısın.
    bırak geldiğinde aylardır oyunculara para verilmemiş, bunları kapamak için göbeğin çatlamış anlatıp durmayı. çok sıkıcısın.
    bırak uefa'ya verilen sözler tutulmadığı için klübe ceza gelmesin diye çırpındığını söylemeyi. çok daralttın.
    bırak ve bize güzel şeylerden bahset.
    bana ne 5 aylığına gelmiş olmandan.
    bana yalanlar söyle, ben böyle severim.
    bana üfür; rivadan uçtuk, floryadan kaçtık, locaları kaptırdık, seneye 7 santrafor alıp bol bol rotasyon yapacağız de.
    doğruları söylersen sana intikam almaya gelmiş, denetçi derim haaaaaa...
  • 190
    31 mart 2018 galatasaray olağan mali genel kurulunda olabilecek en doğru stratejiyi yürütmüşlerdir. tek suçları da doğru strateji 'yürütmektir'. başka türlü yürütmelere karşı nasıl mücadele edilir, kendilerine karşı olan çok kıymetli zeki arkadaşlar bunu da anlatsalar fena olmaz. deniyor ki 'niye her yerde dursun'a anti propaganda yürütüldü, bundan dolayı başarısız oldular'. son yıllarda kulüpte işler tarihin görmediği düzeyde başka şekilde 'yürütüldüğü' için olabilir mi acaba?

    rakibi mazlum pozisyonuna düşürdüler de kaybettiler kadar saçma, sığ bir düşünce olamaz. dursun bu mağduriyetten beslendi diyerek tezler haklı çıkarılmaya çalışılıyor da, bu ülkede sesi gür çıkanın kazandığından bihaber insanlar da ülkeye dair şöyle basit realist bir çıkarım yapılabilecekken bir zahmet konu hakkında saçma sapan fikir beyan etmesin.
  • 191
    proje olmaması, hazırlıklı olmamaları mustafa cengiz başkanımızın suçu değil, dursun özbek tarafından beklenmedik bir şekilde alınan seçim kararıdır. proje üretmek de öyle bir iki ayda yapılabicek birşey olduğunu düşünmüyorum.

    öncelikle bu genel kurulun bize gösterdiği birşey var, bizi dursun özbek'ten kurtaran mustafa cengiz ve yönetimine çok tesekkür etmemiz gerekmektedir. genel kurul üyeleri çocuk gibi ne anlatsan bir kulağından girip diğerinden çıkıyor hepsinin. önemli bir karar alınacakken bile eve gec kalacakları yüzünden, konuşmayın oylayalım eve gidelim diyen üyelerin ibra ettiği bir başkan.

    3 yıl kulübün anasını ağlatmış bir insan dursun özbek, bunun üstüne mayısta başkanlığın önü açıldı diyen yazar arkadaşlarımızı da kınıyorum. ibra edilmiş olabilir ama utanç kaynağıdır o koltuğu haketmeyen bir insandır ki tekrar başkan olmasını kimse sağlayamaz.

    mustafa cengiz dobra bir başkan bu kimsenin zoruna gitmesin, ne varsa söylüyor sakladığı birşey yok. bazıları herşeyi de söyleme kol kırilir yen icinde kalsın diyebilir ki buna da karşıyım ben bilmek istiyorum. üyesi değilim galatasaray kulübünün ama onlardan daha bağlıyım kulübüme en azından çıkar peşinde koşmuyorum. konuş başkan ne varsa söyle bilelim ki bizde neyin ne olduğunu görelim.

    mustafa cengiz ve yönetimi karşısına başka adaylar çıkabilir mayısta ki doğal olarak çıkacaktır. o zaman değerli yazar arkadaşları da aday olan başkanlara bakarak hangisi daha yararlı olacaksa onu tercih eder. biz yazarlar kişilere bağlı değiliz, mustafa cengiz başkanımıza da körü körü bağlı değiliz. karşısına on numara projeler ile çok sağlam yönetim ile çıkan biri olursa ben onu desteklerim.

    edit: mustafa cengiz bu kadar dobra olmasaydı ne olup bittiğini bizimle paylaşmasaydı biz bile bu sözlükte ibra edilmesin diyen ya da bu kadar dikkatle takip etmeyecektik genel kurulu.
  • 196
    yalanın bu kadar ilgi gördüğü, yalancının yüceltildiği, doğru söyleyenin yerildiği bu camiada biraz olsun aklın varsa mayıs ayında seçime gitmezsin başkanım. sana karşı çıkan sözde galatasaraylı özde galatasaray düşmanlarına bu kurulu anlat başkanım. yalanı, yalancıyı nasıl yücelttiklerini anlat, belki yüzleri kızarırda utanırlar.
    hele birde tüzük değişikliğini yapıp üyelik sistemine el atarsan bu taraftarın gözünde efsane olur. hoş şu anda bile benim gözümde efsanesin, statükoyu dar zamanda, zor şartlar altında ezdin.
    yolunuz açık olsun.
  • 198
    seçime gitmezse, üyelere yazılı ve imzalı taahhüdün var diyerek divan kurulu seçime götürebilir; hatta daha kesin konuşayım götürür.

    tamam, hepimiz galatasaray taraftarıyız ama burada yazılanları hiç tanımadığınız, bazen konu hakkında bilgi sahibi olmayan insanlar okuyor. ciddi konular hakkında fikir beyan etmeden önce ilgili yasalara (somut olayda tüzük) bakmakta fayda var.

    peşin editler:

    1) merak edenler için madde 99/3.
    2) "yazılı taahhüt nerede var amk?" diyenler bir üye ile irtibat kurup rica edebilirler.

    kapsamlı olarak detaylara girmeyeceğim ama 2018 yılında yaşanan ve saat itibariyle dün yapılan genel kurul'un konusu olmayan belgelere dayanarak dursun özbek'i mağdur konumuna sokmuş, gereksiz derecede aleni olarak (belgelerin "sızması") ibrasızlık çalışması yapmış, seçimi tepki oyları ile kazandığının farkına varmayıp, liseli-lisesiz ayrıştırmasına gitmiş (kendi gitmemiş ise de anti-liseciler bugün oturdukları yerden laf ederek beyan etmişler) ve günün sonunda nasıl ki dursun özbek eylem ve söylemleri ile kendisinin başkan olmasını sağlamış ise, kendisi de dursun özbek'in genel kurul salonundaki tüm galatasaray lisesi mezunlarının gözünde "etrafta toz kondurulmayan, kılına zarar gelmesi engellenen ancak su getirmedi diye kafa göz girilen küçük kardeş" muamelesi görerek ibra olmasını sağlamıştır.

    artık ibrasızlık çalışmaları istediği sonucu vermediğine göre, seçime kadar kalan kısa sürede bütün enerjisini camianın her şeyden çok ihtiyaç duyduğu şampiyonluğa harcamalarını temenni ve tavsiye ettiğim, mayıs seçimine - sonucu ne olursa olsun- "şampiyon takımın yönetimi" sıfatı ile girmesini istediğim yönetimdir.
❮
226❯
App Store'dan indirin Google Play'den alın